İlk Ayet ve İlk Sure
Hz. Peygamber'e (s.a.a) inen ilk ayet ve ilk sure hakkında üç farklı görüş bulunmaktadır:
1- Bazılarına göre; Alak suresinin ilk üç yahut ilk beş ayeti nazil olan ilk ayetlerdir ve bu ayetler peygamberliğin bildirildiği anda nazil olmuştur. Cebrail nazil olarak Hz. Muhammed'i (s.a.a) peygamber olarak çağırdığında şu ayetleri okumuştur:
"Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti. İnsana bilmediğini öğretti."1
İmam Sadık'tan (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmuştur: "Peygamber'e (s.a.a) nazil olan ilk ayetler 'Yaratan Rabbinin adıyla oku!' (Alak suresi) ayetleridir ve en son nazil olan ayetler ise 'Allah'ın yardımı ve zaferi geldiğinde' (Nasr suresi) ayetleridir." 2
2- Bir grup âlime göre ise; Müddessir suresi Peygamber'e nazil olan ilk suredir. İbn-i Seleme diyor ki: "Cabir b. Abdullah Ensari'den hangi ayet ve surenin ilk olarak nazil olduğunu sordum, Oda bana 'Müddessir suresi' dedi. Öyleyse Alak suresinin ilk ayetleri ne zaman nazil oldu? Diye sorunca, cevaben Peygamber'den şunları nakletti: "Bir müddet Hira mağarasında kaldım dağdan inip ovanın ortasına doğru geldiğimde bir ses duydum, etrafa baktım ama bir şey göremedim, sonra başımı göğe kaldırdım ve biranda Onu (Cebrail'i ) gördüm. Titremeye başladım, hemen eve giderek Hatice'den üzerimi örtmesini istedim. O esnada "Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et"1 ayetleri nazil oldu." 2
Bu hadise dayanarak bazı âlimler vahyin Müddessir suresiyle başladığını ve ilk surenin de o olduğunu söylemişlerdir. 3 Lakin eğer dikkat edilirse rivayetin metninde ilk nazil olan surenin Müddessir suresi olduğuna dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Bu şekilde değerlendirme sadece Cabir'in kendisine aittir. Bu olayın fetret döneminden sonra olması mümkündür, çünkü Kuran ilk nazil olmaya başladıktan sonra üç yıl boyunca hiç nazil olmadı. Bu sözümüzü ispatlayan hadis ise şudur: Cabir İbn-i Abdullah Ensari'den nakledilen bir rivayette Peygamber (s.a.a) fetret döneminden bahsederek şöyle buyurdu: "Yoluma devam ederken, birden gökyüzünden gelen bir ses duydum ve başımı kaldırdım, Hira mağarasına gelen meleği gördüm. Onu görünce ürperdim, dizlerimin üzerine çöktüm. Sonra yolumdan dönerek eve gelip 'beni örtün' dedim. Örtündükten sonra "Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk ve (insanları) uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni tertemiz tut. Kötü şeyleri terk et." ayeti nazil oldu. Bu ayetlerin nazil olmasından sonra vahiy kesintiye uğramadan devam etti." 1
3-Bazıları da Fatiha suresini nazil olan ilk sure olarak kabul etmişlerdir. Bu hususta Zamahşeri şöyle diyor: "Müfessirlerin çoğu nazil olan ilk surenin Fatiha suresi olduğu kanaatindedirler." Allâme Tabersi, üstat Ahmet Zahit'ten İzah adlı eserinde, Sait b. Müseyib'ten, o da Emir-el müminin Ali'den (a.s) şöyle nakletmektedir: "Peygamber'den Kuran'ı okumanın sevabının ne olduğunu sordum. O da, bütün surelerin sevap ve faziletini iniş sırasına göre bana açıkladı. Mekke'de nazil olan ilk surenin Fatiha suresi daha sonra Alak ve ardından da Kalem suresi olarak kabul etti."2
Vahidi-i Nişaburi, İniş Sebeplerini açıklarken şöyle bir rivayet nakletmektedir: "Bazen Peygamber yalnız kalıyordu ve gökyüzünden korkmasına neden olan bir takım sesler duyuyordu. Bir defasında melek ona "Ey Muhammed!" diye seslendi, O da lebbeyk dedi. Peygamber'e söylediklerimi tekrar et, dedi. Bismillahirrahmanirrahim, elhemdulillahi rabbil âlemin…"3 Burada dikkat edilmesi gerekilen önemli nokta; Peygamber'in risaletinin ilk dönemlerinden itibaren küçük bir grupla (Ali, Cafer, Zeyd ve Hatice gibi) İslamî usullere göre namaz kılıyordu ve bilindiği gibi namaz da Fatihasız olmaz. Hadiste şöyle buyrulmaktadır: "Cebrail'in Peygamber'e öğrettiği ilk şey abdest ve namaz olmuştur." Abdest ve namazın öğretilmesi, nazil olan ilk surenin Fatiha suresi olmasını zorunlu kılmaktadır.4
Aslına bakılırsa çok farklı gözken bu üç görüşü ortak bir görüş halinde birleştirip sunmak mümkündür. Herkesin kabul ettiği gibi Alak suresini ilk üç veya beş ayeti kesinlikle bisetin başlangıcıyla nazil olmuştur. Sonrada Müddessir suresinden birkaç ayet nazil oldu. Resulullah'a tam olarak inen ilk sure de Fatiha suresidir, bu hususta görüş birliği vardır, daha sonra Müddessir suresinin birkaç ayeti nazil olmuştur, fakat Peygamber'e tümüyle birden nazil olan ilk sure Fatiha suresidir. Alak veya Müddessir suresinin ilk ayetleri nazil olduğunda belli bir sure ismi altında nazil olmamışlardır, bu surelerin geriye kalan diğer ayetlerinin nazil olmasıyla sahip oldukları isim verilmiştir.
Dolayısıyla ilk inen surenin Fatiha suresi olduğunu söylememizin hiçbir sakıncası yoktur, zaten bu münasebetle Fatihatu'l-Kitap unvanı verilmiştir. Bu surenin namazda okunmasının farz kılınmış olması, haiz olduğu önemi göstermektedir, nitekim onu Kuran'la eş değer kılmaktadır. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kuran'ı verdik." 1 Hadislerde tekrarlanan yedi ayetten maksadın Fatiha suresi olduğu buyrulmuştur, zira bu sure yedi ayetten oluşmakta ve ayetleri kısa olduğundan tekrarlanmakta ve her namazda en az iki defa okunmaktadır.
Öyleyse, iniş sırasına göre sureleri ele alırsak ilk sure Alak, beşinci sure Fatiha'dır, ama kâmil olarak inen sureyi ölçü olarak alırsak, o zaman Fatiha suresidir.
Son Ayet Ve Son Sure
Ehli Beyt'ten nakledilen rivayetlere göre, Allah Resulüne nazil olan son sure Nasr suresidir. Bu surede İslam şeriatının kesin başarısı, temellerinin sağlam ve güçlü kılındığı ve insanların grup grup İslam'a gireceğinin müjdesi verilmiştir.
"Allah'ın yardımı ve zaferi geldiği ve insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit, Rabbine hamd ederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir."1
Bu surenin nazil olmasıyla birlikte sahabeler hoşnut oldular, çünkü İslam'ın küfre karşı zaferinin müjdesi verilmişti. Fakat Peygamber'in amcası Abbas bu surenin inmesiyle çok üzülüp ağlamaya başladı, Resulullah (s.a.a) sordu: Ey amca! Niye ağlıyorsun? Abbas şöyle dedi: "Öyle zannediyorum ki bu sure senin görevinin son bulduğunu haber vermektedir." Peygamber (s.a.a): "Evet, zannettiğin gibidir" diye buyurdu. Peygamber Nasr suresinin nüzulünden sonra iki seneden fazla yaşamadı.2
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: "Son sure Nasr suresidir."3 İbn-i Abbas'tan da nakledilen bir rivayet de son inen surenin, Nasr suresi olduğu söylenmiştir.1 Bazı rivayetlere göre ise, son sure Beraat yahut diğer adıyla Tevbe suresidir. Bu surenin ilk ayetleri hicretin dokuzuncu yılında inmiştir ve ayetleri müşriklere gidip okuması için Resulullah (s.a.a), Ali'yi (a.s) görevlendirdi.2
Birçok rivayette Peygamber'e inen son ayetin şu ayet olduğu nakledilmiştir:
"Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının."3
Cebrail bu ayeti nazil ettikten sonra Peygamber'e, bu ayeti Bakara suresindeki faiz ve borç hakkındaki 280. ayetten sonraya yerleştirmesini istedi. Bu ayetin inişinden sonra Peygamber (s.a.a) 21 gün ve bir görüşe göre de 7 gün yaşadı.4
İbn-i Vazih Yakubi olarak tanınan, Ahmet b. Ebi Yakup (ö: 292. h sonrası) kendi tarih kitabında şunları yazıyor: Denilene göre Peygamber'e inen son ayet şudur:
"Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı seçtim."5
Yakubi bunu dedikten sonra şöyle devam ediyor: Bu görüş bize göre de en doğru ve güçlü görüştür, ayet Gadir-i Hum gününde Mevla Emir'el müminin Hz. Ali'nin atanmasından sonra nazil olmuştur."1
Evet, Nasr suresinin Beraat suresinden önce nazil olduğu doğrudur; çünkü Nasr suresi fetih yılı olan, hicrî sekizinci yılda nazil olmuştu ve Mekke bu yılda fethedilmiştir. Beraat suresi ise fetihten sonra, hicretin dokuzuncu yılında nazil olmuştur.
Bu rivayetleri şöyle bağdaştırmak mümkündür; bir bütün olarak kâmil bir şekilde nazil olan son sure Nasr suresidir, fakat en son nazil olan ayetler ise Beraat suresinin ilk ayetleridir.
Ama "Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının."2 Ayetine gelince, Maverdi'nin rivayetine göre bu ayet Veda Haccında, Mina'da nazil olmuştur. Bunun için son ayet olamaz; çünkü dini ikmal ayeti, Peygamber (s.a.a) Veda Haccından Mekke'ye dönerken, Gadir-i Hum denilen yerde nazil olmuştur.3 Demek ki Yakubi'nin söyledikleri daha doğru ve kabul edilebilir; zira Beraat suresi hicretin dokuzuncu ve Maide suresi ise onuncu yılında (veda haccının yapıldığı yıl) nazil olmuştur. Ayrıca Maide suresi savaşların bittiği ve İslam'ın tamamen yerleştiğini bildiren bazı hukuksal ayetleri içermektedir. Özellikle de Peygamber'in görevinin son bulduğunu bildiren, son ayet olan ikmal ayeti de, son surede bulunmakla daha çok uyum arz etmektedir.
Öyleyse Nasr suresi tam olarak Peygamber'e inen son suredir ve son ayet de risaletin bittiğini haber veren ikmal ayetidir.
"Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese hak ettiğinin eksiksiz verileceği ve kimsenin haksızlığa uğratılmayacağı bir günden sakının." Ayetini ise son indirilen ahkâm ayeti olarak kabul edebiliriz.
Dostları ilə paylaş: |