Kur’an-ı Kerim Meali – Yaşar Nuri Öztürk alak suresi (96/1)



Yüklə 1,74 Mb.
səhifə41/62
tarix18.08.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#72164
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   62

MÜLK SURESİ (67/77)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, herşeye Kadir’dir.

  2. Hanginizin daha güzel iş yapacağını belirlemek için sizi imtihana çekmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O’dur. Aziz’dir O, Gafur’dur.

  3. Birbiriyle uyum ve ahenk içinde yedi gökleri yaratan da O’dur. O Rahman’ın yaratışında / yarattıklarında herhangi bir uyuşmazlık, aykırılık, çelişme göremezsin. Bir kez daha bak! Bir çatlaklık, bir uyuşmazlık görüyor musun?

  4. Sonra bakışı iki kez daha döndür! Umudunu kesmiş olarak döner sana göz. Utanmış, bitkin düşmüştür o.

  5. Yemin olsun ki, biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve onları şeytanlara atış taneleri yaptık. O şeytanlar için çılgın ateş azabını da hazırladık.

  6. Ve Rablerine karşı nankörlük edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü bir dönüş yeridir o!

  7. Onun içine atıldıklarında, onun derinden gelen sesini işitirler. Feveran etmektedir o.

  8. Öfkesinden çatlayacak hale gelir. İçine bir güruh atıldıkça, onun bekçileri bunlara sorarlar: “Size hiçbir uyarıcı gelmedi mi?”

  9. Derler ki: “Gelmedi olur mu? Bize uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık. Ve: ‘Allah birşey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, başka değil’ şeklinde konuştuk.”

  10. Ve derler ki: “Eğer söz dinleseydik yahut aklımızı çalıştırsaydık şu çılgın ateşin dostları arasında olmazdık.”

  11. Günahlarını işte böyle itiraf ettiler. Çılgın ateşin halkına böyle kahır yaraşır.

  12. Görmedikleri halde Rablerinden ürperenlere gelince, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.

  13. Sözünüzü ister gizleyin ister onu açıklayın; şu bir gerçek ki O, göğüslerin özünü çok iyi bilir.

  14. Yaratmış olan bilmez mi / Allah, yarattığı kimseyi bilmez mi? Latif’tir O, Habir’dir.

  15. O, yeri sizin için boyun eğer yaptı. Haydi onun omuzlarında yürüyün ve Allah’ın rızıklarından yiyin. Dönüş O’nadır.

  16. O göktekinin, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer aniden çalkalanmaya başlar.

  17. O göktekinin, çakıl taşları taşıyan bir rüzgarı üzerinize salmayacağından emin misiniz? O zaman bileceksiniz nasılmış uyarım!

  18. Andolsun, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Ama nasıl olmuştu benim azabım?!

  19. Üstlerinde, kanatlarını açıp kapayarak uçan kuşları hiç görmediler mi? Onları Rahman’dan başkası tutmuyor. Kuşkusuz O, her şeyi görmektedir.

  20. Rahman’a karşı / Rahman’dan başka size yardım edecek ordunuz kimdir? İnkarcılar bir aldanış / gurur içindeler; hepsi bu!

  21. Peki, O, rızkını tutarsa kim var sizi rızıklandıracak? Hayır, bir azgınlık ve nefret içinde inat etmekteler.

  22. Peki, yüzüstü kapanarak yürüyen mi daha düzgün gider yoksa dosdoğru yol üzerinde dik ve düzgün yürüyen mi?

  23. De ki: “Sizi oluşturan O’dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

  24. De ki: “Sizi, yeryüzünde yaratıp yayan O’dur. O’nun huzurunda haşredileceksiniz.”

  25. Derler ki: “Eğer doğru sözlülerseniz, bu vaat ne zaman?”

  26. De ki: “Bilgi Allah’ın katındadır. Bana gelince, ben ancak açıkça uyaran biriyim.”

  27. Onu yakından gördüklerinde, inkar edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: “O habire çağırıp durduğunuz şey budur.”

  28. Söyle onlara: “Diyelim ki, Allah beni ve beraberimdekileri öldürdü, yahut bize acıdı. Peki, kafirleri korkunç bir azaptan kim kurtaracak?”

  29. De ki: “Rahman’dır O, O’na inandık biz ve yalnız O’na güvendik. Yakında bileceksiniz kimmiş apaçık sapıklığın içinde.”

  30. Şunu da söyle: “Bir sabah suyunuz çekiliverse, kim getirecek fışkırıp akan bir su size?”


HAKKA SURESİ (69/78)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. el-Hakka / geleceği kuşkusuz olan şey!

  2. Nedir o hakka?

  3. O hakkanın niteliğini sana bildiren nedir?

  4. Semud ve Ad, kaariayı / başa çarpan olayı yalanlamıştı.

  5. Bunun üzerine Semud, bir doğal felaket ile helak edildi.

  6. Ad ise gürleyen sesle gelen soğuk rüzgarlı bir fırtınayla mahvedildi.

  7. Onu, onların üzerine yedi gece-sekiz gün hiç ara vermeden saldı. Topluluğu orada yerlere sürülmüş görürsün. İçleri boşaltılmış hurma kütükleri gibidirler.

  8. Onlardan geri kalan birşey görüyor musun?

  9. Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentlerde aynı hataya vücut verdiler.

  10. Rablerinin resulüne isyan ettiler de O da onları, şiddeti arttıkça artan bir yakalayışla yakaladı.

  11. Su azıp köpürdüğünde, biz sizi o akıp gidende taşıdık.

  12. Ki onu size bir hatırlatıcı / düşündürücü yapalım ve kavrayabilen kulak kavrasın.

  13. Sura bir üfleyişle üflendiğinde,

  14. Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpılışla parça parça edildiğinde,

  15. İşte o gün, olması gereken olmuştur.

  16. Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.

  17. Melek de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır.

  18. O gün arz olunursunuz; hiçbir saklınız gizli kalmaz.

  19. Öz kitabı sağından verilen: “İşte kitabım, okuyun!” der.

  20. “Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten.”

  21. Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir.

  22. Yüksek bir bahçe içindedir.

  23. Devşirilmesi kolaydır onun.

  24. Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.

  25. Öz kitabı sol tarafından verilene gelince o şöyle der: “Ah ne olurdu bana kitabım verilmeseydi!”

  26. “Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım.”

  27. “Ah ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!”

  28. “Hiçbir işime yaramadı malım.”

  29. “Sökülüp gitti benden saltanatım.”

  30. “Tutun onu, derhal bağlayın onu.”

  31. “Sonra cehenneme sallayın onu.”

  32. “Sonra boyu yetmiş arşın olan bir zincirde yollayın onu.”

  33. “Çünkü o, yüce Allah’a inanmıyordu.”

  34. “Yoksulu doyurmaya özendirmiyordu.”

  35. “Bugün onun için burada bir sıcak dost yoktur.”

  36. “Yıkananların atık sularından başka yemek de yoktur.”

  37. “Ki o atık suyu sadece günahkarlar yer.”

  38. Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin ederim gördüklerinize,

  39. Ve görmediklerinize!

  40. Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür.

  41. Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz!

  42. Bir kahinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz!

  43. Alemlerin Rabbi’nden bir indiriştir o.

  44. Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi,

  45. Andolsun ondan sağ elini koparırdık.

  46. Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.

  47. Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.

  48. Gerçek şu ki o, sakınanlar için tam bir uyarıcı ve düşündürücüdür.

  49. Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz.

  50. Ve o, küfre sapanlar için tam bir hasrettir.

  51. Ve o, kesin bilginin tam gerçeğidir.

  52. Hadi artık, yüce Rabbinin adını tespih et!



Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin