Capital dergisi tarafından “2008 yılının en iyi 25 pazarlama yöneticisi” arasında gösterildiniz. Bu başarının sırrı nedir sizce?
M.Ş: Öncelikle Capital dergisinin okuyucu ve seçici kuruluna beni seçtikleri için teşekkür ediyorum. Ben önceki yıllarda da aynı derginin aynı konulu listesine seçilmiştim. Özüne bakacak olursanız bunun bir sır olmadığını düşünüyorum. Arçelik A.Ş.’de sistematik bir yapı içinde görev yapıyoruz. Üstlerimiz ve astlarımız var. Bir yön belirlemeye çalışıyoruz. Bunu tartışıyoruz. Argümanlarımızı masaya yatırıyoruz. Sonrasında da planlarımızı icra edip sürekli planımızla uyumumuzu kontrol ediyoruz. Yönetmekle yükümlü olduğumuz alanları ve markalarımızı hem yurtiçinde hem de yurtdışında değerli hale getirmeye çalışıyoruz. Bunun sırrına gelince, açıkçası ben bunun bir sır olduğunu düşünmüyorum. Uyumlu ekip çalışmasının, doğru planlamanın ve hızlı karar almanın belirleyici olduğunu düşünüyorum.
S.T: Öncelikle bu başarının tüm pazarlama ekibimize ait olduğunu söylemem gerekiyor. Bu bir ekip çalışması ve yapmış olduğumuz tüm pazarlama faaliyetlerinde ekibimizin her bir üyesinin büyük rolü bulunuyor. 2008, gerçekten bizim ekibimiz açısından inanılmaz yoğun geçen bir yıl oldu. Üç adet otomobil lansmanımız ve pek çok ürünle ilgili aksiyonumuz vardı. Başarımızın altında işleri baştan iyi planlamanın, öncelikleri belirleyerek bunlara odaklanmanın ve her işten önce iyi bir beyin fırtınası yapıp, farklılaşmanın yattığını söyleyebilirim. Yapmış olduğumuz her lansman ve pazarlama faaliyeti öncesi, “rakiplerden nasıl ayrışabiliriz” diye beyin fırtınası yaptık. Klasik çizgi üstü iletişim kanalları dışında yeni projeler geliştirdik, online mecralara yöneldik. Yapmış olduğumuz her iletişimde “hedef kitleye” yöneldik.