(2) Bölge hizmeti süresinin hesabında Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 22 nci maddesi uygulanır.
Bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeler
MADDE 29 − (1) Bölge hizmetine bağlı yer değiştirmelerde halen bulunulan yöneticilik kadrosunda asaleten geçirilen süreler esas alınır. Hizmet süresine veya isteğe bağlı olarak diğer hizmet bölgelerine yer değiştirme suretiyle ataması yapılan yöneticilerin bölge hizmeti süresi 28 inci maddenin birinci fıkrasına göre yeniden başlar. Bölge hizmetine bağlı yer değiştirmelerde hizmet bölgesindeki sürenin tamamlanması esastır. Bölge hizmeti süresini 31 Mayıs itibarıyla tamamlamış olanların yer değiştirme işlemleri, Haziran ayında sonuçlandırılır. Yer değiştirme işlemlerinin takvimi, başvuruya ilişkin işlemler ve diğer hususlar Bakanlıkça hazırlanacak kılavuz ile duyurulur.
(2) Bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeye tabi yöneticilere 20 tercih hakkı verilir. Halen görev yaptıkları hizmet bölgesinde bu Yönetmelikte öngörülen çalışma süresini tamamlayanlar, daha önce görev yaptıkları hizmet bölgeleri bakımından bu Yönetmelikte öngörülen çalışma sürelerini tamamladıkları hizmet bölgeleri dışında olmak üzere, iki alt ve iki üst hizmet bölgesine yer değiştirmek üzere tercihte bulunabilirler. Halen bulundukları hizmet bölgesi itibarıyla iki alt ve iki üst hizmet bölgesini tercih edemeyecek durumda olanlar, daha önce bölge hizmetini tamamlamadıkları hizmet bölgelerini tercih ederler. Bulundukları hizmet bölgesinde çalışma süresini dolduranlardan hizmet bölgelerinin tümünde bu Yönetmelikte hizmet bölgeleri için belirlenen sürelerde görev yapmış olanlar, halen bulundukları hizmet (Değişik ibare:RG-13/1/2016-29592) bölgesindeki diğer iller dahil hizmet bölgelerinin tamamı için tercihte bulunabilirler. (Değişik cümle:RG-13/1/2016-29592) Tercihlerine göre ataması yapılamayan veya tercihte bulunmayan yöneticilerden hizmet bölgelerinin tümünde görev süresini tamamlamış olanların atamaları hâlen bulundukları il hariç hizmet bölgelerinin tamamındaki illere, diğerlerinin atamaları ise görev yapmadıkları hizmet bölgelerine elektronik ortamda Bakanlıkça gerçekleştirilecek kura sonucuna göre resen yapılır.
(3) (Mülga:RG-13/1/2018-30300)
(4) Bölge hizmetine bağlı yer değiştirmeler, yöneticilerin tercihleri ve yer değiştirmeye esas puan üstünlüğüne göre gerçekleştirilir. Yer değiştirmeye esas puanın hesabında bir aydan az hizmet süreleri dikkate alınmaz. Yer değiştirmeye esas puanın hesabında 31 Mayıs tarihi esas alınır ve puanların eşitliği hâlinde sırasıyla yöneticilikteki hizmet süresi ile Bakanlık bünyesinde geçen memuriyetteki toplam hizmet süresi dikkate alınır.
(5) Dördüncü veya beşinci hizmet bölgelerindeki bölge hizmeti süresini tamamlayan ve halen bu hizmet bölgelerinde görev yapmakta olan yöneticiler, istemeleri hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere bu bölgeler için öngörülen hizmet süresi kadar daha yerlerinde kalabilirler.
ALTINCI BÖLÜM
(Değişik bölüm başlığı:RG-10/12/2014-29201)
Hizmet Gereği, Mazerete ve İsteğe Bağlı Yer Değiştirmelere İlişkin Hükümler
Hizmet gereği ve mazerete bağlı yer değiştirmeler
MADDE 30 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-10/12/2014-29201)
(1) Yöneticilerin; sağlık, aile birliği, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değişikliği talepleri ile hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmeler hakkında; Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yöneticilerin isteğe bağlı yer değiştirmeleri
MADDE 31 − (1) Halen bulundukları bölgede o bölge için öngörülen bölge hizmeti süresinin en az yarısını 30 Haziran tarihi itibarıyla tamamlayanlar, aynı veya alt hizmet bölgelerindeki münhal kadrolara yer değiştirmek suretiyle atanmak üzere başvuruda bulunabilirler.
