Leasing leasiNG’İn tanimi ve geliŞİMİ



Yüklə 293,11 Kb.
səhifə1/3
tarix15.01.2018
ölçüsü293,11 Kb.
#38573
  1   2   3

  1. LEASİNG

    1. LEASİNG’İN TANIMI VE GELİŞİMİ

Leasing’in tarihçesinin çok eskiye dayanmasına rağmen “Leasing” terimi literatüre ilk defa Amerika’da Bell Telefon Şirketi tarafından telefonların müşterilere kiralanması sırasında girmiştir. İlk resmi kiralama işlemi 1880 yılında United Shoe Company tarafından ayakkabı makinelerinin ayakkabıcılara kiralanmasıyla gerçekleşmiştir.


Avrupa’da 1894 yılında inşaat makineleri, 1910’da ise ilk bilgi işlem makineleri kiralanmaya başlanmıştır. 1930’lu yıllarda Amerika’daki ekonomik kriz sonrasında yaşanan darboğazların aşılması için yatırımcıların Leasing yoluyla finansmanı yoluna başvurulmuştur.1
Çağdaş anlamda ilk Leasing firması 1952 yılında, D.P.Boothe, H.Schoenfelde, Clarence ve Joseph Kure tarafından, 20.000$ sermaye ile San Francisco’da kurulan “United States Leasing Corporation”dır. Aynı şirket 1959’da Kanada’da, 1960’da İngiltere’de ilk leasing şirketlerini kurmuştur.2
Leasing’in az gelişmiş ülkelerdeki gelişimi, gelişmiş ülkelerdekine göre sınırlı kalmıştır. Leasing’in yavaş gelişiminin en önemli nedeni, yasaların leasing ile geleneksel kiralamanın ayrımını yapmamış olması ve kiralayana gereğinden fazla sorumluluk yüklemesidir. Gelişmekte olan ülkelerde leasing endüstrisi daha çok hükümet desteği ile ayakta kalmakta, vergi teşvikleri yoluyla endüstrinin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Rekabet fazla olmadığı için fiyatlar yüksektir.
1980’den sonra Türkiye’de şube açan yabancı bankaların çoğu bağlı kuruluşları ile finansal kiralama işleminde uzmanlaşmış kuruluşlardır. Bankaların finansal kiralama ile ilgili ayrı anonim şirketler kurmalarının nedeni ilgili mevzuatta finansal kiralama şirketlerinin başka bir işle uğraşamayacağı yolundaki hükmüdür,ayrıca bazı vergi kolaylıkları ve konunun ayrı bir uzmanlık alanı olması da ayrı şirketler kurulmasına yol açmıştır. Türkiye’de finansal kiralamanın yasal çerçevesini 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çizmiştir.3
“Leasing” kelimesinin kökeni Amerika’dır, II. Dünya savaşından sonra bu terim Avrupa’ya gelmiş, çeşitli dillere girmiştir. Bugün herhangi bir değişikliğe uğramadan İngilizce olarak tüm dillerde kullanılmaktadır. “Leasing” terimi, “to lease” yani kiralamak fiilinden gelmektedir.
Leasing için birçok tanımlama yapılabilmektedir. Bu tanımlamalardan bazıları şu şekildedir:
İşletme terminoloji açısından leasing ; kiracının bir diğer deyimle kullanıcının kira konusu olan varlığı kullanması karşılığında kiralayana yani varlığın sahibine yapacağı ödemeyi belirten bir anlaşmadır. Bu anlaşmalar geri dönülebilen ve geri dönülemeyen kiralama olarak iki guruba ayrılarak incelenir. Geri dönülebilen kira anlaşmalarında kiracı, istediği an sözleşmenin iptalini isteyerek varlığı kiralayana geri vererek kira ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. Vazgeçilemeyen kira sözleşmeleri belirlenen süre içerisinde iptal edilemez ve kiracı sürenin bitimine kadar belirlenen kira bedelini ödemek zorunda kalır.4
Menkul veya gayrimenkullerin finansal kurumlar veya söz konusu malların üreticileri tarafından kiralamaya verilmesine Leasing denir.5
Avrupa Leasing Birliği ELA (European Leasing Association) Leasing’i şöyle tanımlamaktadır;”Leasing, Leasing veren (Lessor ve Leasing alan (Lessee) arasında imzalanan ve üreticiden Leasing alan tarafından seçilip, Leasing veren tarafından satın alınan bir malın mülkiyetini leasing verene, kullanım hakkını ise leasing alana bırakan bir sözleşmedir.” Malın kullanımı, belirli bir kira ödemesi karşılığında leasing alana bırakılmıştır. Bu tanımlamaya göre, kira bedeline leasing verenin toplam giderleri olan mal bedeli faiz ve kar marjı dahil olmaktadır.6
Ülkemizdeki finansal kiralama ile ilgili 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunumuzun 4. Maddesinde yer alan tanım ise şöyledir: “ Finansal kiralama, kiralayanın, kiracının talebi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka şekilde temin ettiği malın zilyetliğini(kullanım hakkını), her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartıyla, bedeli karşılığında kiracıya bırakılmasını öngören bir sözleşmedir.” (Ceylan, Prof.Dr. Ali, 1995).
2. LEASİNG UNSURLARI
Bir leasing anlaşmasında iki taraf (kiralayan-kiracı), anlaşma konusu bir mal ve kira bedeli söz konusudur.
2.1 KİRALAYAN (LESSOR-LEASİNG VEREN)
Leasing firmasını ifade etmektedir. Ekipmanın finansmanını gerçekleştiren, hukuki mülkiyeti üzerinde taşıyan ve sözleşme ile önceden belirlenen kullanım hakkını kiracıya devreden taraftır, hukuki yapıları, sahip oldukları vergi avantajları vs. kanun koyucu tarafından düzenlenir. Kiralayanları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür.
2.1.1 Satıcı veya Üretici Kiralama Şirketleri

Bu tür leasing şirketleri genellikle satışları geliştirmek için kiralama yöntemini kullanan üretici kuruluşların alt bölümleri veya finansal kiralamaya yönelen şirketlerin şubeleridir.7



2.1.2 Finansal Kuruluşların Sahibi Olduğu Kiralama Şirketleri

Bankalar veya bunların kiralama şirketleri, kredi kuruluşları ve sigorta şirketleri gibi finansal şirketlerin sahibi olduğu üç taraflı kiralama şirketleri, dolar bazlı kiralama esasına göre çalışırlar.8



2.1.3 Kamu ve Özel Kiralama Kuruluşları

Leasing’i tercih eden bu kuruluşlar genellikle kiralayan, kiracı ve teçhizatın üreticisinin de bulunduğu üç taraftan meydana gelmektedir.9



2.2 KİRACI (LESSEE, LEASİNG ALAN)
Yatırımın finansmanını leasing yolu ile gerçekleştiren, belirlenen kira bedeli karşılığında yatırım malını kullanma hakkına sahip olan taraftır.
Türkiye’de finansal kiralamanın hukuksal çerçevesini belirleyen 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre ise kiracı olacak kişiler için herhangi bir şart öngörülmemiş sadece kiracının genel sözleşme ehliyetine sahip olması yeterlidir.
2.3 İMALATÇI (SUPPLİER)
Kiralayan, kiracı, ve imalatçıdan oluşan üçlü bir ilişkinin söz konusu olduğu durumlarda sözleşmede kiraya konu malın tedarikçisi konumundaki firmadır. Tedarikçi firma, malı kendi üretebileceği gibi alım satımı ile uğraşan bir ticaret şirketi de olabilir.10
2.4 LEASİNG KONUSU MALLAR
Finansal kiralama en genel şekliyle her türlü malın kiralanmasına imkan vermektedir. Yurtdışında finansal kiralamaya konu olan başlıca mal grupları aşağıdaki gibidir:


  • Her türlü makine ve ekipman,

  • Kara, hava, deniz nakil araçları,

  • Nakli mümkün olmayan santraller ile bina ve araziler.

Uygulama verilerine göre dünyada finansal kiralamaya en fazla konu olan mallar ise şunlardır:




  • Taşıt araçları,

  • Büro makinaları,

  • Santraller dahil her türlü ekipman ve demirbaş,

  • Tarım alet ve makinaları,

  • Takım tezgahları, tekstil makinaları,

  • Yol-iş-inşaat makinaları,

  • Petrol sondaj ve çıkarma ekipmanları,

  • Matbaa makinaları,

  • Tıbbi cihazlar.

Komple tesis kiralaması da finansal kiralama kapsamında olmasına rağmen bu tür uygulamalarla ender olarak karşılaşılmaktadır.

Türkiye’de ise en fazla finansal kiralama potansiyeli görülen mallar ise şunlardır:



  • Kamu, askeri, veya özel amaçlarla kullanılmak üzere yolcu ve kargo uçakları ile helikopterler,

  • Belediye ve turizm işletmelerinde kullanılacak yol otobüsleri, firmalara ait otolar,

  • Kuru yük gemileri, tanker ve Ro-Ro deniz araçları, konteynerler, yüzer havuzlar, turistik ve özel amaçlı yatlar,

  • Yol-iş-inşaat makinaları, vinçler, kamyonlar,

  • Santraller dahil her türlü haberleşme araçları,

  • Tıbbi cihazlar,

  • Sanayi kalıpları,

  • Elektronik şans makinaları,

  • Yüksek kapasiteli bilgi-işlem üniteleri.

Türkiye’de patent gibi fikri ve sınai hakların kiralama konusu olmasına FKK’nın 5.Maddesi imkan tanımamaktadır.11


2.5 KİRA BEDELİ
Hangi tür kiralama şekli olursa olsun kiracı kiralayana belli aralıklarla ödeme yapmakla yükümlüdür. Sözleşmeye uygun olarak kiralanan mal karşılığında belirli devrelerde ödenen tutara kira bedeli denmektedir. Kira sözleşmesi aylık veya yıllık olarak yapılabilir ve ilk ödeme genellikle sözleşme imzalanmasından sonra yapılır. Kira bedeli genellikle aynı düzeyde tutulur ancak zaman dilimleri kiracının ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir.

3. LEASİNG PROSEDÜRÜ
Leasingin işleyişi kiralanacak mal veya teçhizatın kiracı tarafından seçilip fiyat, teslim vb. şartlar konusunda üretici veya ihracatçı firma ile anlaşma yapılmasıyla başlamaktadır. Bu anlaşmanın yapılması sırasında şu üç durumdan biri meydana gelmektedir:
1) Kiracı ihtiyacı olan malı seçer ve leasing firmasından bu malı alıp kendisine kiralamasını isteyebilir.

2) Kiracı üretici veya satıcı ile bir önsözleşme imzalayabilir. Bu önsözleşmenin konusu, üretici veya satıcının leasing konusu malları tespit edilen şartlarla leasing firmasına satışıdır.

3) Kiracı satışı veya üretici ile sözleşmeyi, leasing firmasından aldığı vekalet ile firmanın temsilcisi olarak yapar.12
Üretici/ihracatçı ile yapılan anlaşma ve leasing firmasıyla yapılan sözleşme sonucu malın veya teçhizatın leasing firmasına satışı ve kiracıya kiralanması işlemi gerçekleştirilir. Tüm bu işlemlerden sonra mal/teçhizat kiracıya teslim edilir. Tüm bu işlemler aşağıda Şekil 1 ‘de görüldüğü gibi özetlenebilmektedir.

4. Kiralama

Leasing Firması


Kiracı yada Yabancı

Alıcı


2. Kiralanacak malın satın alım

anlaşması


3.Satış

5.Makinenin teslimi


Üretici veya İhracatçı




1. Kiralanacak makinenin fiyat

ve teslim koşullarında anlaşma




Şekil 1 Bir Firmanın veya İhracatın Finansmana İlişkin Leasing İşlemi
Ana hatlarıyla açıklanan leasing prosedürünün ara kademelerde ise bir dizi işlemin yapılması gerekmektedir.
Leasing şirketine başvuru normal kredi taleplerinde olduğu gibi bir başvuru formu ile gerçekleşmektedir. Müşteri başvurusunun değerlendirilmesine imkan sağlayacak her türlü bilgiyi leasing şirketine vermek zorundadır. Kredi talebi ve leasing başvurusu arasındaki en önemli fark, kiralama şirketinin olanakları çerçevesinde işletmeye uygun bir ödeme planının sunulmasıdır.13
Söz konusu mal veya mallar ile müşterinin ödeme imkanları çerçevesinde leasing sözleşmesinin ana koşul ve yükümlülükleri taraflarca müzakere edilir.
Başvuru değerlendirilirken yatırımın verimliliği, girişimcinin iş tecrübesi, sermaye yapısı, geçmişi, teknik ve işgücü kaynakları dikkate alınır. Kiralanacak mal veya tutarın küçük olması ve müşterinin leasing firmasınca iyi tanınması halinde tüm değerlendirmeler (teknik ve mali) 1-2 hafta içinde sonuçlanabilir.
Teknik değerlendirme aşamasında, uygulamada, bazı bağımsız kiralama şirketleri, hiç teknik eleman çalıştırmamakta, kiracı veya üretici (satıcı) firmadan kiralanan mala ilişkin sağlanan teknik bilgilerle yetinilmektedir. Bazı uygulamalarda ise kiralanan malın dönem sonu hurda değeri önem kazandığından, leasing firmasında çalışan teknik elemanlar yardımıyla leasinge konu olan malların teknolojik değişimi ve muhtemel dönem sonu değerleri ile ilgili bilgiler elde edilmeye çalışılmaktadır.
Mali değerlendirme aşamasında müşterinin kiralama döneminde doğacak yükümlülüklerini yerine getirip getirmeyeceği araştırılmaktadır. Kira bedeli yatırımdan sağlanacak gelir ile ödeneceğinden müşterinin geçmiş mali performansı mevcut mali durumu incelenmekte ve kiralama dönemi içindeki muhtemel mali performansı tahmin edilip değerlendirilmektedir. Mali analizin sonuçlarına göre müşteriye çeşitli kiralama alternatifleri veya karma öneriler sunulmaktadır.

Kiralama sözleşmeleri taraflar arasında tüm koşullar üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra imzalanmaktadır. Kiralamada depozito söz konusu ise bu aşamada müşterinin kiralamaya ilişkin tüm teminatları, kiralama kuruluşuna vermesi gerekmektedir. Türkiye’de ise Finansal Kiralama Kanununa göre sözleşme noterler tarafından düzenlenmektedir. Ayrıca kiralanan malın türüne göre özel sicile veya tapuya tescil yapılmaktadır.


Kiracı ile leasing firması arasında imzalanan sözleşmede belirtilen şartların, ekipmanın tedariki döneminde gerçekleşmemesi durumunda, sözleşmenin revizyonu gerekmektedir. Ekipmanın tedarik süresinin uzaması veya aynı dönemde meydana gelebilecek fiyat, gümrük vergisi, vb. kalemlerdeki değişikliklerin maliyete getireceği ilavelerin, leasing sözleşmesine yansıtılması gerekmektedir.
Leasinge konu olan ekipman veya ekipmanların kiracı tarafından montajı ve devreye alınmasından sonra leasing sözleşmesi tüm yükümlülükleriyle devreye girmekte ve leasing firmasının kiracıları izleme faaliyeti de başlamaktadır. Kiracının izlenme derecesi leasing ile yüklenilen riske ve kiracının güvenilirliğine paralel olarak yürütülmektedir.
Ekipmanın montajının tamamlanıp işletmeye alındığı tarih ile leasing işleminin bittiği tarihler arasına “kiralama süresi” adı verilir. Kiralama süresi leasing koşullarının tümünü etkileyen en önemli unsurdur. Kiralama süresi; leasing konusu malın, kazanç değeri, ekonomik kullanma süresi, kira tutan, dönem başı veya dönem sonu ödeme miktarlarına göre belirlenir.
Kira ödemeleri, leasing işleminin başlangıç tarihinden 1 dönem sonra başlıyorsa (dönem 1 ay, 3 ay vb. olabilir) dönem sonu kiralandırması söz konusudur. Kira ödemelerinin dönem başı olduğu işlemlerde ilk kira bedeli doğrudan ana paradan düşüldüğü için bu tür kiralar dönem sonu kiralara göre daha ucuz olmaktadır.
Leasing de kira ücretini belirlemek için üç yöntem bulunmaktadır:

Sabit Kira Yöntemi: Bugünkü değer yöntemiyle hesaplanan 1 ay, 3 ay, 6 ay veya 1 yıl esaslı sabit kira ödemeli leasing ancak istikrarlı ekonomilerde uygulama şansı bulabilmektedir. Enflasyonist ekonomilerde, özellikle kaynak maliyetinin hızlı ve tahmini güç yükselişleri leasing sözleşmelerinin sabit kira esaslı düzenlenmelerine izin vermemektedir.


Değişen Kira Yöntemi: Değişen kira ödemeli yöntemde, sabit kira esaslı yöntemde hesaplamalara ek olarak enflasyonun kaynak maliyetini arttırıcı etkilerine karşı, kiralayan firmaları güvenceye alan hükümler de sözleşmeye konmaktadır. Yani, sözleşmenin yapıldığı dönemdeki kaynak maliyetinde, kiralama dönemi içinde olabilecek puan artışlarının kiracıdan belli dönemlerde (örneğin 6 ayda bir) tahsil edileceği hükmü sözleşmeye eklenmektedir. Böylece kiralayan enflasyona karşı korunurken enflasyon yükünü kiracı üstlenmiş olmaktadır.
Döviz Esaslı Kira Ödeme: Bu ödemeler değişen kira yönteminde olduğu gibi yürütülmekte kur risklerinin kiracı tarafından üstlenileceği sözleşmelerde belirtilmektedir.
Leasing işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde operasyonel veya finansal metot uygulanabilir. Bazı ülkelerde leasing firmaları istedikleri metodu yasa gereği serbestçe seçebilmektedir.14
3.1. LEASİNG’DE TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Temel olarak leasing işleminde ilki kiracı ikincisi de kiralayan olmak üzere iki taraf vardır. Kiralayanların farklı çeşitlerde ortaya çıktıkları görülmektedir. Leasing şirketleri olarak kiralama piyasasındaki yaklaşık payları aşağıda verilen beş tür kiralayan vardır;



Pazar Payı (%)

Satıcı-kiralayan üretici-kiralayan leasing şirketleri 50

Kamu ve özel leasing kuruluşları 25

Finansal kuruluşların sahip olduğu leasing şirketleri 20


Özel vergilendirmeye tabi leasing kuruluşları 4

Kiralama komisyoncuları 1
3.1.1 Kiralayanın Hak ve Yükümlülükleri
Finansal kiralama kurumunun hak ve borçları 3226 sayılı yasaya göre aşağıdaki gibidir:
• Finansal kiralama konusu olan mal kiralayan kurumun mülkiyetindedir.

• Kiralayan kurum, mülkiyeti kendisine ait olan finansal kiralama konusu malı sözleşme süresince sigorta ettirmek zorundadır ve sigorta primlerinin ödenmesi ise kiracıya aittir.

• Sözleşmede aksi öngörülmemişse finansal kiralama kurumu, malın mülkiyetinin bir üçüncü kişiye devredemez.

• Sözleşmede bu yetkinin tanınması halinde devir, ancak bir başka finansal kiralama kurumuna yapılabilir. Devralan, sözleşme hükümlerine uymak zorundadır.

• Finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin devrinin kiracıya karşı geçerli olması onun haberdar edilmesine bağlıdır.
3.1.2 Kiracının Hak ve Yükümlülükleri
Kiracının hak ve yükümlülükleri 3226 sayılı yasaya göre aşağıdaki gibidir:

• Kiracı sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın kullanım hakkına sahip olup sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde edebilir.

• Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır.

• Sözleşmede aksine hüküm yoksa kiracı malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım giderleri kiracıya aittir.

• Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyan sorumluluğu kiracıya aittir. Bu sorumluluk, ödenen sigorta malının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır. Bu farkı kiracı, finansal kiralama bedelleri ile ödemelidir.

• Kiracı, finansal kiralama konusu malın kullanım hakkım devredemez.


Finansal kiralama konusu malın, finansal kiralama kurumunun malın imalatçısı veya satıcısı ile zamanında sözleşme yapmaması veya gerekli ödemeyi zamanında yapmaması veya diğer sebeplerle kiracıya teslim edilmesi halinde Borçlar Kanununun 106. Maddesi uygulanmaktadır
3.2 NEDEN FİNANSAL KİRALAMA
Finansal kiralamanın gerekliliği ve önemi bir cümlede yakalanabilir Ekipmanların finansal kiralaması potansiyel vergi özellikleriyle müşteriye özel finansman sağlar.
Kiralama kontratları, kiracıyı korumaya yönelik zaman ve ödeme miktarı esnekliği ile hazırlanabilir. Çoğu kiralama çeşitlerinde malın sahiplik hakkı kiralayanda olmasına rağmen kiracının malı kullanımı bu sahip olma hakkından etkilenmez.

Temel ekonomik prensipler ve rekabet güçlerinin çalışmaları dahilinde eğer pazar mükemmelse kiralama ya da diğer finans yöntemleri aynı maliyete sahip olacaklardır. Mükemmel sermaye pazarları bazı belirli şartlar altında idealize edilirler: (1) Vergi yoktur. (2) İşlem, anlaşma ve aracı masrafları yoktur. (3) Hiçbir yatırımcı tek başına pazarı etkileyemez.



VERGİ KAZANÇLARI

Leasing vergi sınırlarını aşan şirketler için avantajlıdır.

Leasing düşük gelirli şirketler için avantajlıdır.

Leasing düşük vergi oranları olan şirketler için avantajlıdır.

Leasing vergi avantajları sunar.

Leasing amortisman daha hızlı geri ödeme sağlar.



SAFİ FİNASAL MALİYET KAZANÇLARI

Leasing %100 finansman sağlar.

Leasing bilanço dışı finansman sağlar.

Leasing sermayeyi bağlamaz.

Leasing daha düşük bir ilk maliyet getirir.

Leasing kredi çizgisinin korunmasını sağlar.

Leasing çalışma sermayesini daha üretken bir kullanım için serbest bırakır.

Leasing ekipman alımı için daha ucuz bir yoldur.

Leasing borç kontratlarında bulunan bazı kısıtları engeller.

Leasing, bir firmanın fon yaratım gücünü artırabilir.

Leasing banka kredisi çizgisini bozmaz.

İŞLEM VE BİLGİ MALİYETLERINDEN KAZANÇ

Leasing satın alma işlemini engeller.

Leasing bir tane ödeme yapma rahatlığını sunar.

Leasing kiracının ihtiyaçlarına göre şekillendirilebilir.

Leasing tüm maliyetleri aşağı çeker.

Leasing daha az rapor tutma gerektirir.

Leasing daha az zaman alır.

Leasing rahatlık ve esneklik getirir.

Leasing sahiplik veya kontrolü hafifletmez.

RİSK PAYLAŞIMI

Leasing artık ihtiyaç duyulmayan ekipmanın satışı problemini engeller.

Leasing kısa dönem kullanımı için iyidir.

Leasing malların modellerinin eskimesi problemlerinden korur.

Leasing iş riskinin önüne geçilmesine izin verir.

Leasing daha az risk ve sorumluluk sağlar.



Tablo 1 Leasing’in avantajları
4. LEASİNG’İN ÇEŞİTLERİ
4.1. FİNANSAL KİRALAMA (FINANCIAL LEASİNG)

Finansal kiralama finansal kiralama türleri içinde en etkin ve yaygın olanıdır. Tümüyle bir finansman yöntemi olan ve diğer fon kaynakları ile karşılaştırılabilen finansman kiralamasını diğer kiralamalardan ayırmak için şu şekilde tanımlamak mümkündür: “Kiraya verenin, kiralanan mala ait bütün risk ve menfaatlerini aynen malikmişçesine kiracıya devrettiği bir kiralama şeklidir”.15


Bir leasing sözleşmesinin faaliyet leasingi mi yoksa finansal leasing mi olduğu konusunda yaşanan tereddütleri çözmek ve uygulama belirsizliklerini ortadan kaldırmak amacıyla zaman içinde çeşitli kriterler geliştirilmeye çalışılmıştır.
Bugün bir çok üye ülke tarafından kabul gören İASC-17, açık bir şekilde ABD standardı FASB-13’ün etkisinde kalmıştır. Değişik ülkelerde çalıştırılan standartlar da temel olarak FASB-13 ‘ü esas almışlardır. Buna göre, bir leasing işleminin finansal leasing sayılması için aşağıdaki 4 kriterden birinin gerçekleşmesi gerekmektedir:

1) Leasing sözleşme süresi sonunda malın mülkiyetinin kiracıya devrinin öngörülmesi,

2) Leasing sözleşmesinin, kiracıya kira süresi sonunda malı o tarihte beklenen piyasa değerinin altında bir değerden satın alma hakkını vermesi,

3) Kira süresinin leasing konusu malın ekonomik ömrünün en az % 75 ine eşit olması,

4) Kira ödemelerinin toplamının kira süresinin başlangıcındaki bugünkü değerinin malın piyasa değerinin en az %90’ına eşit olmasıdır.16
Buna rağmen uluslararası alanda hala tam bir bütünlük sağlanamamıştır. Her ülkenin kendine göre yaklaşımı söz konusudur. Örneğin, Kara Avrupa’sında gerek doğrudan doğruya yapılan leasingler gerekse finansman amacıyla yapılan leasinglerde, taraflar arası ilişkiler genel olarak “genel leasing şartları” ile düzenlenmektedir.
Finansman kiralama işlemi, kiracının, kiralamak istediği malı mevcutsa, leasing şirketinin makine teçhizat parkından seçmesi veya piyasada seçerek, leasing şirketine kendisine aldırması için satın aldırmasıyla başlar. Daha sonra kiracı ve leasing şirketi arasında yapılan sözleşme ile malın yıllık kira bedeli, kira süresi gibi konular belirlenir. Burada leasing işlemlerinde taraflar leasing şirketi ile kiracı işletmedir. Malın kalan değerinin büyük olması halinde, leasing şirketi söz konusu varlığı yeniden kiralayarak işletebilmekte veya satışa çıkarabilmektedir.17

Leasing Şirketi (LESSOR)
2. Kiralanacak malın satın alınması

için leasing şirketi ile anlaşma




3. Kiralanacak malın 5.Kullanım



satın alınması hakkının devri

Satıcı Firma


Kiracı Firma

(LESSE)
4.Kiralanacak malın teslimi



1.Kiralanacak malın seçimi

Şekil 2 Finansal kiralamada üçlü ilişki

Leasing kuruluşu bakım ve onarım ile ilgili herhangi bir sorumluluk taşımadığı için malın tesliminden sonra çıkabilecek her türlü hasar kiracı firmaya aittir. Öte yandan, kiracı işletme teslim sırasında malın muayene ve kontrolünü yaptırmakta, malda bozukluk, eksiklik veya arıza çıkması halinde bu problemleri leasing şirketi ile çözmektedir.


Söz konusu sorumluluklar nedeniyle kiracı firma malı başkasına kiralamak veya teçhizatta değişiklik yapmak istediğinde leasing şirketinden izin almak zorundadır. Buna karşılık leasing şirketi de kiracının onayı olmaksızın, kiralanan makine ve teçhizatın montajı, yerleştirilmesi, kullanılması, bakım ve onarımı ile ilgili herhangi bir işlem yapamaz. Öte yandan, leasing kuruluşunda bulunması nedeniyle, bu varlık ile ilgili olarak doğan her türlü vergi,resim, harç vb. gibi giderler leasing şirketi tarafından ödenmektedir.
Leasing sözleşmesinin saptanan belirli bir süre geçmeden feshi mümkün olmadığından leasing konusunu oluşturan araç ve gereçlerin bu süre içinde demode olması halinde risk kullanıcıya ait olmaktadır. Bu özellik finansal leasingi faaliyet leasinginden ayırmaktadır.

Red


Olumsuz

Müşteri


Potansiyeli

Ön görüşme

yapılır


Teklif

verilir


Başvuru formu

doldurulur



Kredibilite

incelemesi



Kabul

Olumlu



Sözleşme


yapılır

Satıcı firmaya ödeme yapılır

Kiracıya kiralamaya konu mal teslim edilir

Kiracıdan kira bedelleri tahsil edilir




Malın


Sigortası

yaptırılır



Şekil 3 Finansal Kiralama İşleminin İş Akış Şeması
4.2. İŞLETİM LEASİNGİ (OPERATİNG LEASİNG)

Faaliyet leasingi; kiralama süresi söz konusu olan malın ekonomik ömrü ile kıyaslandığında kısa sayılabilecek kiralamadır. Kiralanan malın kira süresi içerisinde yenilenmesine veya değiştirilmesine olanak tanımaktadır. Ödenen kira bedellerinin kiralanan malın toplam değerini karşılaması gerekmemektedir. Mülkiyet devri söz konusu değildir. Faaliyet leasingine daha çok iki nedenden dolayı başvurulmaktadır:


• İşletmenin büyük veya geçici bir iş (örneğin bir inşaat şirketinin yüklendiği) dolayısıyla ortaya çıkan araç ve gereçlerin karşılanması,

• Hızlı bir teknolojik gelişime bağlı mallarda, işletmenin yeni teknolojiye uyum sağlaması.


Kiralama süresi malın ekonomik ömrünün tamamını kapsamadığından, kiraya veren malı daha sonra başka bir sözleşmeyle tekrar kiralayabilir, kullanılmış bu malın satışında tanınan vergi indiriminden yararlanabilir.

Bu sistemin işlerlik göstermesinde malın sözleşme sonundaki hurda değerinin doğru tahmin edilmesi ve ikinci el piyasasının gelişmiş olması önem taşımaktadır.18


Faaliyet kiralamasında, kira konusu malın teknik bakım sorumluluğu kiralayanda kalmakta ve bakım masrafları da kira ödemeleri içinde yer almakta ve ayrıca bununla ilgili bir sözleşme imzalamaya gerek kalmamaktadır. Kiracının sorumluluğu sadece kira bedelini ödemektir. Kira konusu malı, eskimesi ve dönem başı ve dönem sonu arasındaki fiyat değişmeleri riski kiralayana aittir.
Faaliyet kiralamaları genellikle malların üreticisi veya satıcısı ile kiracı arasında doğrudan yapılmaktadır. Bu nedenle faaliyet kiralaması finansman yöntemi olması yanında aynı zamanda satıcı açısından bir pazarlama yöntemidir.
Türkiye’de leasing genellikle finansman sağlama amacına yöneliktir. Oysa faaliyet kiralamasında uzmanlaşma, örgütlenme, mevzuat açısından iyi işleyen bir alt yapı gerekmektedir. Bu nedenle ülkemizde faaliyet kiralaması pek gelişmemiştir.
Faaliyet kiralaması ve finansal kiralama arasındaki başlıca farkları şöyle sıralayabiliriz 19:

Faaliyet Kiralaması
Finansal Kiralama

Genellikle kısa ve orta vadelidir.

Genellikle orta ve uzun vadelidir.

Kiralanan ekipman, ilk kiralama döneminde, kiralama ücreti ile yalnızca kısmi olarak amortismana tabi tutulabilir. Böylece ilk dönemi takip eden kiralama dönemine, tabi tutulması gereken tutar kalır.

Kiralanan ekipman genellikle ilk kiralama döneminde amortismana tabi tutulmalıdır. Bu nedenle bu yöntem “tam ödemeli kiralama” olarak da adlandırılır.

İmalatçı veya tüccarın kendisi bu kiralama hizmetini sunabilir.

Genellikle banka ve finansal kiralama şirketleri bu hizmeti sağlar.

Kiralama sözleşmesi bakım, sigorta ve temin masraflarını kapsar.

Kiralama sözleşmesi bakım ve sigorta masrafları hariç yalnızca mali konuları kapsar.


Tablo2 Faaliyet kiralamsı ile Finansal kiralama arasındaki farklılıklar

4.3 KİRACIYA MAL ÜZERİNDE HAK TANIYAN LEASİNG
Bu tür leasing de iki ayrı başlık altında açıklanabilmektedir.
4.3.1 Satın Alma Tercihli Leasing (Lease With Purchase Option)
Kiralama dönemi başlamadan önce leasing sözleşmesinde kiracının kira konusu malı, kira dönemi sonunda belli bir fiyattan (ki bu fiyat, piyasa fiyatının çok altında olmaktadır) satın alma hakkı düzenlenir. Bu durumda kiralayanın mal üzerindeki hakkı kiracının borcundan dolayı rehin hakkıdır.
4.3.2 Kredi Kefaleti (Credit —Bail)
Kiracıya sözleşme döneminin sonunda malın satılması halinde paylaşma hakkı veya kira süresini daha az bir kira bedeli ile yenileme hakkı veya kiralayan ile anlaştıkları değer üzerinden satın alma hakkı verir( ISOM, 1982).
4.4 TARAFLARA HURDA DEĞER ÜZERİNDEN HAK TANIYAN LEASİNG
Bu tür leasing de iki başlık altında açıklanabilmektedir.
4.4.1 Kiralayana Malın Hurda Değeri Üzerinden Hak Tanımayan Leasing
Finansal leasingin ilk ve orijinal biçimidir. ABD’de gelişmiştir. Sözleşme dönemi sonunda kiralayan malı sattığı taktirde kiracının paylaşma hakkı veya malı piyasa değerinin altında satma hakkı yoktur.
4.4.2 Kiracıya Malın Hurda Değeri Üzerinden Hak Tanıyan Leasing
İngiltere’de yaygınlaşıp gelişmiştir. Kredi kefaletinde olduğu gibi kiracının satış kazancını paylaşma, sözleşmeyi yenileme veya satın alma hakkı mevcuttur.


4.5 DOLAYLI (KALDIRAÇLI) LEASİNG (LEVERAGED LEASİNG)
Kaldıraçlı kiralamalar dolaylı veya kredili kiralamalar olarak da ifade edilebilmektedir. Uluslararası düzeyde çok büyük önemi olan bu leasing türü ile çok büyük para gerektiren projelerde, yatırımcı işletme, kiralamak istediği varlığı satın almak için gereken kaynakların önemli bir bölümünü başka bir kredi kurumundan sağlamaktadır. Burada maksat az kaynak kullanarak büyük maliyetli projelerin gerçekleştirilmesidir.
Bu tür leasingde önemli hususlardan biri kira süresi ile kredi süresinin birbirine eşit olmasıdır. Ayrıca borcun anapara ve faiz ödemeleri ile kira ödemeleri aynı zamana denk getirilmeye çalışılmakta ve böylece kiralayanın maliyeti en aza inmektedir.20
4.6 DOLAYSIZ LEASİNG (DİRECT OR SİNGLE İNVESTMENT LEASİNG)
Bu tür kiralamada kiralayan, kiralamaya konu olan malın üreticisinden alınması için gerekli finansmanı kendi kaynaklarından temin eder. Bunun için herhangi bir borçlanmaya başvursa bile bu borç doğrudan kiralayanın kendi sorumluluğu altında olan bir borçlanma olmaktadır.
Ülkemizde bu tür leasing işlemlerinin yapılması Finansal Kiralama Kanunu(FKK)’nun çıkarttığı yönetmelikle engellenmektedir.
4.7 ÖZEL KİŞİ LEASİNGİ
Özel kişi; gerçek ya da tüzel kişi olabilir. Genelde gerçek kişiler, tüketim mallarına; tüzel kişi niteliğindeki ticari ortaklılar ise yatırım mallarına yönelik Leasing sözleşmelerine taraf olmaktadır.
4.8 KAMU TÜZEL KİŞİ LEASİNGİ
Büyük kamu yatırımlarında kamu tüzel kişilikleri de leasing sözleşmesine taraf olabilmektedir.21
4.9 TAM ÖDEMELİ LEASİNG (FULL PAY-OUT LEASE)
Bu kiralama kiralayanın kiracı ile yaptığı sözleşme gereğince yapılacak kira ödemelerinin sadece kiralamaya konu olan malın alınması için yapmış olduğu yatırım ve harcamanın değil bu fonun alternatif getirisinin de zaman içerisinde kavranmasını içerir. Açıktır ki bu tip bir kiralama sözleşmesi ancak finansal kiralama sözleşmeleri için geçerli olmaktadır.22
4.10 TAM ÖDEMESİZ LEASİNG (NON FULL PAY-OUT)
Taraflar arasında düzenlenen leasing sözleşmesinin iptal edilemeyen dönemi içindeki kira bedelleri toplamının, leasing konusu malın kiralayana maliyetini karşılayamadığı türüdür.23
4.11 SATIŞ VE YENİDEN KİRALAMA (SALES AND LEASE BACK)
Yaygın olarak kullanılan bu sistem ile firmaların ilave fon sağlamaları mümkün olmaktadır. Firmalar ellerindeki makine ve teçhizatı leasing firmasına satar. Satışa konu olan makineler, yeni makineler de olabilmesine rağmen genellikle kanuni amortisman sürelerini doldurmuş ancak hala ekonomik ömrü tükenmemiş mallardır. Firma satışa konu olan malların bedelini piyasa değerinden leasing firmasından tahsil eder. Böylece firma mülkiyet riskinden kurtulur. Firmaların bu yöntemi seçmelerinin bir diğer nedeni ise işletme sermayesini arttırma olanağı vermesidir. Satıştan sonra yapılan anlaşmaya göre leasing firmasına kira ödemeye başlar. Bu uygulama ile yatırımcı firma, bir yandan ilave fon elde ederken diğer yandan kira bedellerini gider olarak gösterip vergiden düşer. Ayrıca bu yolla şayet kiralamaya konu olan malı firma kısa dönemli bir borçla almışsa borcunu uzun vadeli bir yapıya dönüştürme fırsatını da elde etmektedir.
4.12 YURTİÇİ LEASİNG (DOMESTİC LEASİNG)
Aynı ülkede bulunan kiracı ile leasing firmasının herhangi bir taşınır ya da taşınmaz leasing işlemini gerçekleştirmek üzere sözleşme imzalamalarıdır. Leasing işlemi sadece söz konusu olan ülkelerin yasaları çerçevesinde yapılmaktadır. Burada esas olan kiracı ve kiralayanın aynı ülkede olmasıdır. Kiralanan mal başka bir ülkede üretilebilir yani mal ithal edilebilir. Amerika’da ve ülkemizde de yaygın kullanılan bu yöntemle genellikle dayanıklı tüketim malları ve motorlu araçlar leasinge konu olmaktadır.24
4.13 ULUSLARARASI LEASİNG (İNTERNATİONAL LEASİNG)
Kiracı ile leasing firması farklı ülkelerde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra uluslararası leasing sözleşmelerine taraf olacak kiralayan ve kiracının ülkesi dışında başka bir ulusun hukuku uygulanabilmektedir. Uluslararası leasing, ihracat ve ithalat leasingi olarak da ifade edilmektedir.
Uluslararası leasing işlemi birden çok ülke mevzuatının bir araya gelmesi, farklı muhasebe uygulamaları ve prensipleri nedeniyle biraz daha karışıktır.
4.13.1 Yurtdışından Yurtiçine Yapılan Leasing İşlemleri
Yurtiçinde yerleşik gerçek ve tüzel kişiler, yurtdışında yerleşik leasing firmaları ile bir sözleşme düzenleyerek leasing (cross-border leasing) işlemleri yapabilmektedir.
Yurtdışı leasinginde her iki ülkenin vergi avantajlarından faydalanma, teşvik ve yatırım ile uygun faiz oranlarından yararlanabilme imkanları söz konusu leasing türünü yurt içi leasinge kıyasla daha çekici hale getirmiştir. Uygulamada iki kez vergi avantajı sağlayan leasing işlemleri “double dip leasing” olarak adlandırılmaktadır. 1980’li yılların başlarında ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri yapılan yasal düzenlemeler ile bu tür vergi avantajını kaldırmışlardır.

Bu tür leasingin bir nedeni de Brezilya, Filipinler gibi aşırı borçlu ülkelerin, IMF gibi uluslararası finans kuruluşlarının denetimlerinden kaçmak istemeleri oluşturmaktadır. Ancak leasing yoluyla sağlanan kaynağın, IMF tarafından borçlanmadan sayılması sonucunda bu avantaj da ortadan kalkmıştır.


4.13.2 Yurtiçinden Yurtdışına Yapılan Leasing İşlemleri
Yurtdışında yerleşik kiracılara yurtiçinde yerleşik leasing firmalarının bir sözleşme düzenleyerek mal kiralamasıdır.
4.14 DOLAYLI ULUSLARARASI LEASİNG (İNDİRECT İNTERNATİONAL

LEASİNG)
Leasing firması ve kiracının aynı ülke milliyetine tabii oldukları fakat leasing konusu malın en azından kısmi mülkiyetinin başka ülkedeki finans veya üretici kuruluşa ait olduğu bir leasing şeklidir.
4.15 FULL SERVİCE LEASİNG, TEİL SERVİCE LEASİNG, NET LEASİNG
Mala ilişkin çeşitli yükümlülüklerin kimin tarafından üstlenildiği kriterine göre yapılan ayrım uyarınca, bunların tamamen kiraya veren tarafından karşılanması durumunda full service leasing; bir kısmının kiracı tarafından karşılanması durumunda teil service leasing; ve tümünün kiracı tarafından karşılanması durumunda net leasingden bahsedilmektedir.
4.16 DEĞİŞ-TOKUŞ LEASİNGİ (SWAP LEASİNG)
Kiracının önceden kiralayıp kullandığı makine ve teçhizatı, yüksek maliyetli onarım gerektirmesi nedeniyle yenisi ile değiştirmesi olarak ifade edilebilmektedir.
4.17 ORTAKLIK YOLU İLE LEASİNG (JOİNT VENTURE LEASİNG)

Kiralanacak malın pahalı olması nedeniyle tek kişinin kiralayamayacağı durumlarda, bir kaç kişinin bir araya gelerek donanımı kiralamalarıdır.



4.18 ALACAKLARI İSKONTO EDEN LEASİNG (LEASE RECEİVABLE

DİSCOUNTİNG)
Kiralayanın gelecekteki kira alacaklarını belli bir iskonto oranıyla bugünkü değere çevirerek bulunan değer üzerinden peşin olarak bir başkasına satmasıdır.
4.19 SATIŞA YARDIMCI LEASİNG (SALES AİD LEASİNG)
Üretici ya da satıcı firmalar, müşterilerine pazarlamada peşin ve taksitli satışlara ilave olarak leasing seçeneğini sunarlar. Müşterinin leasingi tercih etmesi durumunda firmaya başvurulur ve sözleşme imzalanır. Böylece satıcı peşin mal satarken müşterinin aynı malı vadeli olarak ödemesine olanak sağlar.25 Aşağıdaki 3 durum söz konusudur.


  1. Satıcı müşteri hakkında sadece temel bilgileri öğrenir. İşlemin devamı kiralayan firma ve kiracı arasında olur.

  1. Satıcı bir komisyon alabilir.

  2. Satıcı, kiralayanın yerine kiracı ile bütün gerekli işlemleri yapar, onaylaması ve işleme başlaması için kiralayan firmaya gönderir.


4.20 YENİLEŞTİRİLMİŞ LEASİNG (UPGRADE)
Eskiyen teçhizatın otomatik olarak değiştirildiği bir leasing şeklidir. Genellikle Leasing için teçhizat üreten firmalar tarafından uygulanmaktadır.
4.21 TAŞINIR LEASİNGİ
Otomobil, gemi, makine, bilgisayar gibi taşınır yatırım mallarını konu alan leasing türüdür. Taşınır leasingi, konusunun ferdileştirilmiş olup olmamasına göre 2’ye ayrılmaktadır:
4.21.1 Ferdileştirilmiş (Individual) Leasing: Sözleşmenin yapılması sırasında konunun belirleniş olması halinde, ferdileştirilmiş leasingden söz edilebilir.
4.21.2 Açık (Blanket) Leasing

Konu belirlenmeden yalnızca bir çerçeve anlaşma içinde bir üst değer saptanarak, bu değerin üst sınırını aşmamak kaydıyla, herhangi bir malın kiralanması kararlaştırılmış ise açık leasingden söz edilir.


4.21.3 Birinci El (First-Hand) Leasing
Hiç kullanılmamış mallar sözleşme konusudur.
4.21.4 İkinci El (Second-Hand) Leasing
Kullanılmış mallar sözleşme konusudur daha çok operasyonel leasing olarak karşımıza çıkar.
4.22 TAŞINMAZ LEASİNGİ
Araziler, bunlar üzerine inşa edilen iş yerleri, evler, fabrikalar, hastaneler sözleşme konusudur. Bu yapılar ile üzerinde bulundurulan arsalar uygulamada 10 ile 30 yıllık feshin mümkün olmadığı sözleşme boyunca kiracının yararlanmasına bırakılır. Sürenin taşınır leasinge göre uzun olmasının yarattığı riskin yani sıra, taşınmaz nesneler üzerindeki mülkiyet değişikliğinin yüksek oranlarda harç ve vergiyi gerektirmesi nedeniyle daha az uygulanmaktadır.26
Taşınmaz leasingi iki bölümde incelenebilmektedir.
4.22.1 Tüketim Malları Leasingi

Tüketim mallarının dayanıklı tüketim mallarından olması ve belli bir asgari değeri bulunması gerekmektedir. Tüketim malları leasingi sözleşmeleri, daha çok faaliyet leasingi şeklinde yapılmaktadır.


4.22.2 Yatırım Malları Leasingi

Makine, tesisat, alet gibi yatırıma yönelik mallar sözleşme konusudur. Kendi arasında 2’ye ayrılmaktadır:


1. Equipment Leasing: Çeşitli yatırım mallan tek olarak kiralanmaktadır.

2. Plant Leasing: Bir işletme tesisatının, taşınır ve taşınmaz tüm donanım araçlarını kapsayacak şekilde kiralanmasıdır.
4.23 YÜZDE LEASİNGİ (PERCENTAGE LEASİNG)
Kiracıya kira bedeline ek olarak bir önceki dönem gelirlerinden belirli bir yüzde ile hesaplanan gelir payını kira olarak ödeme zorunluluğu koyan leasing türüdür. Genellikle kar payı, kiracının karı önceden belirlenen bir minimum miktarın üzerine çıkarsa kiracıdan talep edilir. Genellikle enflasyon riskine karşı korunmak isteyen kiralayıcılar tarafından, uzun vadeli leasing anlaşmaları için hazırlanır.
4.24 SERMAYE KİRALAMASI (CAPİTAL LEASE)
Bir leasing işlemi aşağıdaki kriterleri sağlıyorsa sermaye kiralaması olarak adlandırılır.
**Eğer leasing anlaşması kiralama süresi sonunda kiralama işlemine konu olan malın mülkiyetini kiralayandan kiracıya verecek şekilde yapılandırılmışsa,

**Kiralayan, malı pazarlığa açık bir fiyat üzerinden satın alma seçeneğine sahipse,

**Kiralama süresi sonunda mal bedelinin % 75’inin tahsil edilmesi söz konusuysa

**Leasing ödemelerinin minimum şimdiki değeri, malın pazar değerinin %90’ına eşit veya daha fazlasıysa.27


4.25 GERÇEK KİRALAMA (TRUE LEASE)
Amerika’da gerçek kiralama olarak adlandırılan yöntem, kiracıya kiralama süresi sonunda malı gerçek pazar değerinden satın alma imkanı tanıyan veya kiracıya daha sonraki periyotlarda malın gerçek pazar değerine karşılık gelecek şekilde tekrar kiralama imkanı veren kiralama yöntemidir.

Bir malın tahmin edilen gelecek değerinin kiralama süresi sonunda kiralayanın yatırım miktarını aşması durumunda bu, kiralayanı sahip olma risklerini düşünmeye yöneltir. Bu durumda üçüncül bir garanti arayışı başlar. Buna genel olarak artık değer sigortası veya artık değer garantisi adı verilir. Böyle bir garanti veya sigortanın provizyonu, masrafların bazen gelirleri aşabileceği, az uygulaması olan ve uzmanlık gerektiren bir iştir.


4.26 TAMAMI GERİ ÖDEMELİ KİRALAMA (THE FULL PAY-OUT LEASE)
Kiralayanın sözleşme süresi sonunda anapara + faiz + yatırımın finansmanında kullanılan fonların karının tahsilini yapmasına imkan veren kiralama sözleşmelerinin genel tanımıdır.
4.27 SATIŞ VE GERİ KİRALAMA (SALE AND LEASE BACK)
Yalnız yatırım için yeni mal almak istenildiğinde değil, işletme sermayesine ihtiyaç duyulduğu zaman da leasing şirketine başvurulabilir. Genellikle nakit sıkışıklığı olduğu dönemlerde başvurulan bu yöntemin uygulanmasında herhangi bir varlığın sahibi söz konusu varlığı leasing şirketine satmakta ve satın alan kuruluştan yeniden kiralamaktadır.
Finansal kiralama ile satış ve yeniden kiralama yöntemleri birbirlerine çok benzemekle beraber finansal kiralama yeni ürünleri konu alırken satış ve yeniden kiralama daha çok kullanılmış mallan göz önüne alır. Kullanılmış ürünlerin kiralanabilmesi için Hazineden izin alınması gerektiği için ülkemizde pek kullanılmamaktadır.
4.28 KİRA ALACAKLARININ KIRDIRILMASI (LEASE RECEİVABLES

DİSCOUNTİNG)
Bir kiralama işlemi normalde kiralayana sözleşme süresi sonunda malı kiracıya satma hakkı vermektedir. Bu hak kiralayana kira alacaklarının yani gelecekteki kira akışlarının ve artık değer gelirlerinin tümünü tahsil etme yetkisini de verir. Bu tip kiralama, kiralayanın kar marjını azaltmak suretiyle kira bedeli alacakları satması yoluyla gerçekleşir.


4.29 TEK YATIRIMCILI KİRALAMA (DİRECT/SİNGLE INVESTOR LEASE)
Finansmanın tamamının kiralayan tarafından karşılandığı leasing tipidir. Buradaki tek yatırımcı aynı zamanda satıcı da olabilmektedir. Eğer kiralayan, kiralama işlemine tabi malın aynı zamanda üreticisi ise bu durumda iki taraflı kiralama ilişkisi doğar. Bu ilişkilerde kiralayan imalatçı yada tedarikçinin bir alt kurumu rolünü oynar.
4.30 BİRDEN ÇOK YATIRIMCILI KİRALAMA (THE LEVERAGED LEASE)
Kiralayanın ortalama %30’unu (%20 - % 40) finanse ettiği, bakiyesinin ise bir veya birkaç diğer yatırımcı tarafından finanse edildiği, ekipmanla ilgili sözleşmelerdir. Bu tür kiralamanın en önemli özelliği diğer kiracıların esas kiracıya ödeme yüklerini rücu etme haklarının olmamasıdır. Diğer yatırımcılar, -tipik olarak sigorta şirketleri, ödeme fonları vakıflar ve bankalar- borç sahipleri, kiralayanla birlikte hareket ederler.28
5. LEASİNG’İN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI
5.1 LEASİNG’İN AVANTAJLARI
Leasingin avantajları sıralanırken hem kiralayan hem de kiracı açısından mevcut bulunan avantajlara beraber yer verilecektir.
Daha Az Riskli Olma: Leasingin risk alanı diğer yöntemlere göre daha sınırlıdır. Günümüzde teknolojinin hızla geliştiği göz önünde bulundurulursa yatırım için kullanılan mal ve teçhizatların, satın alma alternatifine karşın leasing ile kiralanması daha az risk taşımaktadır. Kiracı riski kiralayan üzerine bırakabilir. Leasing, faaliyet leasingi türünden ise sözleşmeye ek bir madde eklenerek leasing konusu malın ihtiyacı karşılar durumda olmaması gibi durumlarda kiracıya, makinenin değiştirilerek verilmesi avantajı doğar. Ayrıca kiracı tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde hızlı ve etkili biçimde müdahale edilerek batık kredi durumu ortadan kaldırılmaktadır.


Vergi Avantajı: Leasingin kiracıya sağladığı vergi avantajlarından ilk olarak kurumlar vergisi avantajı gelmektedir. Leasingde, anapara ve faizleri içeren kira bedelleri ait oldukları devreye gider olarak yansıtılacağından gelirden düşülerek vergi avantajı sağlanmaktadır. Makinelerin satın alınması durumunda ise ancak yıllık amortisman giderleri ve bu satın alma ile ilgili kredi kullanılmışsa faiz giderleri gelirden düşülebilmektedir.
Bürokrasinin Az Olması: Leasing işlemlerinde bürokrasi azdır. Leasing konusu malın mülkiyeti leasing firmasında kaldığı için banka kredi işlemlerine göre işlemler daha basittir. Kiracı kredi ve ipotek mekanizmasındaki ağır bürokrasi yükünden kurtulmaktadır. Leasing için başvurulduğunda cevap 10-15 gün içinde alınmaktadır. İşlemlerin bu kadar kısa sürede sonuca bağlanması kiracıyı enflasyon ve kur farkı gibi olumsuz etkenlerden korumaktadır.
Yatırımlara %100 Finansman Sağlama: Herhangi bir yatırım malının satın alma maliyeti dışında kalan diğer maliyetleri de (ithalat işlemlerinde ithalatla ilgili maliyetler, diğer alımlarda vergi, fon, harç, vb. maliyetler) leasing kurumu tarafından finanse edilerek kira ödemeleri kapsamına alınabilmektedir. Yani yatırım projesinin tamamı finanse edilmekte ve nakliye, montaj, vergi gibi giderler de leasing firması tarafından finanse edilebilmektedir.
KDV Avantajı: Daha çok Türkiye’de görülen bu avantaj sayesinde leasing kurumu, makine, bilgisayar, tıbbi cihazlar gibi mallarda %6-20 arasında değişen KDV oranları yerine, %1 oranında KDV ödemektedir.
Esnek Ödeme Koşulları: Bu tür leasing kiracıya finansman yönetimi olanağı getirmektedir. Kredilendirme de vade ve miktarlar genelde kredi kuruluşlarının mali yapısına uygun düzenlenirken leasingde süre, ödeme, vade ve diğer şartlar yatırımcının beklediği, ve her sektöre göre değişiklik gösteren nakit akışına uygun düzenlenmekte; yatırım, işletmenin elde edeceği gelirle kendisini finanse etmektedir.29
Banka Kredisinden Avantajlı Olma: Kredi faizleri 3 ayda bir ödenmektedir. Oysa leasingde ödemeler yatırımcının nakit akışına uygun olarak düzenlenmektedir. Kiralanan malın mülkiyeti leasing firmasında olduğundan işlemler kredi işlemlerine göre daha basittir ve daha kısa sürede tamamlanmaktadır.

Mala Sahip Olabilme: Leasing sözleşmesi sonunda leasing konusu mal, önceden sözleşmede belirtilmiş olan sembolik bir bedel karşılığında kiracı tarafından satın alınabilmektedir.
İlave Fon Sağlama: Satıp geri alma leasingi (sale and lease back) ile firmalar, yatırım yapmanın ötesinde, nakit para girdisi sağlayabilirler.
Enflasyona Karşı Korunma: Yüksek enflasyon yaşanan ekonomilerde borçlanacak kişi için en iyi yöntem uzun süreli borçlanmadır. Leasing de uzun süreli borçlanmanın etkili bir yoludur. Enflasyonist bir ortamda, söz konusu mal, kiralayan tarafından cari fiyatlarla elde edilip kiracı tarafından gelecekteki kazançlardan ödenecektir. Sabit kira ödemeli bir leasing sözleşmesinde ödemelerin sabit ve gelecekteki nakit girişleri ile yapılacak olması maliyeti düşürecektir.
Resmi Kuruluşlara Avantaj Sağlama: Bakanlıklar, devlet hastaneleri gibi kuruluşlar, kar amacı olmayan, hizmet veren kuruluşlar olup sınırlı bütçelere sahiptirler. Doğal olarak, ihtiyaç duydukları teçhizatı alma olanakları da bütçeleri ile orantılıdır. Yıllık bütçelerinde mali yönden karşılaştıkları güçlükleri leasing ile çözebilirler.
Teminat Kolaylığı: Bankalar ve benzeri kredi kuruluşlarının istediği teminatların işletme tarafından sağlanması güç olabilir. Oysa leasingde, leasing firması malın mülkiyetine sahip olduğundan malın kendisi önemli bir teminattır. Özellikle ikinci el piyasa değeri yüksek ekipman doğrudan teminat olarak kabul edilmektedir.30
Teşvik Avantajı Sağlama: Türkiye için bu avantaj şu şekilde olmaktadır: Yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için kiracı ve leasing firması birlikte DPT’ye başvurur. Kiracının teşvik belgesi leasing firmasına devredilir. Teşvik belgesindeki yatırım indirimi ve diğer teşviklerin avantajlarından yararlanan kiralayan firma bunu kiracıya düşük kira bedeli olarak yansıtır.31
Bütünleştirilmiş Fırsatlar: Entegrasyon, firmaların faaliyetlerini büyütmelerini ve genişletmelerini sağlar. Dikey entegre olmuş firmalarda leasing, üretilen mallara pazar ve müşteri bulmanın bir yoludur. Bu tip bir entegrasyonun ek avantajı kiralayanın ürün hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmasından dolayı daha iyi hizmet verebilmesidir. Bu ise leasing firmasına rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.
Pazarlık Gücü Artımı: Leasing firması satın almayı peşin olarak gerçekleştirme gücüne sahip olduğu için satıcı nezdinde pazarlık gücü artmaktadır.32
5.2 LEASİNG’İN DEZAVANTAJLARI
Kur riski: Hem kiracı hem de kiralayan açısından söz konusu olabilecek bir risktir. Kiraya veren açısından kur riski, temin edilen fonların ödendiği para birimi ile kira ödemelerinin yapıldığı para birimi; kiracı açısından ise kira ödemeleri için cari olan para birimi ile kiralanan varlığın sağladığı gelir için geçerli olan para birimi arasındaki farklılıktan doğmaktadır. Bu durum kullanıcı açısından satın almayı leasingden daha avantajlı pozisyona getirebilir.
Sınırlı Kullanım Serbestliği: Leasinge tabi tutulan malın kullanım serbestliği, satın alınan mala göre daha sınırlı olmaktadır. Kiracı, kiraladığı mal üzerinde yapabileceği her türlü değişiklik için önceden kiralayandan ön izin almak zorundadır.
Tarafların Sorumluluğu Konusu: Genellikle kiralayan, tüm sorumluluğu 3. şahıslara devretmek istemektedir. Eğer kiracının yaşadığı ülke mevzuatı sorumlulukların bir kısmının mal sahibinde kalmasını şart koşuyorsa kiralayan için bu ülke ile iş yapmak cazip olmayacaktır. Bu durum genellikle nükleer enerji santrali, uçak, gemi gibi yüksek risk taşıyan ekipmanın leasinginde söz konusudur.
Hurda Değerinin Saptanması: Leasing konusu olan mal teknolojisi sürekli ve hızla değişen bir mal ise söz konusu olmaktadır. Bu tür teçhizatın teknolojik olarak kısa zamanda eskimesi ile kiralanan varlığın değeri büyük ölçüde düşüşler gösterebilmekte ve bundan dolayı da söz konusu teçhizatın dönem sonundaki değerini saptayabilmek önemli bir sorun haline gelmektedir.
Kaynak Savurganlığına Yol Açabilme: Kredi veya satın alma yoluyla temin edilecek sabit varlıklar için, satın alma öncesinde işletmeler ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeler yapmakta ve bu harcamaları bütçe içine almaktadırlar. Leasing bütçe sınırlamalarından kurtulma olanağı yarattığı için kaynakların savurganlığına yol açabilmektedir.

Vergilendirme Sorunları: Kiracı ve kiralayanın ülkeleri arasında vergi anlaşması yoksa kiracı, leasing konusu malı ülkesine götürürken ülkenin mevzuatına göre KDV ödemek zorunda kalabilir. Fakat kiracı leasing yolu ile kiralamak yerine o malı satın aldığında yine KDV ödeyeceği için bu faktör karşılaştırma ve hesaplamalarda karşılaştırılacak bir faktör olmaktan çıkar.
Hızlandırılmış Amortisman Yöntemlerinden Yararlanamama: Yatırımcı firma kullanım hakkına sahip olduğu leasing konusu malı bilanço aktifinde gösteremediğinden amortisman ayırma hakkı yoktur. Dolayısıyla hızlandırılmış amortisman yöntemlerinden ve amortismanın ayrılmasının getireceği vergi avantajından faydalanamaz. Bu nedenle satın almanın genellikle leasing ile kiralamaya kıyasla maliyetinin daha düşük olduğu ileri sürülür. Ancak bu görüş sermaye piyasalarındaki rekabeti dikkate almamaktadır.
Kredi Almada Dezavantaj: Kiralama konusunu oluşturan teçhizatın aktifle görünmemesi sonucu, özellikle kredi başvurusu halinde, bilanço rakamının küçüklüğünden dolayı krediyi verecek olan kuruluş aleyhte bir sonuca varabilmektedir.33
5.3 LEASİNG’İN BORÇLANARAK SATINALMA İLE KARŞILAŞTIRILMASI
Leasing ile orta vadeli krediler, çoğu kez birbirlerinin alternatiflerini oluştururlar. Her iki seçeneğin de benzer yönleri vardır. Her iki seçenek de belirli aralıklarla bir seri sabit ödeme gerektirir. Firmanın riskinin arttırırlar, kaldıraç etkileri vardır ve vergi tasarrufu sağlarlar.
Bir firma, leasing ile borçlanarak satınalma alternatifleri arasında seçim yaparken, her iki seçeneğin gerektirdiği para akışının bugünkü değerini karşılaştırmak zorundadır.
Leasing tekniğinin gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değeri, borçlanarak satın almanın gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değerinden az ise leasing seçeneğinin, aksi halde borçlanarak satın alma seçeneğinin tercih edilmesi gerekir.34

Leasing seçeneğinin gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değeri aşağıdaki formül yardımıyla hesaplanabilir:




Burada,


Ck = Leasing seçeneğinin gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değeri,

Lt = Yıllık kira tutarı,

n = Kiralama süresi,

T= Firmanın geliri üzerinden ödediği vergi oranı,

Mt= Kiralamanın gerektirdiği diğer giderler,

İb= Borçlanmanın firmaya maliyetini göstermektedir.


Borçlanarak satın almanın gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değeri ise aşağıdaki formül yardımı ile hesaplanabilir;


Burada;


Cb = Borçlanarak alma seçeneğinin gerektirdiği para çıkışlarının bugünkü değeri,

At = Yıllık borç taksidi ödemeleri (Anapara+Faiz),

n = Orta vadeli kredinin süresini (Kiralama süresine eşit),

It = Firmanın ödediği yıllık faiz tutarı,

dt = Yıllık amortisman giderini,

Ot = İktisadi değere sahip olmanın gerektirdiği yıllık giderleri (bakım-onarım, sigorta...)

Vn = Kira süresinin veya kredinin süresi sonunda iktisadi varlığın değerini ( satılıp vergiden sonraki net para girişini ) göstermektedir.

Birinci formülde, kira ödemesi ve kiralama ile ilgili diğer giderler firmaya vergi tasarrufu sağlayacağından, para çıkışlarından indirilmiştir.


İkinci formülde de, faiz ödemelerinin, yıllık amortisman giderlerinin, sahip olmanın gerektirdiği diğer giderlerin sağlayacağı vergi tasarrufu ve ayrıca iktisadi varlığın, kira süresi (veya kredinin süresinin) sonundaki değeri, para çıkışlarından indirilmiştir.
Ck < Cb koşulunun gerçekleşmesi halinde firma tarafından leasing (kiralama) seçeneğinin tercih edilmesi gerekir, bir başka deyişle leasing seçeneğinin net avantajı

Cb – Ck şeklinde ifade edilebilir.





Yüklə 293,11 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin