Kutlu doğum haftasi muhterem Müminler!

22.04.2016

كَمَا أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولاً منْكُمْ يَتْلُوا عَلَيْكُمْ آيَاتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُم ما لَمْ تَكُونُواْ تَعْلَمُونَ

KUTLU DOĞUM HAFTASI

Muhterem Müminler!

Rabbimiz; ‘Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık¹ buyuruyor. Rabbimiz nasıl ki göğü ve yeri boş, amaçsız ve oyun olsun diye yaratmadıysa insanı da gayesiz yaratmadı.

Rabbimiz hutbemin başında okuduğum ayette mealen şöyle buyuruyor. ‘Nitekim kendi aranızdan, size âyetlerimizi okuyan, sizi her kötülükten arındıran, size kitap ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik.’²

Tüm Rasül ve Nebiler insanlık için örnek olacak rol-modellerdir. Üstün bir karakter ve sağlam bir şahsiyet sahibidirler. Bunlar içerisinde bir tanesi vardır ki o 571 yılında böyle bir nisan gününde dünyamıza şeref kattı. İnsanlık tarihi O’nu; üstün ahlakı, sarsılmayan azim ve mücadelesi, dostlarına sadakat ve güven veren üstün ahlakı ile yad eder. Bizler de namazlarımızda tahiyyata oturduğumuzda;

(اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ اَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ) ‘Ey nebi! Allah’ın selamı, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun.’ diyerek ona sevgi ve hürmetimizi gösteriyoruz.

Yüce Rabbimizin “Hiç şüphesiz sen büyük bir ahlak üzeresin”³buyurduğu Efendimiz, İslam’ın üstün ahlak ve fazilet değerlerini bütünüyle şahsında toplamıştı. Kendisi de bir hadis-i şeriflerinde: “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim”⁴ buyurmuştur.

Kıymetli Kardeşlerim!

Ashabı, Peygamberimizi; O da ashabını çok severdi. Büyük-küçük, zengin-fakir ayırmaz, herkese şefkat ve merhamet gösterirdi. Kimsenin kalbini kırmaz, kaba konuşmaz, daima güzel söz söylerdi. Sözünü kibarca, tane tene söylerdi. Herkese iyilikle muamele eder, insan kazanırdı. Yoksulların, boynu büküklerin gönlünü alır, yetimlere evini ve sofrası açardı. Torunlarını kucağına ve omzuna alarak severdi. Sahibi tarafından aç bırakılan deveyi okşayarak teselli ettikten sonra deve sahibine Allah’tan korkmasını söyleyerek ikaz ederdi.

Arkadaşları aç iken sofraya oturmamış, komşusu aç iken tok olarak yaşamaktan Allah’a sığınmıştır, israf ve gösterişten uzak, sade bir hayat yaşadı. Evinde daima güler yüzlü davranır, hanımlarını ve çocuklarını incitmezdi. Peygamber Efendimiz, çocukları; çocuklar da O’nu severdi. Onları kucağına alır, rastladığında selam verir, bazen de oyunlarına katılırdı.

Bir defasında huzuruna gelen birisinin titrediğini görünce “Rahat ol, ben kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum”⁵ diyecek kadar tevazu sahibiydi. Kimseye kaba davranmaz ve büyüklenmezdi. Ayakkabısını tamir eder, elbisesini kendisi dikerdi.

Kıymetli Kardeşlerim!

Kutlu doğum haftası münasebeti ile anmaya ve anlamaya çalıştığımız Efendimiz (sas); Kızına karşı ayağa kalkıp, elinin içini öpüp yerini verecek kadar müşfik bir baba, torununu kucağına alıp hutbeye çıkacak kadar sevimli bir dede, ümmetinin akıbeti için gözyaşı dökecek kadar merhametli bir lider, Rabbi için ayakları şişene kadar ibadet eden bir Nebi idi.

İnsanlar, hatta müminler arasında, kin ve nefretin arttığı, güven duygusunun azaldığı, çatışmaların alevlendirildiği günümüzde, Sevgili Peygamberimizi anlamaya, anlatmaya ve O’nun sevgisi etrafında birleşip vahdet olmaya ne kadar da ihtiyacımız var!

Efendimiz, dünya ve âhiret saadetimiz için yegâne örnektir. Allah bizleri O’nun yolundan ayırmasın. Salât ve selam onun üzerine olsun.

M. Fatma EVLEKSİZ

FLEMİNGSBERG DİN GÖREVLİSİ

1^ Enbiya (21): 16.

2^ Bakara (2): 151.

3^ Kalem (68): 4.

4^ İmam Malik, Muvatta, Hüsnü’l-Hulk 8; Ahmed b. Hanbel, 2/381.

5^ Hakim, Müstedrek, H/4366.