1) Babası, demokrasiyi 82 Anayasası’yla mahvetti: YÖK, yüzde 10 seçim barajı, güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı, ne ararsan.
Oğlu şimdi bu anayasayı tepe tepe kullanıyor ve onu Başkanlık için daha “işe yarar” hale getirmek için meydan meydan seçim turları atıyor. Devlet kesesinden. Sindirdiği Yargı sayesinde Anayasa’ya açıkça meydan okuya okuya.
2) Babası farklılıklardan nefret etti: Türk-İslam Sentezi’ni resmî ideoloji yaptı. İlkokul-ortaokul-liselere anayasayla mecburi din dersleri koydu. 6 saatte 1 cami inşa ettirdi. 2 yılda 23 ilahiyat fakültesi açtırdı. Yurt dışındaki din öğretmenlerinin maaşlarını Suudi örgütü Rabıta-tül İslam’dan ödettirdi. Meydanlarda güldür güldür sureler ve hadisler okudu.
Oğlu şimdi bu resmî ideolojiyi İslam-Türk Sentezi’ne dönüştürdü; etli patates başkadır, patatesli et başkadır. Hanefi-Sünni-Müslüman-Türk (HASÜMÜT) olmayana ekmek yok artık. Hatta, HASÜMÜT olsa bile kendisine diz çökmeyene: “Paralel silahlı terör örgütü” diye kargaları güldüren kavramlar icat ederek.
Anayasa Md. 2’ye göre “laik” olan cumhuriyetin Anayasa Md. 101’e göre “tarafsız” olan cumhurbaşkanı Oğul, Kur’an-ı Kerim’i elinde pala gibi sallaya sallaya
Dostları ilə paylaş: |