Mehdi (a.s) ile ilgili olarak nakledilen hadisler bir hayli çoktur. Bundan ötürü ilim adamlarının çoğunluğu bu konuda tevatür oluştuğunu söylemişlerdir. Aşağıda bazı ilim adamlarının konuyla ilgili açıklamalarından bazılarını veriyoruz:
Allame Şevkani, 'et-Tavdih fi Tevaturi Ma Cae fi'1-Mehdiyyil-Muntazar ve'd-Deccal ve'1-Mesih (Beklenen Mehdi Deccal ve Mesih Hakkında Gelen rivayetlerin Tevatür Derecesine Ulaştığının Açıklanması)' adlı kitabında şöyle söylemektedir:
"Mehdi ile ilgili olarak rivayet edilen hadislerin içinde elli kadar üzerinde durulmaya değer rivayet bulunmaktadır. Bunların sahih olanları, hasen olanları ve başka yönlerden desteklenen zayıf olanları bulunmaktadır. Bu konudaki rivayetler, şüphesiz ve tereddütsüz tevatür derecesine ulaşmıştır. Hatta hakkında bundan daha az rivayet bulunan temel ilkelerle ilgili bazı ıstılahlar üzerinde bile tevatürün oluştuğu iddiaları doğrudur. Açıktan Mehdi (a.s)'den söz eden sahabi sözleri ise gayet çoktur. Bu sözlerin tümü de merfu hadis hükmündedir. Çünkü bu gibi konularda içtihadda bulunulmasına imkan yoktur."
Allame Şevkani, konuyla ilgili hadisleri sıraladıktan sonra da şöyle söylemiştir:
"Beklenen Mehdi hakkında rivayet edilen hadislerin tevatür derecesine ulaştığı kesinlik kazanmıştır. Deccal hakkında rivayet edilen hadisler de mütevatirdir. Aynı şekilde Hz. İsa bin Meryem (a.s)'in ineceği hakkındaki hadisler de tevatür derecesine ulaşmıştır."
Hadisçi Ebu Tayyib bin Hasan bin Hüseyni Buhari Kannuci de, 'el-İza'a Lima Kane ve Ma Yekunu Beyne Yedeyi's-Sa'a (Kıyametin Kopmasından Önce Olmuş ve Olacak Olayların Bildirilmesi)' adlı kitabında şunları söylemiştir:
"Rivayetlerinin farklılığına rağmen Mehdi (a.s) hakkında varid olan hadisler gerçekten gayet çoktur. Bunlar tevatür derecesine ulaşmaktadır. Bu hadisler Sünen'lerde ve İslam'ın kaynak eserleri arasında yer alan Mu'cem ve Müsned türü hadis kitaplarında yer almaktadır."
Aynı kişi bu konu üzerinde bazı açıklamalarda bulunduktan sonra şöyle söylemiştir:
"Mehdi (a.s) ile ilgili hadislerin bazıları sahihtir, bazıları ise hasendir. Mehdi (a.s) konusu çağlar boyunca müslümanların büyük çoğunluğu arasında meşhur olan bir konudur."
Şeyh Muhammed bin Ca'fer Kettani (r.a) de, 'Nasmul-Mutenesir minel-Hadisi'l-Mutevatir (Mütevatir Hadisler ile İlgili Derli Toplu Bilgiler)' adlı kitabında şunları söylemiştir:
"İlim adamları efendimiz Hz. İsa (a.s)'nın inişinin kitap, sünnet ve tema ile sabit olduğunu söylemişlerdir... Netice itibariyle beklenen Mehdi (a.s) ile ilgili olarak rivayet edilen hadisler de tevatür derecesine ulaşmıştır. Yine Deccal'in ortaya çıkacağı ve efendimiz Hz. İsa (a.s)'nın ineceği ile ilgili hadisler de mütevatirdir."
Mehdi (a.s)'nin ortaya çıkacağı dönemle ilgili olarak değişik görüşler ortaya atılmıştır. Bazıları onun Hz. Mesih (a.s)'in inmesinen önce ortaya çıkacağını ve Hz. Mesih (a.s)'in indiği sırada onun müslümanların halifesi olacağını ileri sürmüşlerdir. Bazıları ise Mehdi (a.s)'nin bundan daha önceki bir dönemde ortaya çıkacağını, Hz. Mesih (a.s)'in indiği sırada müslümanların imamlarının (önderlerinin ve halifelerinin) ise salih bir kişinin olacağını söylemişlerdir. Bu görüşe göre, Hz. Mesih (a.s)'in indiği sırada müslümanların halifesi olan kişi, hadisi şeriflerde kendisinden söz edilen Mehdi değil, diğer mehdilerden (insanları doğruya ve hakka yönelten öncülerden) biri olacaktır. Bu görüşlerin her ikisine göre de Hz. Mesih (a.s)'in indiği sırada müslümanların devletlerinin başkenti Kudüs olacaktır.
Bir çok ilim adamı da, Mehdi (a.s)'nin ineceği zamanda İslam hilafetinin olacağını bildiren nasları nakletmiş, ancak kendileri herhangi bir görüş beyan etmemişlerdir. Bu durum da, bir çok ilim adamının zihninde Hz. Mesih (a.s)'in ineceği zamanda müslümanların halifelerinin Mehdi (a.s) olacağı yönünde bir fikir oluşmasına neden olmuştur.
Eğer bu görüş doğru ise, Mehdi (a.s)'nin ortaya çıkacağı zamandan önce Hz. Peygamber (a.s)'in belirlemiş olduğu çizgi üzere ve bütün yeryüzünü kaplayacak bir hilafet tesis edilecek demektir. İslam ümmeti bütün dünyayı fethedecektir. İslam, ya içindekilere izzet kazandırmak suretiyle veya onları zillete düşürmek suretiyle bütün evlere girecektir. Yani insanlar ya İslam'a girerek onun izzetine kavuşacak veya onun hakimiyetini kabul etmek zorunda kalacaklardır. Zilletin kabul edilmesi ise cizye ödemekle olacaktır. Ancak Hz. Mesih (a.s) cizyeyi kabul etmeyecektir.
İleride Hz. İsa (a.s)'dan söz ederken de göreceğimiz üzere, Şeyh Abdulfettah Ebu Gudde'nin üzerine kritiğini yaptığı 'et-Tasrih bima Tevatere fi Nuzulil-Mesih' adlı eserin yazarı Şeyh Muhammed Enver Şah Keşmiri, Hz. Mesih (a.s)'in yeryüzünün tamamında hakimiyet kuramayacağı görüşünü ortaya atmıştır. Çünkü naslarda, onun böyle bir hakimiyet kuracağına dair herhangi bir işaret yoktur. İlim adamlarının epey bir kısmı Mehdi (a.s)'nin, Hz. Mesih (a.s)'in inmesinden hemen önce yönetime geleceği görüşünü benimsemişlerdir. Aşağıda bu konuyla ilgili açıklamalardan bazılarını veriyoruz:
Mubarekfuri, Tirmizi'nin 'el-Cami'u's-Sahih'i ile ilgili Tuhfetul-Ahvezi' adlı eserin şerhinde şöyle söylemiştir:
"Bil ki, bütün çağlar boyunca müslümanların büyük çoğunluğu arasında bilindiği gibi, ahir zamanda Resulullah (a.s)'ın ehli beytinden (soyundan), dine güç katacak ve adaleti hakim kılacak bir kişi gelecektir. Müslümanlar onun peşinden gidecekler ve bu kişi, bütün İslam topraklarının yönetimini ele geçirecektir.
Bu kişi Mehdi olarak adlandırılır. Deccal'in ortaya çıkması ve sahih rivayetlerde bildirilen buna benzer kıyamet alametleri de onun ardından görülür. Hz. İsa (a.s) da ondan sonra iner ve Deccal'i öldürür. Mehdi (a.s) de onunla birlikte gider ve Deccal'in öldürülmesinde kendisine yardımcı olur, Hz. Mesih (a.s), Mehdi (a.s)'nin arkasında namaz kılar."
Buhari'nin, İsa bin Meryem (a.s)'in inmesi ile ilgili babda rivayet etmiş olduğu ve Resulullah (a.s)'ın: "İmamınızın sizden olduğu bir sırada, İsa bin Meryem (a.s) inerse ne yaparsınız?"
diye buyurduğuna dair hadisi şerifin şerhi konusunda, İbni Hacer, 'el-Feth', C.6, sh. 491'de şöyle söylemiştir:
"Ahmed'in, Cabir (r.a)'den rivayet etmiş olduğu ve Deccal'in ortaya çıkması ve Hz. İsa (a.s)'nın inmesi olayı ile ilgili bir hadisi şerifte söyle denilmektedir: "...Onlar bu haldeyken İsa (a.s) yanlarına gelir. Kendisine "İmamete geç, ey Allah'ın ruhu!" denilir. O da: "Sizin imamınız öne geçsin ve namaz kıldırsın" der."
İbni Mace'nin, Ebu Umame (r.a)'den rivayet etmiş olduğu ve Deccal ile ilgili bir hadisi şerifte de şöyle denilmektedir:
"Onların -Müslümanların- tümü Beyti Makdis'te (Mescidi Aksa'da) toplanmış olur. İmamları da salih bir adam olur. Bu adam onlara namaz kılmak için öne geçer. Tam bu sırada Hz. İsa (a.s) iner. Bunun üzerine imam, Hz. İsa (a.s)'nın imamlığa geçmesi için arkaya döner ve geri çekilir. Hz. İsa (a.s) onun iki omuzunun arasında (tam arkasında) durur ve: "Geç, bu namaz için imamete sen geçirildin" der."
Ebu Hasan Hasefi Abidi, 'Menakibu'ş-Şafi'i' adlı eserinde şöyle söylemiştir:
"Mehdi (a.s)'nin bu ümmetten olacağına ve Hz. İsa (a.s)'nın onun arkasında namaz kılacağına dair rivayetler tevatür derecesine ulaşmıştır."
O, bu açıklamayı, İbni Mace'nin, Enes bin Malik (r.a)'e dayandırırak rivayet etmiş olduğu ve: "İsa (a.s)'dan başka Mehdi yoktur" ifadesini taşıyan bir rivayete cevap olarak söylemiştir."
Bu arada, İbni Mace'nin, Mehdi (a.s)'nin geleceğini müjdeleyen bir hayli sahih hadis nakletmiş olduğunu hatırlatalım.
Bu son olarak verdiğimiz cümle, İbni Mace'nin "İsa (a.s)'dan başka Mehdi yoktur" şeklindeki rivayetine verilen cevabın son cümlesidir. Bu cümle ile bizzat İbni Mace'nin, Mehdi'nin Hz. İsa (a.s)'dan başka bir zat olduğunu bildiren rivayetler nakletmiş olduğuna dikkat çekilmektedir.
1038- Nesai, İbni Abbas (r.a)'tan rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Başında benim bulunduğum, sonunda İsa bin Meryem (a.s)'in, ortasında Mehdi (a.s)'nin bulunacağı bir ümmet helak olmaz"236
Bir Açıklama
Şeyh Abdulfettah Ebu Gudde bu konuda şunları söylemiştir:
"Burada orta denilirken, sondan öncesi kastedilmektedir. Çünkü Hz. İsa (a.s)'nın Deccal'ı öldürmek için inmesi, Mehdi (a.s) zamanında olur ve değişik rivayetlerde bildirildiği üzere efendimiz Hz. İsa (a.s), Mehdi (a.s)'nin arkasında namaz kılar."
Aşağıda, ilim adamlarının haklarında herhangi bir yorum ve açıklamada bulunmadıkları hadisi şerifleri veriyoruz. Hz. Mesih (a.s)'in, Mehdi (a.s) zamanında ineceğini ifade eden bu hadisi şerifleri, Şeyh Abdulfettah Ebu Gudde, 'et-Tasrih bima Tevatere fi Nuzuli'l-Mesih' adlı kitabında nakletmiştir.
1039- Ebu Nu'aym, Cabir bin Abdullah (r.a)'tan rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İsa bin Meryem (a.s) iner ve (Müslümanların) emirleri Mehdi: "Gel, bize namaz kıldır" der. O da: "Hayır, sizin bazılarınızın, diğer bazılarınıza emir kılınmaları yüce Allah'ın bu ümmete bir lütfudur." der."237
1040- Ebu Amre Dani, Cabir bin Abdullah (r.a)'tan rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İsa bin Meryem (a.s)'in, sabah şafağının attığı bir sırada Beyti Makdis'e (Mescidi Aksa'ya) ineceği vakte kadar, bu ümmetin içinde hak üzere çarpışan bir topluluk mutlaka bulunur. İsa bin Meryem (a.s), Mehdi (a.s)'nin yanına iner. Kendisine: "Geç öne, ey Allah'ın peygamberi! Bize namaz kıldır" denilir. O da: "Bu ümmetin bazıları, diğerlerinin emirleridirler" diye söyler."238
1041- Ebu Amr Dani, Huzeyfe bin Yeman (r.a)'dan rivayet etmiştir:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"İsa bin Meryem (a.s)'in indiği sırada Mehdi (a.s) ona doğru bakar. (İsa bin Meryem (a.s)'in) saçlarından adeta su damlıyormuş gibi görünür. Mehdi (a.s) kendisine: "Geç, cemaate namaz kıldır:" der. İsa (a.s) da: "Bu namaz için sen öne geçirildin" der. Böylece İsa (a.s) benim soyumdan bir adamın arkasında namaz kılar."
Hadis böyle devam etmektedir.239
1042- Nu'aym bin Hammad, Abdullah bin Amr (r.a)'ın benzer şekilde şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Mehdi (a.s)'nin yanına İsa bin Meryem (.as) iner ve İsa (a.s) onun arkasında namaz kılar."240
1043- İbni Ebi Şeybe, İbni Şirin (r.a)'in şöyle söylediğini rivayet etmiştir:
"Mehdi (a.s) bu ümmettendir ve İsa bin Meryem (a.s)'in arkasından namaz kılacağı kişi işte odur."241
Dostları ilə paylaş: |