Kuran-i kerim ve hz. Muhammed (S. A. V)



Yüklə 399,36 Kb.
səhifə17/38
tarix09.01.2022
ölçüsü399,36 Kb.
#95631
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   38
BEDİR SAVAŞI

Kureyş müşrikleri, Hz. Muhammed (s.a.v)’i Mekke’den çıkardıktan sonra Medine içindede O’na huzur vermek istemediler. Çünkü Medine’de kalması Mekkelilerin hesabına ve menfaatlerine pek uygun düşmüyordu. Fırsat buldukça Medine içinde bulunan Yahudi ve müşrikleri Müslümanlar aleyhinde kışkırtmaktan geri kalmıyorlardı. Hatta Medine etrafında bulunan müşriklerle anlaşarak Müslümanlar üzerine bir baskın yapmaya hazırlanıyorlardı. Buna rağmen her zaman Hz. Muhammed (s.a.v) Mekkelilere karşı oldukça müşfik davranmıştır.

Hz. Muhammed (s.a.v) Medine’ye hicret edince, Mekke reislerinden olan Ebu Süfyan, Ensar halkına (Medineli Müslümanlara) şu mektubu yazdı:

“Şunu iyi bilin ki, Arap kabileleri arasında hiçbir kabileyle vuku bulacak bir yanık (savaş), sizinle vuku bulacak olandan korkunç olmayacaktır. Çünkü siz bizden birine yardım etmeye çalıştınız, bu şahıs bizim en asilimiz ve en ileri gelenimizdir. Siz ona bir melce temin ettiniz ve O’nu müdafaa ediyorsunuz, bu sizin için bir ayıp ve bir lekedir. Bizimle onun arasına girmeyiniz. Şayet onun tuttuğu yol iyi ise, bundan memnun olacak biziz, şayet kötü ise, ona sahip çıkmak herkesten önce bize düşer. ”Ensar bu mektuba ret cevabını verince, Mekkeliler yine boş durmadılar.

Hz. Muhammed (s.a.v)’in Medine’deki düşmanı Abdullah b. Übeyy’e şu mektubu gönderdiler:

“Siz bizim (firari) arkadaşımıza melce verdiniz. Tanrı’ya yemin ederiz ki, siz O’nunla harp etmez veya O’nu ihraç etmezseniz hepimiz muhariplerinizi öldürmek, kadınlarınızın ırzına geçmek üzere üzerinize yürüyeceğiz. ”

Hatta Medine halkını korkutmak için Cabir oğlu Kürz komutasında bulunan bir çete gelip bütün hayvanları yağma etmişti.

Bu durumlar karşısında Hz. Muhammed (s.a.v), Medine halkını ve Müslümanları müdafaaya karar verdi. Gönüllü Müslüman müfrezelerini teşkil ederek, Kureyş’lilerin Müslümanların tesir sahasına yanaşmamalarını bildirdi. Bu arada şunu kaydetmek gerekir ki Müslümanlar, kendileriyle harp halinde olan Mekke’lilerin kervanlarına hücum etmişlerdir. Bunun dışında müşrik olan diğer bütün kavimler bu hücumlardan tamamen masum kalmışlardır.

Mekke müşriklerinin, Müslümanlığı ortadan kaldırmak için yapacakları harp için büyük paraya ihtiyaç vardı. Bu parayı temin etmek için Ebu Süfyan’ın başkanlığında Medine yolu ile Şam’a büyük bir ticaret kervanı yollandı.

Ticari alışverişini bitirdikten sonra Şam’dan çıkıp, Mekke’ye giden Ebu Süfyan başkanlığındaki kervana yetişmek için Hz. Muhammed (s.a.v) Medine’den çıkıp Revha adlı mevkie geldi. İslam ordusunun sayısı 305 kadardı. Ebu Süfyan Hz. Muhammed (s.a.v)’in kervan üzerinde yapacağı hareketi daha önceden sezdiği için Mekke’ye haber yollayarak kervanın korunmasını istedi. Kendisi de durmadan sahil yolundan son derece sürat’le Mekke’ye doğru ilerlemeye başladı.

Ebu Süfyan’ın gönderdiği bu haber üzerine, Kureyş’liler hemen toplanarak Ebu Cehil komutasında büyük bir ordu ile Medine üzerine yürüdüler. Fakat Bedir köyüne geldiklerinde, Ebu Süfyan başkanlığındaki kervanın selametle Mekke’ye vasıl olduğunu öğrendiler. Buna rağmen Ebu Cehil, Kureyş’lileri savaşa teşvik ederek geri dönmemelerini istedi. Çünkü Kureyş’lilerin esas gayesi Ebu Süfyan’ın kervanını kurtarmak değil, Müslümanlığı ortadan kaldırmaktı.

Hz. Muhammed (s.a.v) yolladığı keşif kolları vasıtasıyla, Kureyş ordusunun Bedir’e gelip yerleştiğini öğrendi. O da İslam ordusu ile birlikte Bedir’e geldi. Burada Müslümanlara iki büyük görev düşmekte idi. Birincisi kendilerini savunmak, ikincisi Medine’yi işgalden kurtarmaktı. Kureyş ordusu 950 kişiden müteşekkil olup, İslam ordusunun üç katı idi.

Birbirini öldürmek için karşı karşıya gelen iki ordu arasında çok yakın hısımlık bağları vardı. Hz. Muhammed (s.a.v)’in amcası Hamza yanında iken, diğer amcası Abbas ise düşmanlarla birlikte idi. Yine amcası olan Ebu Talib’in oğlu Müslümanlar arasında yer almış iken, diğer oğlu Akil müşrikler ordusunda bulunuyordu. Hz. Ebubekir İslam ordusunda, oğlu Abdurrahman ise düşmanlar arasında yer alıyordu. Diğer sahabelerin de vaziyetleri bu durumda idi.

Kureyş ordusu sayı, silah ve maddi güç bakımından, İslam ordusundan çok daha üstündü. Ayrıca orduları tecrübeli kişilerden meydana gelmişti. İslam ordusu, tecrübesiz gençlerle ihtiyarlardan müteşekkildi. Fakat manevi yönden, İslam ordusu Kureyş ordusundan çok daha üstündü.

Bedir savaşında Kureyş ordusu, ağır bozguna uğradı. 70 ölü ve o kadarda esir bıraktı. Müslümanlar ise 14 şehit verdi. Ebu Cehil ile Mekke’nin büyük reisleri harp meydanında öldürüldü.

Hz. Muhammed (s.a.v) sahabelerle harp esirlerinin mevzuunu danıştı. Belli bir fidye karşılığı olarak serbest bırakılmayı uygun gördü. Münevver olan esirler ise, her biri 10 Müslüman çocuğa okuma yazma öğretmekle serbest bırakılacaklardı.

Hz. Muhammed (s.a.v)’in amcası Abbas bu harpte esir edilmişti. Fidye için parası olmadığını Hz. Muhammed (s.a.v)’e beyan etti. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.v) “Ümmül Fadl’a bıraktığın altınlar nerede?” diye buyurdu. O zaman da Hz. Abbas: “Şehadet ederim ki sen doğru söyleyicisin” demiş ve böylelikle Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olmuştu. Fakat onun fidye bedelini affetmedi. Diğer esirler gibi, fidye verdi.

Hz. Muhammed (s.a.v)’in kızı Zeynep’in kocası “Ebul As da aynı harpte esir edilmişti. Onun fidye karşılığı ise, Hz. Hatice’nin evlilikte Zeynep’e çıkardığı gerdanlık yollanmıştı. Satılık mal olarak tellal elinde görülünce sahabeler çok müteessir oldu. Hz. Muhammed (s.a.v)’de bu duruma üzüldü ve: “Eğer uygun görürseniz Zeynep’in esirini salıveriniz ve bedelini de geri çeviriniz” diye buyurdu. Sahabeler Ebul As’ı salıverdiler ve Zeynep’in gerdanlığını da geri çevirdiler.




Yüklə 399,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin