Yapısalcı yaklaşım sınıf analizi konusuna gereğinden fazla odaklanıldığı ve sosyal sorunların gelişimine etki eden diğer yapısal faktörlerin ihmal edildiği eleştirisi üzerinden gelişmiştir.
Kapitalist toplumlarda, insan ilişkilerinin güç eşitsizlikleri ile renk, sınıf, toplumsal cinsiyet ya da yaş temelli "ayrıcalıklar” üzerine kurulduğu vurgulanır.
Yapısalcılık; toplum ya da örgüt içindeki alt sistemlerin veya parçaların birbirleri arasındaki karmaşık ilişkilerin tümünü ifade eder.
Toplum veya kültürün yapı taşlarının kapsamlı bir sistem içinde, ögelerinin yapıyla olan ilişkilerinin incelenmesi gerektiğini vurgulayan bir akım olarak ortaya çıkmıştır.
YAPISAL YAKLAŞIM
Bu görüşü Piaget şöyle ifade etmiştir:
“Yapısalcılık bir yöntemdir, bir öğreti değildir, ancak öğretisel sonuçları çok olmuştur. Bir yöntem olduğundan uygulanabilirliği kısıtlıdır ve verimliliğinden dolayı başka yöntemlerle birleştirilmiştir… Yapısalcılığın göreli olarak uzun bir tarihi vardır ve bundan çıkarılabilecek sonuç, Yapısalcılığın belirli bir öğreti veya felsefe olmadığıdır. Eğer böyle olsaydı uzun bir zaman önce göz ardı edilirdi…”
Yapısal Kuram, sorunların kaynağına inmesi nedeniyle çözümleyici bir bakış açısı sunmaktadır. Bu nedenle; ahlaki, yol gösterici, kural koyucu bir yaklaşım olarak toplumu analiz etme ve sınıf çelişkilerini anlama konusunda yöntem ve teknik olarak kullanılmaktadır. Bu yönüyle sosyal hizmeti de önemli ölçüde etkilemiştir.
YAPISAL YAKLAŞIM
Yapısalcı sosyal hizmet yaklaşımı dezavantajlı bireylerin güçlendirilmesini ve özgürleştirilmesini hedefler. Nihai hedef olarak ise sosyal adaleti gerçekleştirmeyi arzular.
Freire ezilenlerin uğruna mücadele ettikleri özgürlüğün sadece aç kalmama özgürlüğü olmadığını ifade ederek sosyal-politik ve ekonomik düzlemde geniş bir özgürlüğü referans alır ve ekler: Ezilenlerin özgürleşmesi tüm insanların özgürleşmesidir.
Yapısal Kuramın sosyal hizmet açısından ortaya çıkardığı en önemli nokta, müracaat edenin içinde bulunduğu durumu, ihtiyaçlarını, güçlü ve zayıf yönlerini içinde bulunduğu yapıyla ilişkilendirip, aradaki etkileşimden yola çıkmaktır. Dolayısıyla ortaya çıkan bakış açısı da kimi zaman bireysel kimi zaman çevresel nedenlerden ileri gelmektedir.
