SARIYER BELEDİYE MECLİSİNİN 2012 DÖNEMİ,NİSAN AYI TOPLANTILARININ 2. BİRLEŞİMİNE AİT KASET ÇÖZÜMÜ 06.04.2012
Ad okunmak suretiyle yoklama yapıldı, çoğunluğun sağlandığı görüldü.
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Çoğunluğumuz mevcuttur, gündemimize geçiyorum.
Gündemimize geçmeden önce bir önceki tutanak özeti guruplara dağıtıldı, guruplara dağıtılan tutanak özetinin okunmuş sayılmasını oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, etmeyenler?Oy birliğiyle kabul edildi. Okumuş saydığımız tutanak özetini oylarınıza sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler? Oybirliğiyle kabul edildi. Evet gündemimiz de 7 madde var, 2011 yılı faaliyet raporunun görüşülmesi de bu gün yapılacak takriben 5 te başladığımızı var sayarsak, grupların konuşması, şahısların konuşması, Belediye Başkanımızın sunumu, gündem maddeleri, benim ön görüm 9:30-10:00 gibi biteceğini öngörüyorum saat itibariyle söyledim. Dolayısıyla da konuşmalarımızı ve görüşmelerimizi bu saati de dikkate alarak yapmanızı önemle rica ediyorum. Gündemimize geçiyorum. Gündemimize geçmeden önce usul hakkında ve gündem maddeleri hakkında görüş bildirmek isteyen var mı?Buyurun efendim.
Mec. Üyesi Erdal SARIGÖL: Sayın Başkan, sayın meclis üyesi arkadaşlarım, gündemimizin 2. Maddesinin, gündemimizin 7. Maddesi olarak yer değişmesini, sırasıyla 3.4.5.6 numaralı maddelerin öncelikle görüşülmesini daha sonra faaliyet raporu görüşülmesinin yapılmasını öneriyorum.
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Evet önergeyi oylarınıza sunuyorum, kabul edenler, etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Gündemimize geçmeden önce
Mec. Üyesi Erdal SARIGÖL: Sayın Başkan, bu gün gündemimizin 3,4,5,6,7 maddesi değişiklikleri ile 2,3,4,5,6 oldular ekleriyle, raporlarıyla beraber guruplara dağıtılmıştır. Dağıtılan raporların okunmuş sayılmasını öneriyorum.
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Peki gündeme geçtiğimiz zaman oylayacağız onu. Evet 1. Madde itibari ile yazılı sözlü önergesi var buyurun gündem dışı Cemil Bey buyurun
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, Sarıyer’in değerli vatandaşları, basınımızın güzide insanları, çalışanları. Sevgili saygıdeğer Muhtarlarımız, Müdürlerimiz, çalışanlarımız hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Gündem dışı konuşma almamın nedeni ilk bilindiği üzere pazartesi günü hazırlamış olduğumuz faaliyet raporunda, o faaliyet raporunda ki herhangi bir cümlesinin bana ve arkadaşlarıma ait olmadığını, bakın bana ve arkadaşlarıma ait olmadığını
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Cemil bey faaliyet raporu dediniz ama! Denetim raporu mu?
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Denetim raporu, özür dilerim. Denetim Raporunun, bana ve arkadaşlarıma bir cümlesinin dahi ait olmadığını
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Cemil Bey bir saniye rica edebilirmiyim? Bir saniye şimdi yasa gereği Denetim Raporunun görüşülmesi ve görüşmeye açılması yasak. Denetim Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : raporunun dışında konuşacaksanız,yasa açık aksi takdirde baş katibe söz vermek zorundayım. Rica ediyorum lütfen hiç, yoruma bile gerek yok, Cemil Bey ne dediğimi anladınız lütfen, yoruma bile gerek yok lütfen
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın Başkan
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN : Faaliyet Raporu görüşülecek, bakın saat konusunda da
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın Başkan gündem dışı ben burada şarkı da söylerim
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Hayır hayır hayır öğle bir şey yok
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Lütfen dinler misiniz, saygısızlık etmeyin sayın Başkan, bak tekrar ediyorum
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Grup Başkanları konu açık lütfen gurup başkanları
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın arkadaşlar
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Hayır hayır hayır
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın Sarıyer Halkı
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN:Denetim Raporuyla ilgili bir şey görüşemezsiniz, Cemil Bey görüşemezsiniz. Denetim Raporuyla ilgili bir şey görüşemezsiniz. Yasa çok açık. Ortamı germeyin, bakın daha yeni başladık germeyin ortamı rica ediyorum
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Şükrü Başkanın bir sözü var, sınırsız. O gün okuyacak
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Faaliyet Raporunda buyurun istediğiniz kadar konuşun, faaliyetle ilgili
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın arkadaşlar Denetim raporunda bir şerh koyduk
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Hayır hayır, Cemil Bey lütfen
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Korkunuz mu var?
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Cemil Bey germeyin ortamı
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Şükrü Başkan, korkunuz mu var? Sayın Başkan
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ben her gün bakın
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Korkunuz mu var? Bu rapor burada okunacak
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Okunmayacak, elini böyle vurma
Anlaşılmadı
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Arkadaşlar başka gündem dışı söz almak isteyen varsa, söz veriyim yoksa Cemil Bey
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Sayın Başkan bakın gündem dışı konuşuyorum, bakın geçen senede aynısını yaptınız
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Cemil Bey istediğiniz kadar konuşun, Faaliyet raporunda konuşun
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Bu Komisyon raporuna koyduğumuz şerhi okuyacağım
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ya yasa yasa ben demiyorum bu şerhi
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Bu şerhi okuyacağım
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ben demiyorum, buyurun Büyükşehir’e gidin izleyin, ben her ay gidip Büyük Şehir Belediyesini izliyorum
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Pazartesi bunu okumamakla suç işlediler, sayın Başkan buraya suç işlediler, Sayın Başkan milletin içinde gezerken dobra ve mert olduğunu ( Anlaşılamadı)
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ben söz vermeyeceğim demiyorum, faaliyet raporu görüşülüyorken istediğiniz kadar konuşun
( Anlaşılamadı )
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ya arkadaşlar eski köye yene adet getirmeyin
(Anlaşılamadı)
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Ben bu şartlarda oturama geçemiyorum Grup başkanları kendi aranızda konuşun (Anlaşılamadı) Gökhan Bey, Oktay Bey konuşulmaması gereken notları konuşamazsınız. Ortamı germeyin Gündeme geçiyoruz. Faaliyetlere ilişkin istediğiniz kadar söz veririz. Denetimle ilgili konuşamazsınız yok böyle bir şey (Anlaşılamadı) Ben tarafsızım, yasaların bana verdiği yetkiyi kullanıyorum
(Anlaşılamadı)
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Cemil Bey sen hizmete mi geldin Sarıyer’e yoksa kavga etmeye mi geldin ?Böyle şey yapma Mustafa Bey Mustafa bey yerinize oturun. Arkadaşlar! arkadaşlar yasa çok açık Denetim Komisyonu görüşülmesi, üzerinde müzakere yapılması söz konusu değildir. Ben görevi mi yapıyorum. Görevimi de layıkıyla yaptığımı düşünüyorum. ( Anlaşılamadı)
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Düzgün konuş Allah aşkına ya sen meclis üyesisin, bir meclis üyesine yakışır şekilde konuş, Grup başkan vekilleri gruplar gereğini yapsın aksi takdirde oturuma ara veriyorum arkadaşlar, oturuma 5 dakika ara veriyorum arkadaşlar, 5 dakika grup başkan vekilleri görüşsün kendi aralarında
Mec. Üyesi Mehmet ÇAKIR: Bir yazılı, sözlü önergem vardı; şuan da Reşitpaşa ve Emirgan mahalleleri arasında 15 sokağın yer değiştirilmesi sonucu Reşitpaşadan alınıp 15 sokak Emirgan sınırına dahil edilmiş Belediyemiz tarafından yapılmış, vatandaş iki mahalle muhtarı arasında mekik dokuyor.Böyle bir sınır problemi nasıl çıktı? Nasıl oluştu?net bilgi alabilme imkanına da maalesef sahip olamadık. Sizden ricam Büyük Şehir Belediyesindeki planlar da mahalle sınırlarını esas alınarak, Reşitpaşa ve Emirgan mahallelerinin eski sınırlarının, eski sınırlarındaki haline getirilmesini yüce meclise arz ederim.
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Evet yazılı okunan sözlü önergeyi Başkanlık makamına havalesini oylarınıza sunuyorum; kabul edenler? Kabul etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edildi. Evet gündemimize geçiyoruz. Gündem maddelerine geçtik, değişiklik yapılan haliyle yani ikinci maddenin 7. Maddeyle yer değiştirmesiyle ilgili önergemizi oylamıştık. Şimdi ikinci maddemiz den başlamak üzere 2,3,4,5,6,7. Maddeler gruplara dağıtıldı. Dağıtılan gündem maddelerinin okunmuş kabul edilmesini oylarınıza sunuyorum, Kabul edenler? kabul etmeyenler? oy birliğiyle kabul edilmiştir. Gündemimizin 2. Maddesi Balıkçılık ve Su ürünleri Birim Yönetmeliği hk. Balıkçılık ve Su ürünleri ,Hukuk Komisyonu müşterek raporlarını,komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum, kabul edenler? kabul etmeyenler? Oy birliğiyle kabul edildi. Gündemimizin 3. Maddesi İstanbul Kalkınma ajansı 2012 yılı Mali Destek Programı İSTKA/2012 KTM nolu çağrıya “Sarıyer’de Turizmi Geliştirme ve Tanıtım” adlı projenin kabulü ve Belediye Başkanı Şükrü GENÇ ile Belediye Başkan Yardımcısı K. Seçkin ÖZDEMİR’in temsil ve ilzamla yetkilendirilmesi hk. Avrupa Birliği Komisyonu raporunu komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum, kabul edenler? kabul etmeyenler? oy birliğiyle kabul edilmiştir. Gündemimizin 4. Maddesi Evsel Katı Atık Ücret Tarifesi hk. Tarife- Çevre ve Sağlık-Bütçe Komisyonları müşterek raporu, komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum, kabul edenler? Kabul etmeyenler? oy birliğiyle kabul edilmiştir. Gündemimizin 5. Maddesi Belediyemiz tarafından yürütülen “AB Pazarlama Standartlarının Uygulanması Yönünde Yerel Adımlar” projesinde yer alan Stratejik Plan hk. Avrupa Birliği Komisyonu - Balıkçılık ve Su Ürünleri Komisyonlarının müşterek raporunu komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum, kabul edenler? Kabul etmeyenler? oy birliği ile kabul edildi.Gündemimizin 6. Maddesi İstanbul Kalkınma Ajansına; Çocukların ve Gençlerin Girişimcilik, Beceri ve Geleceklerini Destekleme Mali Destek Programı çerçevesinde Proje başvurusu hk. Gençlik ve Spor- Avrupa Birliği Komisyonları müşterek raporunu komisyondan geldiği şekilde oylarınıza sunuyorum, kabul edenler? kabul etmeyenler? oy birliğiyle kabul edilmiştir. Gündemimizin son maddesi faaliyet raporu, faaliyet raporunu görüşmeye başlayacağız, görüşmeye geçmeden önce, Gökhan Bey buyurun
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: Sayın Başkan Faaliyet raporu ile ilgili öncelikli olarak Belediye Başkanımızın bir sunumu olacak, sonrasında gruplar adına 30’ar dakika olarak bir ya da iki kişinin görüşlerini aktarmasını, şahıslar adına da gruplardan iki kişinin 5’er dakika. konuşma yapmasının(Anlaşılamadı) yani 4 kişi guruplar adına zaten MHP gurubundan 2 arkadaşımız var, bizim guruptan 4 kişi, AKP’den 4 kişi toplam 10 kişi konuşmuş olacak. Bu da yaklaşık 3 saat yakın bir görüşme anlamına geliyor, teklifin bu biçimde oylanmasını istiyorum.
Mec. Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Evet bir kere daha tekrarlamak istiyorum, gruplar adına 30dakika, 30 dakikayı gruplar bölebilirler 30 dakikayı geçmemek şekliyle 2-3 kişiye ya da 1 kişi kullanabilirler.Şahıslar adına da 4 kişiye 5 dakikadan söz vericez. Gruplar adına 2 kişi,(anlaşılamadı) Gruplar adına 1 kişi, şahıslar adına 2 kişi
Mec. Üyesi Cemil ÖZBALTA: Öğle şey olur mu koskocaman bir yılı tartışacaksın 30 dakika.35 dakika nasıl bir iş bu, nasıl bir anlayış bu ya! Başkanım sunum yapacak 1,5 saat, diğer arkadaşlar konuşacak bu 1,5 saatte yapacağı sunumu biz bütün bir yılı 40 dakikaya nasıl sığdıracağız sayın başkan?
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Şimdi guruplara anlaştık mı? Bir dakika bir ortayı bulacağım. Gruplara anlaştık, şahıslara da 3’er kişi 5’er dakika (anlaşılamadı) 30dakikaya çıkardım şimdi
Mec. Üyesi Gökan ZEYBEK: Yani 20 dakika olan tüzüğümüze göre 20 dakikayı 30dakika çıkarıyorum, şahıslar adına da her gruptan 2 kişi 5 diyoruz ama zaten 10 dakika konuşuyorlar
Mec. Üyesi Fuat BAY: Başkanım bir önergede ben verebilir miyim?
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Fuat Bey bir dakika! Ben yetkimi kullanarak şahıslar adına 5’er dk.dan 3 kişinin konuşmasına müsaade ediyorum.Gruplar adına 30 dakika Gökhan Beyin önerisi olarak
Mec. Üyesi Fuat BAY: Bir önerge yine paralelde bir önerge vermek istiyorum.
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Buyurun Fuat Bey
Mec. Üyesi Fuat BAY: Sayın Başkan değerli meclis üyeleri, Değerli arkadaşlarım
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Aykırı bir önerge mi?
Mec. Üyesi Fuat BAY: Tabi ki; değerli arkadaşlarım senede bir kere Faaliyet raporu görüşülüyor. Belediyemizin yaptığı güzel faaliyetlerle ilgili meclis üyelerinin hepsi muhalefet şerhi koyacak diye, muhalefet edecek diye bir kaide yok. Bırakın meclis üyeleri 37-38 tane meclis üyesi bırakın konuşsun.Niye engel oluyorsunuz, sınırlama koyuyorsunuz? Meclis üyeleri senede bir kere bırakın istediği gibi konuşsun. Bakın ben söz veriyorum 5 dakikayı geçirmeyeceğim.Diğer arkadaşlarımın çoğu belki konuşmayacak.Yani bir kere olsun meclis üyelerine müsaade edin de sene de bir kere konuşsunlar.
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Öneriniz ney Fuat Bey?
Mec. Üyesi Fuat BAY: Önerim;Gruplar adına yarım saat, ama meclis üyeleri adına 5’er artı kişilerde sınırlama koymaksızın oylanmasını arz ediyorum.
Mec.Başk.Vekili Hüseyin COŞKUN: Böyle bir şey mümkün değil aykırı teklifi oylatıyorum, Fuat Beyin önerisini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler? kabul etmeyenler? Gökan bey’in teklifini oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler? kabul etmeyenler? Gökan beyin önerisi doğrultusunda gündemimize devam ediyoruz. Başkanım; sonuç 30dakika gruplar adına, şahıslar adına da 3 kişiye 5’er dakika zaten onu uzatıyoruz biliyorsunuz. Başkanım sunumunuzu yapacaksınız galiba, buyurun. Misafirlerimiz grup odalarında da oturabilirler arzu ediyorlarsa. Kapının önünü biraz aralama şansımız var mı?
Belediye Bşk.Şükrü GENÇ : Sayın Başkanlık divanı, değerli meclis üyesi arkadaşlarım, değerli misafirler konuşmama başlamadan önce kısa süre önce aramızdan ayrılan çalışma arkadaşlarımız, değerli meclis üyemiz Seyit Ali GÜRKAN, yine Dr. Ziya GÜNDOĞDU, Müh. Suat ORUÇ, memurlarımızdan Semra ARAT ve temizlik elemanlarımızdan Tarık DUMAN’ı saygı ve rahmetle anmak istiyorum. Değerli arkadaşlarım farklı kültürleri ve sosyoekonomik yapıları bir arada barındıran ilçemiz Sarıyer’i Dünya ölçeğinde fark edilir bir kent yapma yolunda verdiğimiz mücadelenin 3 yılını geride bıraktık. Bu gün sizlere üçüncü kez faaliyet raporu sunuyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sadece mutluluk değil Sarıyer’de bu güne kadar çeşitli nedenlerle yapılmayan ve ya yapılamayan bir çok hizmeti de hayata geçiriyor olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Bu vesile ile mücadelemizde tüm özverileri ile bizim yanımızda yer alan Belediye personelimize, çalışma arkadaşlarıma, siz değerli meclis üyelerimize ve Sarıyerli olsun Sarıyer dışından olsun bizlere yardımcı olan tüm Sarıyer dostlarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Sarıyer’i doğru yönetebilmek için farklı bir anlayışa sahip olmamız gerektiğini işin başında fark ettik. Bu doğrultuda yerel yönetim anlayışımızda ki temel prensibimiz insanı yaşama sürece katmak ve yaşamın her alanına dokunmak ve adil, Belediye Bşk.Şükrü GENÇ : demokratik, şeffaf olmak yani hiç kimseyi siyasi görüşü,dili, inancı yönünde ayırmadan toplumun huzur ve mutluluğu için çalışmaktır. Sarıyer’i beraber yöneteceğimiz sözümüz doğrultusunda, sorunları ortak tespit edilerek, ortak akılla çözülmüş bir Sarıyer oluşturmak. Yerel yönetim anlayışımızın olmazsa olmaz ilkelerinden biridir. Bu anlayışla Sivil toplum örgütlerimiz, muhtarlarımız, mahalle örgütlerimiz, üniversitelerimiz ve kent konseyimizle aktif iş birliği içine girdik. Mahalli disiplini sağlayan sosyal Belediyeciliği ön plana çıkaran alt yapı çalışmalarına önem veren, eğitim,kültür, sanat, spor gibi halkın yaşam kalitesine ve refahına yönelik çalışmalara destek veren, insan öncelikli projeler gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Çağdaş Kent ve Kent yaşamını savunuyoruz. Kalkınmanın sürdürülebilmesi için alt yapı ve üst yapı hizmetlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. Hedef sağlıklı, alt yapı sorunları çözülmüş, planlı kent mekanları oluşturulmuş, mülkiyet sorunları çözülmüş, giderilmiş bir Sarıyer yaratmaktır. Uyguladığımız bütüncül planlar yaklaşımı da tüm Türkiye ‘ye örnek oluşturabilecek niteliktedir. Burada birkaç şeyi ilave etmek istiyorum sevgili dostlar.Yerel yönetim anlayışı olarak, işimizin sadece Sarıyer’de günlük Belediye faaliyetlerinin yerine getirilmesi, veya bir takım olan olmayan bir takım işlerin yapılmasının ötesinde hep devamlı söylediğim ısrarla üzerinde durduğum çok önemli bir nokta var. Sarıyer özellikle Türkiye’nin diğer alanlarında, diğer bölgelerinde örnek olabilecek projeleri ve de gerçekten çözüme yönelik bir takım planlamaları yapabilecek kapasiteye sahiptir. Bu bağlamda Sarıyer Belediye Meclisi önceliğinde, önderliğinde tüm Belediye personelimizin dışarıdan alacağı desteklerle beraber Türkiye’nin çeşitli alanlarında, bölgelerinde her türlü özellikle yerel yönetime ait birtakım sorunların çözülmesinde veya önerilerde bulunmasında mutlak ve mutlak bir gereklilik vardır. Bu bağlamda hazırladığımız o günlük çalışmaların dışında yaptığımız Sarıyer’le ilgili projelerin dışında gerçekten bu güne kadar 3-4 değişik sunum olarak verdiğimiz projelerin Türkiye’nin diğer bölgelerinde de örnek çözüm olarak sunduğumuzu ve bilinmesini isterim. Dolayısıyla bizler kapasitenin sadece Sarıyer’de değil, Sarıyer, Türkiye’nin bir özeti biliyorsunuz. Her şey var, gecekondu var, yalı var, site var, villalar, köyden gelenler var, kentliler var bunların hepsini bir arada bulundurduğunuzda yapılacak her türlü çalışmanın bir örnek teşkil edebileceğini ve bunun da diğer bölgelerle paylaşılması gerekliliğini mutlak ve mutlak bilmek zorundayız ve çalışmalarımızı da özellikle bu yönde yapmaya devam ediyoruz. Sarıyer Kalkınma ve Eylem Planı ben sevgili Oğuzkan’ın söylediği gibi (anlaşılamadı) SAKEP Türkiye içinde bir model, yani biraz önceki verdiğim örneklerden. Şimdi arkadaşlar yerelden, yerelden Demokratik şeffaf bir kalkınma hedefini içeren ve sadece Sarıyer için değil tüm Türkiye için örnek bir model oluşturacak yol haritası çıkardık.Ve Sarıyer Kalkınma Eylem Planını yani kısaltılmışı SAKEP 2010 yılında oluşturduk. SAKEP’te bu güne kadar yapılmak isteyip te, yapılamamış ancak hep ihtiyaç duyulmuş projelerin tamamı plana dahil edildi. Bu projeler doğrultusunda Sarıyer’in çevresel, ekonomik, sosyal dokusu; kısa, orta ,uzun vadeli planlarla yapılandırıldı. Zaman zaman bu kitapçığı, bu kitapçığın oluşturulduğu yol haritasını diğer Belediyelerle ve komşu Belediyelerle, kardeş Belediyelerle zaman zaman paylaşıyoruz. Burada 1-2 konu başlığına geldiğinde de bir örnek vermek istiyorum. Değiştirilebilir ve geliştirilebilir bir özelliğe sahip SİKEP’ le ,SAKEP’ le ilgili çalışmaların toplandığı kitapçık bu yıl basıldı ve saha çalışmaları eylem planı doğrultusunda hız kazandı. Hedef tüm Sarıyer’in sorunlarının çözülmüş bir Sarıyer yaratmak. Maksimum hizmet, maksimum yatırım, maksimum tasarruf anlayışı Belediyemizin temel prensibi oldu. Mahalli disiplini sağlama amacıyla yaptığımız çalışmalar 2011 yılında da devam etmiştir. Dolayısıyla nasıl olacak denildiğinde maksimum hizmet,maksimum yatırım ve maksimum tasarruf nasıl olacak dendiğinde, ilk 3 yılın faaliyet raporlarına bakıp; bu faaliyet raporlarından bu gün ki sunumdan sonra da bakıp bu işin nasıl gerçekleştiğini hep beraber görmüş olacağız. Etkin, verimli, katılımcı ve tasarruflu bütçe politikaları ve kaynak kullanımındaki etkinlik ve verimlilik ile Belediyemizin gelir gider dengesini sağladık ve Belediyemizi daha güçlü bir pozisyona getirdik. 2011 yılı tahmini geliri 145.610.000,00 TL yani 145 trilyon geçmiş değimle 610.000 TL olup; bunun %85,22’si yani 124.086.382,19 TL si tahmini gideri 145.610.000,00 TL olup yaptığımız planlı ekonomi sayesinde de bunun 121.011.993,47 TL’sini yani %83 ‘ünü gerçekleştirdi. Ben Mali müşavir değilim, muhasebeci de değilim ben mühendisim.Ben arkadaşlarıma özellikle bu yönlendirmede özellikle bizleri doğru yönlendirmeden dolayı yapılan tüm planlamaların kontrollerinden dolayı tahmini bütçeyle gerçekleşen bütçenin bu kadar birbirine yakın olduğu bir durumun ortaya çıkarılmasını tüm uygulamada olan arkadaşlarıma ve bu işin başındaki tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Çünkü benim eğer 146 milyon yani 146 trilyon gelir tahmin edip bunun %85 gerçekleştirilmişse bu çok önemli bir rakamdır. Konunun özellikle bu kısmının dikkate alınmasını istiyorum. Aynı şekilde 145.610.000,00 liralık tahmini giderin %83’ünün de gerçekleştirilmesi çok önemlidir. Yani biraz önce yukarda bahsettiğim maksimum tasarruf sloganının yaşama geçirilmiş olması. Dünyanın ilk Yeşil Kamu Hizmet Binasının yapımına imza attık.Şu anda çok kısa söyleyim, kazık çakma işlerimiz birinci ihalenin, kazık çakma işleri %98’lerde şu anda,hafriyat %50’lerde ve diğer işlerde devam ediyor. Şu ana kadar özellikle hava muhalefetinden dolayı,kar yağışlarından dolayı problem yaşadık. Bu problemleri kısa sürede aşıp, o kaybettiğimiz zamanı tekrar öne kazanmak şeklinde uğraşımız ve çapamız içinde olduğunun da bilinmesini isterim. Şimdi nedir Dünyanın ilk yeşil Kamu Hizmet Binası? Dendiğinde bunu bir açmak istiyorum, bu çünkü bizler için biraz önce söylemiş olduğum Sarıyer yapması gerekenin çok altında şeyler üretiyordu bu gün çok daha fazlasını yapmamız lazım bizim kapasitemiz buna yeter hatta örneklerde olabiliriz.Yani böyle bir binanın yapılması AB sürecinde bizi öne geçirir Yerel Yönetimler tartışmasında.Çünkü böyle bir bina yok,bunu bize söyleyen kim? Bunu bize söyleyen Dünyada iki tane sertifika kurumu var biri Amerikan Bees biri İngiliz Breeam. Breeam’ın biz Breeam’la çalışıyoruz. Breeam’ın bize söylemiş olduğu sonuç bu. Dünyanın ilk Yeşil Kamu Hizmet Binası yani Türkiye’nin şu anda ısrarla ve ısrarla bir gayret içinde ulaşmaya çalıştığı Doğal enerjinin kullanılabilir ve sürekliliği konusundaki çalışmalarının bir ürünü olacak ve kendi enerjisini %15 ‘ini kendi karşılayabilecek durumda olacak ve bunun yanında da ayrıca kullandığımız suların geri dönüşümünün tekrar sağlanması, yağan yağmurun depolanması ve tekrar kullanılması şeklinde özellikle işletme giderlerin aza indirildiği bir binaya ihtiyaç olduğunu duyduk ve neden çünkü şuanda biliyorsunuz böyle bir bina gereksinimini özellikle yurttaş ve sevgili muhtarlarımız çok yakından hissediyorlar. Kiralık yerlerle beraber 20’nin üstünde ayrı yerde hizmet vermeye çalışıyoruz. Bunun maliyetini ve de özelliklede en büyük para olan sermaye olan zaman kaybını göz önünde bulundurduğumuzda bina yapma gerekliliği çok önemliydi. Bir şey daha var bu konunun çok üzerinde durmuyoruz ama değerli arkadaşlarım, Sarıyer Belediyesine devletin bir başka kurumundan Maslak gibi bir yerde 18 dönüm yer kazandırdı. Bu çok önemli bir değer.Maslak gibi bir yerde 18 dönüm yer kazandırdık. Bunun 3 dönümü Sarıyer Belediyesine aitti ama İfrazı yani ayrı kullanma şansı yoktu. Dolayısıyla böyle bir yerin kazanılması bile artı değer olarak katkı olarak Belediyemize gerçekten gurur duyulacak bir tablo ve bunun içinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.7 Ocak 2012 tarihinde temelini attık bu binanın, bu bina merkezi İngiltere’de bulunan ve Dünya çapında bir otorite sayılan Uluslar arası Sertifika kurumu Breeam’ın kriterlerine göre inşaa edilmektedir şu anda. Bur da 2 birkaç cümle söyleyeyim şöyle ki arkadaşlar sertifikanın anlamı şu; siz tasarımdan itibaren binayı yapmak sırasında değil daha tasarlarken projelerin planlamadan önceki tasarım sırasında size ilgili sertifika kurumu müdahil oluyor.Diyor ki örneğin siz öğle bir proje hazırlayacaksınız ki kullandığınız insanın yani orda çalışan personeli doğal ışıktan maksimumda faydalandıracaksınız,ışığı en az kullanacaksınız yani aydınlatma için kullandığınız ışığı en az kullanacaksınız hem kullanma açısından,hem ekonomik açıdan ve özellikle biliyorsunuz yüksek katlı binalarda en büyük sorun zaman içinde belli saatlerden sonra insanların sağlıkları üzerinde bir takım bozulmaların olması işte bu özellikle bunun daha işin başında tasarım sırasında müdahil olur ve ondan sonra hafriyatına müdahale ediyor ve ondan sonra diyor ki hafriyatını her yere götüremezsin çünkü sen doğadan bir toprak alıyorsun, doğayı bozuyorsun bunu bir yerde kullanman gerekir ve bizde aynı yöntemi izliyoruz ve bunun en son kısmına kadar olanı da yani bina bitti denildikten sonra bile bu sertifika kurumu ile ilişkiler bitmiyor, binanın kullanımı sırasında da bir takım kriterler var. Bu kriterlere uymak gerekiyor. Bizlerin Sarıyer Belediyesi olarak böyle bir sertifika kurumuna uluslar arası bir sertifika kurumuna biraz önceki söylemiş olduğum çalışmaların ve de genel anlamda geniş olarak baktığımızda sertifika kriterlerine bizde Sarıyer Belediyesi olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir birimi olarak kriterlere bizde kriterler ekletelim dedik ve bu kriterleri de ekletiyoruz.Yani başka ülkelerde karşılaşılmayan bir takım şeyleri bizlerde kriter olarak oluşturuyoruz.Yani işin özü biraz önce dedim ki AB sürecine ne katkısı olacak bunun?AB sürecinde şu anda bizde de yapılan ve dayatma olarak sunulan şunları şunları yapın şunları şunları ödevinizi çalışın gelin denildiğinin ötesinde bu bir süreçse bu süreci aynı şekilde gerçekten önerilerinde olduğu gerçekten bizlerinde masa üstünde tartıştığı ve önerilerimizi söylediği bir ortama dönüştürmektir ana hedefimiz.Ve bu nu da gittiğimiz çeşitli ülkelerde söylediğimiz de insanlar gerçekten can kulağıyla dinliyorlar ve bu işin 3gün-5gün sonra esas binanın yapımına başlandığında oluşturulacak demokmarkı özellikle Teknik Üniversitelerle ilgili yani kendi bünyelerinde teknik bölümleri olan Üniversitelerle ilgili özellikle bu doğal enerjinin dönüştürülmesinin demokmarkının bir laboratuar olarak üniversiteler tarafından kullanılacağını da özellikle belirtmek isterim. Dediğim gibi bu konuda emek veren tüm arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum çünkü çok önemli bir proje içindeler. Bu özellikleri ile de Dünya da Yerel Yönetim Hizmet Binası olarak bir ilki gerçekleştirmiş olacağız.Bununda hep beraber gurunu yaşayacağız. Sarıyer’li Sarıyer’de evlenecek diye bir sloganımız var,bu da neden?Şunu belirtmek istiyorum.Biliyorsunuz evlenme salonumuz alt katta,insanlar gelip işlemlerini yapıyorlar ama nikahlarını burada kıydıramıyorlar çünkü yani büyük bir çoğunluğu gidiyor buradan.Araç parkı yok,salon küçük,yeterince insan alamıyor ve dolayısıyla tüm bunları göz önünde bulundurduğunda hemen hemen nikah müracaatı yapanların yarısı evraklarını alıp başka belediyelere gidiyor.Dolayısıyla böyle bir problemin de önüne geçilmiş olacak yeni evlendirme binasıyla birlikte ve bunu Allahtan bir keder olmadığı takdirde bu yılın sonuna kadar bitirip açmış olacağız.Ve yaklaşık bin kişiye hizmet verecek aynı zamanda Kültür merkezi olarak ta kullanılacak.Biraz önce Merkez yönetim binasında söylemeyi atladım orda da aynı şekilde Kültür Merkezi olarak ta kullanılabilecek bir bina olacak.Şuan da Sarıyer’de biliyorsunuz en büyük ihtiyaçların başında Kültür Merkezi eksikliği şimdi yerel yönetim Belediye özellikle Sarıyer gibi bir bölge de araç parkı demek sevgili arkadaşlar, araç filomuzu büyüttük.Uzun zamandır belediyede çalışan arkadaşlarda bunun şahitleri elverişli bir iş makinemiz yoktu, yeterince aracımız yoktu kamyon olsun pikap olsun v.b. yani özellikle belediyenin fen işlerinin aktif bir şekilde kullanacağı araç filomuz maalesef yeterli değildi.Daha çok kiralama yöntemiyle bir takım çözümlere gidilmişti ki biraz önce söylemiş olduğumuz o tasarruf, maksimum tasarrufu da bu şekilde kiralamaları büyük oranda azaltarak sağlamış olduk.Ve bu doğrultuda 2011 ‘de araç filomuzu genişleterek toplam 21 adet aracı,araç filomuza kazandırdık.Ve bu araçların tamamını da DMO ‘den aldık. Ayrıca var olan araçlarımızın bakım ve onarımını yaparak hizmet kalitesini artırdık. Ve önemli bir şey daha var, özellikle Zekeriya köy köy bölgesi,Zekeriya köy muhtarı ve o bölgede yaşayanlar bilir 35 mahalleden oluşan Sarıyer ilçesini 2 bölgeye ayırdık. Zekeriya köy de yeni bir hizmet binası yaptık bir şantiye oluşturduk orda bu sayede hizmetlerin daha hızlı ve kısa sürede vatandaşa ulaşmasını sağlayacağız. Alt yapı çalışmalarımızın, çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Değerli arkadaşlarım daha önceki yıllarda başlayan çalışmalarını 2011 yılında da ağırlıklı olarak devam ettirdik. Mahallelerimiz de ve mücavir alanlarda ki yanlış asfalt kaplamalar ve hiç asfalt olmayan yollarda 2011 yılı içerisinde 94.161 ton asfalt uyguladık. Bu çok önemli bir rakam.Yağmur suyu kanalı olmayan yerleşim yerlerinde 5600 m yağmur suyu kanalı ve ızgara yaparak vatandaşlarımızın mağduriyetini ortadan kaldırdık. Sarıyer’in coğrafik yapısı nedeniyle biliyorsunuz tepelerden yamaçlarına ve Gediz kenarındaki düzlüklerden oluşuyor.Ve yağmurun yoğun olduğu dönemlerde özellikle yukarılardan getirilen birtakım artık malzemelerle aşağılarda inanılmaz su baskınları oluyordu,bunları da hepimiz Sarıyer’in içinde yaşayan herkes biliyorduk.Ve bu hatta sel olan bu suların özellikle çocukların okullara gitme sırasında büyük problemler olduğunu problemler yarattığını hep yaşadık ve özellikle de veliden gelenler.Ve şu anda bunların büyük bir kısmı çözüldü,devam ediyor ve bu çözüm çözülen bölgelerin sonrasında da gerçekten bir kent içinde olduğumuzu hiç olmazsa alt yapısı tamamlamış bir kent içinde olduğumuzu düşünmüş oluyorsunuz. Yol kenarlarında oluşan toprak kaymalarını evet yani burada bu bölgenin şartlarından oluşan özellikten kaymalarını önleme ve tretuvar çalışmalarında 20.794 m yol bordürü uygulaması gerçekleştirildi. İstinat duvarı çalışmalarında devam edilmesinin yanı sıra 5134 m² betonarme ve taş duvar imalatı gerçekleştirdik. şimdi burada özellikle bu istinat duvarı konusunu şöyle iki cümleyle anlatmak istiyorum. Şimdi bir tarafta ev altta yol veya altta ev üstte yol her an büyük tehlikenin olduğu,bir üçüncü örnek daha var 8-10 tane evi yarmanın başında her an kaymaya,her an uçmaya örnek bir durumda olması. Şimdi dolayısıyla istinat duvarları bölgemizi şart ve koşullarında olmazsa olmazlarından biriydi ve bütçemizin büyük bir kısmını da maalesef istinat duvarlarına harcamak durumunda kaldık. Örneğin bu şekilde dağı tepesi olmayan ilçelerin hiç böyle bir sorunu yoktur. Dolayısıyla (anlaşılamadı) ve o zaman kentlerin kurulacağı ve kentte yaşayacağımız olgusu ortaya çıkacaktır. İlçemizde ki tarihi dokuya sahip bir çok yerleşim yeri ve mücavir alandaki köyler de uygun görülen yerler de yaklaşık 32.500 m² kilit parke taşı kaplama çalışmaları yapıldı, Yerleşimlerin tarihi dokusu korunmaya çalışıldı. Vatandaşlarımızın evlerine rahat ulaşması için evet bu da yine bölgenin coğrafik koşullarından kaynaklanan bir durum 4790 m tül merdiven kaplama ve yeni duvar imalatı yapıldı.Şu istinat duvarıyla ilgili atladığım bir şeyi söylemek istiyorum,Belediyenin yapmış olduğu istinat duvarları dışında yurttaşa malzeme desteği vererek kendi olanaklarıyla da bir taraftan duvar yapılması konusunda da teşviklerde bulunuyoruz. Maden Mahallesi, Dereiçi sokağının Mehmet abiyi görüyorum buradan ta bu 94-99 arasındaki meclis döneminde meclis üyesiydi o dönemden de bu uğraşısı vardı evet yani o dönemin meclisi çözmüş oldu şu anda sevgili Mehmet GÜMÜŞ 30 yıldır devam eden atık su kanalı sorunu çözüldü ve yollar yapıldı. Bu sadece o mahallenin atık suları değil çevresindeki villalarında atık sularını almış oldu bu bölgenin, Sarıyer’in en büyük sorunlarından biri olan trafik sorununu çözmek için alternatif çözümler üretmeye çalışıyoruz. Sarıyer’in koşulları belli, bu yıl başladığımız Kılıç pınar yolu şu anda Belediye Başkanlık Binasının hemen karşısında Hesap işlerinin önünden yukarıya çıkan bir yol yapıldı ve bu Kocataş mahallesinden itibaren Kılıçpınar yoluna bağlanacak ve Kılıçpınar yoluyla ilgilide her türlü yasal izinler hemen hemen alındı ve Kılıçpınar yolu birkaç güne kadar asfalt kaplaması ile özellikle Büyükdere-Zekeriyaköy arası 10-11 dakikaya inecek. Bu çok önemli bir alternatif. Bunun yanında Rumelifeneri’ne alternatif ikinci yol açıldı biliyorsunuz tahmin ediyorum oradaki yerleşim bölgelerine giden bölge. İlçemizde de etkili olan doğal afetlere yoğun kar yağışı, tuzlanma, yağmur ve sel felaketlerine karşı kriz ekiplerimiz ile kesintisiz hizmet verdik, bu hizmetimizle İstanbul’da örnek gösterilen bir belediye olduk. Ve ben bu çalışmalarda da gecesini gündüzüne katan 24 saat hiçbir şekilde aksatmaksızın, özellikle hastalara hizmet götürmek anlamında yarışır bir şekilde çalışan tüm çalışma arkadaşlarıma, tuz atıcısından şoförüne, mühendisine bölgede tüm grup içinde bulunan arkadaşlara ve paydaşlarına tekrar ve tekrar Sarıyer Halkı adına teşekkür ediyorum. En sağlıklı verilerle çalışan kadastro mühendisliği seçildik, bu nerden çıktı diyeceksiniz bu bunu bir paylaşmak istedim.İstanbul’un İlçelerine örnek Belediye olmaya devam ediyoruz. Bu özelliğimizden dolayı; otomasyon sistemindeki yapılan değişiklikler çağdaş teknolojisinin en iyi şekilde kullanımı konusundaki yapılan çalışmalar sonrasında planlanan kadastral veriler, teknik personelimiz tarafından düzenlenmekte ve güncellenmektedir. Belediyemiz ve kadastro Mühendisliği arasındaki protokol kapsamında yapılan teknik çalışmalar neticesinde Sarıyer İlçesi dataları tamamen sayısal hale getirilmiştir.Sayısal hale getirilen parseller tapu parselleri ile konsalidasyonu sağlanmış olduğundan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü İstanbul İlçeleri içerisinde en sağlıklı verilerle çalışan Kadastro mühendisliği olarak Sarıyer Kadastro Mühendisliğini seçmiştir. Sarıyer pilot bölge olarak seçilmiştir arkadaşlarımı kutluyorum. Evet gelelim en önemli başlıklarımızdan birine Kentsel dönüşüm. Değerli arkadaşlarım Kentsel dönüşüm yerinde ve halkla birlikte her mahalle için özgür çözüm senaryoları başlığına aldık. Ne demek istiyoruz?Şu Van depremi sonrasında biz her deprem biliyorsunuz ondan önce 99 depremi oldu, ondan önce Erzincan depremi oldu çeşitli depremler oldu. Ana depremler çünkü Türkiye deprem kuşağı. Büyük ağıtlar yaktık, yine büyük gereksinimlerimiz vardı büyük ihtiyaçlarımız vardı ve doğal olarak ta hükümet seferber oldu ve her deprem olduğunda da İstanbul’da İstanbul akla gelir ve İstanbul konuşulur.Acaba böyle bir deprem Allah göstermesin İstanbul da olsa ne olur diye hep yakınırız. Ve dolayısıyla Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş biliyorsunuz bütün 39 ilçe Belediye Başkanlarını topladı ve bu bir Milat olsun ve bundan sonraki çalışmalarımızı burada belli oranlarda belli seviyelere getireceğiz çıkacak olan afet yasasına alt başlık oluşturacağız dendi ve gerçekten bu çalışmayı yaptık. Bir komisyon kuruldu 11 Belediye Başkanı vardı bu komisyonda 39 Belediye Başkanından bu komisyon 11 Belediye Başkanından biri de bendim. Ve komisyon toplantılarını yaptı ve özellikle bürokratların hazırladığı çok önemli veriler var. Biraz öncede söylediğim gibi sırası geldiğinde bu Sarıyer Kalkınma ve Eylem Planı SAKEP’in bir eyleminden bir parça idi.Arkadaşlarla ortak düşündüğümüzü ortak gördüğümüzü yani mühendislerin bu işe doğru yaklaştığının bir sonucu idi.Afet Koordinasyon Merkezi Başkanından söz ediyorum. Ve sorun sadece Afet demek, deprem demek değil, Deprem de bir park yapmak değil çünkü bu konuda mutlaka ve mutlaka bir anlayış birliğine varmamız gerekir. Aslında mühendisler varıyor o anlayış birliğine bu işi bence mühendislerin çözmesine bırakmak lazım.Yani akademisyenlerin çözmesine bırakmak lazım o zaman sonuca gidilebilir yoksa işte 99 depreminde olduğu gibi deprem öncesinde başka bölgelerde de yine deprem olduğunda o yakılan ağıtlar yine bir sonraki dönemlerde de şahit oluruz olmayız bilemiyorum,bir sonraki dönemlerde de gündeme gelir. Daha önce burada da bilgi olması açısından da söylemek istiyorum kesinlikle polemik değil. Ben Çevre ve Şehircilik Bakanını tanımam,çok iyi tanıyorum ismen fakat benim herhangi bir görüşmem olmadı. Ama AKOM’da çalışmalarımız oldu ve Sarıyer Belediyesi olarak neler yapılması gerektiğini görüşlerimizi bildirdik. Ve hiçbir zaman da Afet şurası afet bölgesi olsun, burası dönüşüm bölgesi olsun diye bir önerimiz olmadı.Biz bölgemiz için bakın SAKEP da özellikle şunu belirtmek istiyorum, afetin sadece deprem değil, aynı zaman da orman yangınlarının, dere taşmalarının yani her türlü tabiat olayının olması şeklinde bakmak
lazım. Dolayısıyla da belki Beşiktaş Belediyesi için veya bir başka belediye için konu olmayan, risk olmayan orman yangınları Sarıyer için en büyük risktir. Ve dolayısıyla da bizim afet yönetimimiz içinde ormanları da düşünmek zorundayız. Ve biz bunu anlattığımızda zaten söylediğim gibi bürokratlarım, mühendis arkadaşlarım tespitleriyle örtüştü. Yani burada demişiz ki değerli arkadaşlarım afet yönetimiyle ilgili eylem bir tanım doğal afetlerin araştırılması ve olası risklerin hesaplanması amaç bölgenin hangi tür ve mertebede riskler içerdiği ve bu risklerin hangi nedenlerden dolayı yükseldiği hangi etkinliklerin risk azaltılmada başarılı olabileceği konularında analiz yapmak.Yapılan analizler sonucunda gerekli olan önlemlerin alınması.Şimdi bu amaç bu her farklı eylem için farklı tariflenebilir. Bunun uygulama aşamaları var. Yani o gün daha toplantının başında binaları 2 kat yükseltsek mi? Yoksa yıksak yeniden mi yapsak, yoksa işte gecekondu bölgeleri hadi yıkalım yerine mi? Olmanın ötesinde bir planlama gerekliliğini bir planlama gerekliliğini AKOM raporlarıyla bizim SAKEP raporu örtüştü.Ve bizde dolayısıyla bu planın yaşama geçirilmesinde emeği geçen bütün arkadaşlara gururlarımızla teşekkür ettik. Uygulama aşamalarında aynı şekilde söylediğim gibi mevcut arazi bina bilgilerini saptamak var, analizlerden anlamlı bir bütün oluşturmak ve his kaybı tabanı oluşturmak var şimdi bunları okumayacağım kapatıyorum tüm bunlarla ilgili çalışma alanı olarak çalışma alanı olarak şunu bir kez daha belirtmek istedim. İşte SAKEP ‘nın yani şehrin yani geleceğin planlanması gerekliliğini mutlak ve mutlak olmazsa olmaz kabul etmek gerekir. Ve dolayısıyla da işte afetin riskinin Sarıyer Belediyesi sınırları içinde olduğu gibi diğer ilçelerde de ciddi sorunlar olacağı göz önündeki tutularak planımızda kalkınma eylem planında eylem olarak yer almıştır. Bunun yanında şu anda bölgemizde üniversitelerin olması çok önemli üniversiteler var biliyorsunuz, Koç Üniversitesi, İTÜ, Boğaziçi Üniversitesiyle çok aktif ilişkiler içerisindeyiz. Ve Prof. Dr. Naci GÖRÜR herkesin bildiği Türkiye’nin ve Uluslar arası platformda özellikle deprem konusunda ve zemin konusunda çok önemli kişiliklerden biri akademisyenlerden biri şu anda Sarıyer Belediyesinin Bilim Kurulu Başkanıdır. Tüm çalışmalarımız bu şekilde yapılmaktadır.Şu anda masa başı çalışmaları devam etmekte ve saha çalışmalarına kısa sürede dönülecektir. Mülkiyet sorununu çözümü için evet şimdi ben bilmiyorum Cemil Bey girmeseydi bu konuya girmeyecektim ama bu genelde Mali konularla ilgili ya da branşı maliye olduğu için şu tapu meselesine gelmek istiyorum çünkü vatandaşı en fazla ilgilendiren konu bu biliyorsunuz ki bunu bir görüş olarak alın bir mühendisin görüşü olarak alın ya tapudan kastımız bizim vatandaşın elinde 100 m² yerine alın senin alanın bu olsun diye tapu vermek yerine çarpık yapılaşmayı da dönüştürerek ve o bölgede çok uzun yılardır 60-70 yıldır yaşayan insanların gerçekten çağdaş, depreme dayanıklı, her türlü çevre düzenlemesiyle, her türlü sosyal alanlarıyla oluşturulduğu bir kent parçasında yaşamasını sağlamak. Ve buradan da herkesin şu andaki mevcut hakkın konusunda da bir pay sahibi olması işte bu pay sahibinin karşılığı tapuysa tapudur. Mülkiyet hakkıysa mülkiyet hakkıdır. Ama çok önemli bir şey var hiç atlanmaması gereken ve bizim de Sarıyer’in şart ve koşullarını bilen sevgili dostlarımın ısrarla yöneticilerin dışarıya, çevreye, gazeteciye diğer işte kamu kurumlarına, yöneticilere, siyasi yöneticilere herkese ısrarla söylemesi gereken bir şey var; bunu paylaşmak istiyorum. Barınma hakkını dikkate alan kentleşme politikasını, barınma hakkını dikkate alan kentleşme politikası. Dolayısıyla da kentsel dönüşümü ancak ve ancak uzlaşma, paylaşma ve yerinde dönüşüm anlayışı ile yapılabilir ve yapılmalıdır’ı mutlaka ve mutlaka kafasında en önde tutmak zorundadır. Bu yapılmadığı takdirde oluşacak sosyal problemlerin özellikle Türkiye’nin geleceği açısından çok ciddi sorunlar yaratacağını ve hatta bir dez avantajımız daha söz konusu olacaktır ki burada böyle bir dönüşüm politikasının yapılmasının Türkiye’de her yerde özellikle kentsel dönüşüm anlayışına ve kentsel dönüşüm politikasına çok büyük alt yapı oluşturacağını mutlaka bilmek zorundayız. Dolayısıyla tüm bu çalışmaları büyük oranda özellikle neler yapılması gerekir bu işin alt yapı çalışması ne olmalıdır? Diye 2010 yılında Gece kondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü altında Meclisimizin de onayıyla bir müdürlük kurduk ve tüm bu çalışmaları 2011 yılında da bölgemiz sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle iş birliği yaparak çalışmaları önemli bir aşamaya taşıdık ve şu anda da bu uygulamalar çeşitli alanlarda sürmektedir. Ve bunun çok açık bir şekilde yaşama geçirilmesi sırasında böyle bir uğraşı içerisinde olmanın gururunu yaşıyorum bunu da özellikle belirtmek isterim. Çünkü yukarıda tariflemiş olduğum barınma hakkına 60-70 yıldır mücadelesini veren insanlar yarın acaba ne olur? Sabahleyin acaba ne olur?diyen insanların artık çok çağdaş bir istek olan Çağdaş Yaşamda artık konuşulmayan bu barınma hakkı olayının çözülmüş olması bizim için en büyük gurur vesilesi olacaktır. Bunun örneğini eğer Sarıyer’de yaşadığımız da bu Meclis işte o zaman tarihe geçer.Onun için ben bu çaba içinde olan ve bu uğraş içinde olan emek veren tüm dostlarıma Sarıyer Belediyesinde dışarıda Üniversitelerden Büyükşehir Belediyesinde tüm arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum.Bur da özellikle şunu ısrarla arkadaşlarım belirtmek zorundayız mahallelerin bölgenin özgür koşullarını mutlaka ve mutlaka göz önünde bulundurmak zorundayız. Örnek verirsek Pınar mahallesi şart koşullarıyla Hisar üstünün şart ve koşulları aynı değil dolayısıyla da çalışmaların bu yönde aktif bir şekilde bölgenin şart ve koşullarını göz önünde bulundurmak lazım.Dolayısıyla projelerin başlangıç noktasında fiziksel ve sosyal yapının ,fiziksel ve sosyal yapının bir bütün olarak ele alınmasını prensip olarak kabul ettik,uygulamaya geçen plan ve tadilatlar hakkında da görüyorsunuz eylem planımızda örnekleri var.Yerinde dönüşüm projesi ile tapusu olan alanlarda yaşayan konut sahiplerinin bulundukları yerlerde kalmasını sağlayan bu ısrarla altını çizdiğimiz kalın çizgilerle ben çocukluğumdan beri Hisar üstünde oturuyorum,gitmek istemiyorum diye evet hep el ele verelim Hisar üstünde kalmaya çok önemli.Dönüşüm projesiyle tapusuz alanlarda yaşayan konut sahiplerinin bulundukları yerde kalmasını sağlayan ve sosyal yapıyı koruyan bir anlayışla ilçemizde pilot bölge olarak seçilen üç mahallemizde çalışmalara başladık. Her mahalle içinde özgün çözüm senaryoları geliştirdik. Biraz önce bakıldığı gibi ve zaman zaman da masa başında onları konuşuyoruz. Zekeriyaköy Kasap çayırında bakın bu bir örnek çalışma vatandaşların 25 yıldır çözülemeyen tapu sorununu çözüme kavuşturduk. Bunun da nasıl olduğunu söyleyeyim biliyorsunuz isim veriyim mi vermeyim mi? Sarıyer’den bir Metin Kaya ÇAĞLAYAN geçti, bir arsanın 10 kişiye satıldığı, 10 tane garibana getir işte al sana 250 m² yer denildiği şu kadar söylendiği dönemler yaşandı ve dolayısıyla Kasap çayırında bu pozisyonda olan 17 kişiye yani 17 eve o bölgedeki müteahhitlerin parsellerinden ve kooperatif mi? değil Kooperatifte var içinde kooperatifinkilerden keserek, isteyerek, dilenerek 3000 m²’lik brüt alanda alan oluşturduk ve bunun parasal değeri o bölgede özellikle emlak işiyle uğraşan veya yapı işleriyle uğraşan arkadaşlarımız iyi bilir. 17 aileye tapularını verdik. Ve toplamda 135 adet tapu dağıtımı gerçekleştirildi. Bununda bilinmesini istiyorum. Ve değerli arkadaşlarım Kültürel ve Sosyal etkinliklerle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Kent yaşamını alt yapı ve yatırımlarla sınırlı tutulamayacağı bilinciyle 2011 yılında da Kültür ve Sosyal alanlarda bir çok düzenleme ve etkinliğe ev sahipliği yaptık. Çoğu diyor ki ülkemiz doğrultusunda etkinliklerimizde herkesime hitap edebilecek konserler, sinema gösterimleri, tiyatro oyunları, gösteri ve söyleşiler gibi geniş bir yelpazeden oluşan etkinlikler dizisi sunduk. Geleneksel hale getirdiğimiz Ramazan etkinliklerini 2011 yılında da büyük bir coşkuyla kutladık. İstinye etkinlik alanında yaklaşık 1 ay boyunca 250.000 civarında insan huzur ve güven içinde eğlendi.Ve sohbetleri de oldu bunun.Ve bizim için en önemli olan şuydu ta başından beri söylediğimiz bir şey var.Tüm insan gruplarını düşüncesi, inancı ne olursa olsun yaşam biçimi ne olursa olsun insanları bir arada tutabilmek bir arada yaşatabilmek bir arada huzur ve mutluluğunu sağlayabilmek ve dolayısıyla da bu orada sağlandı. En ufak bir emniyet problemi yaşanmadı mutlaka alınan önlemler vardı ama şunu gördük ki halkımız zaten huzur içinde yaşamaya hasret ve bunun gururunu yaşadık oraya gelen insanların zaman zaman ifade etmeleriyle.Değerli arkadaşlarım Ramazan ayı boyunca 3 ana bölge de çadırlar kuruldu ve 15 dağıtım noktasında toplam 105.000 kişiye sponsorlarında katkı ve destekleriyle şimdiden teşekkür ediyorum onlara 105.000 kişiye iftar yemeği verdik. Muharrem ayı aşure gününde 33 noktadan toplam 23.500 adet aşure dağıtımı yaptık. Konsoloslarımız ve dini önderlerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz 1 Eylül Dünya Barış gününü gelenekselleştirdik 3.cüsünü yaptık ve tüm dünya ya Boğaz’dan barış mesajları gönderdik. 2011 yılı boyunca çeşitli kutlama ve törenlere de ev sahipliği yaptık. 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, 5 farklı ülkeden 250 yakın misafir öğrencimizle birlikte kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 24 Kasım Öğretmenler günü, Cumhuriyet Bayramı bunlardan sadece birkaçı. Etkin hale getirdiğimiz Belediye Tiyatromuz da bunu özellikle belirtmek istiyorum, bütün oyunlarımızdaki arkadaşlara teşekkür ediyorum. Tiyatro Sarıyer’de gelenekselleşti.4’ü çocuk oyunu olmak üzere, 20 oyun 117 kez sahnelendi ve bilet rakamlarından çıkan sonuç 22.246 kişi tarafından izlendi. Çok önemli, ufacık bir salon ve dolayısıyla da herkesin büyük oranda gelmesine ve destek vermesine de neden oldu ve dolayısıyla tüm oyuncu arkadaşlarımı buradan kutluyorum. Vatandaşın ayağına gittik, sorunları yerlerinde dinledik şimdi değerli arkadaşlarım bizim Yerel Yönetim anlayışımız, sorunların ve gündemin mutlaka ve mutlaka yerelden tespit edilmesi gerekliliğini hep söylüyoruz. Yani bir problemi en iyi içindeki bilir.Bir derdi en iyi yaşayan bilir. Düşüncesiyle hep vatandaşlarımızla birlikte olduk, olmaya çalıştık. Olamadığımız günler oldu, yetişemediğimiz günler oldu ama yetişemediğimizde de sağ olsun sevgili muhtarlarımız, toplum kuruluşlarımız, devreye girdi ve eş güdüm halinde bir paylaşmacılıkla çok önemli mesafeler alındığını ve dolayısıyla zaman zaman mahallelerde yapılan mahalle gezmeleri, sitelerde yapılan toplantılar, camilerde yapılan toplantılar ve şimdi ayda bire çıkardık bu yıl bak her 15 gün de bir yapılıyordu yapılan halk toplantılarında insanların hani vardır ya “çözüm bulunamasa bile ya derdimi gidip anlatacağımı bir yer olsa” düşüncesini yaşama geçirmek anlamında ve de sonuç alabilmek anlamında yurttaş ve vatandaşla hep iç içe olduk ve bunun da sonuçlarını görüyoruz. Ve nedir bunun sonucu? İşte ayda bir huzur toplantıları yapılıyor biliyorsunuz Emniyetin yaptığı huzur toplantılarında Sarıyer genelde 1. İlçe seçiliyor en huzurlu ilçe seçiliyor, bunda da bu çalışmaların bir payı olduğuna inanıyorum ben. Yani bu en huzurlu seçilmesinin ana sorumlusu biziz demeyeceğim tabiî ki ama buna çok gerçekten çok önemli bir katkısı olduğu inancındayım. Ve dolayısıyla yönetime katılımcılığa verdiğiniz bu çok önemli önem doğrultusunda da insanlarımızla düzenli olarak toplantılar gerçekleştirme ve mahallelerimizin sorunlarını masaya yatırmaya devam ediyoruz. Çok önemli bir proje bu arkadaşlar, hayata açılan kapı semt ve yaşam evleri bu 2009 projelendirildiğinde daha ilk ay 6 ayda erken geliyor mahallenize geliyor sıralı şimdi 2009 da ilk 6. ayda Marmara Belediyeler Birliğinin en iyi projeler ödülü yarışmasında 1. oldu bu proje semt evleri şimdi bunu yapıldıkça mahalleler de insanlar buraları kullandıkça özellikle bir takım sosyal sıkıntıların çözümü konusunda ciddi mesafeler alınıyor. Katılımcı ve Yerel Yönetimi yaygınlaştırmak, mahalle sorunlarına yerinde çözüm sağlamak amacıyla açılmaya başlayan ve 5 mahallemizde hizmet veren bu 7, 8 oldu semt evlerimizden toplam 18.211 mahalle sakini yararlanıyor. Şimdi semt evinde ne var? Arkadaşlarım ben özellikle gitmeyen arkadaşların gitmesini öneririm. Orada 100 kişilik bir toplantı salonu var, muhtarlık var, hobi kurslarının yapıldığı bir oda var, sivil toplum kuruluşu için bir oda var ve genel anlamda herkesin kullandığı ve önünde geniş bir meydanı var şu andaki yapılanların. Bir parkın içinde oluyor, işte son PTT evlerinde açıldı. Şimdi burada bakın ben bir örnek vereceğim, İstinye’de ihale açtık bir saha yapmak için, futbol sahası yapmak için ve 60 tane hanımefendi belediyeyi bastı. Açık kapalı yani dediler ki “Başkanım ne yapıyorsun? burada bu iş olmaz”.”Niye?”dediler ki “burada her gün kavga olur” birazda Karadenizli çoğunluk orada “Yok sen benim orama baktın, yok cam açıktı, yok ben şortla oynadım, e bunu iptal edin. Siz bir semt evi yapıyormuşsunuz işte o zaman da Kireçburnu’nu Ömürtepe ve Bahçeköy gündemdeydi ve geldi gördüklerinde bizde bunun aynısını istiyoruz dediler. Ben de sağ olsun bir sponsor dostumuzun desteğiyle bir de sağlık ocağı eklendi ve çok büyük bir alan şu anda maksimum kullanım düzeyinde. Ve bir toplantıya davet ettiler beni sevgili muhtarlarıyla beraber bir hanımefendi çok güzel bir şey söyledi. İşte bu projenin ödüle gerçekten layık olduğunun bir sonucu dedi ki: Ben 2 değişik tansiyon ilacı kullanıyordum, buraya gelip gittikten sonra artık kullanmıyorum. Dedi. Yani bu demek ki sosyalleşmenin insanların bir arada yaşamasının gerçekten bir terapi olduğunu ve hele bu işin içinde bir de barış ve huzur olunca terapi olduğunu hiç unutmamak lazım değerli arkadaşlarım. Birde Yaşam Evlerimiz var, özellikle yaşlı vatandaşlarımızın faydalanmaya devam ettikleri bir yer, haftada 2 gün doktor ve sağlık kontrolünden geçiriliyor bur da gelen arkadaşlarımız, inşallah o duruma düşmeyiz hani genelde yaşlı vatandaşlar evden çıksa da bir yerlere gitse diye bakılır bu toplumda da çok uygun bir şey değildir ama özellikle sevgili gençlerimizin buralarda bu şekilde faydalanmasını ben canı gönülden destekliyorum ve bu konuda da arkadaşlarımız büyük çaba içerisinde oluyorlar. Evet önemli başlıklardan biri de değerli arkadaşlarım engelli vatandaşlarımız,engelli vatandaşlarımız. Şimdi biliyorsunuz Türkiye genelinde verilen istatistiklerde nüfusun %10'nu engelli 75 milyon düşünülürse nüfus, 7,5 milyon engelli. Bunu çevresindeki akraba,yakın ilişkili göz önünde bulundurarak ortalama 4'le çarpsanız 30 milyon işte yaşlıları da ilave edin 40-45 milyon bu ne demek arkadaşlar nüfusun yarısı engelli demek. O zaman bizler özellikle Yerel Yönetimlerden bunun mutlaka ve mutlaka çok ciddi bir şekilde dikkate alınması ve buradan projeler üretilmesi ve hatta merkezi yönetimlere gönderilmesi çok büyük elzemdir. Hep söylüyoruz konuşmaların başından da belirttim bizim için yaşamda herkes olmalı, kurulan Engelliler Koordinasyon Merkezimiz' de sürekli danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyoruz. Bizde yaşamı kolaylaştırmaya çalışıyoruz şu andaki yaptıklarımız hiçbir şekilde yeterli değil bunu belirtmek isterim bizim bu konuyu, bu sorunu çözmek iddiasın da değilim. Yaşamı kolaylaştırmaya çalışıyoruz 270 engelli vatandaşımıza yaz döneminde Kilyos Sosyal tesislerimizde birer haftalık ücretsiz tatil imkanı sağlıyoruz. Bunu insanın içi acısın diye söylemiyorum. Her alanda olduğu gibi alt yapı çalışmalarımızda da engelli vatandaşlarımızı unutmadık, yapılan engelli tahtaları sayesinde de engelli vatandaşlarımızın sosyal yaşama katılmalarını kolaylaştırıyoruz. Şu anda çok önemli bir proje başlayacak Birkaç güne kadar Reşitpaşa'da, Reşitpaşa meydan düzenlemesine Altı Nokta Körler Vakfının önünden başlayan ve ta Emirgan'a kadar uzanan caddeyi, yolu bir prestij ve tüm engellilerin çok rahat bir şekilde kullanılacağı kullanacağı ve herkes tarafından bu noktası nasıl çözülmüş diye gelip örnek olarak bakacakları bir yol başlatıyoruz. R.paşa' dan meydanın düzenlemesi var, taxi duraklarının ve arkasındaki kamyonet duraklarının arkasındaki büyük alan milli emlak tarafından tahsisini aldık ve orada 18.000 m² alan üzerine çok önemli bir parkı başlatıyoruz. Bu parkın şimdi engellilerin en başta neler istediklerini tespit etmek söz konusu olduğunda arkadaşlar hatırlarlar, bizim kapalı spor salonumuzun tirübünlerine bizim belediye personelimizi oturttuk, sahaya da engellileri oturttuk, masa başında. Dedik ki; engelliler engelsizleri eğitsin. O toplantının sonrasında çıkan çok önemli bir sonuç vardı, sizler mutlaka düşünürsünüz bunu. Dediler ki engelliler; kardeşim biz özel bir park istemiyoruz, biz özel bir yol istemiyoruz. Biz diğer insanlarla yaşamın içinde olmak istiyoruz. Yani vatandaş orada diğer yaşayanlarla beraber ben parkı kullanayım, kolaylaştır benim de kullanımı sağla, yolda ben yolu bende kullanabileyim diğer vatandaşlarla beraber yani ben yaşamla iç içe olayım. Dolayısıyla da bu proje özellikle çok büyük önem arz etmekte ve tabi bütün gönlümüzden geçen en önemli rüyamız bütün sokaklarımızın aynı şekilde olabildiği oranda her türlü engellinin kullanımına, kullanabileceği duruma getirmek. Yani bu sadece engelli biliyorsunuz bedensel engelli veya işte görme engelli veya zihinsel engellinin olmasının ötesinde yaşlılarda engellidir ve engeli olmayan herkeste engelli adayıdır. Bunun hiç unutulmaması lazımdır. Değerli arkadaşlarım eğitim kurumlarına Belediye desteğini önde tutuyoruz. Eğitimin yani kime sorsanız eğitim her zaman çok önemlidir veli için. Sosyal Belediyecilik anlayışımız eğitim konusunda da bizim titiz olmamızı sağlıyor. 2011yılında da okullarımızın her türlü ihtiyaçlarına yanıt verdik. Lojistik destek sağladık, 2011 yılında toplam 1500 ihtiyaç sahibi öğrencimize eğitim yardımı yapıyoruz.Şu anda bu çok önemli bir rakam 1500 bunun hedefimiz eğer olanaklar elverirse sayıyı maksimuma çıkarmak bu öğrenciler ilkokuldan lise öğrencilerini kapsayan , yani üniversite öğrencilerinin içinde olmadığı bir eğitim yardımı ve yaz spor okulları projesiyle 9 farklı branşta uzman eğitmenler eşliğinde kurslar düzenliyoruz çocuklarımızın bedensel ve ruhsal gelişimine destek olmaya devam ettik. 9 şubede hizmet veren Sarıyer Belediyesi Gençlik Eğitim Merkezlerinin SAGEM, eski BİGEV'lerin çok işlevsel bir hale dönüştü.10.000’e yakın öğrencimiz, 600’e yakın veli faydalanmaktadır. Şimdi saat 3'ten sonra çocuklar geliyorlar,3'e kadar da velilerimizin faydalanmasını sağlıyoruz. Özellikle Bilgisayar ve İngilizce kurslarıyla. Ayrıca el sanatları, müzik, enstrüman, dans, tiyatro, bilişim v.s. gibi farklı alanlarda da 1600 civarında kişiye kurslar verdik bugüne kadar. Gündüz bakım evleri ve konuk evi. Şimdi 2011 yılında hizmete açtığımız 60 çocuk kapasiteli Gündüz Bakım Evimiz var biliyorsunuz. Personelin 0-3-6 yaş arasında çocukların eğitimine katkı sağlıyor, sağlıklı bireyler yetişmesine yardımcı oluyoruz. Bura da ki amaç bir yine bir örnek olsun düşüncesiyle hemen hemen her şeyi detaylı düşündük. Bu siz kreşte diyebilirsiniz, işte gerçi kreşin tanımı farklı, yeni doğan çocuk belli bir şeyden sonra da katıldığı yer ama özellikle çocukların ve günümüz şart ve koşullarını göz önünde bulundurduğunuz da çalışan insan sayısının çok olması ve ihtiyaç olunması çalışmaya ihtiyaç olunması ve de bu tip yerlerin olmaması nedeniyle bu projenin çoğunlukla ve hızla acilen arttırılması gerekmekte yani hemen hemen 1-2 bölgeye bir tane böyle bir yerin yapılması gerekliliği var ki; çağdaş ülkelerde onlar bu tür problemleri artık çözmüş. Çocuk belli bir yaşa geldiğinde ailesinden alınıyor ve o şekilde de yaşama hazırlanıyor. 2011 yılında hizmete açtığımız diğer bir yerde Bahçeköy Kız Konuk Evimiz oldu. Şu anda 60 öğrenci var bur da, bu da özellikle biliyorsunuz kız çocukları için özellikle gerçi erkekler için de aynı şey geçerli. Özellikle Anadolu dan gelmiş çocukların kalacak yerlerinin olmaması veya hayat şartlarının çok pahalı olmasından dolayı elzem olan bir konuydu ve 102 kişi kapasiteli bir binaydı ve dolayısıyla bunu şuanda 60 öğrenci kalmakta ve aynı zamanda da İstanbul dışından gelen misafirlere şu anda misafirhane olarak ta destek veriyoruz. Sportif faaliyetlere desteğimiz sürüyor değerli arkadaşlar. Sportif faaliyetler 2011 yılında da Belediyemizin üzerinde durduğu bir konu oldu. 2011 yılı içerisinde Kapalı Spor Salonumuz ve Cevahir Spor Tesislerimizi tamamen yeniledik, Çayırbaşı Halı Sahasının zeminini yeniden yaptık. 8 branşta faaliyetlerine devam eden bir Belediye Spor kulübüne desteğimiz devam ediyor. Şimdi sporun olmazsa olmaz vazgeçilmez bir alan olduğunun ve özellikle sporla yetişen neslin veya işte sağlık için spor olarak düşünülen faaliyetin çok önem arz ettiğini bilmek gerekir düşüncesiyle sporu önde tutmaya çalışıyoruz şu anda. Bir örnek vermek istiyorum ben, bayan voleybol takımımız; işte bunu 2009'ta kurduk. Mahalli ligde oynadık, 3. lige çıktı,3'ten 2'ye çıktı ve bu senede inşallah yarın öbür gün, bu gün bir maçı vardı devam ediyor belki, yarın öbür gün final gurubun da Türkiye Şampiyonu olarak 1.lige çıkacak, bayan voleybol takımımız. Bu geçen yılın 2011'in fotoğrafı ve bu da neden kız voleybol takımı? Ve niye bu iddaa? Bakın şu anda bunların dışın da 2 tane de okulumuzun İlköğretim öğrencileri Türkiye finallerindeler. Ve bunların Türkiye finallerinde olan okulların sporcularının büyük bir çoğunluğu bizim alt yapı sporcularımız. Dolayısıyla hemen yaşamın çok net bir şekilde, rahat bir şekilde algılandığını özellikle göz önünde hep tutulması gerekir. Ve onun için böyle bir şeye ihtiyaç duyduk ve şu anda Sarıyer Spor Kulübünde yakalayamadığımız ağlayarak sürekli üzerinde durduğumuz ve yakalayamadığımız başarı hiç olmazsa kızlar da sağ olsunlar bize o sevinci yaşatıyorlar ve dolayısıyla yarın ve öbür gün çok önemli maçları var, maçlara gelmek isteyen arkadaşlarımızı davet ediyorum.
Dostları ilə paylaş: |