18. O hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy.
19. Sonra onu açıklamak da bize aittir.
20,21. Hayır! Siz dünyayı seviyorsunuz ve ahireti bırakıyorsunuz.
22. O gün birtakım yüzler aydındır.
23. Rablerine bakarlar.
24. O gün birtakım yüzler de asıktır.
25. Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar.
26,27,28,29,30. Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
31. O, (Peygamberi) doğrulamamış, namaz da kılmamıştı.