Kur’an ve adalet devleti



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə6/9
tarix20.11.2017
ölçüsü0,72 Mb.
#32300
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Neticede Allah,yaptığınız her şeyi görür.

Sizden biri,zemininden ırmaklar çağlayan,içersinde her tür meyve yetişen asma

ve hurma bahçesine sahip olsun,bu halde bakıma muhtaç çocuklarıyla yaşlılık yakasına yapışsın ve ardından samyeli vurup da onu yakıp kavursun ister mi?İşte Allah,belki düşünürsünüz diye mesajları(nı)size böyle açıklıyor.

Siz ey iman edenler!Kazancınızın temiz ve helal olanından ve sizin için topraktan bitirdiğimiz ürünlerden karşılıksız harcayın;fakat,size verildiğinde gözü kapalı olmadıkça el uzatamayacağınız,bayağı ve haram olanı vermeye kalkmayın!Zira iyi bilin ki,Allah(Kendi Kendine ve tüm varlığa)yetendir,hamdin her türüne layıktır.

Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği(aşırılığı ve taşkınlığı)telkin eder.

Allah ise size Katından bir bağış ve daha fazlasını vaad eder.Allah(rahmet ve bağışıyla)sınır-

sızdır.

(BAKARA(2/1-261-268)



61
Başkaları için her ne harcama yaparsanız yapın,ya da (bu niyetle)her ne adarsanız adayın Allah onu mutlaka bilir.(ve değerlendirir.)Ama(hayrı engelleyen) zalimler,(yarın Mahşer’de kendilerine)yardım edecek kimse bulamayacaklar.

Eğer yardımları açıktan yaparsanız,o da hoş.Yok eğer onu ihtiyaç sahiplerine gizlice verirseniz sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına kefaret olur.Zira Allah yaptıklarınızın tümünden haberdardır.

(Ey Peygamber!)İnsanların hidayeti senin elinde değildir.Lakin Allah,isteyenin

hidayetini diler.Hayır için harcadığınız herhangi bir şey kendi yararınızadır.Yeter ki,yalnız

Allah’ı(n rızasını) kazanmak için harcayın.Ve hayır için yapacağınız bir harcama,size tamamen geri dönecek ve siz kesinlikle haksızlığa uğramayacaksınız/uğratılmayacaksınız.

Kendilerini Allah yolunda vakfettikleri için(ticaret amacıyla)yeryüzünde dolaşa-

mayanlara yardım yapın!İstemekten çekindikleri için,durumlarını bilmeyenler onları zengin

zanneder.Onları kimi özelliklerinden tanırsın;(Mesela)insanlardan arsızca istemezler.Her ne

iyilik yaparsanız yapın,doğrusu Allah onu kesinlikle bilir.

Gece ve gündüz,gizli ve açık,servetlerini infak edenler var ya,işte onların karşılığı Rableri Katındadır.Onlar geleceğe dair kaygı,geçmişe dair hüzün duymayacaklar-

(dır.)

BAKARA(2/270-274)



***
Sevdiğiniz şeylerden(seve,seve) infak etmedikçe,fazilete ulaşamazsınız,zaten ne infak ederseniz edin,kesinlikle Allah onu ayrıntısıyla bilir.

AL-İ İMRAN(3/92)

***
Onlar ki bollukta da,darlıkta da infak ederler,öfkelerini kontrol altında tutarlar

ve insanların hatalarını bağışlarlar.Zira Allah iyilik edenleri sever.

AL-İ İMRAN(3/134)

***
Allah’ın lutfundan kendilerine verdiklerinde cimrilik yapanlar,bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar!Aksine bu onlar için pek fenadır.Cimrilik yaptıkları şeyler

Kıyamet Günü’nde boyunlarına dolanacaktır.Zira göklerin ve yeryüzünün mirası Allah’a aittir.Ve Allah,yaptığınız her şeyden haberdardır.

AL-İMRAN(3/180)

***
Ve-o halde-yetimlere mallarını/haklarını verin.Değersizi,değerliyle değiştirmeyin.(Ahiret mutluluğunu,dünyanın geçici servetiyle takas etmeyin.)Onların mallarını kendi mallarınıza katıp da boğazınızdan geçirmeyin.Çünkü bu çok büyük bir vebaldir/günahtır.
62
Yetimleri,evlenme çağına gelinceye kadar gözetleyin;ama eğer aklen olgunlaştıklarını tespit ederseniz,mallarını kendilerine geri verin!Büyüyüverecekler diye mallarını alelacele ve saçıp savurarak yemeye kalkışmayın!İhtiyacı olmayan kimse tenezzül etmesin,muhtaç olan da münasip(adil)bir biçimde yararlansın!Mallarını kendilerine iade ettiğinizde,onlar adına şahitler(hakemler)bulundurun!Hesap sorucu olarak Allah yeter!

(Miras)taksimi sırasında,(diğer)akraba,yetimler ve yoksullar da hazır bulunurlarsa,onlara da bir şey(ler)verin ve kendilerine gönül alıcı sözler söyleyin!

Doğrusu yetimlerin mallarını haksız yere boğazlarına(boğazlarından)geçirenler,

karınlarına yalnızca ateş doldurmuş olurlar.Zira,gelecekte çılgın bir ateşe mahkum olacaklar.


NİSA(4(2,6,8,10)

***


Ey iman edenler!Karşılıklı rızaya da dayansa,birbirinizin mallarını haksız yere

yemeyin.(heba etmeyin/amacı dışında kullanmayın.)tabi ki (meşru)ticaret hariç.Ve kendinize kıymayın,çünkü Allah sizin için bir rahmet kaynağıdır.

NİSA(4/29)

***
Herkes için geriye bıraktığı mirastan pay alacak mirasçılar tayin ettik.Ebeveynler,akrabalar ve kendileriyle sözleştikleriniz…(evlatlıklar veya eşler….)İşte bunlara nasiplerine düşeni(hak ettiklerini)verin.İyi bilin ki Allah,her şeye hakkıyla şahittir.

Allah’a kulluk edin ve O’ndan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayın.Ana,

babaya ve akrabaya,yetimlere ve yoksullara,kendi çevrenizden olan komşulara ve yabancı

komşulara,yanınızdaki dosta(eşinize),yolcuya ve meşru şekilde bihakkın sahip olduklarınıza

iyilik yapın.

Unutmayın ki Allah,kendini beğenmiş küstahları sevmez.

Kendisi cimrilik yapan ve başkalarına cimriliği öneren,Allah’ın kendilerine bağışladığı nimetleri saklayanları da…Ve kafirler için utanç veren bir azap hazırladık.

Yine Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları halde mallarını sırf gösteriş olsun

diye harcayanları da(sevmez.)Can yoldaşı Şeytan olan kimse ne kötü dosta sahiptir!

Bunlar da Allah’a ve Ahiret Günü’ne iman etselerdi ve Allah’ın kendilerine bağışladığı rızıktan infak etselerdi ne kaybederlerdi sanki?Ama Allah onlar hakkında her şeyi bilir.
NİSA(4/33,36-39)

*** HADİD(57/24)


Yoksa (onlar)Allah’ın mülküne ortak olduklarını mı sanıyorlar?Eğer öyle olsaydı insanlara zırnık bile vermezlerdi.

NİSA(4/53)

***

63
Ve O’dur insan eliyle yetiştirilen ve(ya) kendi başına yetişen(çardaklı/çardaksız)



bahçeleri,bağları,hurmagilleri,çeşit çeşit ürün veren tarlaları,biri diğerine çok benzeyen ve biri diğerinden çok farklı zeytingilleri ve narı var eden.Her biri ürün verdiğinde ürünlerinden yiyin ve hasat günü (yoksullara)haklarını verin,fakat israf etmeyin!Unutmayın ki O,israfçıla-rı(israf edenleri)sevmez. EN’AM(6/141)

***
Zekatlar(sadakalar),yalnızca yoksullara ve düşkünlere,bu işi yapan görevlilere ve kalpleri kazanılacak kimselere,özgürlükleri elinden alınanlar ve borç yükü altında ezilenler için,Allah yolunda gösterilen her türlü faaliyet ve yolda kalmışlar için verilir.Bu Allah’ın koyduğu bir kuraldır.Ve Allah,her şey bilir,her hükmünde tam isabet sahibidir.

TEVBE(9/60)

***
Yine onlar,az ya da çok Allah yolunda her ne harcamışlar ve hangi vadide ne

yol almışlarsa,Allah’ın onları yaptıklarından dolayı en güzel biçimde ödüllendirmesi için,

elbet o da onların lehine kayda geçirilmektedir.

TEVBE(9/121)

***
İşte onlar Rablerinin rızasını elde etme yolunda sebat gösterirler,hem salatı ikame ederler,hem de kendilerine verdiğimiz nimetlerden gizlice ve açıktan sarf ederler,dahası,kötülüğü iyilikle ortadan kaldırırlar.

İşte onlar (bu) diyarın (dünyanın)mutlu sona ulaşacak sakinleridir.

Kalıcı mutluluğun üretildiği merkez olan cennetler…

RA’D(13/22-23)

***


Ve eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız asla baş edemezsiniz.

(Size verilen bu nimetleri insanca/hakça paylaşmayı biliniz!)

İyi bilin ki,tarifsiz bir bağışlayıcı,eşsiz bir rahmet kaynağı,elbet yalnızca Allah’tır.

NAHL(16/18)

***
Allah,rızkı kiminize diğerinden(kiminize kiminizden)daha fazla vermiştir.Peki,

kendisine fazla(rızık)verilenler,emirleri altında çalışan kesimleri servetlerine ortak etseler de,

onlar da bu konuda(kendileriyle)eşit hale gelseler ya!Buna(dahi razı olmayacaklarına)göre,

hala(ortak koşmakla)Allah’ın nimetlerini bile,bile inkara yeltenmiş olmuyorlar mı?

(Yani)üstelik Allah’ı bırakıp,kendileri için göklerden ve yerden rızkın hiçbir

türünü sağlayamayan ve buna gücü yetmeyen şeylere (mi) kulluk edecekler?

NAHL(16/71,73)

***


64

Allah’ın nimetlerini pekala tanıyıp,biliyorlar.Fakat yine de nankörlük ediyorlar.

Zira onların çoğu küfre sapmışlar/saplanmışlar(dır.)

NAHL(16/83)

***
De ki;”Eğer benim Rabbimin rahmet hazinelerine siz sahip olsaydınız,o zaman

harcanıp tükenir korkusuyla/endişesiyle kesinlikle onlara sımsıkı sarılırdınız.Zira insanoğlu

oldum olası pek hasistir.(Sonsuz zengin ve cömert olan yalnızca Allah’tır.)

İSRA(17/100)

***
Şu halde,içinizden (servetçe)bolluk ve rahatlık içinde olan kimseler,yakınlara,

muhtaçlara ve Allah davası uğruna hicret edenlere yardım etmekten geri durmasınlar.(Yardım

etmemek için yemin etmesinler.)Onları affedip,hoş görsünler!Hem Allah’ın sizi bağışlaması

hoşunuza gitmez mi?Nitekim Allah tarifsiz bir bağış,eşsiz bir merhamet kaynağıdır.


NUR(24/22)

***
Ve onlar ki,infak ettikleri zaman,ne düşüncesizce saçıp savururlar,ne de pintilik

ederler.Zaten bu ikisi arasındaki bir yol dengeli/doğru bir tavırdır.(Ki Müslüman/insana yaraşan da budur.)