(2) Bu maddeye göre isteğe bağlı yer değiştirme talebinde bulunanlar, Bakanlıkça belirlenen ve durumlarına uygun kadrolar arasından en fazla on tercihte bulunurlar.
(3) İsteğe bağlı yer değiştirme talebinde bulunan yöneticilerin atamaları, Temmuz ayında tercihleri dikkate alınarak, yer değiştirmeye esas puan üstünlüğüne göre yapılır. Yer değiştirmeye esas puanın hesabında 30 Haziran tarihi esas alınır ve puanların eşitliği hâlinde sırasıyla yöneticilikteki hizmet süresi ile Bakanlıkta geçen toplam hizmet süresi dikkate alınır.
(4) Bu madde kapsamında yapılan atamalar, Bakanlığın internet sitesinde duyurulur.
YEDİNCİ BÖLÜM
Zorunlu Yer Değiştirmeye Tabi Olmayan Personelin Yer Değişikliği
İl içi isteğe bağlı yer değiştirmeler
MADDE 32 − (1) Bölge hizmetine bağlı yer değiştirme yükümlülüğü bulunanlar hariç, bu Yönetmelik kapsamında bulunan personelden bulundukları kurumda (Değişik ibare:RG-13/1/2018-30300) 30 Eylül tarihi itibarıyla kesintisiz en az üç yıl görev yapanlar, yer değiştirmek üzere başvuruda bulunabilirler.
(2) Başvurular Mayıs ayında alınır ve ilgili il milli eğitim müdürlüğünce belirlenen ve durumlarına uygun kadrolar arasından en fazla on kuruma atanmak üzere tercihte bulunulabilir. Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli olanlar ile aylıksız izinli olanlar, il içi isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunabilirler. Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli olanlar ile aylıksız izinli olanlar yer değiştirme başvurusunda bulunabilirler.
(3) İl içi isteğe bağlı yer değiştirme talebinde bulunan personelin atamaları, Haziran ayında tercihleri de dikkate alınarak hizmet süresi üstünlüğüne göre valiliklerce yapılır. Hizmet süresinin eşit olması hâlinde halen bulunduğu kadrodaki hizmet süresi fazla olana öncelik verilir, eşitliğin bozulmaması durumunda kura yoluna başvurulur.
(4) Bu madde kapsamında yapılan atamalar ilgili il milli eğitim müdürlüğünce duyurulur.
İller arası isteğe bağlı yer değiştirmeler
MADDE 33 − (1) Bölge hizmetine bağlı yer değiştirme yükümlülüğü bulunanlar hariç, bu Yönetmelik kapsamında bulunan personelden bulundukları ilde Bakanlık teşkilatı kadrolarında (Değişik ibare:RG-13/1/2018-30300) 30 Eylül tarihi itibarıyla (Değişik ibare:RG-13/1/2018-30300) kesintisiz en az üç yıl (Değişik ibare:RG-10/12/2014-29201) görev yapanlar, iller arasında, yer değiştirmek üzere başvuruda bulunabilirler.
(2) Başvurular Haziran ayında alınır. Başvuruda bulunan personel Bakanlıkça belirlenen ve durumlarına uygun kurumlar arasından en fazla yirmi kuruma atanmak üzere tercihte bulunulabilir. Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli olanlar ile aylıksız izinli olanlar, iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunabilirler.
(3) İller arası isteğe bağlı yer değiştirme talebinde bulunan personelin atamaları, Temmuz ayında tercihleri de dikkate alınarak hizmet süresi üstünlüğüne göre Bakanlıkça yapılır. Hizmet süresinin eşit olması hâlinde halen bulunduğu kadrodaki hizmet süresi fazla olana öncelik verilir, eşitliğin bozulmaması durumunda kura yoluna başvurulur.
(4) Bu madde kapsamında yapılan atamalar Bakanlıkça duyurulur.
(5) İller arası isteğe bağlı yer değiştirme kapsamında bulunan personelin mazerete bağlı yer değiştirme talepleri 30 uncu madde kapsamında değerlendirilir.
Soruşturmaya bağlı yer değiştirmeler
MADDE 34 – (Mülga:RG-10/12/2014-29201)
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Hüküm bulunmayan haller
MADDE 35 − (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik ve 19/4/1983 tarihli ve 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır.
Yürürlükten_kaldırılan_yönetmelikler__MADDE_36'>Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler
MADDE 36 − (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, 4/3/2006 tarihli ve 26098 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği ile 4/7/2013 tarihli ve 28697 sayılı Resmî Gazetede yayımlan Millî Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmaları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Öğrenim durumu
GEÇİCİ MADDE 1 − (1) 18/4/1999 tarihinde görevde bulunan ve aynı tarih itibarıyla iki yıllık veya üç yıllık yükseköğrenim mezunu olanlar, diğer şartlara sahip oldukları takdirde 6 ncı maddenin uygulanması bakımından dört yıllık yükseköğrenim mezunu olanlara tanınmış haklardan yararlanırlar.
Daha önceki hizmet süreleri
GEÇİCİ MADDE 2 − (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte görevli oldukları hizmet bölgelerinde bölge hizmeti süresini tamamlamış olan yöneticilerin yer değişiklikleri, bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılır.
(2) Bulundukları hizmet bölgesindeki görev süreleri öngörülen bölge hizmeti süresinden fazla olanların fazla hizmet süreleri, bulundukları hizmet bölgesinde geçmiş sayılır.
(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce görev yaptıkları hizmet bölgelerinde halen asaleten bulunulan yöneticilik kadrosuyla aynı kadroda asaleten geçen hizmet süreleri, o bölgenin hizmet süresinin hesaplanmasında dikkate alınır.
(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla dördüncü veya beşinci hizmet bölgesinde, bu bölgeler için öngörülen hizmet süresinin iki katı ve daha fazla görev yapmış olanlar hakkında 29 uncu maddenin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Yürürlük
MADDE 37 − (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 38 − (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Milli Eğitim Bakanı yürütür.
|
TÜRKÇE / DİLBİLGİSİ
Sözcükte Anlam Özellikleri
Kelimeler, anlam özelliklerine göre gerçek anlam, yan anlam, mecaz anlam ve terim anlam olmak üzere dört başlıkta incelenir:
1. Gerçek (Temel) Anlam
Gerçek anlam, bir kelimenin aklımıza ilk gelen anlamıdır. Kelimelerin, sözlükte yer alan ilk anlamları da gerçek anlamlarıdır. Bu yüzden gerçek anlama, sözlük anlamı da denir.
Örnek(ler)
» Uyanır uyanmaz perdeyi açıp pencereden dışa baktım.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.
» Karabaş, bir şeyin kokusunu aldı.
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)
» Kör adama kimse yardım etmedi.
(kör: Görme engeli)
» Kitaplarını boş bir kutuya yerleştirdi.
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)
2. Yan Anlam
Bir sözcüğün temel (gerçek) anlamından kopmadan kazandığı yeni anlamlara yan anlam denir. Sözcük, gerçek anlamından farklıdır; ancak gerçek anlamından tamamen kopmamıştır. Sözcüklerin yan anlam kazanmasında “gerçek anlamıyla görev, şekil (görünüş) benzerliği veya yakıştırması” etkilidir.
Örnek(ler)
» Çok zorlayınca kapının kolu kırıldı.
“Kol” kelimesinin gerçek anlamı en genel ifadeyle “insan uzvu”dur. Gövdemizin iki kenarında bulunur ve hareket ettirebiliriz. “Kapı kolu” da kapı gövdesinin iki kenarında bulunur ve hareket ettirilebilir. Dolayısıyla “kapı kolu” şekil ve işlev olarak insan koluna benzediği için yan anlamkazanmıştır.
» Bu kokuyu, annem de kullanır.
(koku: Güzel kokmak için kullanılan esans)
» Kör makasla kumaşı kesmeye çalışıyor.
(kör: Keskinliği yeterli olmayan)
» Bugün boşum, hiç işim yok.
(boş: İşi olmayan, işsiz.)
3. Mecaz Anlam
Bir ilgi veya benzetme sonucu sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz anlam denir. Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle soyut anlam kazanır.
Örnek(ler)
» Konsere gidemeyince biletlerimiz yandı.
“Yanmak” fiilini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen anlam (yani gerçek anlam) “ateş almak, tutuşmak”tır. Bu cümlede ise “biletlerimiz yandı” sözüyle “biletlerin alev aldığı” anlatılmamaktadır. Burada “yanmak” fiili gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak mecaz anlam kazanmış ve “geçerliliğini yitirmek” anlamında kullanılmıştır.
» Ortalıkta savaş kokusu vardı.
(koku: Belirti, işaret)
» Olaylara karşı kör ve sağırdır.
(kör: Duyarlılığını yitirmiş)
» Boş sözlerle beni oyalamayın.
(boş: Bir işe yaramayan)
4. Terim Anlam
Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek alanına özgü kavramları karşılığında kazandığı anlama terim anlam adı verilir.
Bazı bilim, sanat ve meslek dalları ile ilgili terimler:
Örnek(ler)
Matematik: Doğal sayılar, kare, polinom…
Tiyatro: Sahne, perde, kostüm…
Müzik: Nota, akor, sol anahtarı…
Coğrafya: Meridyen, ölçek, izohips, Dünya, boğaz…
Resim: Portre, palet, tuval…
Futbol: Taç, faul, gol…
> Bir sözcüğün terim olup olmadığı kullanıldığı cümleye göre değişir.
Örnek(ler)
» Camdan yansıyan ışık gözlerimi kamaştırdı. (Gerçek anlam)
» Sanatçımız, edebiyatımızın vazgeçilmez ışıklarından biridir. (Mecaz anlam)
» Bugünkü dersimizde ışık konusunu işleyeceğiz. (Terim anlam)
» Doğru haber veren gazeteler de var. (Gerçek anlam)
» İki noktadan tek doğru geçer. (Terim anlam)
» Olaya bir de şu açıdan bakalım. (Mecaz anlam)
» İkizkenar üçgenin taban açıları eşittir. (Terim anlam)
> Bir sözcük, birden fazla alanda terim oluşturabilir.
Örnek(ler)
» Oyunun birinci perdesi bitti. (Tiyatro terimi)
» Kaz, perde ayaklı bir hayvandır. (Biyoloji terimi)
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Kelimeler, anlam ilişkisi bakımından eş anlamlı, yakın anlamlı, zıt anlamlı, eş sesli, genel-özel, somut-soyut, nicel-nitel anlamlı, ad ve anlam aktarması olmak üzere dokuz başlıkta incelenir:
1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Kelimeler
Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşıyan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Eş anlamlılık çoğunlukla Türkçe sözcüklerle dilimize yabancı dillerden girmiş sözcükler arasındadır.
Örnek(ler)
» siyah – kara
» cevap – yanıt
» kalp – yürek – gönül
» kelime – sözcük
» ileti – mesaj
» özgün – orijinal
» dil – lisan
» bellek – hafıza
» uygarlık – medeniyet
» al – kırmızı
» misafir – konuk
» fiil – eylem
» model – örnek
» ölçüt – kıstas – kriter
» belgegeçer – faks
» ilginç – enteresan
» varsıl – zengin
» yoksul – fakir
1000’den fazla eş anlamlı kelime içeren “Eş Anlamlı (Anlamdaş) Kelimeler Sözlüğü” için tıklayınız
> Bazı durumlarda eş anlamlı kelimeler birbirinin yerini tutmayabilir:
Örnek(ler)
» Kara bahtlı bir adamdı.
cümlesindeki “kara bahtlı” söz grubu “kötü şanslı” anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla kara bahtlı yerine siyah bahtlı demek de anlamsız olur. Bu yüzden bu cümledeki “kara” kelimesinin eş anlamlısı “kötü” kelimesidir.
2. Yakın Anlamlı Kelimeler
Yazılışı ve okunuşu farklı olan, anlamdaş gibi göründüğü hâlde birbirinin yerini tamamen tutamayan, yani aralarında anlam ayrıntısı bulunan kelimelerdir. Bunlar çoğunlukla Türkçe kelimelerdir.
Örnek(ler)
» basmak – çiğnemek – ezmek
» tutmak – yakalamak
» korkak – çekingen
» saçmak – dağıtmak
» dargın – küskün – kırgın
» tanıdık – bildik
Örnek(ler)
» Çiçeklere basmak.
» Çiçekleri çiğnemek.
» Çiçekleri ezmek.
> Yakın anlamlılıkta çoğu zaman sözcüğün cümledeki kullanımı belirleyici olmaktadır.
Örnek(ler)
“Yasaları çiğnemek” sözcük grubunda mecaz anlamda kullanılan çiğnemek sözcüğüyle basmakveya ezmek sözcüğü arasında yakın anlamlılıktan söz edilemez.
3. Zıt (Karşıt) Anlamlı Kelimeler
Anlamca birbirinin karşıtı olan, birbiriyle çelişen kelimelere zıt anlamlı kelimeler adı verilir. Türkçemizde her sözcüğün eş anlamlısı olmadığı gibi zıt anlamlısı da yoktur. Zıt anlamlı sözcükler genellikle nitelik veya nicelik bildiren sözcüklerde yani sıfat ve zarf özelliğindeki sözcüklerde bulunur.
Örnek(ler)
» uzak ↔ yakın
» bulanık ↔ berrak
» kirli ↔ temiz
» ileri ↔ geri
» güzel ↔ çirkin
» iç ↔ dış
» soğuk ↔ sıcak
» sık ↔ seyrek
» iyimser ↔ kötümser
» inmek ↔ çıkmak
» sağ ↔ sol
» zengin ↔ fakir
1000’den fazla zıt anlamlı kelime içeren “Zıt Anlamlı Kelimeler Sözlüğü” için tıklayınız
> Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı değildir.
Örnek(ler)
» gelmek – gelmemek (olumsuzu)
» gelmek – gitmek (zıt anlamlısı)
» kirli – kirsiz (olumsuzu)
» kirli – temiz (zıt anlamlısı)
» almak – almamak (olumsuzu)
» almak – vermek (zıt anlamlısı)
> Sözcüklerin karşıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek ya da mecaz anlamlı olması gerekir.
Örnek(ler)
» Dün akşam bize geldi. (gerçek anlam)
» Bu işin sonu nereye gider? (mecaz anlam)
Yukarıdaki cümlelerde gelmek ve gitmek birbirinin karşıtı değildir; çünkü gelmek gerçek anlamıyla, gitmek mecaz anlamıyla kullanılmıştır.
4. Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler
Yazılış ve okunuşları aynı olan; ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler.
Örnek(ler)
Yol
» Bu yolu takip etmemiz gerek. (yol: Bir yerden bir yere ulaşmak için üzerinde yürüdüğümüz yer) » Kardeşimle birlikte bahçedeki otları yolduk. (yolmak: Çekip koparmak)
Yüz
» Yüzü bana dönüktü. (yüz: Çehre, surat, sima)
» Düğününe yüz kişi gelmiş. (yüz: Doksan dokuzdan sonra gelen sayı)
» Kıyıda iki çocuk yüzüyordu. (yüzmek: Suda ilerlemek)
» Koyunun derisini yüzdüler. (yüzmek: Derisini çıkarmak, soymak)
El
» Telefonu bütün gün elinden bırakmadı. (el: İnsanın tutmaya ve iş görmeye yarayan organı)
» Eller ne derse desin, önemli değil. (el: Yabancı)
200’den fazla eş sesli kelime içeren “Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Sözlüğü” için tıklayınız
> Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde okunuşları, yazılışları ve anlamları farklı olduğu için sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek(ler)
» Hava soğuktu kar yağıyordu.
» Bu seneki kârımız iyi.
» ama – âma » hala – hâlâ » aşık – âşık » adet – âdet » yar – yâr
> Bir sözcüğün temel anlamıyla yan anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz. Çünkü bu tür sözcükler arasında anlam bağlantısı kopmamıştır.
Örnek(ler)
» Karabatak suya daldı.
» Uzmanlığını hangi dalda tamamladı? Bu cümlelerde dal sözcükleri birbirinin sesteşi değildir; çünkü birinci cümlede dal sözcüğü gerçek anlamıyla, ikinci cümlede dal sözcüğü ağacın bir organı olan dal sözcüğünün yan anlamıyla kullanılmıştır.
> Bir sözcüğün temel anlamıyla mecaz anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz.
Örnek(ler)
» Kuru otlar, bir kibrit değse tutuşuverecekti. (Temel anlam)
» Bu yazarın kuru bir anlatımı var. (Mecaz anlam)
5. Genel ve Özel Anlamlı Kelimeler
Söylenişte tekil olmasına rağmen anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler; anlamca daha dar kapsamlı olan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir.
Örnek(ler)
» varlık – canlı – bitki – çiçek – papatya
GENEL . . . . . . ↔ . . . . . ÖZEL
Yukarıdaki örnekte sözcükler genelden özele doğru sıralanmıştır. Buradaki sözcüklerin en genel anlamlısı “varlık”tır, en özel anlamlısı ise “papatya”dır. Yine bu örnekte “çiçek” sözcüğü, “bitki” sözcüğüne göre daha özel anlamlıdır; “çiçek” sözcüğü, “papatya” sözcüğüne göre daha genel anlamlıdır.
6. Somut ve Soyut Anlamlı Kelimeler
6.1. Somut Anlamlı Kelimeler
Beş duyu organımız olan göz, deri, kulak, dil ve burundan en az biriyle algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere “somut anlamlı sözcükler” denir. Bir başka deyişle elle tutup gözle görebildiğimiz, koklayıp tadabildiğimiz veya koklayabildiğimiz varlıkları karşılayan kelimelerdir.
Örnek(ler)
Rüzgâr, yağmur, soğuk, sıcak, ekşi, acı (tat), çiçek, gürültü, aydınlık, karanlık, mavi, koku, uzun, deniz…
6.2. Soyut Anlamlı Kelimeler
Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayamadığımız kavramları ifade eden sözcüklere “soyut anlamlı sözcükler” denir.
Örnek(ler)
» Kin, iyilik, kötülük, nefret, kıskançlık, ayrılık, özlem, aşk, sevgi, acı (üzüntü), mutluluk, vicdan, umut, sevinç, keder…
Yukarıdaki kelimelerin hiçbiri beş duyu organımızla algılanamaz. Örneğin “nefret” dokunulabilen, görülebilen, duyulabilen, koklanabilen veya tadılabilen bir varlık değildir. Bu yüzden soyuttur.
> Somut anlamlı sözcüklerle soyut anlamlı sözcükler arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ancak aktarmaların temeli sayılan “somutlaştırma” olayında somut-soyut ilişkisi kurulmaktadır.
7. Nicel ve Nitel Anlamlı Sözcükler
7.1. Nicel Anlamlı Kelimeler
Kavramların sayılabilen, ölçülebilen, azalıp çoğalabilen özelliklerini gösteren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.
Örnek(ler)
» Bu binadaki dairelerin oldukça geniş odaları var. » Ağacın uzun dallarını testereyle kestim.
» Okul, yüksek binaların arasında kalmış.
» Sırtında ağır bir çantayla güç bela yürüyordu.
» İşyerime yakın bir ev satın almak istiyorum.
Yukarıdaki örneklerde koyu yazılan sözcükler – odanın genişliği, dalların uzunluğu, binaların yüksekliği, çantanın ağırlığı, evin yakınlığı – ölçülebilir özellikleri gösterdiği için nicel anlamlıdır.
7.2. Nitel Anlamlı Kelimeler
Varlıkların nasıl olduğunu, niteliğini gösteren; sayılamayan, ölçülemeyen bir değeri, özelliği ifade eden sözcüklere “nitel anlamlı sözcükler” denir.
Örnek(ler)
» Ekşi yoğurdu ayran yaparak değerlendirebilirsin.
» Annemin lezzetli yemekleri burnumda tütüyor.
» Güleç yüzüyle çevresine neşe saçıyordu.
» Cimri insanların kimseye hayrı dokunmaz.
» Okula yırtık ayakkabılarla gidiyordu.
Yukarıdaki örneklerde koyu yazılan sözcükler – yoğurdun ekşiliği, yemeklerin lezzetliliği, yüzün güleçliği, insanların cimriliği, ayakkabıların yırtıklığı – ölçülemeyen özellikleri, nitelikleri ifade ettiği için nitel anlamlıdır.
> Sözcükler cümle içindeki kullanımına göre bazen nicel bazen de nitel anlamlı olabilir.
Örnek(ler)
» Okul yıllarında onunla yakın arkadaştık. (nitel anlam)
» Stadyum evimize çok yakındı. (nicel anlam)
Birinci örnekteki “yakın” sözcüğü “içten, sıkı” anlamında kullanılmıştır. İki arkadaş arasındaki yakınlık belli bir ölçü aletiyle ölçülemez. Bu yüzden yakın sözcüğü nitel anlamlı bir sözcüktür. İkinci örnekteki “yakın” sözcüğü ise, ölçülebilir bir özellik olduğu için nicel anlamlıdır. Evin stadyuma olan uzaklığı metreyle ölçülebilir.
Dostları ilə paylaş: |