ÂL-İ aba içindekiler


ALİ (A.S)’IN FAZİLETLERİ VE SİRESİ



Yüklə 1,14 Mb.
səhifə19/42
tarix06.09.2018
ölçüsü1,14 Mb.
#78070
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   42

ALİ (A.S)’IN FAZİLETLERİ VE SİRESİ


 

Hz. Ali (a.s)’ın Makamı


 Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

 “Ali bendendir; ben de Ali’denim.” [71]

 Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:

“Ali bana nispet, bedenimdeki başım gibidir.” [72]

Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Ali insanların en üstünüdür; bunu kabul etmeyen kafirdir.” [73]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Ali, yaratıkların en iyisidir.” [74]

Zeyd Ali’den, Ali Hüseyin’den, Hüseyin de Ali bin Ebu Talib’den, Resulullah’ın bir kılı tutarak şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir:

“Kim senden olan bir kılı incitirse (senin kılına dahi dokunursa) beni incitmiştir, beni inciten Allah’ı incitmiştir; O’nu incitene Allah’ın laneti olsun.” [75]


Hz. Ali (a.s)’ın Faziletleri


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

“Eğer ormanlar kalem, deniz mürekkep, cinler hesap eden, insanlar katip olurlarsa, Ali bin Ebi Talib’in faziletlerini sayamazlar.” [76]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:

“Allah-u Teala, kardeşim Ali’ye sayılmayacak kadar çok faziletler vermiştir. Kim onun faziletlerinden birini, ona ikrar ettiği halde zikrederse, Allah-u Teala onun geçmişte ve son zamanda işlediği günahlarını affeder. Kim onun faziletlerinden birini yazarsa, melekler sürekli olarak o yazıdan bir eser kaldıkça ona mağfiret dilerler. Kim onun faziletlerinden birini dinlerse, Allah Teala, onun işitmek yoluyla işlediği günahlarını bağışlar. Kim onun faziletlerinden olan bir yazıya bakarsa, Allah Teala, onun bakmak yoluyla işlediği günahlarını affeder.” [77]


Hz. Ali (a.s)’ın Sevgisi


Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

“Müminin amel defterinin başlığı, Ali bin Ebi Talib’in sevgisidir.” [78]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuş ki:

“Ali’nin sevgisi imandır; buğzu ise küfürdür.” [79]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Kim Ali’yi severse beni sevmiştir; kim Ali’ye buğz ederse bana buğz etmiştir.” [80]

 Resulullah (s.a.a) yine buyurmuştur ki:

“Ya Ali! Halk arasındaki misalin, Kur’ân’daki “Kulhu vellahu ehed” (İhlas) suresine benzer; kim onu bir defa okursa, adeta Kur’ân’ın üçte birini okumuştur; kim onu iki defa okursa, adeta Kur’ân’ın üçte ikisini okumuştur; kim onu üç defa okursa, adeta Kur’ân’nın hepsini okumuştur. Ya Ali, sen de böylesin! Kim seni kalbiyle severse, imanın üçte birini elde etmiştir; kim kalbi ve diliyle seni severse imanın üçte ikisini elde etmiştir; kim seni kalbi, dili ve eliyle severse imanın hepsini elde etmiştir. Beni hak olarak peygamber gönderen Allah’a andolsun ki, eğer yeryüzünün ehli, gök ehli gibi seni sevmiş olsaydı, Allah onlardan bir kişiyi bile ateşle azap etmezdi.” [81]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuş ki:

“Ya Ali! Müminden başkası seni sevmez; münafıktan başkası da sana buğz etmez.” [82]


Hz. Ali (a.s)’ın Mahbubiyeti


Enes bin Malik şöyle diyor:

Hz. Peygamber’in yanında kebap olmuş bir kuş vardı; onu yemeden önce şöyle dua etti: “Allah’ım, senin yanında en sevimli olan kulunu bana gönder de bu kuşu benimle yesin.” Derken Ali bin Ebi Talib geldi; onu Peygamber’le beraber yediler.” [83]

Bu hadis “Hadis-i Tayr” olarak meşhurdur. Şia ve Ehl-i Sünnet alimlerinin çoğu onu rivayet etmişlerdir. Bazı şairler bu hadisle ilgili şiirler de söylemişlerdir...[84]

Hz. Ali (a.s)’ın Velayeti


 Allah-u Teala şöyle buyurmuştur:

“Ali bin Ebi Talib’in velayeti benim kalemdir; kim kaleme girerse azabımdan kurtulur.” [85]

Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki:

“Miraç gecesi beni göğe götürdüklerinde Peygamberleri topladılar, ben de onlarla beraber oturdum. Bir melek gelerek bana şöyle dedi : Allah-u Teala buyuruyor ki; “Bu peygamberlerden ne üzere gönderildiklerini sor.” “Ne üzere gönderildiniz?”diye sorduğumda; “Senin velayetin ve Ali bin Ebi Talib’in velayeti üzere gönderildik” dediler.” [86]


Hz. Ali (a.s)’ın Hilafeti


Sa’d bin Ebi Vakkas şöyle diyor:

“Resulullah (s.a.a), Tebuk gazvesinde Hz. Ali’yi (Medine’de) kendi yerine halife tayin etti. Bunun üzerine Hz. Ali; “Ya Resulellah, beni kadın ve çocuklar arasında mı halife ettin?” dediğinde, Hz. Peygamber şöyle buyurdular: “Acaba bana olan nispetinin Harun’un Musa’ya olan nipbeti gibi olmasına razı olmuyor musun? Şu farkla ki, benden sonra peygamber yoktur.” [87]

Bu hadis “Menzilet” hadisi olarak meşhurdur. Bu hadis en sahih ve sabit hadislerdendir. Hz. Ali’nin imameti için en büyük delillerdendir.

Hz. Ali (a.s)’ın Vasiliği


Resulullah (s.a.a) buyurdular ki:

“Her peygamberin vasi ve varisi vardır; benim vasi ve varisim ise Ebu Talib oğlu Ali’dir.” [88]

İnzar ayeti Resulullah (s.a.a)’e nazil olduğunda Hazret akrabalarını yemeğe davet etti. Yemeklerini yedikten sonra ayağa kalkarak şöyle buyurdular:

“Ey Abdulmuttalip oğulları! Allah Teala, beni bütün halka genel olarak ve size de özel olarak peygamber göndermiş ve bana “yakın akrabalarını korkut” emrini vermiştir. Ben de sizi dile hafif gelen ama terazide ağır olan iki söze davet ediyorum. Eğer onları kabul ederseniz Arap ve gayri Araba hakim olursunuz ve bütün ümmetler sizin emriniz altında olurlar; onlarla cennete girer ve onlarla cehennem ateşinden kurtulursunuz. O iki söz; ‘Allah’tan gayri bir mabudun olmadığına ve benim de onun elçisi olduğuna şehadet getirmektir.’ Her kim bu konuda (herkesten önce) benim davetime icabet eder ve bu risaleti gerçekleştirmemde bana yardımcı olursa benim kardeşim, vasim, vezirim, varisim ve benden sonra halifem olacaktır.”

O mecliste hazır bulunanlardan, on yaşında olan Hz. Ali (a.s)’dan başka hiç kimse cevap vermedi. Resulullah (s.a.a) bu sözü üç kez tekrarladı. Her üç defasında da Hz. Ali’den başka O’nun davetini kabul eden olmadı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) orada hazır olan cemaata şöyle buyurdular: “Bu (Ali), sizin aranızda benim kardeşim, vasim ve halifemdir.” [89]

Hz. Ali (a.s)’ın Hakkaniyeti


Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Ali Kur’ân iledir; Kur’ân da Ali iledir. Bunlar Kevser havuzunun başında bana gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar.” [90]

Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Allah Teala Ali’ye rahmet etsin. Allah’ım, hakkı, o nereye döndüyse onunla döndür.” [91]

Resulullah (s.a.a) buyurmuşlar ki:

“Ali’den ayrılan benden ayrılmıştır; benden ayrılan ise Allah’tan ayrılmıştır.” [92]

Yine Resulullah (s.a.a) buyurmuşlardır ki:

“Ali hak iledir; hak da Ali iledir. Bunlar kıyamet günü havuzun başında yanıma gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar.” [93]



Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin