Kur’an-ı Kerim Meali – Yaşar Nuri Öztürk alak suresi (96/1)


MÜNAFİKUN SURESİ (63/103)



Yüklə 1,74 Mb.
səhifə57/62
tarix18.08.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#72164
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   62

MÜNAFİKUN SURESİ (63/103)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. Münafıklar sana geldiklerinde: “Senin kesinlikle Allah’ın elçisi olduğuna tanıklık ederiz.” derler. Senin kesinlikle O’nun elçisi olduğunu Allah zaten biliyor. Ve Allah tanıklık eder ki, münafıklar kesinlikle yalancıdırlar.

  2. Yeminlerini bir kalkan edinip Allah’ın yolundan alıkoydular. Onların yapmakta oldukları ne kötüdür!

  3. Bu durumun sebebi şudur: Onlar iman ettiler, sonra küfre saptılar da kalpleri üzerine mühür basıldı. Artık onlar incelikleri anlamazlar.

  4. Onları gördüğünde gövdeleri hoşuna gider. Birşey konuşsalar sözlerine kulak verirsin. Onlar birbirine dayandırılmış keresteler / Hint kumaşı giydirilmiş kütük parçaları gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerinde zannederler. Düşmandır onlar; sakın onlardan. Allah onları kahretsin! Nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar!

  5. Onlara, “hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin” dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün.

  6. Sen onlar için ha af dilemişsin ha dilememişsin. Aleyhlerindeki sonuç aynı kalacaktır. Allah onları asla affetmeyecektir. Çünkü Allah fıska bulaşmış bir topluluğu doğruya ve güzele iletmez.

  7. Onlar, “Allah resulünün yanındakilere infak edip birşey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyen kişilerdir. Oysa ki göklerin ve yerin hazineleri, Allah’ın tekelindedir. Ama münafıklar bunu anlamazlar.

  8. Şöyle derler: “Eğer Medine’ye dönersek, yemin olsun ki, itibarlı ve baskın olan, ezik ve zayıf olanı oradan çıkaracaktır.” Güç ve itibar Allah’a, onun resulüne ve iman sahiplerine özgüdür. Ama münafıklar bunu bilmezler.

  9. Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah’ı anmaktan / Allah’ın Zikri olan Kur’an’dan alıkoymasın. Böyle birşey yapanlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.

  10. Sizden birine ölüm gelip de, “ey Rabbim, yakın bir süreye kadar beni geciktirseydin de içtenliğimi belgelemek için birşeyler vererek iyilik ve barış sevenlerden olsaydım” demesinden önce, size rızık olarak verdiklerimizden dağıtın.

  11. Allah, süresi gelmiş olan bir canı geriye asla bırakmaz. Ve Allah, yapıp etmekte olduklarınızı çok iyi haber almaktadır.


MÜCADİLE SURESİ (58/104)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikayette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, ikinizin karşılıklı konuşmasını işitir. Çünkü Allah en iyi işiten, en iyi görendir.

  2. İçinizden, kadınlarına zıhar edenlerin, o kadınlar anneleri değildir. Onların anneleri ancak kendilerini doğuran kadınlardır. Böyleleri, kabul edilemez bir söz ve boş bir lakırdı sarfediyorlar. Bununla birlikte Allah, gerçekten çok affedici, çok bağışlayıcıdır.

  3. Kadınlarına zıhar edip sonra sarf etmiş oldukları söze geri dönenler, ilişkiye girmelerinden önce, özgürlüğünü yitirmiş bir benliği özgürlüğüne kavuşturacaklardır. İşte size yöneltilen öğüt budur. Allah, yapıp etmekte olduklarınızdan gereğince haberdardır.

  4. Özgürlüğe kavuşturma imkanı bulamayan, ilişkiye girmelerinden önce, aralıksız iki ay oruç tutacaktır. Buna da gücü yetmeyen, altmış yoksulu doyuracaktır. Bütün bunlar Allah’a ve resulüne inanasınız diyedir. Ve işte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Küfre sapanlara korkunç bir azap vardır.

  5. Allah’a ve resulüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin çarpılıp tepelendikleri gibi çarpılıp tepeleneceklerdir. Biz, gerçekleri apaçık gösteren ayetler indirmişizdir. Küfre sapanlar için, rezil edici bir azap vardır.

  6. Gün olur, Allah onların hepsini diriltir ve yapıp ettiklerini onlara haber verir. Allah onu iyice sayıp zaptetmiştir, onlarsa unutmuşlardır. Allah, herşey üzerinde tam bir tanıktır.

  7. Görmez misin ki Allah, göklerde olanları da yeryüzünde olanları da bilir. Üç kişi aralarında fısıldaşmaya görsün, dördüncüleri O’dur; beş kişi fısıldaşmaya görsün altıncıları O’dur. Bundan az da olsalar çok da olsalar, O mutlaka onlarla beraberdir; nerede bulunurlarsa bulunsunlar. Sonra onlara yapıp ettiklerini kıyamet günü haber verecektir. Allah herşeyi bilmektedir.

  8. Görmedin mi fısıldaşmaktan yasaklananları ki, biraz sonra, yasaklanmış oldukları şeye dönüyorlar ve günah, düşmanlık, peygambere isyan konusunda fısıldaşıyorlar. Sana geldiklerinde, seni Allah’ın selamladığı biçimde selamlıyorlar. Kendi içlerinde ise şöyle diyorlar: “Söylediğimiz şey yüzünden Allah bize azap etse ya!” Cehennem yeter onlara. Girecekler oraya. Ne kötü dönüş yeridir o!

  9. Ey iman edenler! Aranızda fısıldaştığınız zaman, günah, düşmanlık ve resule isyan hususlarında fısıldaşmayın; iyilik ve takva konusunda fısıldaşın. Huzurunda haşredileceğiniz Allah’tan korkun.

  10. Fısıltı, insanları kederlendirmek için ancak şeytandan gelir. Bununla birlikte o, Allah’ın izni olmadıkça inananlara hiçbir zarar veremez. Müminler sadece Allah’a güvenip dayansınlar.

  11. Ey iman edenler! Size, “meclislerde yer açın” dendiğinde, yer açın ki Allah da sizin için genişlik sağlasın. “Kalkın” denildiğinde de kalkın ki Allah, içinizden inananlarla kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

  12. Ey iman edenler! Resulle gizlice konuşacağınız zaman, bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bu imkanı bulamazsanız bilin ki, Allah Gafur’dur, Rahim’dir.

  13. Gizli konuşmanızdan önce, sadakalar vermekten ürperdiniz mi? Çünkü yapmadınız. Allah size tövbe nasip etti. Artık namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

  14. Allah’ın kendilerine öfkelendiği bir kavmi dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilip durdukları halde yalana yemin ediyorlar.

  15. Allah, onlar için şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ne kötüdür onların yapmakta oldukları!

  16. Yeminlerini kalkan edinip Allah’ın yolundan alıkoydular. Küçük düşürücü bir azap var onlar için.

  17. Onların ne malları ne de çocukları, kendilerine, Allah’a karşı hiçbir şey sağlamaz. Ateş halkıdır onlar. Sürekli kalacaklardır orada.

  18. Allah onları tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O’na da yemin edecekler ve birşey yaptıklarını sanacaklar. Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir.

  19. Şeytan onları kuşattı da Allah’ın Zikri’ni onlara unutturdu. İşte bunlar şeytanın hizbidir. Dikkat edin! Şeytanın hizbi hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

  20. Allah’a ve resulüne kafa tutanlar en aşağılık kişiler arasındadırlar.

  21. Allah, “ben ve resullerim mutlaka galip geleceğiz” diye yazmıştır. Allah çok güçlüdür, Aziz’dir.

  22. Allah’a ve ahiret gününe inanan bir topluluğun, Allah’a ve resulüne karşı çıkanlarla sevgiye dayalı bir dostluk kurduğunu göremezsin. Bunlar onların ister babaları olsun, ister kardeşleri olsun, ister akrabaları olsun. Allah onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendisinden bir ruhla desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlardır. Allah’ın hizbi işte bunlardır. Dikkat edin, Allah’ın hizbi, başarıya ulaşanların ta kendileridir.



Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin