HADİSLER
www.Azizlerle.com
RASÛLULLAH'IN VASİYETİ
6790 - Hazreti Enes anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a ölüm vakti geldiği vakit, Aleyhissalâtu vesselâm'ın can çekişirken yaptığı vasiyetin hepsi: "Namaz(ı ihmal etmeyin) ve sağ ellerinizin sahip oldukları(nın yani kölelerinizin hukukuna riâyet edin)" demek olmuştur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
VASİYETE TEŞVİK
6791 - Hazreti Enes anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mahrum kişi, vasiyet etmekten mahrum kalan kişidir."
6792 - Câbir İbnu Abdillah radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim vasiyet yapmış olarak ölürse doğru bir yol ve sünnet üzere ölmüş olur; takva ve şehadet üzere ölmüş olur, mağfirete uğramış (günahları bağışlanmış) olarak ölmüş olur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
VASİYETTE ZULÜM
6793 - Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim varisinin mirasçılığı (hakkı)ndan kaçarsa Allah Kıyâmet günü o kimsenin Cennet’ten mirasçılığını keser."
6794 - Muaviye İbnu Kurre babasından naklen anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim, ölüm yaklaşınca vasiyette bulunur ve vasiyeti de Allah'ın Kitâb’ına uygun olursa, bu vasiyeti, onun hayatında vermeyi ihmal ettiği zekâtına keffâret olur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
SADAKA
ÖLÜM SIRASINDA DEĞİL HAYAT BOYU VERİLMELİ
6795 - Büsr İbnu Cahhâş el-Kureşî radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) bir avucuna tükürdü, sonra bu tükrüğü işaret parmağıyla göstererek buyurdular ki : "Allah Teâlâ Hazretleri diyor ki: "Ey Âdemoğlu! Sen nasıl olur da Beni âciz yerine koyar ve zekâtını ödemezsin! Halbuki Ben seni şu tükrük damlası kadar bir sudan yarattım. Sen, ne vakit rûhun şuraya gelince -eliyle boğazını gösterdi- "Sadaka veriyorum!" dersin. Sadaka vermenin zamanı bu mu!"
6796 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Şüphesiz, Allah Teâlâ Hazretleri, (âhirete göndereceğiniz hayır) amellerinizi artırmak için, vefatınız zamanında mallarınızın üçte birini size tasadduk etti (vasiyet etme yetkisini verdi)."
6797 - İbnu Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey Ademoğlu! İki şey vardır ki, hiçbirisi senin hakkın değildir ve Ben onları rahmetimle sana bağışladım:
1) (Canını almak üzere) gırtlağından tuttuğum anda malından sana (vasiyette bulunman için üçte bir nisbetinde) bir pay ayırdım, tâ ki onunla seni temizleyeyim, günahlarından arındırayım.
2) Ecelin sona erdikten sonra kullarımın sana (kılacakları cenâze) namazı."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
VARİS LEHİNE VASİYET OLMAZ
6798 - Hazreti Enes anlatıyor: "(Veda hutbesi sırasında) ben Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın devesinin (boynunun) altında idim. Devenin salyası üzerime akıyordu. Efendimizin şöyle söylediğini işittim: "Allah Teâlâ Hazretleri her hak sahibine hakkını vermiştir. Bilesiniz, vârise vasiyet yoktur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
FERÂİZ
(VARİSLERİN PAY HAKLARI) İLMİNE TEŞVİK
6799 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey Ebu Hureyre, ferâiz ilmini öğrenin ve öğretin. Çünkü o, ilmin yarısıdır. O unutulan bir ilimdir ve o ümmetimden çekip alınacak ilk ilimdir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CEDDE (BÜYÜKANNE)NİN PAYI
6800 - İbnu Abbâs radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir ceddeyi südüse (altıda bir'e) varis kıldı."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KELÂLE
6801 - Ömer İbnu't-Hattâb radiyallahu anh demiştir ki: "Üç mesele vardır ki, şâyet Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm onları açıklamış olsaydı bu benim yanımda, dünya ve dünyanın içindeki şeylerden daha hayırlı olacaktı: Kelâle,fâiz ve hilâfet."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KÂTİLİN MİRASI
6802 - Abdullah İbnu Amr anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Mekke'nin fethedildiği gün kalkıp şu beyanda bulundu: "Kadın kocasının diyetine ve malına vâris olur. Erkek de karısının diyetine ve malına varis olur, yeter ki bunlar birbirlerini öldürmüş olmasınlar. Bunlardan biri diğerini taammüden öldürürse ne malına, ne de diyetine hiçbir sûrette vâris olamaz. Bunlardan biri arkadaşını hatâen öldürürse malına vâris olur, diyetine vâris olamaz."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÇOCUĞUNU İNKÂR EDEN
6803 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Mulâane âyeti nâzil olduğu zaman Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kendilerinden olmayan bir kimseyi (yalan beyanla) bir kavme dahil eden kadının, Allah'tan bekleyeceği hiçbir şeyi yoktur. Allah onu asla Cennet’ine koymayacaktır. Kendinden olduğunu bile bile çocuğunu inkâr eden erkeğe karşı Allah, (rahmetini) perdeleyecek ve onu, şahidler huzurunda rezil-rüsvay edecektir."
6804 - Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kimsenin, bilmediği bir nesebi iddia etmesi veya iç yüzü meçhul olsa bile bir nesebi reddetmesi bir nankörlüktür."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÇOCUK İDDİA ETME
6805 - Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Nisbet edildiği babasının ölümünden sonra ilhak edilmesi istenen çocuk, (adamın sağlığında inkâr etmemiş olması şartıyla) babası olduğu söylenen adamın ölümünden sonra mirasçılarının ilhak iddiasında bulundukları kimsedir."
Ravi der ki: "Aleyhissalâtu vesselâm onun hakkında şu hükmü koydu: "Cinsi temasta bulunduğu sırada mülkiyetinde bulunan câriyeden doğan çocuk, bu çocuğun, o adamın çocuğu olduğunu iddia eden mirasçılara katılmış olur. Fakat mirasçıların yaptığı bu ilhak iddiasından önce (ölen adamın) mirasçılar arasında taksim edilmiş olan malından o ilhak edilen kimseye artık pay yoktur. (Şâyet varsa) henüz taksim edilmemiş mirastan yetiştiği miktardan kendine hissesi vardır. Nisbet edildiği babası (hayatta iken) onu inkâr etmiş (yani onun kendi çocuğu olmadığını söylemiş) olma halinde, artık (mirasçılar, ilhak iddiasında bulunsalâr bile) o kimse mirasçılara katılmaz (ve adamın çocuğu sayılmaz). Eğer çocuk, adamın, cinsi temasta bulunduğu sırada mâlik olmadığı bir câriyeden veya zina ettiği hür bir kadından olsa, (adamın mirasçıları ilhak iddiasında bulunsa bile) çocuk, adamın evladından sayılmaz ve çocuğa mirasçı olamaz; bu durumda kendisine nisbet edilen adam, çocuğun kendisinden olduğunu te'yid etse bile hüküm böyledir. Çünkü o, zina mahsulü bir çocuktur. Hür veya câriye olan annesinin mirasçılarına katılır."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
MİRASLARIN TAKSİM ÇEŞİTLERİ
6806 - Abdullah İbnu Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cahiliye devrinde taksim edilmiş bir miras malı, o zamanki taksim üzere muteberdir. İslâm dönemine intikal eden bir miras, artık İslâm'a göre taksim edilecektir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA CİHÂDIN FAZÎLETİ
6807 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah yolunda cihad eden kimse Allah'ın şu garantisi altındadır: "Allah onu ya mağfiret ve rahmetine dahil eder (şehit olur), yahud sevap ve ganimetle sağ sâlim geri çevirir. Allah yolunda cihad eden kimsenin misali, hiç ara vermeden geceleri hep namaz kılan, gündüzleri de hep oruç tutan kimse gibidir. Bu hal evine dönünceye kadar böyledir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
BİR GAZİYİ TEÇHİZ ETMENİN FAZÎLETİ
6808 - Hazreti Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah yolunda cihad eden bir gaziyi tam olarak teçhiz ederse, o gazi ölünceye veya savaştan dönünceye kadar sevabına iştirâk eder."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA NAFAKANIN FAZÎLETİ
6809 - Hazreti Ali, Ebu'd-Derda, Ebu Hureyre, Ebu Ümâme, Abdullah İbnu Ömer, Abdullah İbni Amr, Hazreti Câbir, İmran İbnu Husayn radiyallahu anhüm ecmain anlatmışlardır: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim evinde oturduğu halde; Allah yolunda (cihad edenlere) bir nafaka gönderecek olursa, ona her bir dirhem karşılığında yediyüz dirhem (sevabı) vardır. Kim de Allah yolunda bizzat cihad eder ve bu yolda mal harcarsa, ona da her bir dirhem için yediyüzbin dirhem (sevabı) vardır."
Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm sözlerini şu âyetle tamamladı: "Ve Allah dilediğine kat kat sevap verir" (Bakara 26l).
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA RİBAT
6810 - Abdullah İbnu'z-Zübeyr radiyallahu anh anlatıyor: "Osman İbnu Affân radiyallahu anh bir hitabesinde şöyle dediler: "Ey insanlar! Ben Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan bir hadîs işitmiştim. Size ve arkadaşlığınıza olan düşkünlüğüm (yani bu hadîsi duyunca beni terk ederek hep cephelere koşacağınız endişem) bunu şimdiye kadar rivâyetime mani oldu. (Şimdi rivâyet ediyorum. Artık) dileyen kendisine ribâtı (Allah yoluna bezli) seçsin, dileyen de bıraksın. Efendimiz buyurmuştu ki: "Kim Allah Subhanehu yolunda bir gece ribât (yani hududda ve tehlikeli yerde düşmana karşı nöbet)de bulunursa, o tek gecesi bin günlük gece namazına ve bin günlük gündüz orucuna bedel olur."
6811 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah yolunda murâbıt olarak ölürse, kendisine, yapmakta olduğu salih amellerin ücreti (sanki ölmemiş gibi Kıyâmet gününe kadar verilir), rızkı da mütemadiyen verilir, kabirdeki hesaba çekicilerden emin olur. Allah Teâlâ Hazretleri onu, Kıyâmet günü Cehennem korkusundan emin olarak diriltir."
6812 - Übey İbnu Ka'b radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah rızası için Ramazan ayı dışında müslümanların avreti gerisinde (yani düşmanların gelmesinden korkulan tehlikeli cephede), sevap umuduyla bir günlük ribât, sevap yönüyle yüz yıllık oruçlu, namazlı ibadetten hayırlıdır. Müslümanların avreti gerisinde, ramazan ayında Allah rızası için bir günlük ribât Allah indinde, orucuyla namazıyla bin yıllık ibadetten daha hayırlı, sevabca daha büyüktür. Eğer Allah onu sağ-sâlim ailesine kavuşturursa, bin yıl ona bir tek günah yazılmaz, sadece haseneleri yazılır ve kendisine Kıyâmete kadar ribât sevabı akıtılır."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA NÖBET
6813 - Ukbe İbnu Âmir el-Cüheni radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah askerlerin nöbetini tutan kimseye rahmet eylesin (veya eylemiştir)."
6814 - Enes İbnu Mâlik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah yolunda bir gece nöbetcilik, bir adamın ailesi içinde bin yılda kılacağı namaz ve tutacağı oruçtan daha hayırlıdır, (bu zikredilen) yıl üçyüzaltmış gündür ve bir gün bin yıl gibidir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CİHADA ÇIKMAK
6815 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Cihada çağırıldığınız zaman cihada koşun."
6816 - Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Allah yolunda kim tek bir yürüyüş yapsa, kendisine isabet eden toz, Kıyâmet günü mislince misk olur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
DENİZ GAZVESİNİN FAZİLETİ
6817 - Ebu'd Derda radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Denizde yapılan bir gazve (savaş), sevapça karada yapılan on gazveye bedeldir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
DEYLEM'İN FETHİ VE KAZVİNİN FAZÎLETİ
6818 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Dünyanın ömründen bir tek gün bile kalmış olsa, Ehl-i Beyt'imden bir adam melik oluncaya ve Deylem dağına ve Konstantiniyye'ye (İstanbul'a) malik oluncaya kadar Allah, o günü uzatacaktır."
6819 - Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Dünyanın etrafını fethetmek sizlere nasib kılınacak ve Kazvin denilen bir şehir size feth edilecektir. Sizden kim bu gazveye kırk gün veya kırk gece iştirak ederse, ona Cennet’te üzerinde yeşil zeberced taşı bulunan altından mamul bir sütun verilecektir. Bu sütun üzerinde, kırmızı yakut taşlarından mamul bir kubbe (köşk) vardır. O kubbenin, altundan mamul yetmişbin kapısı vardır, her kapı kanadının başında (huri'lîyn denilen) siyah gözlü bir zevce vardır."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA
CİHAD İÇİN AT BESLEMENiN FAZÎLETİ
6820 - Temimu'd Dâri radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, buyurdular ki: "Allah yolunda kim bir at (edinip) bağlar, kendi eliyle yemini verirse, yedirdiği her bir dâne için bir sevap vardır."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA
ÇARPIŞMANIN FAZÎLETİ
6821 - Hazreti Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Ben bir harbe katıldım. Abdullah İbnu Ravâha şöyle demişti : "Ey nefsim ! Seni Cennet(e sokacak olan mukatele)den hoşlanmıyor görüyorum. Allah'a yemîn ederim ki sen istesen de istemesen de savaşacaksın!"
6822 - Amr İbnu Abese radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelip: "Ey Allah'ın Rasûl’ü! Cihadın hangisi en faziletlidir?" dedim. "Kanı dökülen ve iyi cins atı yaralanan mücahid(in cihadı en faziletli cihaddır)" buyurdular."
6823 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki -ancak kimin O'nun yolunda yaralandığını Allah bilir- Kıyâmet günü, yarası, yaralandığı gündeki şekliyle getirilmiş olmasın: Kanı kan renginde, kokusu misk kokusunda olarak."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA
ŞEHÎD OLMANIN FAZÎLETİ
6824 - Hazreti Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında şehitlerden bahs edilmişti. Şöyle buyurdular: "Yeryüzü şehidlerin kanından kurumadan önce, onu, hurilerden iki karısı, emzikli yavrularını çöl bir arazide kaybedip âniden bulan anne heyecanıyla, her birinin elinde -dünya ve içindekilerden daha değerli- birer takım elbise olduğu halde karşılarlar."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
SİLAH
6825 - Sa'ib İbnu Yezid radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissâlatu vesselâm Uhud günü iki zırh giydi. Aleyhissalâtu vesselâm sanki ikisini de üst üste giymişti."
6826 - Hazreti Ali radiyallahu anh anlatıyor: "Muğîre İbnu Şu'be radiyallahu anh, Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la gazveye çıktığı vakit, beraberinde bir mızrak taşırdı. Dönüşünde mızrağını atardı, ta ki onu, kendisi için bir başkası taşıyıversin. Ali ona: "Senin bu yaptığını Rasûlullah'a haber vereceğim!" dedi (ve haber verdi). Aleyhissalâtu vesselâm Muğîre'ye: "Öyle yapma! Eğer yaparsan yere attığın mızrak, yitik mal olarak kaldırılmaz, (alan onu temellük eder)" dedi. "
HADİSLER
www.Azizlerle.com
SİLAH YERLİ OLMALI
6827 - Hazreti Ali radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın elinde bir arabi yay vardı. Aleyhissalâtu vesselâm o sırada elinde farisi bir yay olan bir adam görmüştü: "Bu nedir? At onu!" buyurdular ve devamla: "Sizin şunu ve şunun benzerleri ile (el-kanâ denen) mızrakları edinmeniz gerekir. Çünkü Allah Teâlâ Hazretleri, sizin için dini bunlarla güçlendirecek ve size muhtelif beldeler(in fethini) müyesser kılacaktır" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH YOLUNDA ATMAK
6828 - İbnu Abbâs radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir defasında) ok atmakta olan (Eslem kabilesinden) bir gruba rastlamıştı, (onları takdiren): "Ey İsmailoğulları! Atmaya devam edin. Sizin atalârınız da (çok iyi) atıcılardı" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
SAVAŞ SIRASINDA ALIM-SATIM
6829 - Harice İbnu Zeyd radiyallahu anh anlatıyor: "Bir adamın, babam (Zeyd İbnu Sâbit)ten gazveye çıkıp, gazve sırasında alış-veriş ve ticaret yapan kimse hakkında sorduğuna şahit oldum. Babam ona şu cevabı vermişti:
"Biz Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile Tebük (seferin)de iken alıyor, satıyorduk. Rasûlullah bizi gördüğü halde yasaklamamıştı."
6830 - Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Eksem İbnu'l-Cevn el-Huzâ'î'ye: "Ey Eksem! Kendi kavminden olmayanlarla birlikte (kâfirlere karşı) savaş ki huyun güzelleşsin ve arkadaşlarının yanında kıymetin olsun. Ey Eksem! (Yolculuk sırasında) arkadaşların en hayırlısı (sayıca) dört olandır. Askeri birliğin en hayırlısı, (miktarı) dörtyüz olandır. Ordunun en hayırlısı dörtbin olandır. Onikibin kişilik ordu, sayı azlığı sebebiyle mağlub olmaz."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
MÜBAREZE
(TEKE TEK SAVAŞ) VE SELEB
6831 - Seleme İbnu'l-Ekvâ' anlatıyor: "Bir adamla teke tek vuruştum ve herifi geberttim. Onun selebini (eşyalârını) Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana verdi."
6832 - Semüre İbnu Cündeb radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kim bir kâfiri öldürürse seleb'i onundur" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
GULÜL (GANİMETTEN ÇALMA)
6833 - Ubbâde İbnu's-Sâmit radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Huneyn günü bize, ganimet malından bir devenin yanında namaz kıldırdı. Namazdan sonra deveden bir parça yün alıp onu iki parmağı arasına koydu sonra: "Ey insanlar! buyurdu. Şu yün parçası bile sizin ganimetlerinizdendir. Bir iplik, bir iğne, bundan daha değerli, daha değersiz bile olsa buraya getirin. Zira (getirmemek gulüldür yani hırsızlık); gulül ise, Kıyâmet günü yapan için ardır, ayıptır, ateştir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
NEFEL
(GANiMETTEN AYRI OLARAK VERİLEN PARA)
6834 - Amr İbnu Şu'ayb an ebihi an ceddihi radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan sonra nefel (yani mücahide ganimetteki hissesinden başka bir şey) yoktur. Müslümanların kuvvetli olanları (kazandıklarından) zayıf olanlara verirler. "
(Ravilerden) Recâ demiştir ki: "Süleyman İbnu Musa'nın şöyle söylediğini işittim: "Mekhül bana Habib İbnu Mesleme'den rivâyeten dedi ki: "Rasûlullah savaşa giderken (askerlerden bazılarına diğerlerinden fazla olarak) dörtte bir ve savaş dönüşünde üçte bir nisbetinde nefel (denen ziyade bir ikram)da bulundu." Bunun üzerine Amr: "Ben sana babam vasıtasıyla (sahâbi olan) dedemden rivâyet ediyorum, sen ise Mekhül'den hadîs rivâyet ediyorsun" demiştir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
DEVLET BAŞKANININ
SAVAŞA YOLLADIĞI ORDUYA TAVSİYESİ
6835 - Safvan İbnu Assâl radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm beni seriyyede savaşa gönderdi. (Yola çıkarken) şu tâlimatı verdiler: "Allah'ın adıyla, Allah yolunda yürüyün. Allah'ı inkâr edenlerle savaşın. İşkence yapmayın, (ahidde bulunduğunuz taktirde) ahdinizi bozmayın, çocukları öldürmeyin."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ALLAH'A İSYANDA KULA İTÂAT YOK
6836 - Ebu Said radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Alkame İbnu Mücezzez radiyallahu anh'ı, benim de içinde bulunduğum bir askeri birliğin başında savaşa gönderdi. Kumandan gazvesinin başına geçince veya yolda belli bir yere varınca, askerlerden bir gurup, kendisinden (ayrı gitmek) hususunda izin istedi. Onlara izin verdi. Başlarına Abdullah İbnu Huzafe İbnu Kays es-Sehmi'yi sorumlu tayin etti. Ben onunla savaşanlar içerisinde idim. Yolun bir yerine gelmiştik, (mola sırasında) askerlerden bazıları ısınmak veya üzerinde (yemek) yapmak maksadıyla bir ateş yaktılar. Komutanımız Abdullah -ki şakacı birisiydi- "sizin üzerinizde itaat edilmek ve sözü dinlenmek hakkım yok mu?"diye sordu. Askerler: "Elbette var!" dediler. "Öyleyse, dedi ne emredersem yapacaksınız değil mi?" Askerler yine: "Elbette!" dediler. Bunun üzerine komutan: "Şu halde size, şu ateşe atılmayı emrediyorum" dedi. Askerlerin bir kısmı kalkıp emri yerine getirmeye hazırlandılar. Abdullah, onların ateşe atılacaklarına inanınca: "Kendinizi tutun, ben size şaka yapmıştım" dedi.
Medine'ye dönünce, bu hadiseyi Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a anlattılar. Efendimiz şöyle buyurdular: "Onlardan (yani başınızdakilerden) kim size Allah'a isyanı emrederse ona itaat etmeyin."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
BİATA VEFA GEREKİR
6837 - Ebu Saidi'l-Hudri radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bilesiniz, Kıyâmet günü ahdini tutmayan her vefasıza vefasızlığının derecesine uygun bir bayrak dikilecek (böylece vefasızlığı teşhir edilecek)tir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
HACCA GİTME
6838 - İbnu Abbas veya Fadl İbni Abbâs -veya bunlardan biri bir diğerinden- anlatmıştır: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim hacc yapmak isterse acele etsin. Çünkü olur ki insan hastalanır (bineği) kaybolur, (gitmeye mani) bir iş zuhûr eder."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
HACCIN FARZ KILINMASI
6839 - Hazreti Enes radiyallahu anh anlatıyor: "Halk: "Ey Allah'ın Resülü, haccetmek her sene farz mıdır?" diye sormuştu. "Eğer "Evet!" desem bu vacip olur. Eğer vacip olsa, bunu yerine getiremezsiniz, bu durumda yerine getirmezseniz azab görürsünüz" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
HACC VE UMRENİN FAZÎLETİ
6840 - Hazreti Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hacc ve umreyi peşpeşe yapın. Çünkü bunların peşpeşe yapılması, tıpkı körüğün demirin pasını temizlemesi gibi, fakrı ve günahları temizler."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
HACININ DUÂSINDAKİ FAZÎLET
6841 - Hazreti Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileridir. Onlar Allah'a duâ etseler, Allah onlara derhal icabet eder (duâlarını kabul eder). Eğer kendisinden af ve mağfret dileseler, derhal onlara mağfiret eder."
Dostları ilə paylaş: |