7. Toplum bünyesinin zayıflaması (güven duygusunun sarsılması, karamsarlık, yılgınlık, korkaklık, bezginlik ve eziklik gibi),
8. Gelir dağılımının bozulması, zenginliğin adil olmayan bir şekilde belli ellerde toplanması,
9. Yabancı istilası,
10. Yeni neslin kendi medeniyetine sahip çıkmaması, zenginleştirmemesi, ilerletememesi, hatta koruyamaması.
İslam Devletleri ve Medeniyetinin Çöküş Sebepleri
İmadeddin Halil’e göre İslam devlet ve medeniyetinin çöküş sebeplerini şöyle sıralayabiliriz.
1. Devletleri inşa eden inançlardır. Bu inançlar aynı zamanda söz konusu devletin gidişatını, tarih içindeki seyrini belirler ve onun etkin bir aktör olmasını sağlar. İnanç zaafa uğradığında şu veya bu şekilde fonksiyonunu yitirdiğinde gelişme ve devalılık gücünü kaybeder. Devleti birbirine bağlayan temel unsurlar kaybolunca çözülmeye sonra da tarih sahnesinden silinmeye mahkûm olur.
2. Bir millette cihat/ilerleme ruhu terk edilmiş ise, o milletin/medeniyetin yıkılması artık mukadderdir. Tarihte ortaya çıkmış bir medeniyet, karşı karşıya kaldığı meydan okumaların ve ortaya çıkan yeni problemlerin üstesinden gelebildiği oranda bünyesini güçlendirir ve tarihî yolculuğuna devam eder. Şayet söz konusu meydan okumalara ve ortaya çıkan yeni problemler karşısında aciz kalıp çözüm üretemeyip, atalet, yorgunluk ve tükenmişlik sendromuyla tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalır.
3. Bir devlet ya da medeniyet sadece bir grubun, ırkın ya da mezhebin elinde olup diğer ırk, mezhep ve hizipleri dışlıyorsa/ötekileştiriyorsa o devlet veya medeniyetin de devam etmesi mümkün değildir. Çünkü onların karşısına devletin varlığını tehdit eden bir muhalefetin ortaya çıkmasıyla toplumda tamiri çok zor olan parçalanmalara yol açacaktır.
4. Bir devlet veya medeniyette fırsat eşitliğinin olmaması da çöküş sebepleri arasında gösterilmektedir. Önemli makam ve hayati işleri deruhte eden kurumlara onları geliştirecek ehil kişilerini getirilmemesi bir medeniyetin çöküşünü hazırlayan etkenlerdir.
5. Yönetimlerin baskıcı ve haksız uygulamaları sonucunda oluşan patlamaya hazır bomba gibi toplumların oluşturduğu muhalefet de devletlerin ve medeniyetlerin çöküşünde etkin rol oynamaktadırlar.
6. Bir devlet ya da medeniyette ekonomik hayatta yaşanan sıkıntılar toplumsal çözülmeye, zengin-fakir arasındaki uçurumun derinleşmesine, iktisadî krizlerin çıkmasına ve sınıflar arası çatışmalara ve nihayetinde onu çöküntüye götürür.
7. Maddi ve manevi değerler arasındaki dengelerin bozulması devletlerin ve medeniyetlerin kaderini olumsuz etkiler ve onların yıkılmasına sebep olur.