936- Müslim, Abdullah bin Ömer (r.a)'den şu şekilde rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İslam garib olarak başladı ve başladığı gibi garib dönecektir. Bu din, yılanın deliğine çekilmesi gibi, iki Mescid'in arasına çekilecektir."99
937- Taberani, Sehl bin Sa'd bin Sa'idi (r.a)'den rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İslam garib olarak başladı ve başladığı gibi garib dönecektir. Gariplere ne mutlu (veya 'gariblere müjde olsun')"
Kendisine:
"Ey Allah'ın Resulü! Garipler kimlerdir?" diye soruldu. Resulullah (a.s) da söyle buyurdu:
"Onlar, insanların bozulma içinde oldukları dönemde düzeltmeye çalışanlardır."100
938- Ahmed, Sa'd bin Ebi Vakkas (r.a)'tan şu şekilde rivayet etmiştir:
"İman garib olarak başladı ve başladığı gibi garib dönecektir. O gün, insanların bozulma içinde oldukları zamanda, gariplere ne mutlu. Ebu'l-Kasım'ın canı elinde olana yemin olsun ki, yılanın deliğine çekilmesi gibi, iman da şu iki Mescid'in arasına çekilecektir."101
939- Müslim, Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İslam garib olarak başladı ve başladığı gibi garib dönecektir. Gariplere ne mutlu (veya gariplere müjde olsun.)"102
Bir Açıklama
Bu hadisi şerifler de Resulullah (a.s)'ın peygamberlik alametlerindendir. Yaşadığımız çağda ve bundan önceki çağlarda İslam'ın garip hale düştüğüne şahit olundu. İslam'ın garipliği, çeşitli şekillerde kendini gösterdi. Laik ve din düşmanı düşünceler, İslam beldelerinde cirit atmaya başladılar. İnkarcı partiler çoğaldı. Bozguncu felsefeler ve düşünceler yaygınlık kazandı. Küfrü ve şüpheyi yayan çeşitli kuruluşlar ortaya çıktı. Üniversitelerde ve okullarda namaz kılan birine rastlanmadığı, kılanların da kendileriyle alay edilmesi ve akli dengesizliklerinin olduğu iddiasında bulunulması sık sık görünür oldu. Bunun için müslümanlar namazlarını gizlice kılmak zorunda kaldıkları bir takım fetret dönemleri yaşandı.
Bugün, hicri onbeşinci yüzyılın başlangıcı ile birlikte, bazı beldelerde nisbeten iyileşme olduğuna tanık oluyoruz. Diğer bazı beldelerde ise (dinden dönme olayları devam etmektedir. Yüce Allah'ın fazlından ve kereminden, İslam'ın gariplik dönemini sona erdirmesini diliyoruz.
Yalancı Peygamberler Ve Deccallar
940- Tirmizi, Ebu Hureyre (r.a)'nin şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Hepsi de kendilerinin Allah'ın peygamberi olduğunu ileri süren otuz kadar yalancı Deccal ortaya çıkarılmadıkça kıyamet kopmaz."
Ebu Davud'un rivayetine göre de Resulullah (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Hepsi de kendilerinin Allah'ın peygamberi olduğunu ileri süren otuz kadar yalancı Deccal ortaya çıkmadan (kıyamet kopmaz.)"103
Bir başka rivayete göre de şöyle buyurmuştur:
"Hepsi de Allah Teala ve peygamberi hakkında yalan söyleyen otuz kadar yalancı Deccal ortaya çıkmadıkça (kıyamet kopmaz.)"104
Bu hadisin Abide Selmani'ye dayandırılan bir rivayetinde şöyle denilmektedir:
"Ravi dedi ki:
"Şu kişiyi de (Muhtar es-Sakafi'yi de) onlardan sözü edilen o otuz yalancı Deccal'dan) görüyor musun?" diye sordum. Abide de şu cevabı verdi:
"Şüphesiz o, başta gelenlerindendir." 105
Bir Açıklama
Cami'in tahkikçisi şöyle söylemiştir:
"Hadisin metninde geçen ba's (ortaya çıkarma, gönderme) ile bunların, peygamberlerin gönderilmesi gibi bir gönderme (irsal) ile gönderilecekleri anlamı kastedilmemiştir. Buradaki ba's (gönderme), yüce Allah'ın şu ayeti kerimesinde ifade edilen göndermeye (irsale) benzemektedir:
"Kafirlerin üstüne onları kışkırtan şeytanlar gönderdiğimi görmüyor musun?"106
Burada verilen sayı da peygamberlik iddiasında bulunanların kesin sayılarının bildirilmesi amacıyla verilmiş değildir. Bilakis bunların sayıca çok olmaları nedeniyle sayılmaları bile mümkün değildir. Ancak bunların çoğusu akli dengelerini kaçırmaları veya kendilerini sevdaya (aşka) kaptırmaları nedeniyle bu tür iddialar ortaya atarlar. Bu rakam ile, belli bir güç oluşturanların ve çevrelerinde iddiaları doğrultusunda bazı tereddütler uyandırabilenlerin sayıları kastedilmiş olabilir."
941- Müslim, Cabir bin Semure (r.a)'den rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Kıyametin öncesinde yalancılar ortaya çıkacaktır."
Bir rivayette şöyle bir fazlalığa yer verilmiştir:
"Onlardan sakınınız!" 107
942- Ahmed, Huzeyfe (r.a)'den rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Ümmetimin içinde sayılan yirmiyediyi bulan yalancılar ve Deccal'lar ortaya çıkacaktır. Bunların dört tanesi kadın olacaktır. (Şunu bilin ki) ben peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber yoktur."108
943- Müslim, Ebu Hureyre (r.a)'nin şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Ümmetimin son döneminde, size sizin ve babalarınızın duymamış olduğu şeyleri söyleyecek olan bir takım kimseler ortaya çıkacaktır. Bunlardan son derece sakınınız."
Bir rivayette de şöyle denilmektedir:
"Ahir zamanda (kıyamete yakın zamanda) yalancı Deccal'lar ortaya çıkacaktır. Bunlar sizin ve babalarınızın duymamış olduğu bir takım sözler söylerler. Bunlardan son derece sakınınız ki, sizi sapıtmasınlar ve fitneye düşürmesinler."109
944- Ahmed, Ebu Bekre (r.a)'nin şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s), hakkında bir şey söylemeden önce insanlar Museyleme ile ilgili olarak bir hayli söz söylediler. Bir gün Resulullah (a.s) hutbeye çıkarak şöyle buyurdu;
"Bundan sonra! Hakkında bir hayli söz söylediğimiz şu adama gelince; bu adam, kıyamet öncesinde ortaya çıkacak olan otuz yalancıdan bir yalancıdır. Hiçbir belde kalmaksızın hepsine Mesih'in korkusu ulaşacaktır."
Bir Açıklama
Bu hadisi şerifler de Resulullah (a.s)'ın peygamberlik alametlerindendir. Peygamberlik iddiasında bulunanlar silsilesi Museyleme, Secah ve Esved el-Ansi ile başladı. En son olarak da, kendisinin peygamber olduğunu ve Hz. Muhammed (a.s)'in getirmiş olduğu şeriat'ın değiştirilmiş olduğunu ileri süren Gulam Ahmed Kadiyani'nin fitnesi etrafa yayıldı.110
945- Ebu Ya'la, Ebu'1-Alas (r.a)'ın şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Hz. Ali (r.a.)'nin Abdullah Seyyi'e şöyle söylediğini duydum;
"Yazık sana! Vallahi o (Resulullah a.s) insanlardan birinden gizleyip de bana gizlice bir şey söylemiş değildir. Ancak ben O'nun şöyle buyurduğunu duydum;
"Kıyametten önce otuz yalancı ortaya çıkacaktır." İşte sen de onlardan birisin." 111
Bir Açıklama
Abdullah Seyyi', İbni Sevde lakabıyla meşhur olan biridir. Bu kişi yahudi idi. Müslüman olduğunu ileri sürmüş ve sonra Hz. Osman (r.a)'a karşı yapılan düşünce, plan ve hareket yönünden en büyük fitnenin öncülüğünü yapmıştır. O küfre götürücü düşüncelerini Hz. Ali (r.a) sevgisi örtüsü altında yaymaya çalışmıştır. Şi'anın taşkınlarının (gulatu'ş-şi'a'nın) ve özellikle onlardan batınilerin inanç ilkeleri, onun düşüncelerinin devamı sayılır. Yukarıda geçen rivayet, Hz. Ali (r.a)'nin bu kişiye karşı tutumunu ortaya koymaktadır. Bu rivayetten anlaşılıyor ki, Hz. Ali (r.a)'nin anlayışına göre bir kimsenin yalancılardan ve Deccal'lardan sayılması için, o kişinin kendisinin peygamber olduğunu ileri sürmesi şart değildir. Son yüzyıllarda da, kendilerinin müslüman olduklarını ileri sürüp de insanları açıkça küfre çağıran nice Deccal'lar ortaya çıkmıştır.
Dostları ilə paylaş: |