Kur’an-ı Kerim Meali - fatiha Suresi Mekke’de nazil olmuştur ayettir


- Biz gerçekten sular azınca, sizi akıp giden bir gemide taşıdık. 12-



Yüklə 2,57 Mb.
səhifə40/42
tarix20.11.2017
ölçüsü2,57 Mb.
#32304
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42

11- Biz gerçekten sular azınca, sizi akıp giden bir gemide taşıdık.
12- Ki onu, size bir hatıra (destan) yapalım. Ve bilgi alan kulaklar o destanı dinlesin.
13- Tek bir nefha ile sura üfürüldüğü zaman,
14- Toprak ve dağlar kaldırılıp her şey dümdüz olduğu zaman,
15- İşte gerçekleşecek kıyamet, o gün olacak.
16- Gök yarılır. O gün o zayıf ve sarkıktır.
17- Melekler her tarafında bulunur. O gün Rabbinin arşını sekiz melek üstlerinde taşırlar.(*)
(*) Melekler, Allah’ın bir çeşit askerleridir. Allah, büyüklüğünü onlarla göstermiş oluyor. Dünyada Allah’ın arşını (icraatını) dört büyük melek yürütüyor: Cebrail, Mikail, Azrail, İsrafil.
İnsanlık, bitki, hayvan ve cansızlar dünyaları da kıyamet günü Allah’ın onlardaki hâkimiyeti net olarak görüneceği için, o gün Allah’ın arşını sekiz melek taşımış olacak. Dört mevcut melek, artı bunların müekkel melekleri. Allah daha iyi bilir.
18- O gün Allah’ın huzuruna arz edileceksiniz. Gizli hiçbir şeyiniz kapalı kalmayacaktır. (Her şey her yönüyle net olarak Allah’ın hâkimiyeti altında olduğu görülecektir.)
19- Artık kimin kitabı sağ eline verilirse; “işte kitabımı okuyun.
20- Ben hesabımla karşılaşacağımı sanıyordum.” diyecek.
21- Artık o memnun edici bir yaşam içindedir.
22- Yüksek bir Cennette.
23- O Cennetin meyveleri sarkmıştır.
24- (Böylelere) “Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden dolayı, afiyet ile yiyin, için.” denilir.
25- Amma kitabı sol eline verilen ise; “keşke kitabım bana verilmeseydi.
26- Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim.
27- Keşke ölüm işimi tam bitirseydi,
28- Malım hiç bana fayda vermedi.
29- Saltanatım yok olup gitti.” diyecek.
30- İşte ey muhafızlar! Onu tutun, kelepçeleyin.
31- Sonra onu Cehenneme salın.
32- Sonra uzunluğu yetmiş zira’ olan bir zincirden onu geçirin.
33- Çünkü o, büyük ve yüce olan Allah’a inanmıyordu.
34- Yoksul ve fakirleri yedirmeye de teşvik etmiyordu.
35- Artık bugün burada ona sıcak bir dost yoktur.
36- Onun için kan ve irinden başka bir yemek de yoktur.
37- O yemeği, ancak hatalılar yer.
38, 39- Artık gördüğünüz ve görmediğiniz şeylere yemin ederim ki:
40- Bu Kur’an iyi ve üstün bir elçinin sözüdür.
41- O, asla şairin sözü olamaz. Ne kadar az inanıyorsunuz?
42- O, kâhinin sözü de olamaz. Ne kadar az düşünüp idrak ediyorsunuz!
43- O, bütün âlemlerin sahibinden indirilmedir.
44- Eğer o elçi, Bizim adımıza bazı sözler uydursaydı,
45- Biz güç ile ondan (intikam) alırdık.
46- Sonra onun can damarını keserdik.
47- Sizden hiç kimse, ona engel olamazdı.
48- Ve şüphesiz bu Kur’an, muttakiler için bir zikir ve mesajdır.
49- Ve gerçekten Biz, sizden hakkı yalanlayanların var olduğunu biliyoruz.
50- Ve bu Kur’an kâfirler için, (ulaşamadıklarından dolayı) bir hasrettir.
51- Ve gerçekten o, iman ve yakin ile sabit olan bir haktır (gerçektir.)
52- Artık sen, yüce Rabbinin isminin kusursuzluğunu an! (Bil ki O’nun yaptığı her şey, yerli yerinde ve güzeldir.)

70- Mearic Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 44 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1, 2, 3- İsteyen biri, kâfirlerin başına gelecek bir azabı istedi. Öyle bir azap ki dereceler sahibi olan Allah’a karşı, ona hiçbir engel olmayacaktır.
4- O Allah ki, melekler ve ruh, miktarı elli bin sene olan bir günde O’na yükselirler.
5- Artık sen güzelce sabret.
6- Çünkü onlar, o azabı uzak görüyorlar. (Muhal görüyorlar.)
7- Biz ise, yakın görüyoruz. (Kesinlikle olacağını biliyoruz.)
8- Gök, erimiş maden gibi olduğu gün,
9- Dağlar atılmış renkli yün gibi oldukları zaman,
10- Hiçbir dost başka bir dostu sormazken,
11- Ki birbiriyle görüştürüldükleri halde, (birbirlerini soramıyorlar.) İşte o suçlu kâfir, o günün azabından kurtulmak için; oğullarını
12- Hanımını, kardeşini,
13- Onu barındıran, koruyan soyunu
14- Ve yeryüzündeki herkesi feda etmek ister. Tek kendini kurtarmak ister.
15- Hayır, o ateşli azap alev saçıyor.
16- Derileri kavurup atıyor.
17- Hakka karşı sırt çevirip kaçanı, kendine çağırıyor (çekiyor.)
18- Mal toplayıp stok edenleri de… (kendine çekiyor.)
19- İnsan gerçekten sabırsız yaratılmış:
20- Bir kötülük ona dokunduğu zaman, yılıyor.
21- Bir iyilik ona dokunduğu zaman başkasına vermek istemiyor.
22- Namaz kılanlar hariç.
23- Onlar ki namazlarını devamlı kılarlar.
24, 25- Onlar ki mallarında ihtiyacını belli eden kişi ile yoksul için belli bir hak vardır.
26- Onlar ki ceza ve mükâfat gününü tasdik ederler.
27- Onlar ki Rablerinin azabından titrerler.
28- Çünkü Rablerinin azabından asla güven duyulmaz.
29- Onlar ki ırzlarını korurlar.
30- Hanımlarına ve cariyelerine karşı hariç, onlar (bu konuda) kınanmazlar.
31- Artık kim bunun ötesini ararsa, işte onlar haddi aşanlardır.
32- Ve onlar ki emanetlerine ve sözlerine riayet ederler.
33- Ve onlar ki şahitliklerini yerine getirirler.
34- Ve onlar ki namazlarını tam korurlar.
35- İşte onlar Cennetlerde ikrama mazhar olanlardır.
36- Ne oluyor o kâfirlere, sana koşuyorlar?
37- Sağdan soldan ayrı ayrı gruplar halinde (etrafını sarıyorlar.)
38- Hayır, asla! Biz onları, onların bildiği meniden yarattık. (Onların Cennet layık olmadıklarını biliyoruz.)
40, 41- İşte doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onlardan daha hayırlısını getirmeye (yaratmaya) gücümüz yeter. Ve bizi geçecek de değiller. (Bizden kurtulamazlar.)
42- Bırak onları dalsınlar, oynasınlar, kendilerine va’dedilen gün ile karşılaştıkları ana kadar…
43, 44- Sanki hedeflere koşuyorlar gibi; kabirlerden, gözleri alçalarak yüzlerine zillet bürünerek hızlıca çıktıkları güne kadar… İşte kendilerine va’dedilen gün, o gündür.


71- Nuh Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 28 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- Elem verici bir azap kendilerine gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh’u peygamber olarak kavmine gönderdik.
2- “Ey kavmim! dedi. Ben sizin için açık bir uyarıcıyım.”
3- “Allah’a kulluk edin, O’nun yasalarını çiğnemekten sakının. Ve bana itaat edin!
4- Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar, sizi belli bir süreye kadar erteler (yaşatır.) şüphesiz Allah’ın tayin ettiği ecel geldiği zaman, artık ertelenmez. Keşke bilmiş olsanız!”
5- Dedi ki: “Ey Rabbim! Ben gece gündüz kavmimi (hakka) çağırdım.
6- Benim çağrımın kaçıştan başka onlara hiçbir katkısı olmadı.
7- Ve gerçekten ben, ne zaman onları bağışlaman için (hakka) çağırdımsa, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına geçirdiler, (küfürde) direttiler ve kibirlendiler de kibirlendiler.
8- Sonra ben onları, yüksek sesle (hakka) davet ettim.
9- Sonra ben gerçekten, hem açıkça hem gizlice onlara mesajı anlattım.
10- “Rabbinizden bağışlanma dileyin, O çok bağışlayıcıdır.
11- (Rabbinizden bağışlanma dileyin) ki gökten üzerinize bol su yağdırsın.
12- Size mallar ve evlatlar versin, size bahçeler ve nehirler yaratsın.
13- Ne oluyor size, Allah’ın büyüklüğünden korkmuyorsunuz?
14- Hâlbuki O, sizi aşama aşama yarattı.
15- Görmediniz mi? Allah, nasıl yedi göğü birbirine uygun olarak yaratmıştır.
16- Ve içlerinde ayı bir nur, güneşi de bir lamba yapmıştır.
17- Ve Allah sizi topraktan bitirdi.
18- Sonra sizi ona iade ediyor. Ve bir daha oradan çıkaracaktır.
19- Ve Allah, size yeri bir sergi yapmıştır.
20- Nihayet o yerin geniş ve değişik yolarında yürürsünüz.”
21- Ve Nuh devamla dedi ki: “Ey Rabbim! (Bu mesajlarıma karşı) bunlar bana isyan etti. Mal ve evladının kendisine zarardan başka hiçbir katkısı olmayana uydular.
22- Çok büyük bir tuzak kurdular.
23- Ve: “Sakın ilahlarınızı terk etmeyin. Wed, Suva’, Yağus, Yauk’u(*) ve Nesr’i terk etmeyin!” dediler.
(*) Sevgi ilahı, karanlıklar ilahı, yardım ilahı, savunma ilahı ve kuvvet ilahı demek olup Arapların eski putlarının adlarıdır. Bu beş putun her dilde isimleri ayrı olmakla beraber mahiyet itibariyle bütün kâfir toplumlarda mevcutturlar.
24- Ve gerçekten çoklarını sapıttılar. Artık o zalimler için, sapıklıktan başka bir şey nasip etme!
25- İşte günahlarından dolayı suda boğduruldular, ateşe (Cehenneme) sokuldular. Allah’a karşı kendilerine hiçbir yardımcı bulamadılar.
26- Ve Nuh dedi ki: “Ey Rabbim! Yeryüzü üstünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma!
27- Gerçekten eğer sen onları bırakırsan, senin kullarını sapıtırlar. Ve günahkâr nankör kâfirlerden başka doğurmazlar.
28- Ey Rabbim! Beni, ana babamı ve evime (Gemime) mümin olarak gireni ve bütün inanmış erkek ve kadınları bağışla! Ve zalimlere helaktan başka bir şey verme!


72- Cin Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 28 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- De ki: Bana bildirildi ki (gösterildi ki)(*) bir grup cin, (Kur’anı) dinlediler. “Biz harikulade bir Kur’an işittik.” dediler.(**)
(*) Peygamber’in cinleri görüp dediklerini işitmesi ruhanî olduğu ve maddi gözden gizli bir şekilde geçtiği için gizli bilgi demek olan vahiy ile ifade edilmiştir. Bakınız Ahkaf suresi 29. ayet.
(**) Veya bana vahyedildi ki, bir grup cin (göğü) dinlemiş “Biz harikulade bir Kur’an işittik” demiştir.
2- “O Kur’an, doğru kararlara iletir. Biz ona inandık ve Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız”
3- “Ve gerçekten Rabbimizin hâkimiyeti çok yücedir. O ne eş edinmiştir ne de evlat.”
4- “Ve gerçekten ahmağımız, Allah namına (haktan) çok uzak sözler söylüyordu.”
5- “Ve insanlar ile cinlerin, Allah namına yalan uydurmayacaklarını sanıyorduk.”
6- “Ve gerçekten insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınıyorlardı. O cinlerin kibir ve azgınlıklarını arttırdılar.”
7- (Ve bana bildirildi ki:) O cinler de, siz insanların sandığı gibi, Allah’ın hiç kimseyi diriltmeyeceğini sanmışlar.
8- Ve (bana bildirildi ki: Onlar şöyle demişler.) “Gerçekten biz göğü yokladık, baktık, şiddetli nöbetçilerle ve ışık saçan yıldızlarla (ateş mermileri ile) doldurulmuştur.”
9- “Ve gerçekten biz (gökten bir şeyler) dinlemek için belli yerlerde otururduk. Şimdi artık kim dinlemek isterse kendisini gözetleyen bir ateş mermisini bulur.
10- “Biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere bir kötülük mü dilenmiş, yoksa Rableri olan Allah onlar hakkında doğru bir iş mi dilemiş?
11- “Ve doğrusu, bizden salihler de vardır, onun altında olanlar da vardır. Biz çok değişik yollara bölünmüşüz.”
12- “Ve yeryüzünde Allah’ı aciz bırakıp (ondan kurtulamayacağımızı) ve (yeryüzünden) kaçmakla O’nu aciz bırakamayacağımızı anladık.”(*)
(*) Yani ne yeryüzünde ne de dışında ondan kurtulamayacağımızı anladık.
13- “Ve gerçekten biz hidayet mesajını işittiğimiz zaman O’na inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, o ne haksızlığa uğrar ne de azgınlığa.”
14- “Ve gerçekten bizden Müslümanlar da var zalimler de. Artık kim Müslüman olmuş ise, işte onlar en iyi yolu aramışlardır.”
15- “Zalimler ise, Cehenneme odun oldular.”
16- (Ve bana bildirildi ki:) “Eğer o zalimler doğru yolda gitmiş olsalardı, onlara bol bir su verirdik. (Rızıklarını bollaştırırdık.)
17- Ki onları o nimet içinde imtihan edelim. Artık kim Allah’ın zikrinden yüz çevirirse, Allah onu meşakkatli, ağır bir azaba geçirir.”
18- “Ve mescidler, Allah’ındır. Artık Allah ile beraber sakın kimseye yalvarmayın!”
19- Ve gerçekten Allah’ın kulu (Peygamber) O’na yalvarmaya başlayınca, neredeyse afet çekirdekleri gibi üstüne çullanacaklardı.
20- De ki: “Ben ancak Rabbime yalvarırım. Ve O’na hiç kimseyi ortak koşmam.”
21- De ki: “Ben, size ne zarar vermeye ne de sizi doğru yola iletmeye sahip değilim.”
22- De ki: “(Allah bana bir zarar vermek istese,) hiç kimse beni ondan kurtaramaz ve ben, O’nun dışında hiçbir dayanak da bulamam.
23- Ben ancak Allah’tan gelen vahiyleri ulaştırmak ve O’nun mesajlarını iletmek işine sahibim. Artık kim Allah’a ve elçisine karşı gelse, onun için, içinde ebedî kalacağı Cehennem ateşi vardır.”
24- Nihayet kendilerine va’dedilen azabı gördükleri zaman, kimin yardımcılarının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.(*)
(*) Bedir Savaşının olacağına işarettir.
25- De ki: “Bilmiyorum, size vaadedilen azap yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi tayin edecektir?
26- Rabbim, gayb âlemini bilendir. Gizli bilgilerini hiç kimseye göstermez.
27- Meğer o kişi, O’nun razı olduğu bir elçi ise. Çünkü Allah, o elçinin önüne ve arkasına, onu (şeytanlardan) koruyacak gözetleyiciler koyar.
28- Ki (Allah) o elçilerin, Rableri olan Allah’tan gelen mesajları ulaştırdıklarını görsün. Şüphesiz Allah, onların yanında olan her şeyi (ilmiyle) kuşatmıştır. Ve her şeyi tek tek saymıştır.


73- Müzemmil Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 20 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- Ey örtülere bürünen! (Veya ey peygamberliği yüklenen!)
2- Çok azı hariç, geceleyin kalk (namaz kıl:)
3- Gecenin yarısı veya daha azında (üçte birinde,)
4- Veya daha çoğunda (üçte ikisinde kalk namaz kıl) ve Kur’anı tane tane oku!
5- Çünkü Biz, sana ağır bir söz ilka edeceğiz.
6- Çünkü gece saatlerinde olan işler, (kalbe) daha iyi oturur ve gece sözleri daha düzgün ve sağlam olur.
7- Doğrusu gündüzleyin senin için uzun bir dolaşım zamanı vardır.
8- Artık (geceleyin) Rabbinin ismini an ve (O’ndan başka) her şeyden ilişkini kes.
9- O, doğunun ve batının (hayatın ve ölümün) sahibidir. O’ndan başka ilah yoktur. Artık yalnızca O’nu koruyucu ve sahip edin.
10- Ve o kâfirlerin dediklerine karşı sabret. Güzel bir şekilde onlardan ayrıl.
11- Nimet içinde boğulan o yalanlayıcıları Bana bırak. Onlara az bir mühlet tanı.
12- Çünkü yanımızda ağır kelepçeler ve Cehennem ateşi vardır.
13- Boğazlardan geçmeyen bir yemek ve elem verici bir azap vardır.
14- O günde ki yer ve dağlar şiddetle sarsılır. Dağlar akan kum haline girer.
15- Gerçekten Biz, sizin için şahit olan bir peygamberi size gönderdik. Nasıl ki Firavuna peygamber gönderdiysek..
16- Firavun, o peygambere karşı isyan etti. Biz de sert ve şiddetli bir yakarışla onu yakalayıverdik.
17- İşte çocukları ihtiyarlatan bir günü (kıyamet gününü) inkar ettiğiniz taktirde, kendinizi (ölüm ve yokluktan) nasıl koruyacaksınız?!
18- Öyle bir gün ki (dünyanızın damı olan) gök, onun şiddetinden parçalanacaktır. O günün olacağına dair verilen söz (mutlaka) yerine getirilecektir.
19- İşte bu, bir mesaj ve uyarıdır. Artık isteyen Rabbine doğru kendine bir yol bulur.
20- Gerçekten Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden az bir zamanda ve gecenin yarısında ve üçte birinde, seninle beraber olan bir grup ile beraber kalkıp namaz kıldığını biliyor. Gece ve gündüzü takdir edip planlayan Allah’tır. Allah, sizin bu vakitlerde kalkmaya güç getiremeyeceğinizi biliyor. O, sizin tevbenizi kabul etti. Artık Kur’andan okuyabildiğiniz kadar okuyun. Allah, sizden hastaların olacağını ve çıkıp yeryüzünde Allah’ın fazlını (rızkını) arayan başkalarının bulunacağını ve diğer başkalarının çıkıp Allah yolunda cihad edeceğini biliyor. Artık size müyesser olduğu kadar Kur’an okuyun. Namaz kılın, zekât verin. Allah için, güzel bir şekilde borç verin. Siz önceden kendi lehinize ne yapmışsanız, onu Allah katında daha yararlı ve mükâfatça daha büyük olarak bulacaksınız. (Son olarak) Allah’tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.

74- Müddessir Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 56 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- Ey elbiselerine bürünen! (Veya ey peygamberlik ile süslenen!)
2- Kalk ve uyar!
3- Rabbinin büyüklüğünü an!
4- Elbiselerini temizle (veya nefsini arındır.)
5- Pislikten (Allah’a eş koşmaktan) kaçın.
6- Daha çok gelsin diyerek, (kimseye) bir şey verip minnet etme.(*)
(*) Veya işi çok görüp zaafa düşme!
7- Rabbinin hükümlerine karşı sabret.
8- O borazana üfürüldüğü zaman,
9- İşte o gün, çok zor ve çetin bir gündür.
10- Kâfirler için hiç de kolay değildir.
11- Beni, yarattığım o kimseyle yalnız bırak. (Ben onun hakkından gelirim.)
12- Ben ona bol mal verdim.
13- Ve çalışma yaşına yetişmiş erkek çocuklar verdim.
14- Ve ona bol imkânlar sergiledim.
15- Hâlâ bu imkânları artırmama göz dikiyor.
16- Hayır, çünkü o, ayetlerimize karşı inatçı kesildi.
17- İşte onu sarıp bir yokuşa zorlayacağım.
18- Zira o, düşündü, ölçtü, biçti.
19- Kahrolası, nasıl da ölçtü!
20- Evet, kahrolsun! O, nasıl da ölçtü biçti.
21- Sonra bakındı.
22- Sonra surat astı, kaşlarını çattı.
23- Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.
24- “Bu, elden ele öğrenilen bir büyüden başka bir şey değildir.”
25- “Bu, ancak bir insan sözüdür.” dedi.
26- Ben onu Cehenneme dayatacağım.
27- Ne bilirsin Cehennem nedir?
28- O, hiçbir şeyi geri bırakmaz ve (hiçbir azaptan) vazgeçmez.
29- Durmadan derileri kavurur.
30- Üzerinde on dokuz (melek) vardır.
31- Biz o ateşe sahip olanları melekler yaptık. Ve onların sayılarını da o kâfirler için imtihan aracı yaptık. Ki kitap verilenler, (bu Kur’ana) kanaat getirsinler, Müminler imanlarını arttırsınlar ve kitap verilenler ile Müminler asla şüpheye düşmesinler. Ve kalplerinde hastalık olan(münafık)lar ve kâfirler, “Allah, bununla ne anlatmak istedi?” desinler. İşte Allah, böylece istediğini saptırır, istediğini de doğru iletir. Ve senin Rabbinin askerlerinin (sayısını,) ancak O bilir. Bu (on dokuzlu) Cehennem, insanlar için ancak bir belge ve uyarıdır.
32- Hayır! Aya,
33- Döndüğü an geceye,
34- Sarardığı zaman sabaha andolsun ki;
35- O (on dokuzlu) Cehennem, (İlahî) büyük mucizelerden biridir.
36- İnsanlar için,
37- Sizden ilerlemek veya geri kalmak isteyenler için… Bir uyarıcıdır.
38- Herkes kazandığından dolayı rehin kalacaktır.
39- Sağ ehli olanlar hariç.
40, 41- O Cennetlerde azgın suçluları soracaklar:
42- Sizi Cehenneme sokan nedir? diye..
43- Onlar: Biz namaz kılanlardan olmadık.
44- Miskinlere yemek yedirmedik.
45- Ve dalanlarla beraber (boş şeylere) daldık.
46- Ve mükâfat ve ceza gününü yalanlıyorduk.
47- Nihayet ölüm ile bize yakin geldi.
48- Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda vermez.
49- Ne oluyor onlara, mesajdan yüz çeviriyorlar?
50, 51- Sanki onlar, aslandan kaçan yaban eşekler gibidirler.
52- Hayır, onlardan her biri kendisine, açılmış (hazır) sahifeler (vahiy mesajlarının) verilmesini istiyor. (Sana tabi olmamak için…)
53- Hayır, onlar ahiretten korkmuyorlar. (Onun için senin getirdiğin mesajları kabul etmiyorlar.)
54- (Evet, onların dediği gibi değil.) Belki (senin gösterdiğin) Kur’an, bir mesajdır.
55- İsteyen, onu anar (idrak eder.)
56- Fakat Allah dilemedikçe (onlar hak etmedikçe,) onu idrak edemezler. O Allah, takva ve bağışlanma ehlidir. (Korunmak ve sakınmak isteyenleri bağışlar.)


75- Kıyamet Suresi
Mekke’de nazil olmuştur. 40 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kıyamet gününe yemin ederim ki,
2- Ve kendini kınayan (vicdanen doğruları idrak eden) nefse yemin ederim ki, (siz dirileceksiniz.)
3- İnsan, Bizim onun kemiklerini toplamayacağımızı mı sanıyor?
4- Evet, Bizim onun parmak uçlarını dahi yapmaya gücümüz yeter.(*)
(*) Hiçbir insanın parmak izi, öbürünün aynı değildir.
5- Fakat insan, önünü boş bulup boyuna günah işlemek istiyor.(*)
(*) Nesefi.
6- Kıyamet günü ne zamandır? diye soruyor.
7- İşte gözde şimşek çakınca,
8- Ay kararınca,
9- Güneş ve ay birleştirilince,
10- İnsan o gün, “kaçacak yer nerede?” der.
11- Hayır, hiçbir sığınak ve kaçamak olmayacaktır.
12- O gün, her şey Rabbinin huzurunda karar kılacaktır.
13- O gün, insan ne yapmışsa ve neyi ihmal etmişse her şey ona haber verilecektir.
14- Evet, insan nefsinin ne mal olduğunu görüyor.
15- Her ne kadar mazeretleri ortaya atsa da… (Kıyametin en kuvvetli delili, Allah’ın gönderdiği vahiylerdir.)
16- O vahyi çarçabuk elde etmek için dilini onunla depretme!
17- Çünkü onu derlemek de okutmak da Bize aittir.
18- Biz onu sana okuduğumuz zaman, sen yalnız onun okunuşuna tabi ol.
19- Sonra onu açıklamak Bize ait olacaktır.(*)
(*) 19 sistemi, Kur’anın anlaşılmasına önemli bir sebep olmuştur. Kur’anın anlaşılmasının bir engeli de, insanların kendilerini tamamıyla dünyaya vermesidir.
20- Hayır, siz acil olan dünyayı seviyorsunuz.
21- Ve sonra olan ahireti terk ediyorsunuz.
22- O gün, bir kısım yüzler parlaktırlar.
23- Rablerine bakıyorlar.
24- Ve bir kısım yüzler de burukturlar.
25- Bellerini kıracak bir belanın başlarına gelmesini bekliyorlar.
26- Hayır, ruh köprücük kemiklerine dayanınca,
27- Ve “yukarı çeken kimdir?” denilince,
28- Ve bunun (temelli) bir ayrılış olduğunu anlayınca,
29- Ve ayaklar, birbirine dolanınca (iş kızışınca,)
30- İşte o gün sevkiyat, Rabbinin huzuruna olacaktır.
31- Çünkü o, hakkı doğrulamadı, namaz da kılmadı.
32- Fakat yalanladı ve arkasını döndü.
33- Sonra böbürlenerek ailesine gitti.
34, 35- Helak olasın, helak! Yine helak olasın, helak!
36- İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?
37- O, akan bir meniden bir damla değil mi idi?
38- Sonra döllenen bir zigot oldu: Yani, Allah şekil verdi ve düzeltti.
39- Ondan iki eşi, bir erkek bir dişi yarattı.
40- İşte acaba bunu yapan, ölüleri diriltmeye kadir değil midir? (Evet, kadirdir.)
76- İnsan Suresi
Medine’de nazil olmuştur. 31 ayettir.
Bismillahirrahmanirrahim
1- Kesinlikle insanın üzerinden uzun bir zaman geçti ki anılacak bir şey değildi.
2- Gerçekten Biz, insanı karışık bir meniden (hücreden) yarattık. Onu geliştiriyorduk. (Yani) onu işiten ve gören bir hale getirdik.
3- Gerçekten Biz ona yol gösterdik. Artık ya şükreder veya nankör olur.
4- Gerçekten kâfirler için zincirler, tasmalar ve şiddetli bir ateş hazırlamışız.
5- İyiler ise, karışımı kâfur olan bir kadehten içerler:
Yüklə 2,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin