HADİSLER
www.Azizlerle.com
HASTA ZİYARETİ
6380 - Ebu Mes’ûd radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Müslüman için müslüman üzerinde dört haslet vardır: "Hapşırınca (elhamdulillah! derse) teşmit etmek (yerhamukallah! demek), davet edince icabet etmek, öldüğü zaman (cenâzesinde) hazır bulunmak, hastalandığı zaman geçmiş olsun ziyareti yapmak."
6381 - Hazreti Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir müslümanın diğer bir müslüman üzerinde beş hakkı vardır: "Selâmını almak, davete icabet, cenâzeye katılmak, hasta ziyareti, "elhamdulillah!" dediği taktirde hapşırana yerhamukallah (diyerek teşmitte bulunmak)."
6382 - Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bir kimse hastalanacak olsa ona üç günden sonra geçmiş olsun ziyaretinde bulunurdu."
6383 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâatu vesselâm bir hastayı ziyaret etti ve "Canın ne çekiyor?" diye sordu. Hasta "Buğday ekmeği!" dedi. Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Kimin yanında buğday ekmeği varsa kardeşine göndersin!" dedi. Sonra Rasûlullah ilave etti: "Birinizin hastası bir şeye iştah duyarsa ondan yedirsin."
6384 - Hazreti Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm ziyaretine gittiği bir hastanın yanına girdi ve "Bir şey canın çekiyor mu? Kek canın çekiyor mu?" diye sordu. Hasta "Evet!" deyince ona kek aradılar."
6385 - Ömer İbnu'l-Hattab radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana: "Bir hastanın yanına girince, ondan sana duâ edivermesini talep et. Çünkü onun duâsı meleklerin duâsı gibidir" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÖLECEK KİMSEYE
LÂ İLÂHE İLLALLAH TELKÎNİ
6386 - Abdullah İbnu Cafer radiyallahu anh babasından naklen anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ölülerinize (ölmek üzere olanlara) Lâ ilâhe illallâhu'l-Halîmu'l-Kerîm, Subhânallahi Rabbi'l Arşi'l-Azîm, Elhamdulillahi Rabbi'l-Alemin" demeyi telkin edin!" Yanındakiler: "Ey Allah'ın Resulu! Bunun sağlara telkini nasıldır?" dediler. "Daha güzeldir, daha güzeldir!" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÖLECEK KİMSENİN
YANINDA NE KONUŞMALI?
6387 - Muhammed İbnu'l Münkedir anlatıyor: "Hazreti Cabir radiyallahu anh'ın yanına girdim. Ölmek üzereydi. "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bizden selâm götür!" dedim."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
MÜ'MİN
CAN ÇEKİŞME HALİNDEN SEVAP KAZANIR
6388 - Hazreti Âişe radiyallahu anhâ'nın anlattığına göre: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir gün yanına girdiği sırada, bir yakınının nefesini ölüm kesmek üzere idi. Aleyhissalâtu vesselâm Hazreti Âişe'nin üzüntüsünü görünce kendisine: "Şu yakının için üzülme. Zira onun şu ızdırabı hasenâtındandır!" buyurdular."
6389 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a (ölmek üzere olan bir kimsenin) insanları tanıma hali ne zaman sona erer?" diye sordum. "(Gaybi hakikatları) gördüğü zaman!" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÖLÜNÜN GÖZÜ KAPATILIR
6390 - Şeddad İbnu Evs radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ölülerinizin yanında hazır bulunduğunuz taktirde (ölünce) gözlerini kapayıverin. Çünkü göz, rûhu takip eder (ve açık kalır). Ayrıca hakkında hayır söyleyin. Çünkü melekler ev halkının söylediklerine "Âmîn!" derler."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÖLÜNÜN GASLİ
6391 - Abdullah İbnu Ömer radiyallahu anhüm anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ölülerinizi güvendiğiniz kimseler yıkasın."
6392 - Hazreti Ali radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir ölüyü yıkar, kefenler, kefenini güzel kokulu maddelerle kokulandırır, taşır ve namazını kılar, cenâzeyle ilgili olarak gördüğü (kötü alâmetleri ölü) aleyhine yaymazsa, (bu yaptığına mükâfaat olarak) günahlarından ternizlenir ve annesinden doğduğu gün gibi (tertemiz) olur."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KARI KOCAYI, KOCA KARIYI GASLEDEBİLİR
6393 - Hazreti Âişe radiyallahu anhâ anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Baki'den dönmüştü. Beni, başımdaki bir ağrıdan hastalanmış ve "vay başım" derken buldu.
"Ey Âişe, asıl hasta Benim, vay başım!" dedi ve sonra ilave etti: "Benden önce ölsen de senin başında durup seni (kendi elimle) yıkasam, kefenlesem, namazını kıldırsam ve defnetsem, senin için daha iyidir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
RASÛLULLAH'IN GASLİ
6394 - Büreyde radiyallahu anh anlatmıştır: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm vefat edince, yıkamak istedikleri vakit dahilden bir münadi şöyle nida etti: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın gömleğini üzerinden çıkarmayın."
6395 - Hazreti Ali radiyallahu anh'tan anlatıldığına göre: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı yıkadığı zaman, ölüde aranan (idrar, gaita gibi) şeyleri aradı, fakat bulamadı. Bunun üzerine: "Babam Sana feda olsun. Sen çok temizsin; hayatta iken temizdin, ölünce de temizsin!" dedi."
6396 - Hazreti Ali radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben ölünce, Beni Gars adlı kuyumdan yedi kırba su ile yıkayın."
6397 - Abdullah İbnu Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Suhuliyye denen üç parça beyaz ince bez içinde kefenlenmiştir."
6398 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm üç parça giysi içerisine kefenlenmiştir: İçerisinde vefat ettiği gömleği ve Necrani (iki parçalı) hulle."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KEFENLENEN ÖLÜYE BAKMAK
6399 - Hazreti Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın oğlu İbrahim vefat ettiği zaman ashâbına: "Ben oğluma bakmadıkça, onu kefenlerinin içine dahil etmeyin" buyurdu. (Yıkama işi bitince kefenlemezden önce) çocuğa yaklaştı, üzerine eğilip baktı ve ağladı."
6400 - Abdullah İbnu Mes’ûd radiyallahu anh anlatıyor: "Bir cenâzeyi takip eden kimse, naaşın bütün taraflarını (sırayla) omuzlasın. Zira bu sünnettir. Sonra dilerse tekrar nafile taşıması yapsın, dilerse taşıma işini terk etsin."
6401 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir cenâzenin sür'atle götürüldüğünü görmüştü, (müdahale ederek:) "Sükûnetle gidin!" buyurdular.."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE TAŞIYANIN KIYAFETİ
6402 - İmran İbnu'l-Husayn ve Ebu Berze radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah, aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte bir cenâzeye gittik. (Bu esnada) Aleyhissalâtu vesselâm, ridalârını atıp sadece gömlekleri içerisinde yürümekte olan bir cemâat gördü ve: "Cahiliye amelini mi işliyorsunuz? Yoksa cahiliye fiilini yaparak onlara mı benzemeye çalışıyorsunuz? Şu sûretinizden bir başka sûretle (kabristandan) dönmeniz için hakkınızda bedduâ etmeyi cidden arzuladım" buyurdu. Bunun üzerine ridalârını giydiler ve bir daha bu adetlerine dönmediler."
6403 - Ebu Bürde radiyallahu anh anlatıyor: "Ebu Musa el-Eş'ari radiyallahu anh, eceli geldiği zaman (yakınlarına): "Benim cenâzemi ateşle takip etmeyin!" diye vasiyet etti. Bunun üzerine Ebu Bürde'ye: "Sen bu hususta bir şey işittin mi?" diye sordular. O da: "Evet, hem de Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan" dedi."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE CEMÂATİ ÇOKSA
6404 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kimin cenâzesine yüz müslüman namaz kılarsa, ona mağfiret olunûr."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÖLÜYÜ HAYIRLA YADETMELİ
6405 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanından bir cenâze geçmişti, hakkında hayırla senada bulunuldu. Aleyhissalâtu vesselâm: "Vacib oldu!" buyurdu. Sonra bir diğer cenâzeyi getirdiler. Halk bunu kötü hasletlerle yadetti. Aleyhissalâtu vesselâm yine: "Vacib oldu!" buyurdu ve şu açıklamayı yaptı: "Sizler Allah'ın yeryüzündeki şahitlerisiniz!"
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE İÇİN KIRÂAT
6406 - Ümmü Şerik el-Ensâriyye radiyallahu anhâ: "Rasûlullah bize, cenâzeye (namaz kıldığımızda) Fâtiha-i Şerîfeyi okumamızı emretti" demiştir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE NAMAZINDA DUÂ
6407 - Hazreti Cabir radiyallahu anh demiştir ki: "Ne Hazreti Peygamber aleyhissalâtu vesselâm, ne Ebu Bekir, ne de Ömer radiyallahu anh, cenâze namazı hakkında cevaz verdikleri kadar hiçbir şey hakkında cevaz vermediler. Yani (cenâze namazını) bir vakte bağlamadılar."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE NAMAZI DÖRT TEKBİRLİDİR
6408 - Hazreti Osman İbnu Affan radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Osman İbnu Maz'ûn’un üzerine cenâze namazı kıldırdı. Namazda dört kere tekbir getirdi."
6409 - El-Heceri rahimehullah anlatıyor: "Rasûlullah'ın sahâbisi olan Abdullah İbnu Ebi Evfa ile birlikte, onun bir kızının cenâze namazını kıldım. Abdullah dört kere tekbir getirdi. Dördüncüden sonra (selâm vermeyip) biraz durdu. Ben safların muhtelif yerlerinden cemâatin onu uyarmak üzere "sübhanallah" dediklerini işittim. Sonra selâm verdi ve dedi ki: "Siz benim beş kere tekbir getireceğimi mi zannediyordunuz?" Cemâat: "Evet bundan korktuk" dediler. Bunun üzerine: "Hayır bunu yapmayacağım. Ancak Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm dört kere tekbir getirir, sonra bir müddet durup Allah'ın söylemesini dilediği bir şeyler söyler, sonra da selâm verirdi" dedi."
6410 - Kesir İbnu Abdillah'ın dedesi, "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın (cenâze namazında) beş kere tekbir getirdiğini söylemiştir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ÇOCUK CENÂZESİNE NAMAZ
6411 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "(Ölen) çocuklarınız için cenâze namazı kılın. Çünkü onlar Cennet’e girmede sizin öncülerinizdendir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
RASÛLULLAH'IN OĞLUNA CENÂZE NAMAZI
6412 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın oğlu İbrahim ölünce, Rasûlullah cenâze namazı kıldı ve: "O’nun Cennet’te bir süt annesi olacaktır. Eğer yaşasaydı sıddık bir nebi olacaktı. Eğer yaşamış olsaydı kıbti dayıları azad olacaktı ve hiçbir kıbti köleleştirilmeyecekti" buyurdu."
6413 - Hüseyin İbnu Ali İbni Ebi Talib radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın oğlu Kasım vefat edince Hazreti Hatice radiyallahu anhâ: "Ey Allah'ın Rasûl’ü! Kasım'ın sütü taştı. Keşke Allah ona, süt çağını tamamlayacak kadar ömrünü uzatsaydı" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm, bunun üzerine: "O süt devresini Cennet’te tamamlayacak!" buyurdular. Hazreti Hatice: "Ey Allah'ın Rasûl’ü!, Şâyet bunu bilseydim, çocuğun ölümü, nazarımda hafiflerdi" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Dilersen Allah'a duâ edeyim de sana onun sesini işittireyim" dedi. Ancak Hazreti Hatice: "Hayır! Ey Allah'ın Rasûl’ü! Allah ve Rasûl’ünü tasdîk ediyorum" dedi."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ŞEHÎTLERE CENÂZE NAMAZI
6414 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Uhud günü, şehîdlerin cenâzeleri Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına getirildiler. Aleyhissalâtu vesselâm onar onar guruplar halinde namazlarını kıldırdı. Her gurup değiştikçe, Hamza yerinde sabit kalıyor (böylece her gurupla birlikte ona namaz kılınıyordu)."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE NAMAZI KILINMAYAN VAKİTLER
6415 - Hazreti Cabir İbnu Abdillah radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "ölüleriniz üzerine gece ve gündüz (cenâze) namazı kılınız (kılabilirsiniz)" buyurmuştur."
6416 - Vasile İbnu'l-Eska' radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Her ölü üzerine namaz kılın, her emîrin komutası altında cihad edin."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR ÜZERİNDE NAMAZ
6417 - Amir İbnu Rebia radiyallahu anh anlatıyor: "Siyahi bir kadın ölmüştü. Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a duyurulmadan defnedildi. Sonra haberdar olunca "Bunu Bana niye haber vermediniz?" dedi ve ashâbına: "Kadının kabri üzerinde saf tutunuz!" emrederek kadına cenâze namazı kıldırdı."
6418 - Büreyde radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir ölü üzerine, gömüldükten sonra namaz kıldı."
6419 - Ebu Said radiyallahu anh anlatıyor: "Mescidi temizleyen bir siyahi kadın vardı. Bir gece öldü. (Hemen defnedildi). Sabah olunca vefatı Rasûlullah'a haber verildi. "Bana niye zamanında duyurmadınız?" deyip kalktı. Ashâbıyla (kabristana gitti), kadının kabri üzerinde durup, halk arkasında, tekbir getirip namaz kıldı. Sonra oradan ayrıldı."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
NECAŞİ ÜZERİNE NAMAZ
6420 - Mücemmi' İbnu Câriye el-Ensâri radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) buyurdular ki: "Kardeşiniz Necaşi ölmüştür, kalkın üzerine cenâze namazı kılın!" Biz de kalktık, Aleyhissalâtu vesselâm'ın arkasında iki saf yaptık (namazını kıldık)."
6421 - İbnu Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm Necaşi üzerine (gıyabında cenâze) namazı kıldı ve dört kere tekbir aldı."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZEYE KATILANIN SEVABI
6422 - Ubey İbnu Ka'b radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir cenâze üzerine namaz kılarsa ona bir kıratlık sevab vardır, kim de defnedilinceye kadar cenâzeye iştirak ederse ona iki kıratlık sevab vardır. Muhammed'in nefsi elinde olan Zât-ı Zül Celâl'e yemîn olsun.. Kırat, şu gördüğünüz Uhud dağından daha büyüktür."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
CENÂZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMAK
6423 - Hazreti Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanından bir cenâze gebirilmişti, derhal ayağa kalktı ve: "Ayağa kalkın, zira ölümde korku ve dehşet vardır" buyurdu."
6424 – Ub,ade İbnu's-Samit radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, bir cenâzeyi teşyi edince, cenâze lahde (mezardaki hususi oyuğa) konuncaya kadar oturmazdı. (Bir defasında), bir yahudi âlimi gelerek: "Ey Muhammed! (Bu sünnetin çok güzel.) Biz de böyle yapıyoruz!" dedi. Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm hemen oturarak, cemâate emretti: "(Oturun ve) yahudilere muhalefet edin!"
6425 - Ebu Rafi' radiyallahu anh anlatıyor: "(Vefat etmiş bulunan Sa'd radiyallahu anh'ın cesedi kabre indirileceği zaman) Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Sa'd'ın cesedini tabutun üzerinden usulca çekti, (kabre yerleştirip defnettikten sonra) kabrin üzerine su çiledi."
6426 - Ebu Saidi'l-Hudri radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm (kabre indirilip defnedileceği zaman) kıble istikâmetinden tutularak karşılandı ve tabutun üzerinden yavaşça çekilip çıkarıldı."
6427 - Said İbnnu'l-Müseyyeb rahimehullah anlatıyor: "Ben, İbnu Ömer radiyallahu anh ile birlikte bir cenâzede beraber bulundum. Cenâzeyi lahde koyunca: "Bismillahi ve fi sebilillahi, ve alâ Milleti Rasûlilleh" dedi. Sonra lahidin önüne kerpiç dizilmeye başlanınca: "Allahümme ecirhê mineşşeytani ve min azabi'l-kabri, Allahümmecafi'l-arda an cenbeyha ve sâ'id rêhaha ve lakkîha minke rıdvâne (Ey Allah’ım bu cenâzeyi şeytanın şerrinden ve kabir azabından koru. Ey Allah’ım! Yeri onun yanlarından uzak tut! Rûhunu yükselt, onu katından rızaya erdir!" dedi. Ben: "Ey İbnu Ömer! Bu duâyı Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan mı işittin, kendi fikrinle mi söylüyorsun?" dedim. "Bunu ben kendimden söylesem, ben söz söylemeye muktedirim demektir. Hayır! Ben onu Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işittim" cevabını verdi."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
LAHİD MÜSTEHABDIR
6428 - Cerir İbnu Abdillah el-Beceli radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Lahd (usulüyle defin) bize aittir. Şakk (usulüyle defin) başkalarına aittir."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
ŞAKK
6429 - Hazreti Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm öldüğü zaman Medine'de bir adam vardı. Lahid kazardı, bir başkası da şakk kazardı. Ashâb: "Rabb’imizden hayırlısını dileyerek ikisine de haber gönderelim, hangisi sonra gelirse onu terk eder önce gelenin usulünce Rasûlullah'ı defnederiz" dediler, ikisine de haber saldılar. Lahid kazan önce geldi. Bunun üzerine ashâb, Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm için lahid kazdılar (ve onun usulünce defnettiler)."
6430 - Hazreti Âişe radiyallahu anhâ anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm vefat ettiği zaman, (ashâb, Aleyhissalâtu vesselâm'ın lahd veya şakk usulünden hangisiyle defnedileceği hususunda) ihtilaf ettiler. Hatta bu hususta (aralârında) konuştular, sesleri yükseldi. Bunun üzerine Hazreti Ömer radiyallahu anh: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında ne sağ iken ne de ölmüş iken bağırmayın! -veya buna benzer bir söz- söyledi. Sözlerine devamla: "Şakk usulüyle kazan kimseye de, lahid usulüyle kazan kimseye de adam gönderin" dedi. Bunun üzerine lahid yapan erken geldi. Aleyhissalâtu vesselâm için bir lahid kazdı. Sonra Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm oraya defnedildi."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABRİN KAZILMASI
6431 - el-Edva'u's-Sülemi radiyallahu anh anlatıyor: "Bir gece Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı korumak üzere nöbet tuttum. Derken yüksek sesle Kur’ân okuyan bir adam peydah oldu. Az sonra Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm dışarı çıktı. "Ey Allah'ın Rasûl’ü dedim, bu adam riyakârdır."
Ravi Edra' devamla der ki: "Bu adam bir müddet sonra Medine'de öldü. (Defin için hazırlık yapıldı ve) tekfin işlemi bitirildi. Ashâb tabutunu taşıdı. Aleyhissalâtu vesselâm: "Ona rıfkla muamele edin, Allah ona rıfkla muamele etti. Zira o Allah ve Rasûl’ünü severdi buyurdular. Rasûlullah onun kabrini kazdırdı ve "Kabrini geniş tutun, Allah ona geniş davrandı" buyurdular.
Ashâbından biri: "Ey Allah'ın Rasûl’ü! Siz buna üzüldünüz" demişti, Aleyhissalâtu vesselâm: "Doğru üzüldüm! Çünkü o, Allah ve Rasûl’ünü seviyordu" buyurdular."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR TAŞI
6432 - Hazreti Enes İbnu Malik radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Osman İbnu Maz'ûn'un kabrini bir taşla işaretledi."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR ÜZERİNE BİNA YASAĞI
6433 - Hazreti Cabir radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kabrin üzerine herhangi bir şey yapılmasını yasakladı."
6434 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kabir üzerine bina yapılmasını yasakladı."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR ÜZERİNDE YÜRÜNMEZ
6435 - Ukbe İbnu Amir radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir ateş koru veya bir kılıç üzerinde yürümek veya ayakkabımı ayağımla dikmek, Bana bir müslümanın kabri üzerinde yürümekten daha sevimlidir. Ha kabirler arasında abdestimi bozmuşum, ha çarşı ortasında. (Nazarımda ikisi de birdir)."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR ZİYARETİ
6436 - Hazreti Âişe radiyallahu anhâ anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kabir ziyaretine ruhsat tanıdı."
6437 - İbnu Mes’ûd radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ben size kabir ziyaretini yasaklamıştım, şimdi onları ziyaret edin. Çünkü bu, dünya bağını kırar, âhireti hatırlatır."
6438 - Abdullah İbnu Ömer radiyallahu anh anlatıyor: "Bir bedevi Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek: "Ey Allah'ın Rasûl’ü, babam sıla-i rahim yapardı... daha neler neler yapardı. O şimdi nerede?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Cehennem’de" diye cevap verdi. Bedevi bu cevaba öfkelenmiş gibiydi, sormaya devam ederek: "Pekalâ babanız nerede?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Sen nerede bir müşrik kabrine uğrarsan onu Cehennem’le müjdele!" buyurdular. Bilahare bu bedevi müslüman oldu ve dedi ki: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm bana cidden yorucu bir vazife yükledi, uğradığım her kâfir kabrine mutlaka ateşi müjdeledim."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KABİR ZİYARETİ VE KADIN
6439 - Hassan İbnu Sabit radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm kabirleri ziyaret eden kadınlara lânet etti."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
KADINLAR CENÂZEYİ TEŞYÎ ETMEZ
6440 - Hazreti Ali radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, (dışarı) çıkmıştı. Oturan bir gurup kadın gördü. Onlara: "Ne sebeple oturuyorsunuz?" diye sordu. "Bir cenâze bekliyoruz" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Siz mi yıkayacaksını?" buyurdular. Onlar: "Hayır!" dediler. Siz mi taşıyacaksınız?" buyurdular. Kadınlar yine: "Hayır!" dediler. Kabre indirenlerle siz mi cenâzeyi indireceksiniz?" dedi. Kadınlar yine: "Hayır!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Öyleyse günah işlemiş olarak ve sevapsız olarak geri dönün!" emrettiler."
HADİSLER
www.Azizlerle.com
YAS YASAĞI
6441 - Ümmü Seleme radiyallahu anhâ anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm, (Mümtehine sûresinin 12. âyetinde geçen "... Ma'ruf (güzel) olan hiçbir hususta Sana âsî olmamaları (üzerine Sana biatta bulunacakları zaman Sen de onlarla biatta bulun...)" ibaresini "nevh" (yani ölü üzerine bağıra bağıra ağlamak) olarak açıkladı.
6442 - Cerir Mevla Muaviye anlatıyor: "Hazreti Muaviye radiyallahu anh Humus'ta halka hutbe verdi ve hutbesinde Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yas tutmayı (nevh) yasakladığını da hatırlattı."
6443 - Ebu Malik el-Eş'ari radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Yas tutmak cahiliye işlerinden biridir. Yas tutan kadın, tevbe etmeden ölürse, Allah Teâlâ Hazretleri, ona katrandan bir elbise, Cehennem alevinden de bir gömlek biçer."
6444 - İbnu Abbas radiyallahu anh anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Yas tutma cahiliye işlerinden biridir. Zira yas tutan kadın, ölmezden önce tevbe etmezse, Kıyâmet günü, üzerinde katrandan bir gömlek ve onun üstünde de Cehennem aleminden bir gömlek giydirilmiş olarak diriltilir."
Dostları ilə paylaş: |