Kur’an-ı Kerim Meali – Yaşar Nuri Öztürk alak suresi (96/1)



Yüklə 1,74 Mb.
səhifə7/62
tarix18.08.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#72164
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   62

KAF SURESİ (50/34)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. Kaf. Şanı yüce, ilahi cömertlikle dolu Kur’an’a andolsun ki,

  2. İş sanıldığı gibi değil. Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: “Acaip şey bu!

  3. Ölünce mi, biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu.”

  4. Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Herşeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.

  5. Hayır, hayır. Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.

  6. Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun.

  7. Yeryüzünü de biz uzatıp yaydık; denge noktaları yerleştirdik ona ve bitirdik onda, bakanları hayran bırakan her türlü çifti.

  8. İbretle bakılası, gönüller açıcı şeyler olarak; hakka yönelen her kula öğüt olarak.

  9. Gökten, kutlu ve bereketli bir su indirdik de onunla bahçeler yeşerttik, hasatlanacak daneler yetiştirdik.

  10. Yüksek yüksek hurma ağaçları büyüttük. Birbirine girmiş kümeler halinde tomurcukları vardır onların.

  11. Kullara rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir topraktan fışkırış.

  12. Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı, Semud kavmi yalanlamıştı.

  13. Ad, Firavun ve Lut’un halkı da…

  14. Eykeliler, Tübba’ kavmi de. Hepsi resulleri yalanladı da duyurulan azap hak oldu.

  15. İlk yaratıştan aciz kalıp yorulmuş muyduk? Hayır, yeni bir yaratıştan kuşku içinde olan onlardır.

  16. Yemin olsun ki, insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını da biz biliriz. Biz ona, şah damarından daha yakınız.

  17. Sağında ve solunda oturmuş iki görevli, kayıt yapmaktadır.

  18. Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.

  19. Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.

  20. Ve sura üflendi. İşte bu, geleceği vaat edilen gündür.

  21. Her benlik, yanında bir güdücü, bir de tanık olduğu halde gelir.

  22. Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin.

  23. Yoldaşı şöyle der: “İşte yanımdaki hazır.”

  24. Siz ikiniz! Tüm nankörleri, inatçıları cehenneme atın.

  25. Durmadan hayrı engelleyeni, azgını, işkilciyi…

  26. O ki, Allah’ın yanına başka bir ilah koydu. Artık atın onu, o şiddetli azabın içine.

  27. Yoldaşı dedi ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi.”

  28. Allah buyurdu: “Huzurumda çekişmeyin. Ben size uyarıyı çok önceden göndermiştim.”

  29. “Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmetmem.”

  30. O gün cehenneme: “Doldun mu?” deriz. O ise: “Daha yok mu?” der.

  31. Ve cennet, takva sahiplerine yaklaştırılmıştır; hiç uzak değildir.

  32. İşte size vaat edilen budur. Allah’a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese…

  33. Görmediği halde Rahman’dan ürperen ve Allah’a yönelik bir kalp getiren herkese…

  34. Esenlikle girin oraya. Sonsuzlaşma günüdür bu.

  35. Orada onlar için istedikleri herşey var. Katımızda ise dahası da var.

  36. Onlardan önce nice nesilleri helak ettik ki, vuruş ve tutuşları bunlardan daha zorluydu. Ülkelerde delikler açmışlardı / beldelerde kaçacak delik aradılar / beldeleri boydan boya dolaştılar. Var mı kaçacak yer?

  37. Hiç kuşkusuz bunda, kalbi olan yahut tam bir tanık olarak kulak veren için mutlak bir öğüt vardır.

  38. Andolsun, biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri altı günde yarattık. Ve bize hiçbir yorgunluk dokunmadı.

  39. Artık onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan önce de batışından önce de Rabbinin hamdiyle tespih et.

  40. Gecenin bir kısmında ve secdelerin arkalarından O’nu tespih et.

  41. Haykıranın çok yakın bir yerden sesleneceği günü dinle.

  42. O gün müthiş sesi hak olarak dinleyecekler. Ortaya çıkış / diriliş günüdür bu.

  43. Biz, evet biz hayat veriyoruz, biz öldürüyoruz. Ve dönüş yalnız bizedir.

  44. O gün yer çatır çatır yarılıp onlardan çabuçak uzaklaşır. Bu yalnız bizim için kolay olan bir haşretmedir.

  45. Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde benim tehdidimden korkanlara sadece Kur’an’la öğüt ver.


BELED SURESİ (90/35)



Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla…


  1. Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir.

  2. Sen bu kente mahremsin / bu kente gireceksin.

  3. Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki,

  4. Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık.

  5. O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir!

  6. “Yığınlarla mal telef ettim.” diyor.

  7. Hiç kimsenin kendisini görmediğini sanıyor.

  8. Biz ona vermedik mi iki göz,

  9. Bir dil, iki dudak?

  10. Kılavuzladık onu iki tepeye.

  11. Akabe’ye, sarp yokuşa atılamadı o.

  12. Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?

  13. Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.

  14. Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,

  15. Yakındaki bir yetimi,

  16. Yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu.

  17. Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o.

  18. İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları.

  19. Bizim ayetlerimizi tanımayanlara gelince bunlar; şomluk, uğursuzluk yaranıdır.

  20. Bunların üzerine, kilitlenecek bir ateş gelecektir.



Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   62




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin