Kıyametin Öncesinde Gerçekleşecek Olaylar 4


Konu İle İlgili Rivayetler



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə20/29
tarix18.01.2019
ölçüsü1,02 Mb.
#100612
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   29

Konu İle İlgili Rivayetler



1027- Ebu Davud, Ebu Said el-Hudri (r.a)'den rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Mehdi (a.s) bendendir. Başının ön kısmındaki saçları dökülmüş olur. Burnu kamburlu olur. O, dünyanın zulüm ve haksızlık ile doldurulmasının ardından, dünyayı adalet ve eşitlik ile doldurur. Yönetimini yedi yıl sürdürür."

Bir başka rivayette şöyle denilmektedir:

Ravi Ebu Said el-Hudri (r.a) şöyle söyledi:

"Peygamberimizden sonra önemli bir olayın meydana gelmesinden korktuk. Bunu Allah'ın peygamberine sorduk. O da şöyle buyurdu:



"Ümmetimin içinde Mehdi (a.s) ortaya çıkacaktır. O beş, yedi, ya da dokuz hüküm sürer."

-Buradaki tereddüt hadisin ravilerinden olan Zeyd el-Ammi'den kaynaklanmaktadır-"

Ebu Said el-Hudri (r.a) dedi ki:

"Biz: "Bu rakamla kastedilen nedir?" diye sorduk. O da: "Yıl" dîye buyurdu. Sonra şöyle buyurdu:

"Ona bir adam gelerek "Ey Mehdi! Bana ver, ver!" diye söyler. O da, elbi­sesinin üzerine (burada "eteğine" anlamı kastediliyor olabilir-Çeviren) taşıya­bileceği kadar mal döker." 223
1028- Ebu Davud, Abdullah bin Zuğb İyadi (r.a)'nin şöyle söylediğini ri­vayet etmiştir:

"Abdullah bin Havale Ezdi yanıma geldi ve bana şöyle söyledi:

"Resulullah (a.s), yol boyunca (bazı hücumlarda bulunarak) ganimetler top­lamamız için bizi gönderdi, biz ise herhangi bir ganimet elde edemeden geri döndük. Resulullah (a.s) bizim yüzlerimizden sıkıntımızı anladı ve şöyle buyur­du:

"Ey Allah'ım, onları benim başıma bırakma ki, kendilerine karşı zayıflık gösterebilirim (veya "göstermeyeyim") Onları kendi nefislerine de bırakma ki, nefislerine karşı acizlik gösterebilirler. İnsanlara da bırakma ki, insanlar bun­lardan intikam almak amacıyla destek toplamaya kalkarlar." Sonra elini başımın -veya tepemin- üzerine koyup şöyle buyurdu:

"Ey İbni Havale! Hilafet merkezinin kutsal topraklarda kurulduğunu görür­sen, bil ki sarsıntılar (depremler), karışıklıklar, büyük olaylar yaklaşmış demek­tir. Kıyamet de o zaman insanlara, benim şu elimin senin başına yakınlığı ka­dar yakın olur."224



Dersler Ve Öğütler

Resulullah (a.s)'ın; "Hilafet merkezinin kutsal topraklara kurulduğunu gö­rürsen bil ki, sarsıntılar (depremler), karışıklıklar büyük olaylar yaklaşmış demektir. Kıyamet de o zaman insanlara, benim şu elimin senin başına yakınlığı kadar yakın olur" sözü, bu hadisi şerifin, merkezi Kudüs olacak bir hilafetten söz ettiğini ortaya koymaktadır. Hz. Mesih (a.s) de, Şam'a inmesinden sonra Kudüs'e gidecektir. Bu husus Filistin topraklarının o zamanda müslümanların elinde olacağına, mevcut yahudi devletinin de gideceğine ve yok olacağına işaret etmektedir.

Eğer yukarıdaki hadisi şerifte kastedilen, Mehdi (a.s)'nin hilafeti ise ki, ilim adamlarınca kabul edilen kuvvetli görüş de bu yöndedir, o takdirde yaşadığımız zaman ile Mehdi (a.s)'nin geleceği zaman arasında hayli uzun bir sürenin olduğu anlaşılır.

Yukarıdaki hadisi şerifte, Filistin toprakları üzerinde kurulacak ve başkenti Kudüs olacak bir devletten söz edildiğinin delili, Kur'an-ı Kerim'in Filistin top­raklarını kutsal topraklar olarak vasfetmesidir. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa (a.s)'nın diliyle şöyle buyurmaktadır:

"Ey milletim, Allah'ın size yazdığı kutsal topraklara girin."225

Bilindiği üzere İsrailoğullarının içine girmeyi reddettikleri topraklar, Filistin toprakları idi. Hz. Musa (a.s)'nın halifesi, Yuşa bin Nun (a.s) da, işe Hz. Musa (a.s)'nın emrini uygulamakla başlamıştı ki, bu emir de Filistin topraklarına gir­mekti. Şam (Suriye, Ürdün, Filistin) topraklarının kutsallığı da, Mescidi Aksa'nın çevresini kuşatmasından ileri gelmektedir.

Yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Kulunu bir gecede Mescidi Haram'dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek üzere çevresini mübarek (kutsal) kıldığımız Mescidi Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir."226

Bereketin kaynağı Mescidi Aksa'dır. Oraya yakın olan toprakların da, oraya yakınlığı ölçüsünde kutsallığı artmaktadır. Bundan ötürü hadisi şerifte, başkenti Kudüs ve merkezi beldesi Filistin olacak bir hilafetten söz edildiğini söyledik. Böyle bir hilafet henüz kurulmadı. Hadisten de, bunun kurulmasının Hz. Mesih (a.s)'in inmesinden önce gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Çünkü Hz. Mesih (a.s), Kudüs'ün müslümanların elinde olduğu sırada buraya gelecek, oradan Deccal'in üzerine savaşa çıkacak ve onu Babu Lüdd'e öldürecektir.

Sahih bir hadisi şerifin ortaya koyduğuna göre, Deccal'in askerlerinin çoğun­luğu da Filistin'e dışarıdan gelen yahudiler olacaklardır. Bu konuyla ilgili hadisi şerifte şöyle buyurulmaktadır:

"Deccal ile birlikte Isfahan yahudilerinden üzerlerinde yeşil cübbeler bulu­nan yetmişbin kişi savaşa çıkar."

İşte bu dışarıdan gelen yahudileri, müslümanlar öldürürler. Taşlar ve ağaçlar da bu yahudileri müslümanlara bildirirler. Çünkü o zaman, harikulade olayların ortaya çakacağı ve kıyametin hemen öncesindeki zaman olacaktır.

Bütün bunlar ve daha başka rivayetler, bir çoklarının sandıkları gibi yahudilerin şu anki devletlerinin Hz. Mesih (a.s)'in ineceği vakte kadar ayakta kala­mayacağını göstermektedir. Bunun bir başka delili de, Roma'nın fethedileceğini müjdeleyen sahih bir hadisi şeriftir. Roma şu ana kadar fethedilmiş değildir.

Bu hadisi şerif aynı zamanda dünya çapında güce sahip bir İslam devletinin kurulacağına işaret etmektedir. Bu da henüz gerçekleşmemiştir. Dünya çapında güce sahip bir İslam devletinin kurulduğu zamanda ise, İslam ümmetine ait top­rakların göbeğinde kurulmuş mevcut yahudi devletinin ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Bütün bunlar yüce Allah'ın elindedir. Allah bir şeyi diledi­ğinde, onun sebeplerini hazırlar. Ancak bunların ne zaman gerçekleşeceğini biz bilemiyoruz. Bunun bilgisi yüce Allah katındadır.

İlim adamlarının çoğunluğunun, Mehdi (a.s)'nin kuracağı devletin başkenti­nin Kudüs olacağı ve Hz. Mesih (a.s)'in indiği zamanda müslümanların halife­lerinin o olacağı görüşünü tercih etmiş olmaları sebebiyle bu hadisi şerifi bura­da zikretmiş bulunuyoruz.
1029- Ebu Davud, Ümmü Seleme (r.a)'den rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Mehdi (a.s) benim soyumdan, Fatıma (r.a)'nın çocuklarının soyundan gelir."227
1030- Müslim, Ebu Said (r.a) ile Cabir (r.a)den rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Ahir zamanda, sizin halifelerinizden bir halife olacak ki, bu kişi bolca mal toplayacak ve topladığı malı sayamayacak (Topladığı malın çokluğu sebebiyle sayım yapma gereği duymayacak veya bu kadar malın sayımı kendisine zor gelecek-Çeviren)"

Bir başka rivayette ise şöyle denilmektedir:



"İnsanlara saymadan verecektir." 228
1031- Ebu Davud, İbni Mes'ud (r.a)'un merfu olarak şöyle söylediğini ri­vayet etmiştir:

"Şu dünyanın ömründen bir günden fazla zaman kalmamış olsaydı bile, yüce Allah, benden veya benim ehli beytimden (soyumdan, ailemden) olan, benim adımı taşıyan, babasının adı da aynen benim babamın adı olan, yeryüzünün zulüm ve haksızlık ile dolmasından sonra orayı adalet ve eşitlik ile dolduracak bir adam çıkarmak için dünyanın o kalan bir günlük ömrünü uzatırdı."229


1032- Taberani, Evsafta Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:



"Ümmetimin içinde Mehdi olacaktır. Bunun hakimiyeti kısa sürerse, yedi (yıl), fazla sürerse, sekiz veya dokuz (yıl) sürecektir. Ümmetim onun yönetimi döneminde daha önce benzerine kavuşamamış oldukları nimetlere kavuşa­caktır. Gökten bol bol bereket (yağmur) yağacaktır. Yer, bitkilerden ve mallar­dan içinde bir şey saklamaz (Dışa çıkarıp insanların yararına sunar-Çeviren) O zamanda bir adam kalkar "Ey Mehdi (a.s) bana ver!" der. O da "Al" der."230
1033- Müslim, Ebu Nadra (r.a)'nın şöyle söylediğini rivayet etmiştir:

"Cabir bin Abdullah (r.a)'ın yanında bulunuyorduk. Bize şöyle söyledi:

"Olur ki, Irak halkına dirhem ve kafiz toplanamaz."

Ebu Nadra dedi ki:

"Biz "Bu engelleme ne taraftan olur?" diye sorduk. O da:

"Acemlerin (farisilerin) taraflarından bunu engellerler" cevabını verdi, son­ra şöyle söyledi:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Ümmetimin son zamanlarında bir halife olur. Bu halife, malları habire top­lar. Hiç sayımını yapmaz."

Ravi dedi ki:

"Ebu Nadra'ya ve Ebu'l-Ala'ya: "Sizce bu halife Ömer bin Abdulaziz midir?" diye sordum. "Hayır" dediler."231

Bir Açıklama

Nevevi şöyle söylemiştir:

"Burada kendisinden söz edilen halifenin habire mal toplaması, o zamanda malların, ganimetlerin ve fetihlerin çok olacağından ötürüdür. Aynı zamanda söz konusu halife, cömert biri olacağından elde ettiği malları dağıtmakta cimri davranmayacaktır."
1034- Hakim, Ebu Said el-Hudri (r.a)'den rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Ümmetimin son zamanında Mehdi (a.s) ortaya çıkar. Yüce Allah ona bol bol yağmur verir. Yer de bitkilerini bitirir. O, insanlara eşit şekilde malı dağı­tır. Hayvan sürüleri çoğalır. Ümmetimin mensupları artar. O (yönetime geldik­ten sonra) yedi ya da sekiz yıl yaşar (yönetimi yedi, ya da sekiz yıl sürer.)"

Ahmed'in Ebu Said (r.a)'den rivayetine göre bir adam Resulullah (a.s)'a hadi­si şerifin metninde geçen 'şahanen' kelimesini sorarak "Sahahen ne demektir" diye sordu. Resulullah (a.s) da:



"İnsanlar arasında eşit şekilde, demektir" ceva­bını verdi. 232
1035- Tirmizi, Abdullah bin Mes'ud (r.a)'dan rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Benim ehli beytimden (soyumdan) benim adımı taşıyan bir adam gelecek­tir."

Asım dedi ki:

"Ebu Salih bize Ebu Hureyre (r.a)'nin şöyle söylediğini bildirdi:

"Eğer dünyanın ömründen bir günden fazla zaman kalmamış olsaydı, Allahu Teala, bu kişinin çıkması (yönetime gelmesi) için dünyanın ömrünü uzatırdı."233


1036- Tirmizi, Abdullah bin Mes'ud (r.a)'dan rivayet etmiştir:

"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Benim ehli beytimden (soyumdan) benim adımı taşıyan bir adam, Arapların yönetimine geçmedikçe dünya yok olmayacaktır."

Bir Açıklama

Resulullah (a.s)'ın "Arapların yönetimine geçmedikçe dünya yok olmaya­caktır" sözü ile ilgili olarak Tayyibi şöyle söylemiştir:

"Burada Mehdi (a.s)'nın, Arap olmayanların yönetimine geçmesi de söz ko­nusu olduğu halde Resulullah (a.s) onları anmamıştır. Çünkü o Arapların yöne­timine geçtiğinde ve onlar da aralarında tam bir birlik oluşturduklarında, diğer bütün milletlere üstün gelirler. Mişkat'ın, ikinci faslında, kıyamet alemetleri ile ilgili babda yer alan ve Ümmü Seleme (r.a)'den rivayet edilen hadis de bunu desteklemektedir. Bu rivayette şöyle denilmektedir:

"O, insanlara karşı tutumunda peygamberlerinin sünnetine uyar. İslam'ı yeryüzünün değişik bölgelerine hakim kılar. Yedi yıl yönetimde kalır. Sonra ve­fat eder ve üzerine müslümanlar namaz kılarlar."234
1037- Hakim, Müminlerin emiri Hz. Ali (r.a)'den rivayet etmiştir:

"Bir fitne ortaya çıkacaktır ki, bu fitnede, altının madeninden arındırılması gibi insanlar arındırılacaklardır. Şam (Suriye ve civarı) halkına sövmeyin, on­ların zalimlerine sövün. Onların içlerinde abdallar vardır. Yüce Allah onların üzerine gökten bolca yağmur gönderecektir. Bu yağmur onları suya boğacaktır. Öyle ki, o zamanda, onlara tilkiler saldırsa üstün gelir. O zamanda yüce Allah, onların başlarına Resulullah (a.s)'ın soyundan bir adam geçirecektir. Onunla birlikte en az onikibin, en çok onbeşbin kişi bulunur. İşaretleri veya parolaları "öldür, öldür"dür. Bunların üç sancakları olur. Kendilerine karşı yedi sancak taşıyan topluluklar savaş eder. Her bir sancağın sahibi, hakimiyeti ele geçirme amacı taşımaktadır. Bunlar (yani yedi sancaklılar) savaşa girerler ve yenilirler. Sonra haşimi (haşimoğulları soyundan olan kişi) ortaya çıkar. Sonra yüce Al­lah insanlara yeniden ülfet (birbirlerine karşı sevgi) ve nimet verir. Deccal or­taya çıkıncaya kadar bu hal üzere devam ederler."235




Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin