Ayşe Sucu:
Halk için değil bu ...
Kenan Gursoy:
Bu illa da halk için değil, zaten de olamaz. Nasıl şiir tasavvufun ifade edildiği bir yoldur, yani diyelim ki, Hz. Mevlana Mesnevi`yi yazarak tasavvufi tecrubeyi aks ettiriyor, yaşıyor, tasavvufi tecrubenin içinde Mesnevi`yi söylerken de pişiyor. Nasil bir ahi birlikleri, esnaf teşkilatı, esnaf ahlakı olarak, bir iktisat ahlaki olarak yaşıyorsa, başka bir şey yapmıyor, bunu yaşıyorsa aynı şekilde farzı-kifaye olarak bir tefekkür de, akli tefekkür de, ki biz buna felsefe diyoruz... Pekala diyebiliriz. Tasavvuf icin bir yaşama yolu, tecrübe edinme yolu, tasavvufi iç yaşamanın bir parçası haline gelebilir ve o yol ile insanlar kendilerini eğitebilirler.
Ayşe Sucu:
Farzı-kifaye biliyorsunuz değil mi? Yani bir grubun yapması yeterli olan...
Kenan Gursoy:
Birilerinin mutlaka yapması gereken ... Yapılmaması önemli bir sıkıntı oluşturuyor, fakat bir kaç kişi tarafından yapılması, kafi bir insan tarafından yapılması yeterlidir
Dostları ilə paylaş: |