FURKAN(25/67)

***
Unutmayın ki,Karun da Musa kavmine mensup biriydi.Zira Biz kendisine öyle

hazineler vermiştik ki,sadece anahtarlarını taşımak bile,güçlü kuvvetli bir müfrezeye zor gelirdi.Bir gün kavmi ona dedi ki;”Şımarma!Çünkü Allah şımaranları asla sevmez!Gel,sen Allah’ın sana verdiklerini doğru yolda harcayarak ahiret yurdunu(n mutluluğunu)ara,üstelik dünyadan da nasibini unutma!Allah’ın sana iyilikte bulunduğu gibi,sen de(başkalarına/ihtiyaç sahiplerine)iyilik yap ve sakın ola yeryüzünde haddi aşarak bozgunculuk edeyim deme!Çünkü Allah bozguncuları asla sevmez!”

(Karun);”Herkes iyi bilsin ki,bu servete ben kendi bilgim ve becerim sayesinde

ulaştım!”dedi.O bilmez miydi ki Allah,kendisinden önceki kuşaklar içersinden ondan daha güçlü kuvvetli ve maddi birikimi daha fazla olan nicelerini helak etmiştir.

Artık suçu tabiat haline getirenlerin günahlarından sual olunmaz!

Ve işte bu kişi kavminin karşısına tüm görkem ve gösterişi içinde çıkmıştı.Yalnızca dünya hayatını isteyenler(ona bakıp),”Ah,keşke,ne olurdu Karun’a verilen kadar bize de verilseydi!Şu kesin ki,o gerçekten de çok şanslı biriymiş!”derlerdi/dediler.

65

Fakat bilgi ve bilginin amacını kavrama yeteneğiyle donatılmış olanlar da;”Yazıklar olsun size!İman eden ve Allah’ın razı olduğu iş işleyen kimselere Allah’ın verdiği/vereceği ödül daha hayırlıdır.Ama ona sabredenlerden başkası kavuşamaz!”derlerdi/



dediler.

Nihayet (Karun’u da)onun evini barkını da yerin dibine geçirdik.Artık Allah’tan başka hiç kimse onun yardımına yetişemezdi.(Ama bu durumda Allah da ona yardım etmedi.)

Zira yardımı hak edenlerden değildi.

Daha dün onun yerinde olmaya can atanlar diyorlardı ki;”Vay canına,demek ki kullarından dileyenin rızkını genişletmeyi dileyen,dileyeninkini de sınırlamayı dileyen Allah’

mış!Eğer Allah bize lutfetmemiş olsaydı,elbet bizi de yerin dibine geçirirdi.Vay be!Görülen o ki,meğer nankörler asla iflah olmazmış!”

İşte orada(bir de)ahiret yurdu var!Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve fesat çıkarmak istemeyen kimselere tahsis ederiz.Zira mutlu son,sorumlu davrananların (mut-

takilerin) olacaktır.

Kim Huzur(um)a iyiliklerle çıkarsa,iste ona getirdiğinden daha hayırlısı vardır.

Kim de Huzur(um)a kötülüklerle çıkarsa,işte o kötülük yapan kimseler sadece yaptıklarının

karşılığını görecekler.

KASAS(28/76-84)

***
Şimdi onlar,Allah’ın dilediğine rızkı açtıkça açtığını,dilediğine de sınırlandırdığını görmüyorlar mı?Kuşkusuz bunda iman eden bir toplum için mutlaka alınacak bir ders vardır.

Şu halde,yakınlara,yoksullara ve yolda kalmışlara(mekansızlara ve sokak çocuklarına…)haklarını verin.Bu Allah’ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır.Zira onlar mutluluğa erecek olanların ta kendileridir.

Yine (iyi bilin ki),başka insanların mal varlığı sayesinde artsın diye faiz karşılığı verdikleriniz asla Allah Katında size artış sağlamaz.Bir de Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz

arındırıcı mali yükümlülük(zekat)var.İşte böyle yapanlar,ödüllerini kat,kat arttıranların ta kendileridir.

RUM(30/37-39)

***

Kendilerine:”Allah’ın size verdiği servetten (Allah yolun(d)a)cömertçe sarf edin!”denildiğinde,inkarda ısrar edenler,iman(ların)da sebat edenlere/gösterenlere;”Ne yani,Allah’ın isterse pekala doyuracağı kimseyi biz mi doyuralım/doyuracağız?Şimdi siz açık bir şaşkınlık içinde değil misiniz?”derler.Bir de derler ki;”Eğer sözünüz(d)e sadıksanız,söyleyin bakalım şu vaad ettiğiniz (Son Saat) ne zaman gerçekleşecek?”



Onlar(bunu)tartışırken,kendilerini enselenecekleri bir tek bela çığlığından başka bir şey beklemeyecek!

Her şey o kadar ani olacak ki,ne vasiyet edebilecekler,ne de yakınlarına dönebilecekler!

YASİN(36/47-50)

***


66
O(Allah),arz üzerinde sarsılmaz dağlar yerleştirdi ve ona bereket bahşetti,dahası

oranın besinlerini/ürünlerini,ora sakinlerinden talep edenler arasında dengeli(keyfi ihtiyaç

tanımına ve beşeri oran eşitliğine göre değil,ilahi takdire göre eşit)bir biçimde takdir etti.Bütün

bunlar dört evrede gerçekleşti.(Ey insanlar!Sizler de bu ilahi dengeyi/paylaşımı göz önünde

bulundurarak/esas alarak hayatınızı düzenleyin!)

FUSSİLET(41/10)

***

(Ne yani/yoksa)Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar?Asıl onlar arasında,bu dünya hayatındaki geçimlerini paylaştıran ve bir kısmı diğer bir kısmını istihdam etsin diye birbirlerine farklı oran ve alanlarda üstün kılan Biziz.Rabbinin rahmeti var ya,onların biriktirdiği her şeyden daha değerlidir.(Siz de size verilenleri paylaşın!)


ZUHRUF/43/32)

***


Bakın,sizler Allah yolunda infak etmeye çağrıla(rak ödüllendirile)n kimselersi-

niz.Fakat yine de sizden cimrilik edenler var.Ama kim cimrilik ederse,bilsin ki kendine cimrilik eder.Zira Allah Kendisine yetendir,ama sizler O’na muhtaçsınız.

Sözün özü:(Allah’tan) yüz çevirirseniz,sizin yerinize başka bir topluluk getirir de

onlar sizin gibi yapmazlar. MUHAMMED(47/38)

*** MAİDE(5/54)
Allah’a ve Rasül’üne yürekten güvenin ve O’nun sizi kendisine emanetçi kıldığı

şeylerden infak edin!Artık sizden iman ve infak eden kimseler için büyük ecir vardır.

Neden siz Allah yolunda infak etmeyesiniz ki!Üstelik göklerin ve yerin mirasının sadece Allah’a ait olduğunu(bilip dururken)?

İçinizden zor ve kor zamanlarda infak edenler ve savaşanlarla,(iş kolaya binince

bunları yapanlar)bir olmaz.Böyleleri derece olarak,daha sonra infak edenler ve savaşanlardan

daha üstündür.Ve böyle davranan herkese Allah en güzeli vaad etmiştir.Ve Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.

Kim Allah’a güzel bir borç verip de,kendisine kat,kat fazlasıyla geri dönmesini ister(istemez)?İşte böylelerini tarifsiz bir ödül beklemektedir.

HADİD(57/7,10-11)

*** LEYL(92/5-10)

TEĞABÜN(64/17)


Şu halde ne kadar gücünüz yetiyorsa,Allah’a karşı o kadar sorumlu davranın!

