Kur’an ve adalet devleti



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə3/9
tarix20.11.2017
ölçüsü0,72 Mb.
#32300
1   2   3   4   5   6   7   8   9

NUR(24/19-20-21)

***
Şu halde içinizden(servetçe/varlıkça) bolluk ve rahatlık içinde olan kimseler,yakınlara,muhtaçlara ve Allah davası uğruna hicret edenlere yardım etmekten geri durmasınlar.Onları affedip,hoş görsünler!Hem Allah’ın sizi bağışlaması hoşunuza gitmez mi?Nitekim Allah,tarifsiz bir bağış,eşsiz bir merhamet kaynağıdır.

NUR(24/22)

***


Şu kesin ki,iffetli ve inanmış kadınlara-dalgınlık ve dikkatsizlik etmiş olsalar dahi-iftira atan kimseler,dünya ve ahirette Allah’ın rahmetinden dışlanacaklar.Üstelik onlar korkunç bir terk edilmişliğe mahkum olacaklar.O Gün onların dilleri,elleri ve ayakları yapıp
29

ettiklerinden dolayı kendileri aleyhine tanıklık edecektir.O Gün geldiğinde Allah onlara hak ettikleri karşılığı tastamam ödeyecek,sonunda onlar da,Allah’ın,evet yalnızca O’nun(her şeyi)

apaçık ortaya çıkaran mutlak hakikat olduğunu öğrenecekler/görecekler.

NUR(24/23-25)

***
Kötü kadınlar,kötü erkeklerin,kötü erkekler de kötü kadınların dengidir;tıpkı iyi

kadınlar,iyi erkeklerin,iyi erkekler de iyi kadınların dengi olduğu(gibi);işte onlar(bu dünyada)

iftiracıların dillerine doladıkları şeylerden uzaktır,(ahirette ise)onları limitsiz bir bağış ve tarifsiz güzellikte bir rızık beklemektedir.

NUR(24/26)

***
Siz ey iman edenler!Kendinize ait olmayan evlere,sahiplerinden izin almadan

ve selam vermeden girmeyiniz!Düşünecek olursanız sizin yararınıza olan da budur.

Buna rağmen eğer orada kimseyi bulamazsanız,size izin verilinceye kadar oraya

girmeyin;dahası eğer size;”Dönün!”denilirse,siz de hemen dönün.Bu davranış sizin için daha

nezihtir.Zira Allah,yaptığınız her şeyi bilmektedir.

(Ama)içinde oturulmayan,sizin de yararınıza hizmet veren kamuya açık mekanlara girmenizde bir sakınca yoktur.Şu var ki Allah,açıktan yaptıklarınızı da,

gizlediklerinizi de bilmektedir.

NUR(24/27-29)

***

Allah’a ve Peygamber’e itaat eden kimseler,Allah’ın kendilerine nimet verdiği

Peygamberler,Hakk’a sadık kalanlar,hayatını imanına şahit kılanlar ve iyiliği yayanların

safında olurlar.Bunlar ne güzel dostturlar.

Bu Allah’ın lutfudur,ve(bunu birinin bilmesi gerekiyorsa)her şeyi bilen Allah

yeter.


NİSA(4/69-70)

***
Bir selam aldığınızda,(size bir selam verildiğinde)daha güzel bir selamla karşılık verin,ya da aynıyla iade edin;zira Allah,her şeyin hesabını tutmaktadır.

NİSA (4/86)

***
Gizli toplantıların çoğunda hayır yoktur;ancak yardımlaşmayı,iyilik yapmayı ve

insanların arasını düzeltmeyi amaçlayan kimselerin yaptığı toplantılar müstesna.Bütün bu

güzellikleri Allah’ın rızasını kazanmak için yapan kimseye,zamanı geldiğinde muhteşem bir

ödül vereceğiz.

30

Fakat kendisine doğru yol ayan/beyan belli olduktan sonra Peygamber ile yollarını ayıran ve mü’minlerin yolundan başka yollara sapan kimseyi kendi tercihiyle baş başa bırakacak ve onu cehenneme sokacağız.O ne berbat bir ikametgahtır!



NİSA(4/114-115)

***
Siz ey iman edenler!(Yaptığınız)sözleşmelere(verdiğiniz sözlere)sadakat gösterin!

(İnsanın Allah ile akti-iman-,kendisiyle akti,selim fıtrat ve vicdan,yakın ve uzak çevresiyle yaptığı her türlü –sosyal/ekonomik/kültürel/siyasal v.b.-sözleşmeler.)

MAİDE(5/1)

*** NAHL(16/91)
Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din (ya da dinlerini oyun ve eğlence haline)getiren kimseleri kendi haline bırak!Fakat şunu da onlara hatırlat ki,her insan işlediklerine karşılık ipotek altına alınacak ve ne kendisini Allah’a karşı koruyacak,ne de kayıracak kimsesi olacaktır.Ve kendisi için en yüksek fidyeyi verse bile,bu ondan asla kabul edilmeyecektir.İşte bunlardır işlediklerine karşılık ipotek (derdest)edilecekler;ısrarlı inkarları sebebiyle onlar(gelecek için)yakıp kavurucu bir (umutsuzluk) zehiri içecekler,(geçmiş için)şiddetli bir azap çekecekler/görecekler.

EN’AM(6/70)

***
Siz ey iman edenler!Sarhoşluk veren her şey,tüm şans oyunları,Allah’tan başka-

sına(başkası adına)kurban sunmak ve gelecek hakkında kehanette bulunmak şeytan işi pisliklerden başka bir şey değildir.O halde bunlardan kaçın ki,ebedi mutluluğa erebilesiniz.

Şeytan sarhoşluk veren şeyler ve şans oyunlarıyla sizin aranıza düşmanlık ve kin

tohumları saçmaktan,Allah’ı anmak v namazdan alıkoymaktan başka bir şey istemez.Öyleyse siz hala (bu yanlışlardan)vazgeçmeyecek misiniz?

Şu halde Allah’a itaat edin,Peygamber’e itaat edinin ve (kötülüklerden) sakının!Eğer yüz çevirirseniz,iyi bilin ki Elçimiz’in görevi mesajı apaçık tebliğ etmekten ibarettir.

MAİDE(5/90-91-92)

***
(Ey Nebi!Ey muhatap!)Eğer yeryüzünde yaşayan kitlelerin(çoğunluğun) ardına düşersen seni Allah’(ın) yolundan saptırırlar.Onlar yalnızca batıl(yanlış/sapkın)inancın(sahte/

sanal dinlerin)peşinden giderler ve onlar sadece kitle psikolojisiyle hareket ederler.

Hiç kuşkusuz senin Rabbin,kimin Kendi yolundan saptığını ,kimin de doğru yolda olduğunu en iyi bilendir.

EN’AM (6/116)

***

31
(Ey Nebi!)De ki:”Gelin,Allah’ın size neyi haram ve dokunulmaz kıldığını akta-



rayım;O’ndan başka şeylere kesinlikle ilahlık yakıştırmayın,anne-babaya iyi davranın;rızkınıza ortak çıkar endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin!Zira sizin de,onların da rızkını Biz veriyoruz.Açık ya da gizli,sizi(dünyada ve ahirette)mahcup edecek bir günaha yanaşmayın!Haklı bir gerekçeye dayanmaksızın Allah’ın kutsal saydığı insan hayatına kıymayın.Allah size işte bunları emretti ki,aklınızı kullanabilesiniz.

Rüştüne erinceye kadar,lehine olmadıkça yetimin malına dokunmayın/el sürme-

yin/uzatmayın;(maddi manevi her alanda)ölçüp tartarken hikmeti ve hakkaniyeti gözetin;(bi-

lin ki,Biz insana gücünün yettiğinden fazlasını yüklemeyiz.Ve biri hakkında konuşacaksanız yakınınız da olsa adil olun ve Allah’la olan sözleşmenize sadakat gösterin!Bütün bunları Allah size emretti ki,sorumluluğunuzu aklınızdan çıkarmayasınız.

Zira işte Benim dosdoğru yolum budur.Öyleyse bu yolu izleyin ve farklı yollara

sapmayın ki,sizi O’nun yolundan(dosdoğru yolumdan)uzaklaştırmasınlar!

Bütün bunları Allah size emretti ki,O’na karşı saygıda kusur etmeyesiniz.

EN’AM(6/151-153) İSRA(17/34)

***
Hakikati(tevhid akidesini)paramparça edip fırkalara taraftar olanlara gelince;

Senin(ey Nebi!) onlar için yapabileceğin bir şey yok(tur.)Zira onların işi n Allah’a kalmış-

tır.Sonunda Allah,onlara yaptıklarının hesabını soracaktır.

EN’AM(6/159)


***
De ki:(Ey Nebi!Ey muhatap!)”Benim tüm istek ve arzum,bütün ibadetlerim,hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’a armağan olsun!(İşte gerçek kulluğun ölçüleri/duygu ve düşünce boyutları.)

EN’AM(6/162)

***
Ey Ademoğulları!Allah’a sadakatinizi ispat için giriştiğiniz her eylemde ziynet ve zarafetinizi takının.Yiyin,için ama israf etmeyin.Çünkü Allah israf edenleri sevmez!
A’RAF(7/31)

***
De ki:”Benim Rabbim,sadece doğru olanın yapılmasını emretmiştir.O halde siz,

Allah’a sadakatinizi (kayıtsız şartsız bağlılığınızı)ispat için giriştiğiniz her eylemde bütün varlı-

ğınızla O’na yönelin ve dini yalnızca O’na has kılarak ta yürekten yalvarın.Başlangıçta sizi

yarattığı gibi,sonunda yine O’na döneceksiniz.

A’RAF(7/29)

***

32
De ki:”Benim Rabbim,yalnızca açık,ya da gizli yüz kızartıcı davranışları günahın her türünü,haksız yere başkasının malına göz dikmeyi,herhangi bir delil indirmediği halde,Allah’tan başkasına ilahlık yakıştırmanızı,hakkında bilginiz olmadığı bir şeyi Allah’a atfetmenizi yasaklamıştır.



A’RAF(7/33)

***
Her toplumun bir vadesi(eceli)vardır.Vadeleri dolduğu(ecelleri geldiği)vakit

onu ne bir an erteleyebilirler,ne de öne alabilirler.

A’RAF(7/34)

***
Ey Ademoğulları!Size aranızdan Benim mesajlarımı ileten elçiler geldiğinde,her kim sorumluluk bilinciyle hareket eder ve kendini düzeltirse,onlar gelecek kaygısı taşımayacak

ve geçmişte yaptıkları için üzüntü duymayacaklar(dır.)

Mesajlarımızı yalanlayan ve onları küçümseyenlere gelince;onlar,içinde temelli

kalmak üzere ateşe girecek.

A’RAF(7/35-36)

***
Yeryüzünde haddini aşarak(haksız yere)büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım;isterse onlar her türlü mucizeye şahit olsunlar,yine de ona inanmazlar,yine onlar hak yolu görüyor olsalar bile o yoldan gitmezler,fakat sapık yolu görünce hemen onu kendilerine yol olarak benimserler.İşte bu,onların ayetlerimizi yalanlamaları ve onlara karşı umursamazlıkları nedeniyledir.

Nitekim ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayan kimselerin yapıp ettikleri boşa gidecek.Ne yani,onlar yaptıklarının karşılığından başka bir şeyle ödüllendirilmeyi mi

bekliyorlar?

A’RAF(7/146-147)

***


(Ey Peygamber!)De ki:”Ey insanlar!İyi bilin ki ben Allah’ın hepinize gönderdiği elçisiyim.Öyle bir (Allah)ki,göklerin ve yerin egemenliği O’na aittir,O’ndan başka ilah yoktur;hayatı ve ölümü yaratan O’dur.O halde Allah’a ve O’nun Elçisi’ne inanın.Allah’a ve O’nun bütün mesajlarına inanan Kitap Ehli’nden olmayan Haberciye…Ve ona oyun ki,doğru yolu bulabilesiniz!

A’RAF(7/158)

***
33
Sen(ey Nebi,ey muhatap!)insan fıtratına(yaratılış amacına) uyan yolu tut,iyi olanı emret(öner) ve haddini bilmezlere aldırma!

Yine de Şeytan tarafından kurgulanan ayartıcı bir kışkırtmaya hedef olursan

(maruz kalırsan)hemen Allah’a sığın.Unutma ki O,her şeyi işitir,akıl sır ermez bir ilim sahibidir.

Şüphesiz,sorumluluk bilincini kuşanan kimselerin içine Şeytan tarafından kurgulanan mevhum bir görüntü yansıyacak olursa,(hemen fıtrat sözleşmesini) hatırlayıverirler ve işte o an gerçeği kavrarlar.)

Kendi(fıtratlarına yabancılaşmış)kardeşleri onları azgın sulara sürüklemek isteseler dahi,sonuna dek mücadeleden el çekmezler.

A’RAF(7/199-201)

***
Gerçek mü’minler şu kimselerdir ki,Allah hatırlatıldığı zaman kalpleri ürperir,kendilerine O’nun ayetleri okunduğu zaman imanları güçlenir ve dama Rablerine

güvenirler.

Onlar namaz(ların)ı hakkını vererek(gözeterek) kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan cömertçe sarf ederler.

İşte onlardır hakkıyla iman edenler!Rableri Katında saygınlığı olan rütbeler,sınırsız bir bağış ve görkemli bir rızık onları bekler/beklemektedir.

ENFAL(8/2-4)

***
Bu,şu(yasa)gereğidir.Allah,bir topluma bahşettiği nimeti,o toplum öz benliğine

yabancılaşmadıkça,asla değiştirmez;zira Allah her şeyi iştendir,tarifsiz bir ilimle bilendir.

ENFAL(8/53)

***

Şimdi(hayat)binasını Allah kaygısı ve rızası temelleri üzer(in)e inşa eden kimse



mi daha iyidir,ya yoksa binasını suyun altını oyduğu kırılgan bir yar üzerine yapıp,sonunda da

onunla birlikte Cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi?

Allah,zulmü içselleştiren bir toplumu asla doğru yola yöneltmez.

Yüreklerindeki kuşku(uçurumu)üzerine inşa ettikleri(hayat)binası ancak yürek-

lerini paramparça edinceye kadar dayanacaktır.Allah(hem (onların bu halini)bilen,hem de hikmeti gereği (buna izin veren)dir.

TEVBE(9/109-110)

***

Hem Allah,hiçbir topluluğu(akıl,fıtrat ve irade ile) doğru yolu gösterdikten sonra(bile)korunup sakınacakları şeyleri kendilerine bütünüyle açıklamadıktan sonra,sapık-lıkla suçlamaz.Elbette her şeyi bilen sadece Allah’tır.



TEVBE(9/115)

34
Size ey iman edenler!Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincine varın ve dürüst kimselerle birlikte olun!

TEVBE(9/119)

***
Doğrusu(ey insanlık!)Sizde kendi türünüzden bir elçi gelmiştir ki,o pek azizdir,

sizin zorlanmanız ona pek ağır geliyor,üzerinize hassasiyetle titriyor;çünkü o,mü’minlere karşı

şefkat pınarı bir rauf,merhamet abidesi bir rahimdir.

TEVBE(9/128)

***
Ey insanlık!Yaptığınız azgınlıkların neticesi gelip yine sizi bulacaktır.Dünya hayatının zevkleri gelip geçicidir.Sonunda Bize döneceksiniz/döndürüleceksiniz.Ve Biz,size

yaptıklarınızı bir,bir haber vereceğiz.

Oysa Allah,(insanı)mutluluk ve güvenlik zeminine çağırmakta ve isteyeni

dosdoğru bir yola yöneltmeyi dilemektedir.

***
Şüphe yok ki Allah,insanlara hiçbir şekilde kötülük etmez,fakat inanlar kötülüğü (yanlış düşünceleri ve bakış açıları yüzünden)kendi kendilerine ederler.

YUNUS(10/44)

FUSSİLET(41/46)

***
Ne ki insanoğluna Katımızdan bir rahmet tattırır,daha sonra da o rahmeti ondan çekip alırsak,o derhal derin bir umutsuzluğa,dehşet bir nankörlüğe saplanır.

Yok eğer kendisine dokunan bir sıkıntı ve darlığın ardından ona esenlik ve bolluk tattırmış olsak,hemen der ki;”kötülük(veren güç)ler benden uzaklaştı”!(Ve)bir anda küstahça bir övünce kapılır.

Ancak sabreden,Allah’ın rızasına uygun işler yapan kimseler(bu tavrı takınmazlar.)İşte onlar için ilahi bir bağış ve muhteşem bir karşılık vardır.

HUD(11/9-11)

FUSSİLET(41/49-51)

ZÜMER(39/8,49)

*** RUM(30/33-36)

Keşke çıksaydı,ama ne yazık ki sizden önceki nesiller arasından,kendilerini kurtardığımız bir azınlık dışında,yeryüzünde toplumsal çürümeye karşı direnen akıllı ve erdemli kimseler çıkmadı.Zulme eğilimli çoğunluksa,ayartıcı zevklerin peşine takıldılar ve günaha gömülüp gittiler.

35

Değilse senin Rabbin,halkı(birbirlerine karşı)doğru dürüst davrandığı sürece



(sadece)sapık inançları yüzünden helak etmez.

Zaten,eğer Rabbin dileseydi insanlığın tamamını tek bir ümmet yapıverirdi.(O bunu dilemediği içindir ki)onlar farklı görüşler benimseye gelmişlerdir.

Tabii ki Rabbinin rahmetiyle(yol gösterdiği)kimseler hariç.Oya ki O,(tüm insanları)bu (rahmete nail olsunlar)için yarattı.
HUD(11/116-118)

***


Ve eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız baş edemezsiniz.Şu da bir gerçektir ki,insanoğlu zulme pek yatkın olup nankörlüğünde hayli ısrarcıdır.

Ayet(“Açlık evrensel,ihtiyaçlar sınırsızdır!”) diyen kapitalizmin aksine,”Rızık evrensel,nimet(ler)sınırsızdır!” derken,ilahi-doğru-ölçüyü/ilkeyi belirlemektedir.)


İBRAHİM(14/34)

NAHL(16/18)

***

Yani şimdi entrikaya dayalı düzenler kuran kimseler(gruplar)Allah’ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden,ya da azabın hiç farkında olmadıkları bir noktadan gelip kendilerini bulmayacağından eminler,öyle mi?Veya (gündelik telaşeyle)dolaşıp dururlarken kendilerini asla savuşturamayacakları bir(belanın)yakalamayacağından….Yahut da,bir süreç içersinde içten içe çözülmeye/çürümeye mahkum edip ortadan kaldırmayacağın-



dan?

Şunu da unutmayın ki Rabbiniz,elbet çok şefkatli,pek merhametlidir.

NAHL(16/45-47)

***
Eğer Allah insanları zulümleri(kendilerine ve birbirlerine yaptıkları haksızlıklar)nedeniyle hemen cezalandıracak olsaydı,yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı.Fakat onları belirli bir süreye kadar ertelemektedir.Ama vadeleri dolduğu vakit,akıbetlerini ne bir an geciktirebilirler,ne de çabuklaştırabilirler.

Hem kendilerinin hoşlanmadığı şeyi Allah’a layık görürler.hem de en güzel

akıbete kendileri layıkmış gibi yalan beyanda bulunan dilleriyle kendilerini aldatırlar.

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki,(onların)ellerine geçen sadece ateş olacaktır.

Üstelik de onlar(cehennem’e) önden buyur edilecekler!

NAHL(16/61-62)

FATIR(35/45)

***
İnkarda direnmekte kalmayıp,başkalarını da Allah’ın yolundan çeviren kimselerin üzerine sebep oldukları toplumsal çürüme ve yozlaşmadan dolayı,azap üstüne azap yığacağız/yağdıracağız.

NAHL(16/88)

36
Hiç şüphe yok ki Allah,adil davranmayı,iyilik yapmayı ve yakınlara karşı cömert olmayı emreder;ve her türlü utanç verici hayasızlığı,selim akla ve sağduyuya aykırı çirkinliği ve sınırları hiçe sayan taşkınlığı ve azgınlığı yasaklar.Size(bu)öğütleri verir ki,sorumluluklarınızı aklınızda tutabilesiniz.

Yine Allah ile sözleşme yaptığınızda sözünüze sadakat gösteriniz,bir de yeminlerinizi kesinleştirdikten sonra bozmaya kalkmayınız!Unutmayınız ki Allah’ı kendinize kefil kılmıştınız;zira Allah yaptığınız her şeyi biliyor.

Ve asla bir topluluk(diğerinden)daha karlı gerekçesiyle yeminlerinizi yeminle-

rinizi kendi aranızda bir kandırmacaya dönüştürerek,ipliğini iyice eğirdikten sonra onu tersine çevirip çözen kadının durumuna düşmeyin!Şüphesiz Allah sizi bununla sınamaktadır ve elbette Kıyamet Günü üzerinde sürekli tartışıp,farklı sonuçlara ulaştığınız şeyleri(konuları)

açık,seçik önünüze serecektir.

Zaten eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapıverirdi;fakat O,sapmak isteyeni saptırıyor,doğru yola yönelmek isteyeni ise(ona)yöneltiyor.Ne ki(seçiminiz sonucu)yapa geldi-

ğiniz her şeyden mutlaka hesaba çekileceksiniz.

Asla yeminlerinizi bir kandırma aracına dönüştürmeyin,yoksa ayağınızı sağlam basmışken,(zemin alttan)kayıp gider ve Allah yolundan uzaklaşmanızın kötü sonuçlarını(yu-

dum,yudum)tadarsınız.;üstelik(ötede/ahirette)sizi bekleyen daha korkunç bir azap bulursunuz.

Ve Allah ile yaptığınız sözleşmeyi(fıtrat sözleşmesini) az bir bedel karşılığında satmayın.Bakın(onun)Allah Katındaki karşılığı var ya,işte o,eğer bilirseniz sizin için çok daha hayırlıdır.

NAHL(16/90-95)

***
Kim imanlı olarak bir iyilik ortaya koymuşsa,-erkek ya da kadın fark etmez-

kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız;dahası elbet onları işlediklerinin en iyisi ile

ödüllendireceğiz.

NAHL(16/97)

***
Ne ki insan (sanki) hayır için yalvarıp yakarıyormuşçasına şer için yalvarıp

yakarır.Zira insan çok acelecidir.

İSRA(17/11)

***
Ve Biz,her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.Nitekim Kıyamet Günü onun önüne(dünyada yapıp ettiği)her şeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacak(ve diyeceğiz ki);”Oku sicilini!Bugün kendi hesabını görmek için sen sana yetersin!”

Kim doğru yola yönelirse bilsin ki,o sadece kendisi lehine yönelmiş olacaktır;

Kim de saparsa unutmasın ki o da yalnızca kendi aleyhine sapmış olacaktır.Zira hiç kimse

bir başkasının sorumluluğunu taşımaz/yüklenmez.Üstelik Biz,bir elçi gönderinceye kadar asla

(bir toplumu)azaba sürüklememişizdir/cezalandırmamışızdır.

İSRA(17/13-15)

37
(EY İNSAN!)Allah’la birlikte başka bir ilah edinme!Sonra kınanmış olarak bir

köşeye atılıp,orada bir başına kalakalırsın!Zira senin Rabbin,başkasına değil,yalnızca Kendisi-

ne kulluk etmenizi emreder.Bir de ana/babaya iyilik etmeyi…Eğer onlardan biri ya da her ikisi

senin yanındayken yaşlanırsa,sakın onlara “Öf!” bile deme ve onları azarlama!Aksine onlara gönül okşayıcı şeyler söyle!Dahası o ikisine alçak gönüllü davranarak merhametle kol,kanat ger ve de ki:”Rabbim,o ikisi beni küçüklüğümde sevgiyle görüp gözettikleri gibi,Sn de onları merhametinle kolla!

(Ey inanlar!)Rabbiniz,içinizde olan biteni çok daha iyi bilir,yeter ki siz,iyiliği özümseyenlerden olun.Hiç aklınızdan çıkarmayın ki O,(hatada ısrar etmeyip)Kendisine yönelenler içintarifsiz bir bağışlayıcıdır.

(Ey İnsan!)Yakınlık sahiplerine hakkını ver;düşküne ve yolda kalmışa da…Fakat sakın ola ki(elinde,avucunda olan)saçıp savurma!Çünkü amaçsızca saçıp savuranlar(çok geçme-den)Şeytan’ın kardeşleri olup çıkarlar!Zira Şeytan Rabbine karşı pek nankör idi.(nankördür.)

Ve eğer sen senin umut(kapın olan)Rabbin Katından gelecek bir rahmet ve lutfu arama çabasında olduğun için(muhtaçları)geri çevirmek durumundaysan(durumunda kalırsan)en azından onlara gönül alıcı bir söz söyle!

Yine sen(ey insan)ne ellerini boynuna balayı(cimrilik yap)ne de onları büsbütün açarak(saçıp savur.)Eğer böyle yaparsan kınanmış olarak bir köşeye atılıp,pişmanlık içinde kıvranırsın!

Elbet senin Rabbin(hak edenin)rızkını bollaştırmayı,(hak etmeyenin)rızkını da kısmayı diler.Çünkü O,kullarının her durumundan haberdardır,her şeyi tarifsiz(bir bakış açı-

sıyla)görmektedir.

Şu halde çocuklarınızı rızkınıza ortak olur(lar)endişesiyle öldürmeye kalkmayın!Onları da,sizleri de besleyecek(rızıklandıracak) olan Biziz.Onları öldürmek şüphesiz büyük bir cürümdür.

Ve zinaya sakın yaklaşmayın!Çünkü o,arsızca bir hayasızlık ve çirkin bir yoldur.

Yine haklı bir gerekçeye dayanmaksızın Allah’ın dokunulmaz kıydığı hiçbir

cana kıymayın!Zira haksız yere canına kıyılan kim olursa olsun,işte onun velisine(eşdeğer bir ceza konusunda)yetki tanımışızdır.Fakat o katl cezasında(belirlenen)sınırı aşmasın!Şu da bir gerek ki,zaten o yardıma mazhar olmuştur.

Yetimin malına da,kendisi(ergenlik çağına erinceye kadar)yapacağınız en uygun ve olumlu tasarruflar dışında yaklaşmayın.

Yine,verdiğiniz her (meşru)söze sadık kalın!Şüphesiz söz veren herkes budan dolayı hesaba çekilecektir.

Ve ölçtüğünüz zaman ölçüyü tam tutun.Tartıp değerlendirdiğinizde(ise)dosdoğ-

ru kıstas ile tartıp değerlendirin.Böylesi çok daha yararlı ve sonuç alma açısından çok daha güzeldir.

Ve bilmediğin(iz) bir şeyin peşinden gitme(yin!)Çünkü kulak,göz ve gönül,bütün bunlar(Hesap Günü)ondan dolayı sorguya çekilecektir.

Ve yeryüzünde çalım satarak dolaşma!Unuta ki en,ne yeri yarabilir,ne de dağlarla boy ölçüşebilirsin!

Bütün bunların asıl kötülüğü,Rabbinin Katında hoş karşılanmamış olmalarıdır.

İSRA(17/22-38),ANKEBUT(29/8),AHKAF(46/15-17)

38

İmdi söyle kullarıma;birbirlerine karşı sözü en güzel bir biçimde söylesinler.Çünkü Şeytan aralarını açmak ister.Gerçek şu ki Şeytan,insanın apaçık düşmanıdır.



Rabbiniz kim ve ne olduğunuzu çok iyi bilmektedir,dilerse size rahmetiyle muamele eder,dilerse cezalandırır.(Herkese hak ettiği neyse onu verir.)

Bunun içindir ki(ey Nebi!) Biz seni onlara(insanlara)inanç dayatan bir otorite olarak göndermedik.(İsteyen istediği tercihi özgür iradesiyle yapabilir.)

Ve(yoldan çıkmış)hiçbir toplum yoktur ki,Biz onun helakini Kıyamet Günü’nden önce kararlaştırmamış,ya da şiddetli bir azap ile cezalandırmamış olalım.Bu daha baştan kayıt altına alınmış ilahi yasa gereğidir.

İSRA(17/53-54,58)

***
Ama doğrusu Biz,Ademoğluna kat,kat ikram ederek onu üstün ve şerefli kıldık.

Karada ve denizde onlara ulaşım imkanı sağladık.Temiz ve helal rızıklarla onları rızıklandırdık ve yarattıklarımızdan birçoğundan üstün tuttuk.

Bir Gün gelecek,bütün insanları(eylemlerine)önderlik eden(tasavvur bilinç)le-

riyle Huzurumuza çıkarıp(hesap soracağız.)Artık kimlerin karnesi sağ ellerine verilirse,işte onlar karnelerini (sevinç içinde)okuyacaklar ve onlara zerre kadar haksızlık edilmeyecek.

Ne ki bu dünyada (kalp)gözü kör olan kimse ahirette de kör olacak ,öyle ki yolunu büsbütün kaybedecektir.

İSRA(17/71-72)

***

Zira ne zaman Biz insana nimet ihsan etmişsek,mesafe koydu ve (sorumluluklarından)yan çizdi.Ne zaman da başına bir ziyan gelse(geldiyse)tuttu umutsuzluğa kapıldı.



De ki;”Herkes kendi tasavvur ve aklının verdiği istikamet üzere eylemde bulunur.Nasıl olsa Rabbiniz kimin yöneldiği yolun daha doğru olduğunu çok iyi bilmektedir.

İSRA(17/83-84)

***
Servet de,evlat(lar) da geçici dünya hayatının süsleridir.,Ürünü kalıcı olan güzel ve erdemli davranışlarsa,değer açısından Rabbin(iz)in Katında daha hayırlı,ümit etmeye de daha layıktır.

KEHF(18/46)

***
Öte yandan Allah,doğru yola yönelen kimseleri doğru yolda sebatlı kılar;Ve

(insanoğlunun) verimli ve kalıcı ürünleri olan erdemli ve yararlı davranışları,senin Rabbinin Katında hem değer olarak daha iyi,hem de kazanç olarak daha üstündür.

MERYEM(19/76)

***


39

Küfre saplanmış olan,üstelik;”Servet ve evlat elbette bana verilecekti!”diyen kimseye baksana bir!O kendisine gaybın sırlarının açıldığını mı düşünüyor,yoksa O rahmet

kaynağının Katında (muteber olan)bir sözleşme mi yaptı?

Kesinlikle hayır!Biz onun söylediklerini kaydedeceğiz ve onun cezasını uzattıkça


Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin