Kullanımı için temel oluşturmuştur


Tedavi:tedaviyi kişi kendi yapamaz ancak hekim tarafından yapılabilir. Toksinlere karşı uygun antiserumlar varsa kullanılır, yoksa destek tedavisi uygulanır



Yüklə 446 b.
səhifə9/9
tarix03.01.2019
ölçüsü446 b.
#89810
1   2   3   4   5   6   7   8   9

4.Tedavi:tedaviyi kişi kendi yapamaz ancak hekim tarafından yapılabilir. Toksinlere karşı uygun antiserumlar varsa kullanılır, yoksa destek tedavisi uygulanır

  • 5. Dekontaminasyon-temizleme:Zamanla dağılarak etkilerini kaybeden kimyasal silahların tersine biyolojik silahlar zaman geçtikçe etkilerini artırıp çoğalabilirler





  • Evrim sadece canlılara özgü değil,ordu da evrimleşiyor.Hem teknolojinin gelişmesi hem de saldırı şekillerinin çeşitlenmesi bu evrimi zorunlu kılıyor.Son yıllarda biyoteknolojide meydana gelen baş döndürücü gelişmelerin ütopik mükemmel askeri yaratıp yaratamayacağı bilinmez ama günümüz aslerlerinin çok daha donanımlı olduğu kesin.

    • Evrim sadece canlılara özgü değil,ordu da evrimleşiyor.Hem teknolojinin gelişmesi hem de saldırı şekillerinin çeşitlenmesi bu evrimi zorunlu kılıyor.Son yıllarda biyoteknolojide meydana gelen baş döndürücü gelişmelerin ütopik mükemmel askeri yaratıp yaratamayacağı bilinmez ama günümüz aslerlerinin çok daha donanımlı olduğu kesin.



    Biyolojik ve kimyasal silahlar sahneye çıkmış durumda.Artık olası bir savaşta ordunun karşı koyması gereken görünür düşmanlarının yanı sıra bir de görünmeyen sessiz düşmanları mevcut.

    • Biyolojik ve kimyasal silahlar sahneye çıkmış durumda.Artık olası bir savaşta ordunun karşı koyması gereken görünür düşmanlarının yanı sıra bir de görünmeyen sessiz düşmanları mevcut.



    Kimyasal silahların ne kadar yıkıcı ve uzun vadeli etkilerinin olabileceği Çernobil faciasından sonra herkesin kabul ettiği bir olgu.Üretimlerinin kolay ve ucuz olması,kısa zamanda geniş kitleleri etkileyebilecek olması ve daha da önemlisi kullanmaktan çekinmeyecek çılgınların varlığı bir takım tedbirlerin alınmasını gerektiriyor.

    • Kimyasal silahların ne kadar yıkıcı ve uzun vadeli etkilerinin olabileceği Çernobil faciasından sonra herkesin kabul ettiği bir olgu.Üretimlerinin kolay ve ucuz olması,kısa zamanda geniş kitleleri etkileyebilecek olması ve daha da önemlisi kullanmaktan çekinmeyecek çılgınların varlığı bir takım tedbirlerin alınmasını gerektiriyor.



    Bu yönde atılmış adımlar var elbette.1925 Genova Protokolü her türlü kimyasal ve biyolojik materyalin savaşta kullanılmasını yasaklıyor.1972 tarihine gelindiğinde ise Biyolojik ve Toksin Silah Anlaşması(BTWC)ile bu kategoriye girebilecek her türde materyalin üretimi,geliştirilmesi, stoklanması ya da edinilmesi engelleniyor.

    • Bu yönde atılmış adımlar var elbette.1925 Genova Protokolü her türlü kimyasal ve biyolojik materyalin savaşta kullanılmasını yasaklıyor.1972 tarihine gelindiğinde ise Biyolojik ve Toksin Silah Anlaşması(BTWC)ile bu kategoriye girebilecek her türde materyalin üretimi,geliştirilmesi, stoklanması ya da edinilmesi engelleniyor.



    1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton,verdiği bir demeçte,sivil halkı,bir hastalığı savaş silahı olarak kullanmak isteyebilecek insanlardan korumanın,önde gelen küresel hareketlerden biri olması gerektiğini ifade ediyor.

    • 1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton,verdiği bir demeçte,sivil halkı,bir hastalığı savaş silahı olarak kullanmak isteyebilecek insanlardan korumanın,önde gelen küresel hareketlerden biri olması gerektiğini ifade ediyor.



    Biyolojik silah tehlikesinin varlığı reddedilemediğine göre geriye yapabilecek tek bir şey kalıyor: tehlikeyi önceden belirleyip ortadan kaldırabilmek!İşte biyolojik sensörler kısaca biyosensörler,bu görevi çevrede bulunabilecek spesifik molekülleri kimyasal,biyokimyasal ya da biyolojik numuneler aracılığıyla tarayarak yerine getiriyor.

    • Biyolojik silah tehlikesinin varlığı reddedilemediğine göre geriye yapabilecek tek bir şey kalıyor: tehlikeyi önceden belirleyip ortadan kaldırabilmek!İşte biyolojik sensörler kısaca biyosensörler,bu görevi çevrede bulunabilecek spesifik molekülleri kimyasal,biyokimyasal ya da biyolojik numuneler aracılığıyla tarayarak yerine getiriyor.



    Bunun yanı sıra örneği yakalama,örnek üzerinde yoğunlaşma,onu kopyalama ve analiz etme yetilerine de sahipler.

    • Bunun yanı sıra örneği yakalama,örnek üzerinde yoğunlaşma,onu kopyalama ve analiz etme yetilerine de sahipler.

    • Biyolojik silah denilince genelde sivil halka yönelik kitle imha sahneleri gözümüzde canlandığından biyosensörlerin yalnızca bu tip bir tehlikeyi belirlemede kullanıldığı gibi bir yanılgı oluşabilir.



    Evet,biyosensörlerin en önemli uygulaması muhtemel bir saldırının önceden belirlenmesidir.Ancak ordu için daha farklı uygulamalar da söz konusu olabilir.Örneğin,askerlerin sağlık durumunun kontrolünde,kan basıncı ve kandaki glikoz seviyesi gibi faktörleri görüntüleyecek içsel sensörler kullanılabilir.

    • Evet,biyosensörlerin en önemli uygulaması muhtemel bir saldırının önceden belirlenmesidir.Ancak ordu için daha farklı uygulamalar da söz konusu olabilir.Örneğin,askerlerin sağlık durumunun kontrolünde,kan basıncı ve kandaki glikoz seviyesi gibi faktörleri görüntüleyecek içsel sensörler kullanılabilir.



    Buna ek olarak biyolojik ajanların çok farklı yollarla taşınabiliyor olması nedeniyle,askerlere temiz su,yiyecek ve güvenli araç-gereç sağlanmasında da biyosensörlerin etkin kullanımı olasıdır.

    • Buna ek olarak biyolojik ajanların çok farklı yollarla taşınabiliyor olması nedeniyle,askerlere temiz su,yiyecek ve güvenli araç-gereç sağlanmasında da biyosensörlerin etkin kullanımı olasıdır.



    Günümüzde kullanımı ve taşınması kolay,bazı biyolojik ve kimyasal ajanları tanıyabilen hafif sensörler geliştirilmiş,fakat karşılaşabilecek her türlü tehlikeyi tespit edebilecek mükemmelliğe henüz ulaşılabilmiş değil.Biyolojik ajanların çok farklı formlarda karşımıza çıkıyor olması bilim adamlarını zorluyor.

    • Günümüzde kullanımı ve taşınması kolay,bazı biyolojik ve kimyasal ajanları tanıyabilen hafif sensörler geliştirilmiş,fakat karşılaşabilecek her türlü tehlikeyi tespit edebilecek mükemmelliğe henüz ulaşılabilmiş değil.Biyolojik ajanların çok farklı formlarda karşımıza çıkıyor olması bilim adamlarını zorluyor.



    Biyosensörlerin yapılmasında genellikle canlı organizmaların mükemmel mekanizmaları örnek alınır.Örneğin bir biyosensörün yabancı bir maddeyi ortamı tarayarak bulması gözün çalışma prensibi ile,maddeyi tutunması hücre zarındaki reseptörlerin gelen proteine tutunma mekanizmasıyla ilişkilendirilebilir.

    • Biyosensörlerin yapılmasında genellikle canlı organizmaların mükemmel mekanizmaları örnek alınır.Örneğin bir biyosensörün yabancı bir maddeyi ortamı tarayarak bulması gözün çalışma prensibi ile,maddeyi tutunması hücre zarındaki reseptörlerin gelen proteine tutunma mekanizmasıyla ilişkilendirilebilir.



    Biyosensörlerin çalışma yöntemine gelince,iki unsura ihtiyaç duyuluyor: tanımayı sağlayan öğe ve tanımlanan veriyi elektronik ya da optik,anlaşılabilir veri haline getirecek bir dönüştürme metodu.

    • Biyosensörlerin çalışma yöntemine gelince,iki unsura ihtiyaç duyuluyor: tanımayı sağlayan öğe ve tanımlanan veriyi elektronik ya da optik,anlaşılabilir veri haline getirecek bir dönüştürme metodu.



    Uygulanacak test, analit adı verilen hedef molekül ile etkileştiği bilinen bir organizma veya belirteç kullanılarak tasarlanır.En sık görülen analiz yöntemi bakteri,virüs ve proteinler gibi biyolojik ajanları belirleyen immunoassay yöntemidir.

    • Uygulanacak test, analit adı verilen hedef molekül ile etkileştiği bilinen bir organizma veya belirteç kullanılarak tasarlanır.En sık görülen analiz yöntemi bakteri,virüs ve proteinler gibi biyolojik ajanları belirleyen immunoassay yöntemidir.



    Immunoassay,bir antikor ile onun homolog antijeni arasındaki spesifik bağlanmadan faydalanılarak,herhangi bir maddeyi tanıma ve ölçme yöntemidir.Nükleik asit analizleri ise organizmalardaki DNA ve RNA’nın spesifik bir tanımlama şeması olarak kullanırlar.

    • Immunoassay,bir antikor ile onun homolog antijeni arasındaki spesifik bağlanmadan faydalanılarak,herhangi bir maddeyi tanıma ve ölçme yöntemidir.Nükleik asit analizleri ise organizmalardaki DNA ve RNA’nın spesifik bir tanımlama şeması olarak kullanırlar.



    Ordunun kullanabileceği taşınabilir biyosensörlerin üretiminde bugün için en sık karşılaşılan sorunlar:duyarlılığı kaybetmeden boyutları küçültmek,şu anda yaklaşık 4.5 kg olan sensörleri giyebilir ,rahatlıkla taşınabilir bir ağırlığa

    • Ordunun kullanabileceği taşınabilir biyosensörlerin üretiminde bugün için en sık karşılaşılan sorunlar:duyarlılığı kaybetmeden boyutları küçültmek,şu anda yaklaşık 4.5 kg olan sensörleri giyebilir ,rahatlıkla taşınabilir bir ağırlığa



    ..uyarlamak,çoklu belirteç ihtiyacını karşılamak,sistemi daha hassas bir hale getirerek olası yanlış alarmları önlemek,savaş alanında uzun süre verimliliğini koruyabilecek hale getirmek ve herkes tarafından kullanılabilecek basitlikte olmasını sağlamaktır.

    • ..uyarlamak,çoklu belirteç ihtiyacını karşılamak,sistemi daha hassas bir hale getirerek olası yanlış alarmları önlemek,savaş alanında uzun süre verimliliğini koruyabilecek hale getirmek ve herkes tarafından kullanılabilecek basitlikte olmasını sağlamaktır.



    Hedef moleküllerin hava ve kirletici başka unsurlar da içeren örnekler içerisinde çok seyrelmiş olması genellikle elde edilebilen örnek miktarlarının örnek miktarlarının tespit için yetersiz kalmasına neden olabilir.Bu sebepten yeterli materyalin yakalanması da oldukça önemlidir.

    • Hedef moleküllerin hava ve kirletici başka unsurlar da içeren örnekler içerisinde çok seyrelmiş olması genellikle elde edilebilen örnek miktarlarının örnek miktarlarının tespit için yetersiz kalmasına neden olabilir.Bu sebepten yeterli materyalin yakalanması da oldukça önemlidir.



    Bütün bu sayılan zorluklara ve olumsuzluklara rağmen,biyosensörler gelecekte ordunun kullanımı için umut vaat etmektedir.Küçük bir biyosensör bir askerin savaş alanını görme yetisini olduğu gibi değiştirebilir.Hayvanların avlarını kokusundan tanıması gibi askerlerin düşman izlerini biyolojik yapılarından takip etmesi mümkün olabilir.

    • Bütün bu sayılan zorluklara ve olumsuzluklara rağmen,biyosensörler gelecekte ordunun kullanımı için umut vaat etmektedir.Küçük bir biyosensör bir askerin savaş alanını görme yetisini olduğu gibi değiştirebilir.Hayvanların avlarını kokusundan tanıması gibi askerlerin düşman izlerini biyolojik yapılarından takip etmesi mümkün olabilir.



    Minyatür,posta pulu boyutlarında,biyoçip taşıyan biyosensörler her asker tarafından kol saati gibi takılabilir ve yeterli sayıda olduklarında hedef molekülleri algılayabilecek yüzlerce denetim noktası oluşturabilirler.

    • Minyatür,posta pulu boyutlarında,biyoçip taşıyan biyosensörler her asker tarafından kol saati gibi takılabilir ve yeterli sayıda olduklarında hedef molekülleri algılayabilecek yüzlerce denetim noktası oluşturabilirler.



    Özellikle nanoteknolojideki gelişmelerin biyosensörlere yansıması da göz önüne alınırsa 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlana ‘Oppurtunities in Biotechnology for Future Army Applications’adlı raporda da öngörüldüğü gibi 2025 yılına kadar istenilen özelliklerde biyosensörlerin üretilmesi oldukça olasıdır.

    • Özellikle nanoteknolojideki gelişmelerin biyosensörlere yansıması da göz önüne alınırsa 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlana ‘Oppurtunities in Biotechnology for Future Army Applications’adlı raporda da öngörüldüğü gibi 2025 yılına kadar istenilen özelliklerde biyosensörlerin üretilmesi oldukça olasıdır.





    Diyabet hastalarının kan glikoz seviyelerini evde ölçebilmeleri onlar için büyük bir konfordur. bu da glikoz biyosensörüyle gerçekleştirilebilir.

    • Diyabet hastalarının kan glikoz seviyelerini evde ölçebilmeleri onlar için büyük bir konfordur. bu da glikoz biyosensörüyle gerçekleştirilebilir.

    • Parmak ucundan alınan kan biyosensöre damlatılır ve belirli bir süre içinde sonuç alınıp herhangi bir değişiklikte hasta doktorlarına başvurabilir.



    • VİDEO



    • Bilim ve Teknik Dergisi’nin Nisan sayısında yer alan çalışmaya göre tıpkı kanda olduğu gibi tükürükte de genler tarafından kodlanan birçok protein ve RNA molekülleri bulunduğu bu sayede de doktorların bir damla tükürük örneğindeki molekülleri kullanarak hastalıklara tanı koyabileceği ve onları izleyebileceği saptandı.Mikro ve nano elektirik- mekanik-sistem adı verilen biyosensör yardımıyla birkaç yıl içinde hiçbir ekstra alet kullanmaksızın sadece bir damla tükürüğü alıp tanıya gidilmesinin mümkün olacağı belirtiliyor.



    Zaman içinde biyosensörik alanda fizikokimyasal ölçü aletleri yanında şu gibi üstünlükler sağlanacaktır;

    • Zaman içinde biyosensörik alanda fizikokimyasal ölçü aletleri yanında şu gibi üstünlükler sağlanacaktır;

    • Yüksek duyarlılık

    • Kısa ölçüm süresi

    • Gereksinime göre işlem akışı

    • Ölçüm ve analiz giderinde düşme

    • Otomatik ölçüm ve işlem alanının

    • devreye sokulması



    Sonuç olarak biyosensör teknolojileri çeşitli alanlarda pek çok bilim alanındaki bilgi birikimini gelişmeler paralelinde ve gereksinimler doğrultusunda kullanarak çok hızlı bir şekilde ilerlemektedir.

    • Sonuç olarak biyosensör teknolojileri çeşitli alanlarda pek çok bilim alanındaki bilgi birikimini gelişmeler paralelinde ve gereksinimler doğrultusunda kullanarak çok hızlı bir şekilde ilerlemektedir.



    Biyokomponentlerin ömrünün kısa olması

    • Biyokomponentlerin ömrünün kısa olması

    • Biyosensör hazırlamanın uzun sürmesi

    • Moleküler biyolojik prosesler hakkında yeterli bilgi birikimi olmaması

    • Biyokompabilite sorunları

    • İmplante edilebilen sensörlerin steril tutulabilme güçlüğü



    1.  Telefoncu,A.(1999) Biyosensörler,(Telefoncu,A.,ed.),s.1.,Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Baskı Atölyesi,İzmir.

    • 1.  Telefoncu,A.(1999) Biyosensörler,(Telefoncu,A.,ed.),s.1.,Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Baskı Atölyesi,İzmir.

    • 2.  Dinçkaya,E.(1999) Biyosensörler,(Telefoncu,A.,ed.),s.81.,Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Baskı Atölyesi,İzmir.

    • 3.  Bartlett,P.N.(1990) in Biosensors,(Cass,A.E.G.ed.),p.42, Oxford University Press,Oxford.

    • 4.  Paddle,B.M.,(1996),Biosens.Bioelectron.,11(10),1079.

    • 5.  Whitaker,J.R.(1994),in Food BiosensorAnalysis, (Wagner,G.and Guilbault,G.G.,eds.) Marcel Dekker Inc.,New York.

    • 6.  Ziegler,C,Göpel,W.(1998) Current Opinion in Chemnical Biology,2,585.

    • 7.  Wersinke,A.(1997), Frontiers in BiosensoricsII:Practical Applications (Scheller,F.W.,Schubert,F. And Fedrowittz,J.,eds.)  Birkhauser Verlag,Basel.



    8.  Paddle,B.M.(1996),Biosens & Bioelectron.,11(10),1079

    • 8.  Paddle,B.M.(1996),Biosens & Bioelectron.,11(10),1079

    • 9.  Tran-Minh.C.(1993) Biosensors,Chapman and Hall,London.

    • 10.  Eggins,B.R.(1996) Biosensors:an Introduction,John Wiley and Sons LTD. and B.G.Teubner,West Sussex.

    • 11.  Danielsson,B.,Winquist,F.(1990) in Biochemistry(Cass,A.E.G.,ed.) Oxford University Press,Oxford.

    • 12.Bilim ve teknik dergisi

    • 13.http://www.biotechproducts.com

    • 14.http://www.biyomedtek.com/bmt-konular-no4.htm

    • 15.Biosensors-Wiley

    • 16.Biosensors vs chemical sensors-Peter-B.Edelman and Joseph Vang

    • 17.www.teknolojikarastirmalar.org

    • 18.www.gazete.itu.edu.tr

    • 19.Biyosensörler,RF Entegre Devre ve Sistemler,Entegre Sensör

    • Sinyal Okuyucu Devre ve Sistemler-Yaşar Gürbüz





    Yüklə 446 b.

    Dostları ilə paylaş:
    1   2   3   4   5   6   7   8   9




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

    gir | qeydiyyatdan keç
        Ana səhifə


    yükləyin