Hem (O’nu)dinleyin,hem(O’na)itaat edin!Ve kendi hayrınıza olmak üzere infak edin!Kim

kişiliğinin (zaafı olan) açgözlülükten(infak ile)korunursa,ebedi kurtuluşa nail olanlar işte

onlar(olacaklar)dır.

TEĞABÜN(64/16)

***


67
(O has kullar ki)üzerlerine vacip kıldıkları hayrı yerine getirirler ve şerri kahredici bir virüs gibi yayılan günün kaygısını taşırlar.

Ve kendi istek ve arzularına rağmen,muhtaçlara,yetimlere ve esirlere(her türlü

özgürlükten mahrum herkese)yedirirler.

(Kendi kendilerine derler ki);”Biz size sadece Allah(rızası) için yediriyoruz, sizden ne bir karşılık,ne de bir teşekkür bekliyoruz.”

İNSAN(76/7-9)

***

VARSILLARA ÇAĞRI :
(Allah böyle yaptı-böyle uygun gördü ki-)mallar(servet)sizden zengin(varsıl/varlıklı)olanlar arasında dönüp dolaşan(biriken)bir meta/devlet(güç ve övünme aracı)olmasın.

HAŞR(59/7)


VARSIL(LAR) SONESİ


Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan,

Süper lüks araçlarda,yatlarda,villalarda

Özgür,mutlu,sorumsuz yaşadığını sanan

Varsıllar insanlığın hangi aşamasında?


Gurur,kibir,bencillik,paylaşmaktan kaçınmak,

Yeryüzünde,evrende açlar çıplaklar varken,

Düşüncesiz,amaçsız,sığ bir hayat yaşamak

Yeğlenir mi onurlu bir ömüre gerçekten?


Paylaşın neniz varsa,neniz yoksa insanla,

Yalnız para/pul değil,sevgi,şefkat,merhamet,

Cömertlik,dostluk,vefa,gönülsüzlük,muhabbet.
Ömür kısa,fırsat tek,başka çıkış yolu yok,

Aşktan,inançtan gayrı sunacak şeyimiz yok

O Gün Divan’da Rabbe aydınlanmış akılla…

68

Ey varsıllar!



Yüce Yaratıcı’nın sonsuz hazinelerinden sizlere lütfettiği servet(ler)inizi daha da arttırmak,gücünüze güç katmak için-haklı olarak-var gücünüzle çalışıyor,çabalıyor-

sunuz!


Ancak;Size emanet olarak verilen bu zenginliği/varlığı ihtiyaç sahiple-

riyle paylaşmaya gelince,aynı tutum ve davranışı gösterdiğiniz-aynı çabayı gösterdiğiniz ne

yazık ki-söylenemez!

Böylece çağrımızın başına aldığımız ayette;En Zengin Ve En Cömert Olan Yüce Yaratıcı’nın buyruğuna da uymamış oluyorsunuz.

Size bir görev verilmiştir.Kutlu,evrensel bir görev!Bunun önemini ve değerini niçin fark edemiyorsunuz,görmezden geliyorsunuz?

Sizler lüks,konfor,refah içinde yaşar,çılgınca tüketirken,bugün-her çağda olduğu gibi-yurdumuzda ve yeryüzünde içecek bir tas çorba,bir yudum su,giyecek bir

çift ayakkabı,bir mintan,başını sokabilecek bir oda,yatacak bir döşek,örtünecek bir yorgan…

bulamayan,eğitim,sağlık,barınma,beslenme v.b.temel ihtiyaçlarının giderilememesi,/karşılana-

maması yüzünden,heder olan-çoğu çocuk ve yaşlı-milyonlarca insanın varlığı-ki bunların arasında insanlığın değerlerine değerler katabilecek,çitasını yükseltecek nice üstün yetenekli

benlikler/kişilikler/beyinler/ruhlar bulunmaktadır-vicdanlarınızı hiç mi sızlatmıyor?

Daha fazla para kazanmak için savaşlar çıkartan ve onları körükleyen silah üreticilerinin-ve onların işbirlikçilerinin-kazançlarının(!)sadece % 1’iyle,yeryüzündeki

açlık sorunun çözülmesinin mümkün olduğu yapılan istatistikler sonunda anlaşılmıştır.

Ve yine yeryüzündeki cümle aç ve çıplakların(yoksulların)gıda,su,sağlık,

eğitim,barınma v.b.ihtiyaçlarının karşılanması için,dünyanın bilinen belli başlı 225-250 civa-

rındaki ünlü zengininin servetlerinin % 4’ü yetmektedir.

Bunların dışında belki onlardan da varlıklı olan tekstil,moda,madencilik,

otomotiv,emlak,ziraat,besicilik,petrol,gıda,kozmetik,ilaç,inşaat,nakliye,ulaşım(kara/deniz/hava)

telekominikasyon,bilgisayar(yazılım),gayrimenkul(kira v.s),alanlarında faaliyet gösteren gizli

zenginler de hesaba katılırsa bu oran % 2,5,3’lere düşebilir.

Hatta bu büyük organizasyona dünyanın en zengin 15-20 ülkesi de dev

bütçelerinden pay ayırabilirse,belirlenen hedefe daha kısa zamanda ulaşmak mümkün olabilir.

Ey dünyalı varlıklılar!(Varlıklı dünyalılar!)

Aranızda bir konsey oluşturarak UN(BM),UNESCO,WHO,KIZILAY,

KIZILHAÇ(lar) gibi uluslar arası etkin kurum ve organizasyonların istatistiki bilgileri/biri-

kimleri/katkıları doğrultusunda bir havuzda toplanacak ayni ve nakti yardımların/bağışların

ihtiyaç sahiplerine en adil,en isabetli biçimde ulaştırılması/dağıtılması/paylaştırılması hiç de

imkansız değildir.Yeter ki siz samimiyetle isteyin!

Bu konuda en büyük yardımcınızın da Yüce Yaratıcı olduğunu/olacağını

unutmayın!

Sizlere dünya hayatında tattırdığı mutluluğun,refahın yanı sıra sonsuz

Ahiret mutluluğunu bahşedeceğini de!

Bir ara,Bill Gates’in öncülüğünde ve teklifiyle böyle bir girişimde bulun-

duğu duyulmuş olmasına rağmen,yeryüzündeki gidişata bakılacak olursa,bunun ancak sözde

kaldığı anlaşılmaktadır.

Sizlerin asaletinize,şövalyeliğinize yaraşan bu soylu ve insan girişimde

bulunacağınıza yürekten inanıyor,bu konudaki samimi çağrıma kulak vereceğinizi ümit

ediyorum,yeryüzündeki bütün aç,çıplak,muhtaç kardeşlerimle birlikte…

69

En içten iyi dileklerim sevgi ve saygılarımla…


***

FAİZSİZ EKONOMİ :


Faiz yiyen kimseler,başka değil sadece şeytanın dokunarak aklını çeldiği

kimse gibi hareket ederler.Çünkü onlar;”Alış-veriş de faiz gibidir!”derler.Oysa ki Allah alış-

verişi helal,faizi haram kılmıştır.Her kim Rabbinden kendisine nasihat/uyarı gelir gelmez,bu işe son verirse,evvelki kazançları ona,onun hakkında karar vermek de Allah’a kalır.Her kim de dönerse,içersinde kalıcı oldukları ateşe mahkum olanlar işte bunlardır.

Allah,faizin bereketini alır ve(emanete sadakat için)yapılan hayrı(kattığı bereketle)arttırır.Allah günahta ısrar eden hiçbir inatçı nankörü sevmez.

Buna mukabil bir de iman edip,(Allah’a)güvenen.ıslah edici iyi/yararlı

işler yapan,namazı istikametle kılan,(sosyal dayanışmadan yana olan),zekatı gönlünden

gelerek veren kimseler var(ya);işte onlar ödüllerini Rablerinden alacaklar ve onlar geleceğe

dair bir kaygı,geçmişe dair hüzün duymayacaklar(dır.)

Ey iman edenler!Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun.Ve eğer

Allah’a yürekten(gerçekten)güveniyorsanız,faizden kaynaklanan kazançların tümünden vaz

geçin!

Fakat bunu hala yapmıyorsanız,bu durumda Allah ve Rasulü’ne (güvensizlik



ilan ederek)azılı(çetin)bir savaş açmışsınız demektir.(Veya Allah ve Elçisi tarafından açılmış bir savaştan haberiniz olsun!)Eğer tövbe ederseniz sermayeniz size aittir.Böylece ne haksızlık

yapmış olur,ne de haksızlığa uğramış olursunuz..Şayet (borçlu)güç durumdaysa rahatlayınca-

ya kadar ona vade tanıyın!Eğer bilirseniz,(borcu)bağışlamak sizin için çok daha hayırlıdır.

BAKARA(2/275-280)

***
Siz ey iman edenler!Faizi(emeksiz kazancı) kat,kat arttırarak boğazınıza geçirmeyin,sorumluluk bilincini kuşanın ki,(dünyada/ahirette)mutluluğa erebilesiniz!
AL-İ İMRAN(3/130)

***
Yine(iyi bilin ki),başka insanların mal varlığı sayesinde artsın diye faiz karşılığı

verdikleriniz asla Allah Katında size artış sağlamaz.(itibar kazandırmaz!)Bir de Allah’ın rızası-

nı dileyerek (yüzünü arayarak)verdiğiniz arındırıcı mali yükümlülük(olan zekat) var.İşte böyle

yapanlar,ödüllerini kat,kat arttıranların ta kendileridir.

RUM(30/39)

***
70
Para bir hak ölçüsüdür.Bir hak ölçüsü olan paranın niteliğinin ve değerinin

korunması gerekir.Eğer bu yapılmazsa,hak anlayışı ortadan kaldırılmış olur.Bizler(Müslü-

manlar ve insanlar olarak)iktisadi faaliyetimizde hak ölçüsünü oturtmak zorundayız/duru-

mundayız.

İktisat,insanların ihtiyaçlarından dolayı ortaya çıkmış bir ilim dalıdır.

İktisat,bir malı ve nimeti son noktasına kadar değerlendirmek manasına gelir.

İslam ekonomisinde piyasanın işleyişine hiç kimse müdahale edemez.(Böyle

bir topluda bireyler ahlaklı olduğundan eksik ölçme,tartma,hile,aldatma vb.düşünülemez!)

Serbest piyasa ekonomisinin en ideal tipi Rasulallah(AS)zamanda uygulanmış-

tır.Rasulallah(AS) piyasadaki fiyatların başkaları tarafından değiştirilmesini yasaklamıştır.

Sadece zorunlu hallerde ve olağanüstü durumlarda(savaş,kıtlık v.b)halkın zarar görmemesi

için ekmek,tuz,şeker,yağ v.b. temel gıda maddelerinin fiyatları dışında devletin müdahalesi

söz konusu olmamaktadır.

Para bir hak ölçüsüdür ancak.Ve senetten başka bir şey değildir.

Tarihte ilk kağıt paranın kullanımı Hz.Ömer(RA) zamanında başlamıştır.

Enflasyon siyasi iktidarların iradesi ile cereyan eder.Paranın sağlam bir zemine

oturtulması(bir karşılığının olması)gerekir.Aksi halde enflasyon kaçınılmaz olacaktır.

İslami ekonomide para sistemini değiştirmeye izin verilmemiştir.Sosyal,siyasal ve ekonomik denge(ler)enflasyonist politikalarla bozulur.Siyasiler iktidarlarını devam ettirebil-


Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin