24- ŞEFAAT*
Şefaat terimi, bazı müminleri bağışlaması için, ahirette Allah'tan istekte bulunma anlamına gelir.
MÜRİT - Biz burada Şeyh Efendi ile iyi geçiniyoruz ki, belki ahirette eteğinden tutarız, belki bize faydası dokunur.
BAYINDIR- Yani size şefaat edeceğini mi söylüyorsunuz?
ŞEYH EFENDİ- Neden olmasın? Büyük Şeyh Mustafa İsmet Garibullah kuddise sirruhu hazretleri Risale-i Kudsiyye'sinde şöyle buyurdu: Hz. Ebu Bekir'e varıncaya kadar bütün silsilenden yardım istemeyi adet et. Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme vararak ondan da yardım iste. Şeyhini şefaatçi, aracı kıl ki, seni sevinçle doldursun111.
BAYINDIR- Şeyh şefaat yetkisini kimden alıyor? Allah hangi şeyhe böyle bir yetki vermiştir?
Her namazın arkasından okuduğumuz Ayet’el-kürsî’de ”Onun izni olmadan onun katında şefaat edecek olan da kimmiş?” buyrulmuyor mu?
Hz. Ebu Bekir'e varıncaya kadar bütün silsilenizden yardım istemeyi adet edip kıyâmete kadar size cevap veremeyecek olan kişileri razı etmek için boşuna uğraşacağınıza Allah'ı razı etmeye çalışsanız daha iyi olmaz mı?
MÜRİT- Biz her şeyi Allah rızası için yaparız. Çünkü “Allah’ın rızası her şeyden büyüktür.” (Tevbe 9/72)
BAYINDIR- Allah'ın reddettiği şeyleri yaparak onun rızası kazanılır mı? Siz ne aklınızı kullanıyorsunuz, ne de Allah'ın gönderdiği Kur'an'a uygun davranıyorsunuz. Halbuki, Allah"..pisliği aklını kullanmayanların üstüne bırakır." (Yunus 10/100)
Şu âyetler sanki sizi anlatıyor:
“De ki, Allah’ın yakınında112 olduğunu bildiklerinize yalvarın bakalım. Onların göklerde de yerde de zerre ağırlığında bir şeye hükümleri geçmez. Onların bu iki şeyde bir ortaklıkları yoktur. Allah’ın onlar arasından bir yardımcısı da bulunmaz. Allah’ın katında, kendisinin uygun gördüğünden başkasının şefaati yarar sağlamaz. Yüreklerindeki korku giderilince “Rabbiniz ne buyurdu?” dediler. Hakkı buyurdu, diye cevap verdiler. O yücedir, büyüktür.” (Sebe’ 34/22,23)
“Rablerinin huzurunda toplanacakları günden korkanları Kur’an ile uyar; onların Allah’tan başka ne bir dostları ne de şefaatçileri vardır. Belki (bu sayede) kendilerini korurlar.” (En’am 6/51)
Allah kime şefaat yetkisi verirse yalnız onlar, Allah’ın dilediği kimselere şefaat edebilirler.
“Allah onların yaptıklarını da yapacaklarını da bilir. Şefaate yetkili kıldıkları, onun razı olduğu kişilerden başkasına şefaat edemezler. Kendileri de onun korkusundan titrerler.” (Enbiya 21/28)
a-Şeyhin müridi savunması
MÜRİT - Bizim Şeyh Efendiye bakışımız, onun bize yardımcı olacağı yolundadır. Mesela bugün mahkemede avukat tutma zorunluluğu yoktur. Ama genellikle avukat tutanlar davayı kazanırlar. Şeyh Efendi de bizim avukatımızdır.
BAYINDIR - Siz, gizli açık her şeyi bilen Allah'ı hakimle bir mi tutuyorsunuz?
“O gün kişi kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçacaktır. O gün herkesin işi başından aşacaktır.” (Abese 80/34-37)
Durum böyle iken Şeyh Efendi nereden fırsat bulacak da sizi savunacaktır.
Ensar’dan Ümmü'l-alâ diyor ki, muhacirlere kur'a çekilince bize Osman b. Maz'ûn düştü. Onu evlerimize yerleştirdik. Sonra ölümüne sebep olan hastalığa tutuldu. Vefat edince yıkandı ve kendi elbiseleri içine kefenlendi. Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem içeri girdi. O sırada dedim ki, "Ebu's-Sâib113! Allah sana rahmet eylesin. Allah'ın sana gerçekten ikramda bulunduğuna şahidim." Bunun üzerine Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: "Allah'ın ona ikram ettiğini ne biliyorsun?" Dedim ki, "Babam sana kurban ey Allah'ın Elçisi Allah ya kime ikram eder?" Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki, "Evet ona kaçınılmaz gerçek geldi. Vallahi onun için hep hayırlar bekliyorum. Ama ben Allah'ın Elçisi olduğum halde nasıl karşılanacağımı vallahi bilmiyorum."
Ümmü'l-alâ dedi ki, "Vallahi bundan sonra hiç kimseyi tezkiye etmem.114"
Ama siz şeyhinizin cennete gireceğinden emin olduğunuz gibi Allah'ın huzurunda sizi savunacağından da eminsiniz. Peygamberlerde bile olmayan bu güven size nereden geliyor?
Sonra bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah'ın gözünden kaçan bir şey mi var ki avukatlığınızı yapacak olan şeyhiniz, hâşâ, Allah'ın huzurunda onu hatırlatacak olsun? Ya da Allah, hâşâ, yargılamada hata mı yapacak ki, şeyhiniz ona engel olsun? Ne kadar yanlış bir yolda olduğunuzu anlıyorsunuz değil mi?
Şu ayetler üzerinde çok düşünmek gerekir:
“Onlar Allah’tan önce o şeytanları kendilerine evliya edindiler. Zannediyorlar ki, doğru yoldadırlar.” (Araf 7/30)
"Kim Rahman'ın Zikri'ni görmezlikten gelirse onun başına bir şeytan sararız. O onun arkadaşı olur.
Onlar bunları yoldan çevirirler ama bunlar doğru yola girdiklerini hesap ederler." (Zuhruf 43/36 37)
Rahman'ın Zikr'i, Kur'an'dır. Siz, Kur'an'a zıt davranışlar içinde olduğunuz halde bunu görmezlikten geliyor ve adına evliya dediğiniz kişilerin arkasına takılıyorsunuz. Üstelik kendinizi hak yolun ortasında zannediyorsunuz.
b- Müridi Allah'a takdim
MÜRİT - Müftülükte bir müftü ile görüşmek istesen araya bir kapıcının girmesi, bir kişinin seni müftüye takdim etmesi gerekir. Araya kimse girmeden bir yetkiliyle, bir bakanla pat diye görüşebilir misin? İşte Şeyh Efendi de bizimle Allah arasında bir vesile, bir vasıta olmaktadır.
BAYINDIR - Bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah Teâlâ için bu söz nasıl söylenebilir.
Bu inanç insanı şirke sokar. Şirk zaten Allah ile kul arasına vasıta koymaktır. Zümer suresinde buna dikkat çekilmektedir:
“İyi bil ki, saf din Allah’ın dinidir. Onun berisinden veliler edinenler "Biz onlara başka değil sadece bizi Allah’a tam yaklaştırsınlar diye kulluk ederiz." derler. İşte Allah, onların aralarında tartışıp durdukları şeyde hükmünü verecektir. Allah, yalancı ve gerçekleri örtüp duran kimseleri doğru yola sokmaz.” (Zümer 39/3)
Bu tür inanışlardan lütfen vazgeçin. Çünkü şeytan insanı hep bu metotla saptırmaktadır.
Lütfen bana söyler misin, yaratan, besleyen, büyüten ve sana senden yakın olan Allah mı seni daha iyi tanır, yoksa Şeyh Efendi mi?
MÜRİT- Tabii ki, Allah tanır.
BAYINDIR - Peki Şeyh Efendi senin neyini Allah’a tanıtacak?
MÜRİT- ?!
Dostları ilə paylaş: |