Duruşmaya kısa bir ara verildi.
Duruşmaya kaldığı yerden devam olundu.
Sanık Durmuş Ali Özoğlu müdafi savunmasına devamla.
Sanık Durmuş Ali Özoğlu Yusuf Erikel:”Sayın başkanım, ifade ettiğim gibi Ergenekon avukatı olmamız sebebiyle adeta bizi mürted ilan edenlere karşı Atatürkçü olup hem de samimi Müslüman olduğumuzu ifade için bir şiir yazdığımı söylemiştim, kaldığım yerden devam ediyorum. Senin derdin derdimiz emrin başımızdadır, nişanın bayrak oldu hilal aşkımızdadır. O güçlü ellerinle sarıl bize ne olur, bırakma bizi yoksa halimiz harap olur. Gözümüz gözündedir, gönlümüz can sinende. Yol nedir bulduk sende millet olduk sayende. Sen hayatımızdan eğer bir an ayrılır isen biz yok oluruz heman bulamazsın gelirsen. Ne vatan ne de millet kalır sensiz hayatta, batarsak kurtar bizi ellerini uzat ta kavra bizi firakına terk etme ya Muhammed. Ey cananı zül celal fahri alem can Ahmet, ey resul-u zişanı Ekrem ey nebi ya kerim. Türk milleti kapında, kapın sırat müstakim, bağışla ya Muhammed kıyma aşkına yandık, senin ateşin ile seve seve dağlandık. Sen öksüz kaldın diye öksüz bırakmadık İslam’ı Türk milleti sel gibi akıttı kanlarını, adını adı koydu ya nebi askerine, Mehmetçik dedi her civan mert kahraman neferine. Dinine milli dedi benimsedi yürekten, bu asker var oldukça korkma sen medineden. Allah Allah sedası yeter kıyamete dek yoluna fedai can şehit oluncaya dek. Tek gayemiz sensin evet sen, hem de sadece sensin. Senden ayrılan teni kahhar Allah kahretsin, mahşerde buluşunca göreceksin bizleri denilecek işte Türk askeri ve milleti işte sözünün eri. Senden başka hayatı olmadı bu cihanda, senin için savaştı her zaman her mekanda. Tek derdi sen idin sen, ey erlerin subayların balası, yoluna can vermekten gaye hakkın rızası. Sende gizlidir sırlar sen Allah’ın habibi, dertlilerin devası hastaların tabibi. Seni bu millet ve askeri daima sevecektir, gerektiğinde yoluna başını verecektir. Bu cihanda ismini yayacaktır her yere, yeniden yazılacak adın yüce göklere Adem gibi her beşer yukarıya bakanda senin adını görüp yürekleri yakanda seslenecek ey rabbim bağışla bizi ne olur, bu ismin hatırına tüm hatalar af olur, bizde Adem nesliyiz hatamızı bağışla. Babamızı affettin bizi de kat affına ve hem biz Türk milleti hizmetinde askeriz, yaz kış boran nöbette hudutları bekleriz. Bura iman yurdudur, sana aşık Mustafa yurdu, bu yurdu bize verdi. Al ey Türk işte bura ebedi yurdun dedi. Bu millet o Mustafa’nın sana bir sevdasıdır. Türk milleti ve askeri yolunun gedasıdır, rahminle himaye et bu senin askerini, muvahhid Atatürk’ün en büyük eserini hatası olduysa da yüz süreriz affına. Hem adı malumundur isminin hatırına gücünü keskin eyle bu abideyi yıkma, bizim canımızı yak tek Mehmetçik’i yakma. Ey Gaffar son sözümüz şudur sana ulaşsın, bu milletin bekası ta kıyamete kalsın. Cümle insanlığı hem mağfiret eyle ya rab senden başka ne yol var ne açılan ne de açılan bir bap. Yeter vallahi hasretin canımıza tak etti, hizmetini yapalım şehit olalım sana gelelim yetti. Al bizim canımızı Kuran’daki Ahmet’in satırına bağışla Allah Muhammed hatırına. Tekrar ifade edeyim ki bu şiiri Aziz ve mukaddes her bir neferi küçük Muhammed ancak gücü ölçülemeyen Mehmet olan ve hem İslam’ın hem Müslüman Türk milletinin hizmetkarı ve Allah adına ve Allah’ın verdiği sarsılmaz ve yıkılmaz güçle, bu milleti kıyamete kadar koruyacak olan ancak son dönemlerde din düşmanı, iman düşmanı, Kuran düşmanı gibi gösterilmek istenen Aziz Türk ordusu ve onun muvazzaf subayı müvekkillerim ve gönülden silahlı kuvvetlere bağlı olan diğer müvekkillerim ve gerek Türk ordusunun ve gerekse Türk milletinin ebedi siyasi rehberi Mustafa Kemal Atatürk adına, hazreti Muhammed’e acizane hediye edilmiştir, kabulünü Allah’tan rica ederim. Sayın başkanım, tüm bu duygularla savunmamı noktalar müvekkillerimin, müvekkilimin tahliyesini ister, sözlerime hem başkan olarak şahsınıza hem sayın üye hakimlerimize hem sayın savcılarımız Mehmet Ali bey ve Nihat beye gerçekten en kalbi saygılarımı ve samimi ihtiramlarımı sunarak ve taleplerimizin kabulünü rica ederek son veriyorum. Sağ olun var olun.”
Sanık Durmuş Ali Özoğlu’ndan soruldu.
Mahkeme Başkanı:" Durmuş Ali Özoğlu dinledin katılıyor musun savunmana?”
Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Katılıyorum efendim.”
Mahkeme Başkanı:" Efendim, isminizi şey yapalım.”
Sanık Durmuş Ali Özoğlu:” Ali Özoğlu katılıyorum efendim.”
Mahkeme Başkanı:" Buyurun oturun.”
Sanık Durmuş Ali Özoğlu:”Teşekkür ederim.”
Dostları ilə paylaş: |