Kurs ve Ders Hedefleri) Prof. Dr. Feridun Yenisey (Örgütlü Suçlar ve Terör Suçlarının Muhakemesi) Yrd. Doç. Dr. Namık Kemal Topçu



Yüklə 3,66 Mb.
səhifə76/77
tarix16.01.2019
ölçüsü3,66 Mb.
#97569
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   77

Tüm dosya kapsamına göre sanıkların örgütün faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirdikleri ders almak, ders vermek ve cami sorumluluğu yapmak şeklindeki eylem ve faaliyetlerinin örgüt üyeliği suçunu oluşturacağı hukuki durumlarının buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 24.12. 2008 gün, Esas No:2008/3953-Karar No:2008/14053)

5237 sayılı TCK'nın 314. maddesinin 3. fıkrasında; "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler bu suç açısından aynen uygulanır." denilmekte, anılan Kanunun 220. maddesinin 6. fıkrasında ise " örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır." hükmünü taşımaktadır. Anılan Kanun maddelerinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında; 5237 sayılı TCK'nın suçların içtimaı bakımından gerçek içtima kurallarını benimsediği, suç oluşturan kaç eylem varsa o kadar suç ve kaç suç varsa o kadar ceza vardır ilkesi doğrultusunda düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; silahlı terör örgütü PKK'nın amacı doğrultusunda ve örgütün güdümünde yayın yapan internet sitelerinin yaptığı eylem çağrısı üzerine organize edilen 06.09.2005 tarihindeki korsan gösteriye katılıp, yolu trafiğe kapatarak örgüt ve ele başçısı lehine slogan atan, güvenlik güçlerine ait araca taş atan grup içinde yer alıp, bu eylemlere iştirak eden sanığın örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği olay, yakalama ve el koyma tutanağı, teşhis tutanağı ile tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, hem silahlı örgüte üye olmak suçundan hem de terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden ve 5237 sayılı TCK'nın 220/6. maddesi hükmü göz ardı edilerek, sanığın örgüt ile sürekli, etkin bir bağ içinde olmadığı kabul edilerek sadece 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesine muhalefet suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, (9. C.D, 24.12.2008 gün, Esas No: 2008/10809-Karar No: 2008/13941)

"... 2- Sanıkların, yasanın aradığı anlamda kanunun suç saydığı fiiller işlemek amacıyla hiyerarşik yapı ve disiplin içerisinde suç işlemek için örgüt kurduklarına ilişkin kuşkudan uzak ve mahkûmiyetleri için yeterli kanıt bulunmadığı gözetilmeden, yakınan öğrenci ve arkadaşlarının, sanıklar ve arkadaşlarının olumsuz kişiliklerinden korktuklarına ilişkin iddia ve ifadelerine dayanılarak, yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde, sanık F'in kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, sanıklar E., T. ve A. in suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesi... '(6. C.D., 25.11 2008, 2007/17648. 2008/22617

Uygulama: 4959 sayılı Kanunun 4/son. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına,

Dosyada mevcut özgeçmiş raporu ve diğer dokümanlar, tüm beyan ve deliller birlikte değerlendirildiğinde süreklilik ve çeşitlilik arz eden faaliyetlerinin örgüt üyeliği düzeyine ulaştığı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 18.11.2008 gün, Esas No: 2008/11850-Karar No: 2008/12169)

Silahlı örgüte üye olmadığı anlaşılan sanığın örgütün amacını ve faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek ve bu amaçla patlayıcı madde nakletme eyleminin silahlı örgüte yardım suçunun özel bir şeklini düzenleyen 5237 sayılı TCK.nun 315. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, bozmayı gerektirmiştir. (9.CD, 5.11.2008 tarih ve 1530/11802 sayılı kararı)

Tüm dosya kapsamına göre, sanığın örgütün stratejisi doğrultusunda örgüte ait yayın organları tarafından yapılan eylem çağrısı üzerine üç ayrı tarihte düzenlenen basın açıklanmasına katılıp slogan atmak, örgütü öven döviz taşımak suretiyle örgütün bilgisi ve istemi doğrultusunda gerçekleştirdiği eylemlerinin 5237 sayılı TCK.nun 314/3 ve 220/6. maddesi yollaması ile 314/2. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu anlaşıldığından bu suçtan zaman aşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür.

Sanığın sübutu kabul edilen eylemlerinin 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde tanımlanan örgüt propagandası yapma suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi, (9. C.D, 04.11.2008 gün, Karar Tarihi:25.4.2006- Esas-Karar No:2006/43-2006/87)

"Mahkemece bozmaya uyulduğu hâlde. 5237 sayılı TCK'nin 220. maddesinde suç oluşturan birden çok veya belirsiz sayıda eylemleri işlemek amacıyla birleşmeyi ve sürekliliği ifade eden örgütlenme' ile buyruk verme ve alt üst ilişkisini oluşturan yapılanmanın nasıl kurulduğu ve işlediği; var olduğu kabul edilen birlikteliğin üye sayısı ve araç gereç bakımından amaç suçları işlemeye yeterli olup olmadığı karar yerinde tartışılmadan... " (Yargıtay 6 CD, 8.10.2008, 5141/16603)

"TCK'nin 220. maddesinde suç oluşturan birden çok veya belirsiz sayıda fiil işlemek amacıyla birleşmeyi ve sürekliliği ifade eden örgütlenme' ile buyruk verme ve alt üst ilişkisini oluşturan yapılanmanın nasıl kurulduğu ve işlediği; karar yerinde tanışılmadan ve mahkûmiyete yeterli kanıtlar gösterilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle ... hükümlülüğüne karar verilmesi,..". (Yargıtay 6. CD. 8.10.2008. 5141/16603)

"Sanıkların birinci yağma suçundan sonra eylemlerine devam ederek suç işleme iradelerinde devamlılık göstermeleri ve etkin görev paylaşımı içerisinde, amaç suçları işlemeye elverişli araç ve gereçler ile suç işlemeleri karşısında; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçunun sübut bulduğu anlaşılmakla.". (Yargıtay 8. CD, 7 10 2008, 2007/23786, 2008/16408)

"Somut olayda; sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlikle oldukları anlaşılmakta ise de, aralarında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık olduğuna ilişkin kanıtların neler olduğu denetime olanak sağlayacak şekilde karar yetinde açıklanıp gösterilmeden..." (Yargıtay 6. CD, 7.10.2008, 2007/23786, 2008/16408)

"ben bir Kürdistanlı olarak Kürdistan'da sayın Öcalan'ı bir siyasal irade olarak görüyor ve kabul ediyorum" ibarelerini içeren bildirileri imzalatmakta ibaret olan eylemleri, nitelik ve yoğunlukları da dikkate alınmak suretiyle 3713 sayılı Yasanın 7/2 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir" (Yargıtay CGK., 12.08.2008, 2007/9¬230 E., 2008/23 K.)

"Sanıkların muhtelif tarihlerde birlikte ya da münferit tehdit, yaralama ya da ırza geçme veya ırza geçmeye teşebbüs biçiminde gerçekleştirdikleri ve mahkum edildikten eylemlerinin gelişen olaylar zincirinde sanıkların önceden tasarlama ile organize olma ve fikir birliğine vararak örgütün amacına uygun suç işlemek için teşekkül oluşturduklarından söz edilemeyeceği gözetilmeden...""(Yargıtay 8. CD,

21.7.2008, 2007/500, 2008/935)

"Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.5.1997 gün ve 76-114 sayılı kararında da açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK.nun 225/1. maddesi gereğince hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir.

İddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda 4.8.2006 tarihli iddianamenin anlatım kısmında 765 sayılı TCK.nun 125. maddesine aykırılık suçunun unsurlarını oluşturup hükme esas alınan sanık H.A. hakkında 1995 yılı Ağustos ayında Şemdinli Müsellaka Jandarma Karakoluna saldırı ve 1997 yılı mayıs ayında Hakkari Zap Bölgesinde güvenlik kuvvetleri ile silahlı çatışma, sanık N.A. hakkında ise 1994 yılı Ağustos ayı ile 1995 yılı Ocak ayı arasında Tendürek Bölgesinde çatışma eylemleriyle ilgili bir ibare bulunmadığı gözetilmeden, bu eylemlerin sübutu kabul edilerek suç vasfı buna göre belirlenmek suretiyle sanıklar hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi",

(9. C.D, 16.7.2008 gün, Esas No: 2008/8492-Karar No: 2008/9147)

"4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan sanığın duruşma aşamasına kadar tüm eylemleri ikrar ettiği, mahkemede ise suçlamaların tümünü inkara yöneldikten sonra 4959 sayılı Kanundan yararlanma talebi üzerine mahkemece sübutu kabul edilen 8.3.1994 tarihinde Mesut Yolcu ve Abdurrahman Kar adlı kişilerin öldürülmesi, Murat Ayhan Benlice'nin yaralanması eylemini reddettiği, bu nedenle de Yasada aranan koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, talebin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, suretiyle eksik ceza tayini..." (9. C.D, 10.7.2008 gün, Esas No: 2008/862-Karar No: 2008/8964)

Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafinin tüm, C.Savcısının sair itirazlarının reddine, ancak;

Güvenlik güçlerine yakalandıktan sonra kolluk, savcılık ve sorgu ifadelerinde örgüt üyesi olduğunu kabul edip Pişmanlık Yasasından faydalanmak istediğini bildiren sanığın kovuşturma aşamasında önceki ifadelerini ve suçlamayı inkâr edip örgüt üyesi olmadığını, bu nedenle de Pişmanlık Yasasından istifade etmek istemediğini beyan etmesi karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK.nun 221. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden anılan madde ile cezasından indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini, Kanuna aykırı, C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı BOZULMASINA, 10.7.2008 gününde oy birliğiyle karar verildi." 10.07.2008 tarih 2008/2090 Esas, 2008/8917 Karar

"Dosyada mevcut delillere göre sübut bulan ve mahkemece de sanığın örgütün amacı doğrultusunda katıldığı kabul edilen 23.1.1999 tarihinde içinde çok sayıda insanın bulunduğu Anadolu Kıraathanesine boru bomba atılması eyleminin 765 sayılı TCK.nun 125. maddesinde tanımlanan matuf fiil niteliğinde olduğu gözetilerek suç tarihinde yürürlükte olan anılan madde uyarınca ceza tayini gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi", (9. C.D, 09.7.2008 gün, Esas No:2008/8494-Karar No:2008/8882)

"4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan hükümlünün örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi vermek suretiyle örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım ettiğine ya da bilgi ve belge vererek yahut bizzat çaba göstererek örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de yasada aranan koşulların oluşmadığı gözetilmeden, hakkında anılan yasa hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır." (9. C.D, 24.6.2008 gün, Esas No: 2008/4838- Karar No: 2008/8195)

"Yerleşik yargısal kararlarda belirlenen ilkelere göre, failin salt silahlı örgüte ilgi duyması, örgüte katılmak için zemin arayışına girmesi, bu amaçla kendisini örgüte ulaştırabilecek kişilerle temasa geçmeye çalışması ve örgüt mensuplarıyla görüşüp buluşmadan salt örgüte katılmak amacıyla başka bir bölgeye yolculuk yapması silahlı örgüt üyeliği suçunun oluşumu için yeterli değildir." (Yargıtay CGK, 10.6.2008. 2007/9-270. 2008/164)

1- 5237 sayılı TCK.nun 314. maddesinin 3. fıkrasında; "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler bu suç açısından aynen uygulanır" denilmekte, anılan Yasanın 220. maddesinin 6. fıkrasında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır." "4. fıkrasında ise "örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur" hükmünü taşımaktadır. Anılan Yasa maddelerinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında; 5237 sayılı TCK. nun suçların içtimaı bakımından gerçek içtima kurallarını benimsediği, "Suç oluşturan kaç eylem varsa o kadar suç ve kaç suç varsa o kadar ceza vardır." ilkesi yönünde düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; sanığın silahlı terör örgütü PKK.'nın amacı doğrultusunda ve yaptığı eylem çağrısı üzerine organize edilen 28.3.2006 tarihinde gerçekleştirilen korsan gösterilere katılıp örgütün propagandasını yapmak, bizzat polise ve karakola taş atmak suretiyle; örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, Ceza Genel Kurulunun

4.3.2008 gün 2007/9-282 esas, 2008/44 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere hem silahlı örgüt üyesi olmak suçundan hem de örgüt propagandası yapma ve izinsiz gösteriye katılma fiilleri nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,

Kabule göre de; 5271 sayılı CMK.nun 250. maddesinde sayılan suçlara bakmak üzere kurulan mahkemenin, anılan Yasanın 252/1-g maddesindeki istisna hükmü de nazara alındığında; 2911 sayılı Yasaya aykırılıktan açılan davaya bakmasına yasal olanak bulunmadığından bu suçtan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, (9. C. D, 9.6.2008 gün, Esas No:2008/2372-Karar No:2008/7471)

Uygulama: 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına,

4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan sanık R.Ç'nin örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi vermek suretiyle örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım ettiğine ya da bilgi ve belge vererek, yahut bizzat çaba göstererek örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de yasada aranan koşulların oluşmadığı gözetilmeden, hakkında anılan yasa hükümlerinin uygulanması, ayrıca sanık V.A'nın örgütün fikirlerini benimseyip örgütle organik bağ kurarak süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde faaliyet gösteren sanığın eylemlerinin silahlı örgüt üyesi olmak suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. (9. C.D, 4.6.2008 gün, Esas No: 2008/2792-Karar No: 2008/7348)

"Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; sanıkların iş birliği ve eylemli paylaşım anlayışı ve disiplinli biçimde hareket ederek süreklilik gösterir biçimde suç işlemek amacıyla örgüt kurduklarına dair kesin kanıt bulunmadığı ve olay tarihinde göçmen kaçakçılığı için bir olaya mahsus sanıkların bir araya gelmeleri eylemlerinin de suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunu oluşturmadığı gözetilmeden ..." (Yargıtay 8. CD, 13 5 2008, 2007/12848. 2008/5496).

"1- Hükme esas alınan 26.5.1992 tarihinde Çukurca İlçesi Üzümlü Karakoluna silahlı saldırı olayına ilişkin eylem evrakı ile 1-4.9.2002 tarihlerinde Cudi dağı bölgesindeki operasyonlarda ele geçirildiği bildirilen ve sanık aleyhine delil olarak kabul edilen dökümanın asıl ya da onaylı örnekleri getirtilip Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde dosyaya konulmadan eksik soruşturma ile karar verilmesi,

2- Sanığın mensubu olduğu örgütün amacı doğrultusunda vahamet arz eden eyleme katıldığının kabul edilmesi karşısında, 5237 sayılı TCK.nun 302. maddesinde tanımlanan suçun işlenmesi sırasında karar yerinde açıklanan başka suçları da işlemiş olması nedeniyle anılan maddenin 2. fıkrasının amaç, kapsam ve gerekçesi de nazara alındığında ayrıca bu suçlardan dolayı da ilgili hükümlere göre cezalandırılması gerektiği, bu durumda da suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 125. maddesinin lehe olduğu gözetilmeden değerlendirilmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi", (9. C.D, 9.4.2008 gün, Esas No: 2007/11129-Karar No: 2008/3617)

"Sanık K' nın suç örgütü yöneticisi S.P'in 19001 yevmiye notu vekâletnameye dayalı avukatı olup suç örgütü üyesi olması bakımından, .Mahkemece kanıt olarak kabul edilen iletişimin tespitine ilişkin tutanaklar incelendiğinde, konuşmaların sanığın avukatlık mesleğinin gereği olarak hukuksal yardım sınırları içerisinde bulunduğunun saptanması karşısında; adı geçenin suç örgütü üyesi olduğuna dair mahkumiyetine yeter, kesin inandırıcı, somut ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı te mevcut kuşkunun sanık yararına yorumlanması gerektiği gözetilmeden..." '(Yargıtay 6. CD,

7.4.2008. 2007/15181, 2008/9038).

5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin, hapis cezasının infazı sırasında ve infazından sonra uygulanacak infaz rejimi ile ilgili hükümler içermesi ve Ceza Genel Kurulu ile Dairemizin yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı da gözetilerek, sanığın örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği patlayıcı madde bulundurmak ve 6136 sayılı Kanuna muhâlefet suçlarından mahkumiyeti nedeniyle hakkında anılan maddenin 9.fıkrasının uygulanması konusunda her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. (9. C.D, 27.3.2008 gün ve Esas No:2008/445- Karar No:2008/2526)

"Somut olaya bakıldığında: hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan sanıklardan İdris D.' ın sanıklar Nurettin ve Turan'ın eylemine katıldığına ilişkin delil bulunmadığı gibi, sanıkların arasında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık da saptanmadığı anlaşılmaktadır Açıklanan durum karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 220. maddesinin uygulan-masının koşulları bulunmadığı dikkate alınarak lehe yasanın buna göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi..." "(Yargıtay 10. CD, 13 3 2008, 2008/544-4308).

a) Sanıklar M.Z.V., D.Ö., S.D. haklarında sübutu kabul edilen 5237 sayılı TCK. nun 315. maddesine aykırılık suçunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunundaki karşılığının 169. maddesi olup 5252 sayılı Yasanın 3. maddesindeki "Mevzuatta 765 sayılı TCK.na yapılan yollamalar 5237 sayılı TCK.na yapılmış sayılır" hükmü karşısında tayin olunan cezaların, 3713 sayılı Yasanın 5. maddesi ile arttırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçelerle anılan Yasanın bu maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek, eksik ceza tayini,

b) Sanık H.A'nın teslim olmayıp yakalandığı, duruşmada ise aşamalardaki beyanlarından dönerek suçu inkar ettiği ve yasanın aradığı anlamda etkin pişmanlığından söz edilemeyeceği gözetilmeden talebinin reddi yerine 5237 sayılı TCK.nun 221/4. maddesi ile cezasında indirim yapılması,

c) Sanıklar M.Z.V., D.Ö. ve S.D. haklarında tekerrüre esas sabıkaları olması nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 58/6 ve aynı Yasanın tanımlar başlıklı 6. maddesindeki "örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi anlaşılır" hükmü karşısında anılan Yasanın 315. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilen sanıklar hakkında 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, (9.C.D,

13.3.2008 gün, Esas No: 2007/10801-Karar No: 2008/1670)

"Sanık H.A'nın teslim olmayıp yakalandığı, duruşmada ise aşamalardaki beyanlarından dönerek suçu inkar ettiği ve yasanın aradığı anlamda etkin pişmanlığından söz edilemeyeceği gözetilmeden talebinin reddi yerine 5237 sayılı TCK.nun 221/4. maddesi ile cezasında indirim yapılması..." (9.C.D, 13.3.2008 gün, Esas No: 2007/10801-Karar No: 2008/1670)

"4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan sanığın örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi vermek suretiyle örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım ettiğine ya da bilgi ve belge vererek, yahut bizzat çaba göstererek örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de yasada aranan koşulların oluşmadığı gözetilmeden, hakkında anılan yasa hükümlerinin uygulanması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır." (9. C.D, 10.3.2008 gün, Esas No: 2007/9855-Karar No: 2008/1452)

5237 sayılı TCK.nun 315/1. maddesinde tanımlanan örgüte silah sağlama suçu örgüte yardımın özel bir şekli olup, şartları bulunduğunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği, ancak somut olayda; 5237 sayılı TCK.nun 221. maddesinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında kendiliğinden teslim olmayıp yakalanan sanığın anılan Yasanın 221/4. maddesi anlamında örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ve failler ile ilgili konumuna uygun yeterli bilgi vermediği anlaşıldığından, şartları oluşmaması sebebiyle etkin pişmanlıktan yararlanma talebinin reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini, (9. C.D, 6.3.2008 gün, Esas No:2007/10542-Karar No: 2008/1400)

"220. maddenin 6. fıkrasında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişinin, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı" cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı gerekçesinde; "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır." şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCY'nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede, örgütün faaliyetleri doğrultusunda işlenen suçlardan da ayrıca sorumluluk esası kabul edilmiş, yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiş, gösterdiği vahamet dikkate alınarak, yardım fiilleri örgütün niteliğine göre anılan Yasanın 220 ile 314. maddeleri kapsamında yaptırıma bağlanmıştır". (Yargıtay CGK., T. 4.3.2008, E. 2007/9-282 K. 2008/44)

"Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilen bir ihbar mektubu üzerine yapılan araştırma sonucu askerlik görevini yapmakta iken yakalanan sanık hakkında koşulları oluşmadığı hâlde, 5237 sayılı TCK.nun 221.maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini." (9. C.D, 4.3.2008 gün, Esas No: 2007/3098-Karar No: 2008/1291)

"Tüm dosya kapsamına göre silahlı terör örgütü üyesi olduğu anlaşılan sanığın katıldığı iddia edilen eylemlere iştirak eden suç failleri hakkında soruşturma yapılıp yapılmadığı araştırılıp varsa bunlara ilişkin soruşturma evrakı, aşama ifadeleri ve haklarında verilen kararların ilgili C. Başsavcılıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığından sorularak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi.." (9. C.D, 29.2.2008 gün, Esas No:2007/11687- Karar No:2008/1226)

"Sanığın 14.7.2006 tarihli Uzunlar köyü yol ayırımında diğer örgüt mensupları ile birlikte pusu kurup uzun namlulu silahlarla askeri konvoya ateş etme ve 30.4.2006 tarihinde Kocaköy ilçesinde jandarmanın 2 nolu nöbet kulübesine ve kamu binalarına yönelik silahlı saldırı eylemlerinin ayrı ayrı 5237 sayılı TCK.nun 307. maddesinde tanımlanan suçları oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi kanuna aykırı", (9. C.D, 25.2.2008 gün, Esas No: 2007/10792-Karar No: 2008/987).

"Silahlı örgüte üye olan sanıkların 17.1.2000 tarihinde Pozantı ilçesi Akçatekir yaylasındaki örgüte ait evde güvenlik güçlerince yapılan operasyon üzerine çıkan çatışma sonucunda yakalandıkları, eylemlerinin örgütün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasını zorla değiştirip yerine dini esaslara dayalı bir sistem getirmek şeklindeki amacına yönelik olarak vahamet arz eden olaylar cümlesinden olduğu, hukuki durumlarının suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK.nun 146/1 ve karar tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 302/1.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi", (9. C.D, 6.2.2008 gün, Esas No: 2007/9830-Karar No: 2008/651)

"4959 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce yakalanan ve kovuşturmanın değişik safhalarında ifade değiştirip inkâra yönelen sanık N.G'nin örgüt içindeki konum ve faaliyetleriyle uyumlu şekilde bilgi vermek suretiyle örgütün dağılmasına veya meydana çıkarılmasına yardım ettiğine ya da bilgi ve belge vererek yahut bizzat çaba göstererek örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle de yasada aranan koşulların oluşmadığı gözetilmeden, hakkında anılan yasa hükümlerinin uygulanması..," (9. C.D, 4.2.2008 gün, Esas No: 2007/9416-Karar No: 2008/616)

"Sanık A.Ç'nin örgüt üyesi olarak faaliyet gösterip örgüt tarafından devlet yanlısı olması nedeniyle örgüt tarafından cezalandırılmasına karar verilen A.P'nin öldürülmesi eylemine katılmaları için H.D. ve F.B'yi temin edip eyleme katılmalarını sağladığının anlaşılması karşısında, fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK. nun 125.maddesinde yazılı suçu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, (9. C.D, 4.2.2008 gün, Esas No: 2007/9416-Karar No: 2008/616)


Yüklə 3,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   69   70   71   72   73   74   75   76   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin