Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Ercan Fırat ve Nihat Topal’dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 15 Mayıs 2012 günü saat 09: 31’de Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı



Yüklə 1,03 Mb.
səhifə6/7
tarix08.01.2019
ölçüsü1,03 Mb.
#92865
1   2   3   4   5   6   7
Duruşmaya kısa bir ara verildi.

Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.

Bu sırada tutuksuz sanıklardan Sanık Mehmet Koral ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Av. Murat Bülent Hattatoğlu’nun geldikleri görüldü.

Huzurdaki yerlerine alındı.

Tanık Müslüm Öztürk gizli tanık odasında aynı ortam ve şekilde huzura alındı.

Soru sorma işlemine devam olundu.

Mahkeme Başkanı: "Kemal Bey bitti mi sorularınız tamam bitti. Buyurun efendim bir hayli bekleyen tanıklar var, lütfen zamanı iktisatlı kullanalım buyurun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz söz istedi verildi: “Tamam efendim. Ben Müslüm Bey birkaç sualim daha olacak efendim fazla sizleri yormadan.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet dinliyorum Kemal Bey.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Değerli Başkanım, yine 30.10.2008 tarihli inceleme tutanağında şu cümleyi okuyorum. Görüntülerin 13:33 dakikasında Ergenekon soruşturması kapsamında halen tutuklu bulunan Mehmet Zekeriya Öztürk’ün göründüğü, elini bozkurt işareti yaparak şehitler ölmez vatan bölünmez şeklinde birkaç defa slogan attığı ve akabinde olay yerinden uzaklaştığı bilahare cenaze töreninde bulunanların da aynı sloganları tekrar ettiği yazalı. Efendim bu CD’yi burada izleme imkanı var mıdır Değerli Başkanım?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim şu an için mümkün değil, çıkartmamız lazım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Mümkün değil. Efendim sualimi sormadan önce bir cümleyle şu açıklamayı yapacağım. Mehmet Zekeriya Öztürk Bozkurt işareti yapabilecek bir siyasi düşünceye sahip değildir. Ben tahmin ediyorum burada yanlış bir tespit var bu tespit edilen kişinin o olmadığı kanaatindeyim. Değerli Sayın Tanığa şu suali soruyorum Mehmet Zekeriya Öztürk’ü tanıyor mu bizzat o mahalde görmüş mü efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tanımıyorum efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Burada yargılanan sanıklardan biri olarak.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tanımıyorum Sayın Başkanım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Size bu bulunduğunuz şehit cenazesinde Ahmet Hurşit Tolon Paşa ile konuşma konuşmanızın dışında herhangi bir şekilde suç işleme talimatı veren biri oldu mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Derken.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Şu eylemi veya bu eylemi yapın şunu şu şekilde tavır alın davranın diyen oldu mu efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim suç işleme talimatı değil de herhangi bir talimat veren oldu mu o şeklide soralım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tören.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Öyle diyelim efendim.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tören alanında mı Sayın Başkanım?”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani şehit cenazesinden herhangi bir şekilde bir tavır ve tutum alın diye.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır yok hayır yok, yok.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam. Derneğinizin 2003 yılında kurmuşsunuz bu tarihten önce ya da sonra bizzat derneğinizin de katıldığı ya da sadece bir gazi olarak sizin iştirak ettiği artan terör olaylarının protesto edildiği PKK terör örgütünün lanetlendiği yürüyüşlere ve birçok mitinglere katıldığınızı tahmin ediyorum doğru mudur efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok sadece kendi derneğimizdeki basın toplantılarımızda hep bunu dile getirmişizdir.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani 2003 yılından itibaren siz kendi derneğiniz yapmış olduğu.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hiçbir zaman evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yürüyüş basın açık…”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sade basın açıklamalarıyla duyurmuşuzdur bu, yürüyüş falan olmamıştır.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Basın açıklamaları yaptınız.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet. Dernek üyelerimizle birlikte basın açıklaması yapmışızdır.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki efendim bu yürüyüşün dışında herhangi bir protesto eylemi daha başkaca etkinlikler yaptınız mı geceler?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani tabi gezilerimiz oldu bizim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Gezileriniz oldu.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet. Dernek üyeleri olarak gezilerimiz oldu. Örneğin bir Çanakkale gezisi buna benzer gezilerimiz oldu. İftar yemeklerimiz oldu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki sizin katılmadığınız bu tür miting ve gösterilerde terör örgütünün lanetlendiği gibi o tarihte kim hükümetteyse hangi hükümet olursa olsun hükümeti”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Eleştiren konuşmaların yapıldığına tanık oldunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani tekrar sorar mısınız anlayamadım Kemal Bey.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizin dışınızda, sizin dışınızda efendim.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bunlara tanık oldunuz mu başkaca şekilde?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ben soruyu anlamadım tekrar sorarsanız.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Başka şehit aileleri.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Derneklerinin.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “İştirak ettiği katıldığı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “PKK terör örgütünü lanetlediği.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Veya terör politikalarından ötürü hükümetin kınandığı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Birtakım mitingler veya konuşmalar.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Basın açıklamalarına sizler şahit oldunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Oldum tabi.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Oldum tabi ki o tarz eylemler oldu.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Birine katılmıştım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Birine katıldınız.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hangisine katıldınız efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Genel anlamda Türkiye genelindeki derneklerimiz DTP il başkanlığına şey genel merkezinde siyah çelenk bırakmıştık.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam. Orada kınama konuşmaları da yapılmıştır.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam. Efendim bulunduğunuz bu şehit cenazesinde bağıranlar o protesto edenler sizin söylediğiniz bu kişiler hakkında herhangi bir yasal işlem yapıldı mı? Herhangi bir zabıt tutuldu mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bilmiyorum ondan bilgim yok.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Gördünüz mü yani?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok görmedim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet, siz o eylemlerin suç olduğu zannıyla Savcılığa herhangi bir şikayette bulundunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Zanlı derken.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Zannı ile düşünerek yani kabul ederek görmüş olduğunuz o bağıranların çağıranların.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok yok herhangi bir suç duyurusunda bulunmadım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bulunmadınız. İfadenizde şu ibare var efendim tırnak içinde okuyorum onların ortak hedefi bizleri sokağa dökmekti demişsiniz. Bu onlar şeklinde çoğul kullanmışsınız neyi kasettiniz bu onlardan?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Onlar derken ben tabi yani orada ben ifademde sadece iki üç isim geçiyor. Yani benim herhangi bir Kemal veya bir başkasıyla bir şeyim olmamıştır. Sadece orada verdiğim ifadede de zaten belli ben çoğul derken iki üç kişiyi kastetmişim yani o anlamda yoksa ben sizinle veya bir başkasıyla bir tanışıklığım olmamıştır yani.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim teşekkür ediyorum. Efendim bu şeyde kelle denmesi sizi bir gazi olarak aynı zamanda şehit ve gazi derneği başkanı olarak üzmedi mi?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Üzmüştür.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bir görüş duygu sorulamaz başka soru alalım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam, tamam efendim. Peki, bu deyimi Sayın Başbakanın kullandığını ne zaman öğrendiniz sizler?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ne zaman işte basında çıktıktan sonra öğrendik.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Öğrendiniz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu beyana karşı yine bir gazi olarak şehit derneği başkanı olarak herhangi bir tepkiniz oldu mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ya.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani bu tepkinizi demokratik yoldan herhangi bir olayla ortaya koydunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi biz gerekli o zaman yerlere görüşmüştük. Dil sürçmesi olduğu söylenmişti bize.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet. Peki, sizin derneğiniz veya bildiğiniz derneklerden.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu beyan üzeren davalar açan oldu mu efendim bu konuda bilginiz var mı?”

Tanık Müslüm Öztürk: “İstanbul açtı diye ben tahmin ediyorum biliyorum ama yani tam içerisinde olmadığım için emin değilim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ama tazminat davası mı ona benzer bir şeyler açılmıştı diye hatırlıyorum hatırladığım kadarıyla.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sizin derneğinizden açan oldu mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok. “

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok. Efendim size bir bürokrat ki o zaman milletvekili değil dediniz herhalde değil mi efendim Turhan Çömez gittiğiniz zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim mükerrer bir soru milletvekili olduğunu söyledi başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Daha önceden milletvekiliydi cevap vermiştim ben milletvekiliydi kendisi.”

Mahkeme Başkanı: “Mükerrer bir soru başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim. Peki, efendim herhangi birinin şehidimize kelle diyen Apo’ya Sayın diye bir başbakana ödül mü vereceksiniz beyanına şaşırdığınızı söylediniz neden şaşırdınız bu beyana?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bir görüş düşünce başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki, tamam efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kemal Bey mükerrerleri hatırlatıyorum lütfen bu tür soru sorulardan kaçınalım buyurun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim ben imkanınız, tabi efendim hayhay. İkazlarınızı hemen dikkate alıyorum Başkanım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sayın Başkanım bir şey arz edebilir miyim?”

Mahkeme Başkanı: “Bu bir düşünce sorusu.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sayın Başkanım bir şey arz edebilir miyim?”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Efendim şu sualime.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Başka soru soracak Kemal Bey buyurun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim başka bir sual soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır ben başka bir şey söylemek istiyorum Sayın Başkanım bir şey arz edebilir miyim?”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun açıklamak istiyorsanız açıklayın.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi Kemal Bey’le ilgili herhangi bir beyanatım olmamış ama yani Kemal Bey hangi konuda bana soru soruyor ben onu çözmüş değilim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bu genel konularda Müslüm Bey.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim sanık olarak iddia edilen.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani çünkü.”

Mahkeme Başkanı: “İddia edilen Ergenekon terör örgütü üyesi olmak yöneticisi olmak iddiası var hakkında o nedenle (birkaç kelime anlaşılamadı)”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ama benim Kemal Bey’le ilgili herhangi bir beyanım yok Sayın Başkanım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani size bir suçlamamız yok Müslüm Bey sakın yanlış algılamayın.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim ben ben izin veriyorum, soru sormasına siz karışmayın ona. Buyurun Kemal Bey devam edelim.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Peki efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yani size karşı herhangi bir suçlamamız söz konusu değil sakın ola.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Anladım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kemal Bey tartışmayalım zaten soru sorabiliyorsunuz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yok tartışmıyorum tamam efendim. Efendim şehit ailelerinin artan şehitler karşısında ya da şehit ailelerinin toplumsal konumunun yükseltilmesi amacıyla hükümetten yasal yolla talepte bulunmalarını bu konuda gösteri, protesto, yürüyüş yapmasını şehit menfaatlerini korumak amacıyla dernekleşmesi derneklerin bir araya gelmesi eğer hangi hükümet olursa olsun bu konuda gerekli yasal düzenleme yapmayan hükümeti protesto etmek istifaya davet etmek kınamak bu konudaki kamuoyu oluşturmayı ifadenizde tasvip etmediğiz görülüyor. Neden tasvip etmediğinizi bize açıklayabilir misiniz efendim?”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bu yoruma dayalı bir soru başka soru sorun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki efendim tamam efendim. Efendim (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Bakın Kemal Bey lütfen kanaat görüş düşünce sormayalım diyorum ikaz ediyoruz bu devam ettiriyorsunuz lütfen. Zamanı tasarruflu kullanalım diye baştan söylemiştim buyurun.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Bitiriyorum efendim tamam. Ben de yanlış algılayabiliyorum efendim. Tamam efendim. Bu da eğer kanıysa efendim beni ikaz edin ben de yanlış yorumlama yapabiliyorum. Bu ülkede yanlış ya da doğru Cumartesi anneleri yıllarca sokakta oldu. Bunu kimse eleştirmedi ifadenizde 20 yaşında evlatlarını kaybeden şehit annelerinin terörün ve kanın durdurulmasını hükümetten isteyen kamuoyu çalıştırma çabalarını neden suçmuş gibi gösterme gayretine girdiniz efendim.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim onu suç vasfına tayin etme bir durumu yok.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “O da mı peki, peki efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Mahkememiz olarak takdir edilecek yani deliller lehinize.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam.”

Mahkeme Başkanı: “ve aleyhinize olan deliller toplanacak daha sonra değerlendirilecek.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bu tanığın görüşü Mahkemeyi bağlamaz.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki. Efendim şehit ve gazi derneklerinin özelikle yapılan yardımlar yoluyla iktidar kanadının yönlendirdiği birçok olaya bu derneklerin avukatlığını yapan biri olarak şahit oldum. Bu olaylar şehitlerimizi ve gazilerimizin ruhunu ailelerin de özellikle bu konuda hassas olan duygularını rencide edeceğinden bu konuları söylemeyeceğim burada. Sadece size şu suallim olacak. Türkiye genelinde kurulan şehit ailelerinin arasındaki çeşitli sebeplerden ötürü sepeleri de söylemiyorum rencide olabiliriz çünkü. Çekişmeler nedeniyle çatışmalar ve uyuşmazlıklar olduğunu söyleyebilir misiniz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi ki şunu hemen şöyle bir cevap vereyim. Şimdi yasal boşluklar var bu konuda Kemal Bey.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şöyle ki yani 7 tane, 7 tane bizim arzulamadığımız olaylar bunlar 7 tane sivil vatandaş bir araya geldiği zaman şehit kelimesini kullanarak dernek açabiliyor. Şimdi bu konuda siz söylemediniz ama ben size hemen arz edeyim bu konu baya istismar konusu. Yani o yönde kullanan insanlar da tabi ki oluyor. Ama bizim muhatap olduğumuz görüştüğümüz dernek başkanları hepsi birebir ya şehit babasıdır ya şehit annesidir ya kendisi gazidir.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Evet. Son bir sualim Müslüm Bey.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Buyurun, buyurun efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Benim şu dikkatimi çekti ifadenizi okurken. Siz Yaşar Yazıcıoğlu’nun ofisinde toplantılara çok sık gittiğinizi iddia ettiniz ve konulan konuşulan bütün konuları dinlediniz doğru mu efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet efendim.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Yine Sayın Hurşit Tolon’un yazıhanesine gittiğinizi söylediniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Hurşit Bey diyor ki benim yazıhanem değil öyle mi efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “İşçi Partisi’nin genel merkezine gidip görüşmeler yaptığınızı ifade ettiniz doğru mu efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bir sefer evet.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Taner Ünal’ın ofisine gittiğinizi söylediniz doğru mudur efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet, evet.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim bunları zaten.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam siz bir yandan.”

Mahkeme Başkanı: “Söyleyen cevaplara söylediği cevaplara göre tekrarlamanıza gerek yok.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam efendim. Tamam, efendim siz bu ifadeyi.”

Mahkeme Başkanı: “Soruları ona göre soralım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Tamam hemen suali soruyorum. Siz bir yandan bu kişilerle ilişkilere devam ediyorsunuz. Öbür taraftan da Cumhuriyet mitinglerine de katılmıyorsunuz hükümete yakın bir görüntü içerisinde hareket ediyorsunuz. Görüştüğünüz kişiler katıldığınız toplantılar farklı. Fikirleriniz ve dernek eylemleri çok farklı çizgide neden sizin düşüncelerinize uymayan bu toplantılara iştirak ettiniz öğrenebilir miyim efendim?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi Kemal Bey ben hatırlarsanız, bir daha önce bu konuyla ilgili şöyle bir şey konuşmuştum. Ankara’ya yeni gelmiştim ve bu tarz insanları tanımıyordum, dernek başı. Şimdi Taner Ünal’ı ben şu anda caddede görsem pek hatırlamam. Yıldız Hemşireyle birlikte geldim, yanına gittim. Yıldız Hemşire Ankara’ya geldiği zaman ilk aradığı kişi bizdik. Yani ben şahsımdı çünkü benim evimde kalmış bir insan. Ona yalnız gitmemesi için kendim götürürdüm birlikte giderdik. Ondan sonra Yaşar Yazıcıoğlu Bey’le Ahmet Büyükburç arkadaşımız tanıştırdı. Hakeza Doğu Perinçek Genel Başkanlığa Yıldız Hanım götürdü yani ben birebir randevu alıp gitmişliğim olmadı. Ondan sonra Yaşar Bey’in bürosuna haftada bir sefer gidiyorduk orada yani işlerim müsait olduğu takdirde çünkü saat 5 veya 6’dan sonra toplantılara sohbet toplantıları falan başlıyordu o şekil ben çevreyi tanımak amaçlı yoksa ben o insanları hiçbir zaman önceden tanımıyordum ben. Yani Ankara’ya geldikten sonra Ahmet Büyükburç’un vasıtasıyla ben bu insanları tanıdım.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Peki efendim teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ben teşekkür ediyorum.”

Sanık Kemal Kerinçsiz: “Sağ olun.”

Mahkeme Başkanı: “Mustafa Bey buyurun.”

Sanık Mustafa Dönmez söz istedi verildi: “Ben Tanık Bey’e 4 tane kısa soru sormak istiyorum bir tanesi Şehitlerimizi Anma Günü 18 Mart’ta Gazilerimizi Anma Günü de Eylül ayında 19 Eylül tarihinde bu ziyaretlerde yaptıkları kişilerle kurumlarla ilgili bir kayıtları var mı efendim onu merak ediyorum?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sayın Başkanım hemen cevap vereyim. Şimdi bu törenler resmi anlamda Ankara yani bağlı olduğumuz il valilik tarafından organize edilir. Yani biz dernek olarak yaptığımız şudur eğer maddi anlamda sıkıntımız yoksa o hafta içerisinde o hafta içerisinde kendi üyelerimize bir yemek tertip, tertip tertipleşmiş oluruz. Ama başka türlü Ankara valiliği düzenliyor bunu.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi şu resmi kayıt resmi ziyaretler kayda geçiyor mu onu soruyor.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Resmi kayıtlar herhangi bir ziyaretimiz olmuyor sadece ve sadece yemek veya kendi aramızda toplanma olduğu zaman karar alıyoruz o şekil.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Sorum anlaşılmadı o zaman şöyle açayım. Her derneğin dernekler kanununa göre tüm faaliyetlerini rapor olarak.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim şu var yani şehitler gününde.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Ve gaziler gününde resmi olarak yaptığınız ziyaretler derneğin resmi defterlerinde kayıtlarında var mıdır?”

Sanık Mustafa Dönmez: “Evet çok net sorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi onlar genellikle randevu şeklinde oluyor Sayın Başkanım. Herhangi bir ziyaret yaptığımız zaman sözlü veya telefonla randevu talep etmiyoruz. Yazılı olarak talep ediyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Bu ziyaretler yapıldıktan sonra veya öncesinde kayıt yapılıyor mu derneğin resmi kayıtlarına?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Deftere kayıt (bir kelime anlaşılamadı) deftere kayıt yapılmıyor sadece giden evrakla gönderdiğiniz faks faksın tarihi ve sayısı tutuluyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, başka soru sorun Mustafa Bey.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Peki örneğin bir ziyarete gittiniz harcamalarınızı faturalandırıyor faturalandırıyor musunuz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi ki.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Yani bunu dernekler, evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Dernek eğer dernek adına yönetim kurulu olarak gitmiş isek tabi bunu faturalandırıyoruz ama ha eğer içimizden yönetim kurulu üyelerinin içerisinde durumu iyi olup da atıyo… bir plaket alınacaksa kendi cebinden alıyorsa faturalandırmıyoruz.”

Sanık Mustafa Dönmez: “İkinci sorum şu biraz evvel diğer sanık konumunda olan arkadaşların sorduğu soruları tekrar etmeyeceğim onlar da ziyaret bulunduğunuzu söylediniz 2003 tarihinden itibaren birçok kişi ve kurumları kastettiniz bunların defterinizde kaydı var mı? Bir de harcamalarınızı yani örneğin diyelim ki Ankara’ya Ankara'dan İstanbul'a gidiyorsunuz İzmir’e gidiyorsunuz onları harcamalarınızın faturaları defterinizde var mı? Bu beyanlarınız sadece bu beyanlarınızı merak ediyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ali Bey biraz önce saydığı.”

Mahkeme Başkanı: “Mustafa Bey Mustafa Dönmez soru soruyor buyurun.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Mustafa Bey çok özür diliyorum. Biraz önce bahsettiğim gibi o randevuların randevuları ben almadım ben oraya misafirin misafiri olarak gittim. Ya Sayın Perinçek’e de o şekil ondan sonra Taner Ünal Bey’e de o şekil yani birilerinin vasıtasıyla ben gittim. Dernek olarak ben şey randevu talebim olmadı. İkincisi eğer bir harcama olduğu zaman veya şehir dışına çıktığımız zaman tabi eğer dernek olarak gidiyorsak onun bele… masrafımızı olduğu zaman belgelendiriyoruz tabi ki.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Çok net bir soru soruyorum. Şu ana kadar konuştuğunuz kişi ve kuruluşlarda gezdiğiniz şeyler defterinizde faturalandırılmış mıdır onu soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi ki yani tabi ki.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Evet anlaşıldı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Örneğin bir.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Yani biz bunu talep edersek bu gelecek diyorsunuz anladım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi ki.”

Sanık Mustafa Dönmez: “3. sorumu soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Buyurun.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Sayın Başkanım şehitler gününde gazilerimizin gününde komutanları ziyaret diye bir bölüm var mı ediyorlar mı onu sormak istiyorum kendisinden?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ben hemen cevap vereyim Sayın Başkanım. Şimdi biraz önce yine ben bu konuda bahsetmiştim aslında Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Silahlı Kuvvetleri sadece ve sadece resmi olarak resmi olarak tanımış olduğu Türkiye Harp Malulleri Gazileri ve Şehit Dul Yetimler Derneği var. Dolayısıyla, dolayısıyla bizi kabul etmiyor. Kabul etmediği için de görüşmüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bunun cevabı bu ancak Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Komutanları ziyaret ettiniz mi diye size soruluyor.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır işte komutanlar biz resmi olarak dernek olarak ha birebir sorunlarımız olduğu zaman bizimle görüşüyorlar, ama dernek olarak bizi kabul etmiyorlar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet başka soru sorun Mustafa Bey.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Peki şimdi sanık yapılan subaylarımız var. Net rakamı 261. 261 tane içeride bulunan bu davalar ve benzeri türevi davalarla ilgili.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Mustafa Dönmez: “İçeride bulunan Subaylar var. Bunlardan hiçbirini yakın zamanda ziyaret ettiniz mi?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok etmedik, ziyaret etmedik.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Peki derneğinizden birileri etmişse haberiniz var mıdır olur mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani şimdi bireysel olarak etmiş de olabilir, etmemiş te olabilir, ama hiçbir zaman o konulara girmedik tabi.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Son sorumu soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tabi.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Siz 18 Mart günü Hasdal Askeri Cezaevinde ziyarette bulundunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bulunmadım.”

Sanık Mustafa Dönmez: “O 12 kişilik listenin içinde isminiz var mı yok mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır yok.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Yok.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Bilginiz var mı peki 18, 12 kişilik listeden.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok.”

Sanık Mustafa Dönmez: “Peki teşekkür ediyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Rica ediyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun Avukat Bey. Peki buyurun.”

Sanık Hasan Atilla Uğur söz istedi verildi: “Benim 3 sorum olacak, şu ana kadar sorulmamış olanlardan merak ettiğim için soruyorum. Yıldız, Yıldız Namdar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ona dikkat etmek gerekiyor sorulmamış olanlar sorulması gerek.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Yıldız Namdar isminden. Anlayamadım Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Sorulmamış olan soruların sorulması gerekiyor yani.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Tabi.”

Mahkeme Başkanı: “Mükerrer soru olunca iş uzuyor. Buyurun.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Tabi ki Yıldız Namdar Hemşire Hanım’dan bahsettiniz çok meşhur dediniz. Meşhurluğu nereden geliyor?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır meşhur derken tanınmış anlamında onu söyledim.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Hani nereden tanınıyor yani binlerce şehit yakını var da onun için soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “E tabi hayır şimdi daha önce hep basında gündeme geldiği için.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani oradan söyledim yani yoksa herhangi bir art niyetle falan bir şey söyledim.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Hayır hayır ben size bunu şey için sormuyorum yani.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ha işte basın basında sık sık daha önce yer aldığı için herkes tanınır herkes tarafından tanınırdı o anlamda.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Hayır ben şu anlamda sordum birçok şehit ailesi.”

Mahkeme Başkanı: “Hasan Atilla Bey.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Buyurun.”

Mahkeme Başkanı: “Bu meşhur sorusu görüş ve de yorum sorusu başka soru sorun.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Kendisi söyledi de efendim onun için soruyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Bu şekilde tamam bu şeklide cevapladı başka soru sorun buyurun.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Diğer bir sorum. Yıldız Hemşirenin yani Yıldız Namdar’ın ki hemşire olduğuna göre okumuşluğu var, eline bir yazı verildiğini ve bunu dikte edilen bu yazıyı okuduğunu söylediniz. Kapasitesi zaten bunu hazırlamaya müsait değil dediniz, doğru mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet, doğrudur.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Yani Yıldız Hemşire Hanım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “O kanunlar anlamında ben yoksa okuma yazması tabi ki var, ona ben itirazım yok.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Yani Yıldız Namdar’ın.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Kanunlar anlamında ben onu söyledim.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Anladım. Yıldız Namdar’ın Abdullah Öcalan’ın yargılanması sürecinde kalkıp Abdullah Öcalan’ı mahkeme huzurunda perişan edecek bir konuşmayı irticalen yaptığı için meşhur olduğun biliyorsunuz herhalde.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ya tabi ki yani oradan tanındı.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Peki son sorumu soruyorum.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Sorun.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Siz Güneydoğu daha doğrusu OHAL gaziler derneği başkanısınız.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Gaziler Derneği Başkanı olarak birçok yerde mutlaka özel günlerde gaziler gününde şehitler gününde konuşmalar yapmışsınızdır, doğru mu başkan olduğunuza göre?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Şimdi şöyle kendi aramızdaki dernek üyeleri olarak yaptığımız konuşmalar tabi ki var yani.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Hayır hayır ben onu sormuyorum efendim şeyi soruyorum yani bir törende siz dernek başkanı olarak bir konuşma yaptınız mı?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok herhangi valiliğin yapmış olduğu törenlerde 18 Mart ve 19 Eylül’lerde dernek başkanlarına konuşma hakkı verilmiyor.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Onun dışında kendi yaptığınız özel toplantılarda.”

Tanık Müslüm Öztürk: “E tabi ki oluyor. Tabi ki oluyor.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Peki bu konuşmaları yaparken birileri size bir şeyler hazırlayıp elinize veriyorlar mıydı onu mu okuyordunuz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok biz kendi duygularımız dile getiriyoruz.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Peki teşekkür ederim.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ama kanun anlamında eğer Kemal Bey bir şey olduğu zaman tabi hukukçu abilerimizden danışıyoruz yani o konuları soruyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Size soru soran şu anda Hasan Atilla Uğur.”

Sanık Hasan Atilla Uğur: “Hasan Bey pardon.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun, buyurun Avukat Bey.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin söz istedi verildi: “Şimdi Başkanım şurada bir fotoğraf var bir teşhis yapmasını talep edeceğim tanıktan.”

Mahkeme Başkanı: “Kameraya tutalım.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şu fotoğraf.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Efendim anlaşılmıyor görülmüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Burada, burada bile net gözükmüyor Avukat Bey.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Tamam ben.”

Mahkeme Başkanı: “Fotoğraf size gönderiliyor Müslüm Bey bakarsınız, buyurun Avukat Bey.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi bu fotoğraf bir Aydınlık Dergisinin 23 Temmuz 2006 tarihli 992 sayılı nüshasındaki bir haberde yer alan fotoğraf. Şimdi tanık ifadesinde, İşçi Partisi Genel Merkezine bir kez geldiğini ve Yıldız Hanım’ın daveti üzerine gittiğini söylüyor. Şimdi o söz konusu dergide de gösterdiğim fotoğraf tanığın fotoğrafı. Tanık 6, 7, 8 kişi gitmiştik dedi evet o gün Yıldız Namdar, Ahmet Büyükburç, Müslüm Öztürk, Dilaver Dirgin, Mehmet Yavuz ve Mahmut Çam bunların tamamı dernek başkanı olan muhtelif derneklerin başkanı olan şahıslar. Şimdi Sayın Tanık, siz o gün Ankara'da bir basın toplantısı yaptınız. Bu basın toplantısına katıldınız mı? 20 Temmuz günü.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tarihi hatırlamıyorum, ama hangi konuyla ilgili olduğunu söylerseniz?”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “20 tane gazi ve şehit ailesi derneği Amerika’yı protesto etmek için bir basın açıklaması yaptı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Başbakanlığın önündeki açıklama.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Evet, evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Katıldınız.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Bu biraz önceki ifadenizde bu metnin müvekkilim Sayın Perinçek tarafından yazdırıldığını beyan ettiniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Öyle mi?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Peki Aydınlık Dergisini ziyaretiniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Aydınlık Dergisini ziyaret etmedim ben.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi biraz önce göster...”

Tanık Müslüm Öztürk: “Onlar onlar bize gelmişti. Onlar gelmişti, ben gitmemiştim.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “İşçi Partisini ziyaret ettiniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “İşçi Partisini ziyaret ettiniz. Basın toplantısından önce mi sonra mı? Ziyaret.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Önce büyük ihtimal önce veya sonra. Tam hatırlamıyorum Avukat Bey. Yani önce de olabilir, sonra da olabilir.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Yani evet. Şimdi İşçi Partisiyle Aydınlık Dergisi aynı binadadır. Aydınlık Dergisine bu biraz önce isimlerini saydığım sizin de aranızda bulunduğu 6 kişi gelip açıklamalarda bulundunuz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Bunu hatırlıyor musunuz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır Aydınlık Dergisine ben hiç kimseyle gitmedim.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Aydınlık Dergisi muhabiri, Aydınlık Dergisi muhabiri bizim derneğimizin olduğu binaya kendileri geldi.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır basın açıklamasından sonra 20 Temmuz tarihli basın açıklamasından sonra.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Aydınlığa gelip açıklamalarda bulundunuz mu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “O açıklamaların yer aldığı dergi nüshasından soruyorum Sayın Başkanım.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır, büyük ihtimalle o ben şimdi fotoğrafa baktım, doğru fotoğraf benim, ama içindeki yazıyı okumadım.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Sizin evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ben Aydınlık Dergisinde yani onları olduğu yerde herhangi bir röportaj falan vermedim. Kendi dernek binamda verdim.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Aydınlık sizin dernek binanızdan gelip aldı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “20 Temmuz günkü basın açıklamasından sonra mı önce mi?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır bu sanırım 2009 olması lazım.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır 20 Temmuz 2006.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır bütün basında 21 Temmuz tarihli gazetelerde de ayrıca yer aldı bu basın açıklamanız.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani 2006 yılında.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “6”

Tanık Müslüm Öztürk: “İnan ki geçmiş günleri hatırlamıyorum ama Aydınlık Dergisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “İşte 2006’da zaten genel merkezi ziyaretiniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tamam.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “İşçi Partisi genel merkezini ziyaretiniz de 2006.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Doğrudur. Ama Aydınlık Dergisine gitmedim ben.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Aynı binada olduğu için.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yani.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Uğramış olabilirsiniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bakın hayır uğramadık yani ben hayır çok eminim orada.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Peki aynı binada olan Ulusal Kanalda sizinle röportaj yaptı kamera karşısına geçtiniz onu hatırlıyor musunuz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok hatırlamıyorum.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Peki.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hatırlamıyorum.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi ifadenizde.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Avukat Bey, ben bunları söylerken eğer gerçekten hatırlamış olsaydım evet derdim bundan emin olabilirsiniz yani.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “İfadenizde Sayın Doğu Perinçek’in Musa’nın çocuk, çocukları kitabını okumanızı istediğini, onu önerdiğini söylediniz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet, evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi ziyaret tarihiniz 20 Temmuz 2006.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Musa’nın çocukları isimli kitap Nisan 2007 tarihinde basıldı.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Yani 9 ay önce bu kitabı önermesi mümkün değil. Başka bir kitap önermiş olabilir mi, öyle bir kitap hatırlıyor musunuz?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Ama ben bakın ben 2006 diye söylüyorum ama iddia etmiyorum fakat şunu iddia ediyorum. Saydığınız isimlerle saydığınız isimlerle ben Sayın Perinçek’i ziyaret etmedim. Yani tarihler arasında.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi bakın.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tarihler arasında sıkıntı var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, oturun avukatınız soru soruyor Doğu Bey.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Bakın şimdi biraz önce 7, 8 kişi birlikte gittik ziyarete diyorsunuz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır öyle bir şey söylemedim Avukat Bey. Ben 7, 8 kişi demedim bakın biz ben 3 tane isim verdim, orada Sayın Perinçek’in arkadaşlarından bahsettim toplam anlamında 7, 8 kişi diye söyledim ben. Sadece bizim dernek başkanlarının 7, 8 kişi olduğunu söylemedim.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır, hayır ziyarette 7, 8 kişiydik diye bu zabıtlarda da çıkacak zaten.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tamam ziyarette 7, 8 kişiydik şu anlamda ya Doğu Bey dahil olmak üzere diyorum ben. Yani Vural Savaş Bey vardı. Mehmet Cengiz Bey vardı, o an onlarla birlikte 7, 8 kişi diyorum ben.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır sizden 6 kişi bu ben biraz önce.”

Tanık Müslüm Öztürk: “O zaman o zaman benden farklı bir zamanda ziyaret etmişlerdir.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Hayır hayır şimdi bakın ben biraz önce İşçi Partisi genel merkeziyle görüştüm ziyaret kayıtlarına baktırdım. 20 Temmuz günü akşamüzeri gelmişsiniz ve o biraz önce saydığım 6 isimle beraber.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Hayır bakın bende şunu söylüyorum hocam, Avukat Bey. Müslüm Öztürk, Yıldız Namdar, Taner Uran bu üç isim geldik biz.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Yok Taner Ünal yok.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Üç isim geldik Taner Bey’den teyit edebilirsiniz bunu.”

Sanık Doğu Perinçek müdafii Av. Osman Aydın Şahin: “Şimdi bakın ben o gün de gidip Aydınlık aynı binada olan Aydınlık Dergisine verilen röportajların nüshasını da sunuyorum, bu 6 kişinin fotoğraflarıyla beraber bunu sunuyorum. Başka bir sorum yok. Teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam İlkay Bey yani defalarca soru soruluyor. Bir iki soru alabiliriz bir iki soru alabiliriz lütfen. Yeterince soru soruldu.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet İlker Başbuğ müdafi Av. İlkay Sezer söz istedi verildi: “Şimdi tanık biraz önceki beyanlarında cevaben Yaşar Yazıcıoğlu’nun bürosuna da gittiğini tekrar etti. Burada siz yine müvekkilimize cevap verirken, iki kez gördüğünüzü söylediniz ve genel olarak en başta burada her türlü konu konuşuluyordu diye bir beyanda bulunmuştunuz. Bu her türlü konu konuşuluyordan kasıt siyasi parti, siyaset ve sivil toplum örgütleri mi böyle mi anlamalıyız bunu?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Aynen İlkay Bey, orada siyaset konuşuluyordu, ekonomi konuşuluyordu, hükümet konuşuluyordu yani o, o anki gündemle ilgili yeni oluşumla ilgili konuşuluyordu o şekil.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet İlker Başbuğ müdafi Av. İlkay Sezer: “Yani bu çerçevede kalan bir görüşler dinlediniz orada.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Evet.”

Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon ve Mehmet İlker Başbuğ müdafi Av. İlkay Sezer: “Peki teşekkür ederim.”

Mahkeme Başkanı: “Gizli, Tanık Müslüm Bey size bir fotoğraf göstereceğiz, monitöre yansıtılıyor tanıyor musunuz bu şahsı?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok hatırlamıyordum ama çıkaramadım Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet şu anda ekranda gördüğünüz Mehmet Zekeriya Öztürk’ün.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Yok tanıyamadım.”

Mahkeme Başkanı: “Görüntüsü tanımıyorsunuz.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Tanımıyorum, tanımıyorum fendim.”

Mahkeme Başkanı: “Beyanlarınıza ilave edeceğiniz başka bir şey var mı?”

Tanık Müslüm Öztürk: “Bana mı sordunuz Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”

Tanık Müslüm Öztürk: “Teşekkür ediyorum sağ olun bu kadar Sayın Başkanım.”

Tanık Müslüm Öztürk’ün beyanının alınması bu şekilde tamamlandı.


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin