-Akit, Robert Koleji hedef gösterdi
Yeni Akit, "Gezi'ye ve eşcinsellere desteğiyle bilinen Robert Koleji adeta para basıyor - 900 trilyon nereden geldi nereye gidiyor?" sürmanşetiyle çıktı. Haberde, "Gezi kalkışmasına destek veren, başörtülülere yasak uygulayan, MEB'den gizli eşcinsellik programları düzenleyen Robert Koleji'nin 5 yılda 1 katrilyon liraya yakın bir gelir elde etmesi kafalarda soru işaretleri oluştur" denildi. (7 Eylül 2018)
-"Milletin sanatçıları" sürmanşeti
Yeni Akit, "Milletin sanatçılarına azgın azınlık linci" sürmanşetiyle çıkarak, iktidara yakın söylemleri nedeniyle sosyal demokratlar tarafından eleştirilen Mazhar Alanson, Ara Güler, Necati Şaşmaz ve Semih Kaplanoğlu'nu haber yaptı. Haberde, "İnancına ve milli değerlerine sahip çıkan gerçek sanatçılar, yaşadıkları toplumdan kopuk olan laikçi-sol kesimin medya lincine maruz kalıyor" ifadeleri kullanıldı. (8 Eylül 2018)
-Yine "raf" manşeti
Star gazetesi, "Raflarda çifte soygun" manşetiyle çıktı. Türkiye'de yaşanan ekonomik krizi görmezden gelen gazete, haberinde "ABD'nin başlattığı ekonomik savaşı fırsata dönüştürmek isteyen etiket anarşistlerinde oyun bitmiyor. Doların değer kaybettiği hafta ürünlerin gramı düştü, fiyatı yükseldi" denildi. (10 Eylül 2018)
-Şarbon yalanmış
Güneş gazetesi, "Şarbon kumpası" manşetiyle çıktı. Haberde, "Döviz operasyonuyla diz çöktürülemeyen Türkiye, yeni bir ekonomik saldırının hedefi oldu. Yalan şarbon haberleri üzerinden panik havası estirilmeye çalışıldı" denildi. (10 Eylül 2018)
-Akit, karma eğitime de karşı
Yeni Akit, bu kez de karma eğitimin kaldırılmasını istedi. "İşte ABD, İngiltere ve Avusturya'daki araştırmaların sonucu - Karma eğitim başarısız" sürmanşetiyle çıkan gazete, "CHP'nin başını çektiği laikçi-sol kesim karma eğitimde ısrar ederken, Batılı ülkelerde yapılan araştırmalar erkek ve kız öğrencilerin ayrı olduğu okulların eğitim öğretimde daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor" denildi. (14 Eylül 2018)
-Akit, TİGEM Genel Müdürü'nü hedef gösterdi
Yeni Akit, birinci sayfasından "TİGEM'e içkici müdire" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin şarap kadehleri bulunan bir masada çekilmiş fotoğrafına yer verilerek, "Işıkgece'nin içki masalarında çekilmiş görüntülerine tepki gösteren vatandaşlar, 'Pes artık çiftçimiz bunlara mı emanet?' yorumunda bulundular" denildi. (16 Eylül 2018)
-İşçilerin eylemini "Gezi filmi" diye verdi
3. Havalimanı’nda kötü çalışma koşullarına tepki gösteren işçilerin başlattığı eylem Türkiye gazetesinde "Ayaklanma için bu defa işçileri kışkırttılar - Havalimanında Gezi filmi" manşetiyle haber oldu. Haberde, "Gezicilerin engellemeye çalıştığı dev projenin bitimine yakın 5 yıl önceki kirli plan sahneye konuldu" denildi. (16 Eylül 2018)
-Kur’an alıntılı manşet
Yeni Söz gazetesi, "Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz - Hatırlayınız! Faiz ve karaborsa haramdır" manşetiyle çıktı. Haberde, "Allah (c.c), ayetinde açık ve net bir şekilde 'Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin' diye tebliğde bulunarak, yarattıklarını bu konuda uyarıyor. Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadisinde 'Malını satışa arz eden kimse rızıklandırılır; karaborsacı ise lanetlenir' buyurmuştu. Bugünlerde yaşanan ekonomik saldırıları fırsat bilenler, hatırlayınız ki faiz ve karaborsa haramdır. Allah (c.c) bu milletin hakkını sizden sorar" ifadelerini kullandı. (16 Eylül 2018)
-Star'dan CHP-PKK ittifakı haberi
Star gazetesi, birinci sayfasından "CHP'den yerel seçimde PKK ile ittifak" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "CHP, 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde de terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile işbirliği yapacak. Gizli ittifakın hedefi İstanbul'un ilçeleri" denildi. (17 Eylül 2018)
-Akit'in hedefi yine karma eğitim
Yeni Akit, "Dünya karma eğitimden vazgeçiyor" sürmanşetiyle yine karma eğitimin kaldırılmasını istedi. Haberde, "Kız ve erkek öğrencilerin üzerinde olumsuz etkileri olduğu uzun soluklu araştırmalarla ispatlanan karma eğitim modeli, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler tarafından terk ediliyor" ifadeleri kullanıldı. Ertesi gün de gazete, "Karma eğitim mecburiyeti kalksın" sürmanşetiyle propaganda yaptı. Haberde de "Karma eğitimin mimarı olan Batı bile kız ve erkek ağırlıklı okullara yönelirken Türkiye'de laikçi-bağnaz kesimlerin 'karma'da diretmesi tepki çekiyor. Kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda okumasının eğitimde olumlu sonuçlar doğuracağını belirten uzmanlar, 'Karma eğitim zorunluluğu kalksın' çağrısında bulunuyor" denildi. Akit'in bir gün sonraki sürmanşeti de "Karma eğitim, yüzyılın en büyük pedagoji yanlışı" oldu. Haberde, "Batı'nın karma eğitim zorunluluğundan vazgeçtiğini belirten Ali Erkan Kavaklı, bu modelin pedagojik açıdan büyük bir yanlış olduğunu söyledi" denildi.
(17-18-19 Eylül 2018)
-"Türk sanayisi küresel şeytanlara rağmen hızla büyüyor" manşeti
Yeni Söz, "Kürsele şeytanların saldırılarına rağmen güçlü ve istikrarlı bir Türkiye var - Sanayi üretimi büyüyor" manşetiyle çıktı. Haberde ise "Türk milleti olarak topyekün birlik ve beraberlik içinde mücadele ettiğimiz küresel şeytanların ekonomimize ve Türk Lira'sına saldırıları karşısında gücünü ve istikrarını koruyan Türkiye sanayisi 22 aydır hız kesmeden büyüyor" ifadelerine yer verildi. (18 Eylül 2018)
-Güneş, Ahmet Şık'ı hedef gösterdi
Güneş gazetesi, "Maaşını bu millet ödüyor" başlıklı birinci sayfa haberinde gazeteci milletvekili Ahmet Şık'ı hedef gösterdi. Haberde, "CHP'nin desteğiyle barajı aşarak Meclis'e giren HDP'li vekil Ahmet Şık, yine ihanet gibi sözlere imza attı. Şık, Türkiye'ye milyarlarca Euro kazandıracak 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapmaması için kara propaganda çalışması başlattı" denildi. (20 Eylül 2018)
-Akit'ten bir taşla iki kuş haberi
Yeni Akit, sürmanşetten "İşte CHP yönetimindeki İş Bankası'nın işleri - Hain Can Dündar'a faizsiz 4 milyon TL" başlıklı bir haber yayımladı. Haberde, "Yönetiminde 4 CHP'li isim bulunan İş Bankası'nın Gezi olayları öncesi, vatan haini Dündar'a sıfır faizle 4 milyon lira verdiği ortaya çıkmıştı" ifadelerine yer verildi. (21 Eylül 2018)
-Gömlek krizi haberi
Güneş gazetesi, Erdoğan'ın ultra lüks Katar uçağını haber yapmamayı tercih ederken "İkinci gömlek krizi" manşetiyle çıktı. Haberde, "Kılıçdaroğlu'nun Etro gömlek skandalının ardından CHP'de 2. gömlek krizi patlak verdi. Kapalıçarşı'da cumaya giden esnafın dükkanı önünde poz verip kriz tellalığı yapan CHP'li Tekin'in Türkiye'nin en lüks AVM'sinden aldığı 1000 TL'lik gömleği tartışma konusu oldu" denildi. (27 Eylül 2018)
-Skandal, haber olmadı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretinde Can Dündar'ın Merkel ile yapılacak basın toplantısına katılımı halinde Erdoğan'ın toplantıyı iptal edeceğinin ortaya çıkması skandalı ertesi gün gazetelerde yer almadı. Yeni Şafak, "Berlin'de tarihi zirve - Atacağımız çok adım var"; Star gazetesi "Almanya ile yeni dönem"; Sabah gazetesi "Sıcak karşılama güçlü işbirliği"; Türkiye "FETÖ listesi pazarlığı"; Milliyet gazetesi "FETÖ'cüleri iade edin"; Yeni Akit "Merkel'den pişkinlik"; Hürriyet gazetesi "6 kriter tamamlanacak"; Akşam gazetesi "Ülkemiz yeniden reform yolunda"; Vatan "FETÖ ve PKK ile mücadele edin"; Karar gazetesi "Berlin ile ikinci bahar"; Diriliş Postası "Türkiye kendi sayfasını açıyor"; Posta "Yeniden reform yoluna girdik"; Takvim gazetesi "Merkel'in yanında 2 net cevap"; Güneş "Avrupa'yla yeni dönem" başlıklarını kullandı. Birgün gazetesi aynı haberi "Gergin toplantı"; Cumhuriyet gazetesi "Berlin'de fikir ayrılığı" başlıklarıyla verdi. Milat ve Sözcü gazeteleri ise Erdoğan'ın "Can Dündar ajandır" sözlerini başlıkta kullandı. (29 Eylül 2018)
-Akşam’dan, Cumartesi Annelerine çirkin itham
Akşam gazetesi, "PKK'dan kadınlara provokasyon talimatı - Her cumartesi dayak yiyin" manşetiyle kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri'nin 700 haftadır verdiği mücadele ile dalga geçti. Haberde, "Taksim'i birbirine katan ve Barış Anneleri adını taşıyan grubun terör örgütü PKK'nın talimatı uyarınca polis müdahale edene kadar eylem yaptığı ortaya çıktı" ifadeleri kullanıldı. (30 Eylül 2018)
TEHDİT, HAKARET, HEDEF GÖSTERME, ŞİDDET
-Gazeteci Kılıç darp edildi
Kütahya-Eskişehir karayolunda dün meydana gelen trafik kazasını haber yapmak için olay yerine giden DHA muhabiri Oğuzhan Kılıç’a yaralıların yakınları önce tepki gösterdi, ardından saldırdı. (26 Temmuz 2018)
-Gazeteci Hale Gönültaş’a tehdit telefonu
Gazeteci Hale Gönültaş, IŞİD’in Şengal’deki Ezidilere yönelik katliamının dördüncü yıldönümü nedeniyle kaleme aldığı ve www.gazeteduvar.com internet haber sitesinde “IŞİD, Ankara’da Ezidi kız çocuğu sattı” başlıklı haberi nedeniyle tehdit edildi. Gönültaş, bilinmeyen numaradan arayan bir kişinin “Bu memlekete cihat gelecek. Ayağını denk al” dediğini kaydetti. (30 Temmuz 2018)
-Cumartesi Annelerinin oturma eyleminde polisten gazetecilere saldırı
Cumartesi Annelerinin oturma eyleminin 700. haftası, her zamankiden daha geniş katılımlı olacak şekilde planlandı. Eylemin yapıldığı İstiklal Caddesi üzerinde Galatasaray Lisesi önüne gelmek isteyen vatandaşlar polis tarafından engellenirken, cop ve biber gazlı müdahale yaşandı. Bu durumu haberleştirmek isteyen gazetecilere de biber gazı sıkıldı, plastik mermi atıldı. DHA muhabiri Deniz Kaya, polisin sıktığı iki gaz mermisiyle yaralandı. Eylemde gözaltılar da yaşandı; 1980 yılında polis tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Hayrettin Eren’in kardeşi Cumhuriyet gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren de gözaltına alınanlar arasındaydı. (25 Ağustos 2018)
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ, KADIN DÜŞMANLIĞI VE İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRMAYA YÖNELİK HABERLER
-Yeni Akit’in "Ahlaksız zihniyet!" başlıklı manşeti
Yeni Akit, birinci sayfasından yayımladığı "Ahlaksız zihniyet!" başlıklı haberde feminizmden bir "illet" olarak bahsetti; Avukat Feyza Altun'a hakaretler yağdırdı. Haberde, "Feminizm illetinin yayılması için çalışan isimlerden Avukat Feyza Altun, ahlaksız bir yorumda bulundu. Annelik kavramını ayaklar altına alan bir yaklaşımda bulunarak, 'Anne iyi bir anneyse kiminle seviştiğinin önemi olmamalıdır mahkeme için' dedi. Altun'un hayvandan da aşağı seviyedeki yaklaşımına vatandaşlar sosyal medyadan tepki gösterdi" ifadeleri kullanıldı. (17 Temmuz 2018)
-Yeni Akit, yine kadın düşmanı
Yeni Akit, "Cinayet kurbanı erkekler kadınlardan 4 kat fazla" sürmanşetiyle, kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarını azımsayan ve adeta önemsemeyen bir manipülasyon haberine imza attı. Haberde, "Kadına yönelik şiddet vakalarının çokluğu üzerinden yürütülen cinsiyetçi algının yanlış olduğu ortaya çıktı. BM verilerine göre dünya genelinde cinayete kurban giden erkeklerin oranı kadınlardan 4 kat fazla" denildi.
(18 Temmuz 2018)
-"Kadın cinayetleri" algı yaratma çabasıymış
Yeni Şafak gazetesi, "Mor Çatı'nın oluşturmak istediği algıyı BM raporu yalanlıyor / Aile içi cinayette Batı bir numara" sürmanşetiyle yine ilginç bir algı yaratmaya çalıştı. Haberde, "Haçlı Batı'dan beslenen aile düşmanı malum kesimler, Türkiye'de cinayete kurban giden kadınların, eşleri tarafından katledildiği algısını oluşturmaya çalışsa da rakamlar bu iddiayı yalanlıyor" ifadelerine yer verildi. (27 Temmuz 2018)
-Akit'ten çocuk gelinler için "Zina değil evlilik"
Yeni Akit, "Bu zulüm bitsin" sürmanşetiyle çocuk evliliğini meşrulaştırdı. Haberde, "'Zina değil evlilik' diyerek 18 yaşın altında nikahlanan anneler, kendi rızalarıyla girdikleri dünya evini zindana çeviren hukuki uygulamaların sancılarını çekiyor. Erken yaşta evlendikleri için haklarında açılan kamu davaları sonucu eşleri tutuklanan annelerin çilesi bitmiyor" denildi. (27 Ağustos 2018)
-Akit, cinsel istismar yasasından çocuk gelinlerin çıkarılmasını istedi
Yeni Akit, çocuk gelinleri meşrulaştıran haber dizisini sürdürdü. "Uzmanlar: 18 yaş altı evliliklerdeki mağduriyetler giderilsin - Bu yasa zinayı teşvik ediyor" manşetiyle çıktı. Haberde, "18 yaş altı evliliklerdeki mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, 'Cinsel istismar kanunu acilen düzenlenmeli ve genç evlilik, cinsel istismar tanımın içinden çıkarılmalı. Nikahlı evlileri cezalandırmak, zinayı teşvik eder' dediler" ifadelerine yer verildi. (28 Ağustos 2018)
-Akit'ten çocuk gelinle nikahsız yaşama kıyaslaması
Yeni Akit, "Aile düşmanlarına pabuç bırakmayın" manşetiyle çocuk gelin düzenlemesi isteyen haberlerini sürdürdü. Haberde, "Nikah dışı evliliğe sessiz kalan kesimlerin, kendilerinin ve ailelerinin rızasıyla evlenen 18 yaş altı gençlere karşı takındığı tavra tepki gösteren hukukçular, 'Hükümet, aile düşmanlarına aldırış etmeden mağduriyetleri ortadan kaldıracak adımları atmalıdır" ifadeleri kullanıldı. Akit, ertesi gün de "ABD'de 18 yaş altı evlilere maaş bağlanıyor - Batı'da teşvik bizde hapis" manşetiyle çıktı. Haberde de "Aile kurumu oluşturmak ve nüfusu arttırmak için evlenme yaşını 14'e düşüren ABD'de genç evlilere, her ay 450 dolar yardımda bulunulurken Türkiye'de ailelerinin rızasıyla evlenen genç çiftler 8-16 yıl arası hapisle cezalandırılıyor" denildi. Haberde kullanılan fotoğrafın altına da "Genç yaşta olmalarına rağmen zina yerine helal evliliği tercih eden gençler, hayatlarının en verimli çağlarını cezaevlerinde geçirirken aileleri de perişan oluyor" yazıldı. Bir sonraki gün de aynı konuyu manşet yapan Akit, bu kez "Evlilikte İslam'ın kriteri: Büluğ" başlığını kullandı. Haberde de "ABD ve Batı ülkeleri, evlilik yaşını 14'e çekip üstüne üstlük genç evlileri maddi açıdan desteklerken Türkiye'de ailelerinin rızasıyla evlenenlerin mağdur edilmesi, 'Peki İslam bu konuya nasıl bakıyor?' sorularına yol açtı. İlahiyatçılar, neslin ve nefsin korunması için gerekli olan evlilik konusunda İslam hukukunda bir yaş kısıtlaması konulmadığını ifade ederek biyolojik olarak büluğ çağı ve aklın şart koşulduğunu söylediler" denildi.
(29-30-31 Ağustos 2018)
-Akit, çocuk evliliğinde ısrarcı
Yeni Akit, çocuk evliliklerine izin verilmesi için sürdürdüğü propaganda haberlerine yenilerini ekledi. "Genç evlilik yasak, zina serbest, ahlaksızlık diz boyu - Bu rezaletin vebali büyük" sürmanşetiyle çıkan gazete, haberin içeriğinde ise "18 yaş altı gençlerin helal evliliklerini 'tecavüz' kapsamına alıp binlerce insanı mağdur eden mevcut yasa, zinayı ise adeta teşvik ediyor. Nikahlı birliktelik yaşayamayan 18 yaş altı genç kızların zina sonrası hamile kalıp doğurdukları çocukları insanlık dışı metotlarla ortadan kaldırmaya çalışması ise 'Yetkililer artık bu yaraya parmak bassın. Bu rezaletin vebali çözüm üretemeyenlerin boynunadır' yorumlarına yol açıyor" ifadelerini kullandı. Akit, iki gün sonra yine "18 yaş altı evlilik yasak ama 15 yaşındakine 'cinayet hapı' almak serbest - Kürtaj hapı zinaya teşvik" manşetiyle çıktı. Haberde de "Helal evlilik yapmak isteyen 18 yaş altı gençleri hapisle cezalandıran mevcut sistem, 15 yaşındaki kızların eczanelerden 'ertesi gün hapı' almasına müsaade ederek zinayı teşvik ediyor" denildi. Akit, bir gün sonra da "İşte aile düşmanlarının sağlıklı nesilleri imha planı - Genç evlenme geç doğur" manşetiyle çıkarken haberde "Türk aile yapısını ve genç nüfusu dinamitlemek isteyen odaklar genç evliliklerin önünü kesmek ve geç yaşta doğumlarla sağlıklı nesilleri bozmak için çalışırken, erken evliliği yasaklayan mevcut sistem de bu odakların ekmeğine yağ sürüyor" ifadelerine yer verildi. (4-6-7 Eylül 2018)
-Akit yine çocuk evliliği istedi
Yeni Akit, çocuk evliliğine izin verilmesi için yaptığı haberleri "Pembe oda değil adalet istiyoruz" manşetiyle sürdürdü. Küçük çocuk fotoğrafları kullandığı haberde gazete, "Akran evliliği yapan çiftleri, '18 yaşın altındasınız' diyerek cezaevine atarak cezalandıran sistem, aynı çiftlere cezaevinde 'pembe oda' izni vererek devlet gözetiminde birlikte olmalarını sağladığı ortaya çıktı. Mağdur çiftler, 'Biz pembe oda görüşmesi değil, adalet istiyoruz' diyor" ifadelerine yer verdi. (10 Eylül 2018)
BASININ GÜNDEMİ - GÜNDEME BAKIŞI
-Hürriyet gazetesinde dönüşüm
Doğan medyanın Demirören grubuna kamu kaynaklarıyla devredilmesinin ardından yaygın medyanın ‘amiral gemisi’ Hürriyet’te de dönüşüm kaçınılmazdı. Satıştan hemen sonra Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila istifa etmişti. İstifasında Hürriyet İnternet’i yöneten Ercüment İşleyen’in görevden alınmasının rol oynadığı yazıldı. Geride bıraktığımız Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında bu dönüşüm, bazı yazarların yazı günlerinin azaltılması, bazı yazarların yazılarına internette yer verilmemesi, bazı yazarların da işten çıkarılmasıyla kendisini gösterdi. Beklenen köklü dönüşümün ayak sesleri olarak okunabilecek bir dizi değişiklik bu dönemde yaşandı.
-
18 Temmuz’da ekonomi yazarı Uğur Gürses Hürriyet’ten ayrıldı. Merkez Bankası eski çalışanı Gürses, 2001-2014 yıllarında Radikal gazetesinde adından Hürriyet’te yazmıştı. Son yazısında yüksek bürokratların görev süreleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini eleştirmiş, Merkez bankalarının bağımsızlığı için başkanlarının görev sürelerinin uzunluğunun önemine dikkat çekmişti. T24, Gürses’in Hürriyet’ten çıkarılmasıyla ilgili haberinde şunları yazdı:
“Gürses, Sermaye Piyasası Kurulu’nun ‘insider trading-İçerden bilgilendirme’yi suç olmaktan çıkaran kararını eleştiren bir yazı yazdı. Kararın ‘Türkiye’nin sermaye piyasası için kara bir leke olduğu’nu düşünen Gürses’in bu yazısını Hürriyet yönetimi ‘Biz de halka açık bir şirketiz, SPK ile ilişkilerimiz var’ gerekçesiyle yayımlamadı. Sansüre itiraz eden Uğur Gürses, 2014’ten beri köşe yazdığı Hürriyet’le yollarını ayırmaya karar verdi.” (18 Temmuz 2018)
-
1991 yılında Milliyet’te ardından 2011 yılından itibaren Hürriyet’te köşe yazıları kaleme alan Taha Akyol’un işine son verildi. Büyük satışın ardından Akyol’un CNN Türk’teki programlarına son verilmişti. Akyol’a, işten çıkarılmasının gerekçesini, “Demirören ailesinin kararı” olarak iletildi. (13 Eylül 2018)
-
13 yıldır Hürriyet’te yazan Mehmet Yakup Yılmaz Hürriyet’ten ayrıldı. Meslekte dergiciliğiyle tanınan Yılmaz, 1985 yılında Hürriyet’in dergi grubunu kurmuştu. Onlarca derginin kuruculuğunu, yöneticiliğini yaptı. Radikal gazetesinin kurucu genel yayın yönetmeniydi, Milliyet’te genel yayın müdürlüğü yaptı. Doğan dergi grubunu yönetti. 2005 yılından bu yana Hürriyet’te köşe yazıyordu. Ancak yazılarına 2017 Eylül ayında ara verildi. Hem bu süreci hem Hürriyet’ten ayrılığını, Journo’dan Dilek Örnek’e 27 Eylül’de şöyle anlattı:
“Geçen sene Cumhurbaşkanı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda resepsiyonu Kuran-ı Kerim’le açtı biliyorsun. Ben de bir yazı yazdım. Laik devletin töreni laik olur. Ve Recep Tayyip Erdoğan bu yazıya çok sinirlendi. Sinirlenince Aydın Doğan’ı aradı; bizzat. Aydın Doğan da çok zor durumda kaldı. Buna gönlüm razı olmadığı için, ‘Ben bir süre izin yapayım. Yazı yazmayayım bu ara. Sakinleşsin ortalık, bir süre sonra yeniden başlarım’ dedim. Bir süre yazı yazmadım. İzin yapayım, ortalık sakinleşir diye düşündüm. İki üç ay sonra da ‘Siniri geçmiştir artık yazmaya başlayayım’ diye düşündüğümde o dönemki yayın yönetmeni Fikret Bila, ‘Üstadım bir konuşalım’ dedi. Konuştular. Ankara’dan olumsuz haberler gelmiş, kim ne dedi tam bilmiyorum. ‘O zaman boş durmayayım bari, maaş alıyorum ayıp denen bir şey var’ diye düşünerek cumartesi ana gazetede yazdığım türde yazıları pazar ekinde yazmaya başladım. Eylül sonunda ayrılmak istediğimi söyledim Vahap’a (Munyar). O da ‘Ben aileyle (Demirören) bir konuşayım, başka bir çözüm bulabiliriz belki’ dedi. Aile ‘Beklemesin hemen gitsin’ demiş. Ben de hemen şimdi ayrıldım. Ay sonunda ayrılacakken, ay başında ayrılmış oldum.” (17 Eylül 2018)
-
Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni ve Hürriyet köşe yazarı Murat Yetkin gruptan ayrıldı. 2001 yılında Radikal Gazetesi Ankara Temsilciliğine, 2011’de Hürriyet Daily News yönetimine getirilen Yetkin, ayrılığını sosyal medya hesabında şöyle duyurdu: "1 Mayıs 2011'de başladığım Hürriyet Daily News gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevimi, 1 Ekim 2018 itibarıyla, hem Demirören Grubu'nun hazırlıklarının önünü açmak, hem kendi planlarımı uygulayabilmek için, kendi isteğimle bırakıyorum. Başka zeminlerde görüşmek üzere…" Yetkin kişisel blogunda 2 Ekim’de ise şöyle yazdı:
“… Yalın ifadeyle, Türk medyasındaki dönüşümün son perdesinde rol almak istemiyor, belki biraz da eskinin içinden yeninin doğuşuna tanıklık etmeyi arzuluyorum. Bu Türkiye görünümünde insanlar artık giderek daha az gazete okuyor, televizyon haberlerini giderek daha az izliyorlar. Uzun lafın kısası, benimki yazmaya, söylemeye, haberciliğe veda değil. Aslına bakarsanız bu bir veda da değil; Türkiye’de düzgün haberciliğin er ya da geç yükseleceğinden, kendi okurunu, izleyicisini bulacağından eminim. O zamana dek, hoşça kalın.” (25 Eylül 2018)
-Demirören Grubunda ‘havuz’ yapılanması
Türkiye medyasındaki en büyük el değiştirme Doğan Medya Grubu’nun Demirören Grubu’na satılmasıdır. Bu önemli olayın üzerinden henüz altı ay geçti. Uzunca bir süre daha bu gelişmeyi izlemeyi sürdüreceğiz.
İki yıl geri ödemesiz 675 milyon ABD doları kamu bankası kredisiyle alınan medya grubundaki yeni yapılanmayı bu krediden bağımsız düşünmek mümkün değil. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Hazine-Maliye Bakanı Berat Albayrak ve kardeşi tarafından yönetilen Sabah-ATV grubundan eski Doğan grubuna transferlere, büyük havuzdan küçük havuza transferler olarak bakılabilir artık. Temmuz ayında A Haber’den CNN Türk’e geçip Genel Müdür Yardımcısı ve Haber Koordinatörü olarak kanalın iki ve üç numaralı koltuklarında göreve başlayan iki yöneticinin yanı sıra ATV’de muhabir olarak görev yapan Emrullah Erdinç, Ağustos ayı başında Kanal D Haber Müdürü olarak atandı. Dışardan sıradan bir bakışla bile hükümet komiserliği gibi görülen bu tür görevlendirmeler için atama demek yanlış olmaktan çıktı. (Ağustos 2018)
-Cumhuriyet gazetesinde yönetim değişikliği
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2 Mayıs 2017’de Cumhuriyet gazetesinin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın 18 Şubat 2014 tarihli seçimi yok hükmünde saymıştı. Yargıtay’ın 3 Ağustos’ta bu kararı onaylamasının ardından 7 Eylül’de Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nda yeniden seçim yapıldı ve yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Alev Coşkun (başkan) Ali Sirmen, Işık Kansu, İrfan Hüseyin Yıldız, İnan Kıraç, Şevket Tokuş, Şükran Soner, Mustafa Balbay, İbrahim Yıldız, Turan Karakaş, Tayfun Akgüner. Cumhuriyet’in yayın kurulu ise şu isimlerden oluştu: Alev Coşkun, Ali Sirmen, Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur.
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu, gazetenin yayın yönetmenliğine o tarihe kadar gazetenin haber koordinatörlüğü görevini yürüten Aykut Küçükkaya’yı getirdi. Gazetenin Ankara Temsilciliği’ne ise o tarihe kadar savunma muhabiri olan Sertaş Eş getirildi.
Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alınan Murat Sabuncu’nun “Karanlığa karşı yaşasın Cumhuriyet” başlıklı yazısı gazetenin 8 Eylül tarihli sayısında yayımlandı, internet sitesinde ise yer almadı. Erdem Gül’e Ankara Temsilciliği görevinden alındığı bilgisi 8 Eylül’de Aykut Küçükkaya imzasıyla gönderilen ve “Sayın Erdem Gül, 09.09.2018 tarihinden itibaren Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilciliği’ne Sertaç Eş getirilmiştir. Görevde bulunduğunuz süre içerisindeki çalışmalarınız nedeniyle teşekkür ederim” ifadeleri bulunan faks mesajıyla bildirildi.
Gazetede yaşanan yönetim değişikliğinin ardından gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Faruk Eren ile Yazı İşleri Müdürü Bülent Özdoğan görevlerinden alındı. Daha sonra ana gazete ve eklerde köşe yazarı olan isimlerden Ahmet İnsel, Aslı Aydıntaşbaş, Aydın Engin, Çiğdem Toker, Çiğdem Kara, Hakan Kara, Melis Alphan, Ahmet Tulgar, Güray Öz, Tayfun Atay, Kemal Can, Ceyda Karan, Mirgün Cabas, Mahir Ünsal Eriş, Barbaros Şansal, Binnaz Saktanber, Zeynep Miraç Özkartal Tamer, Kadri Gürsel, Bağış Erten, Bülent Şık, Müjde Yazıcı Ergin, Metin Celal, Ayşe Yıldırım, Melis Alpman ile karikatürist Musa Kart, dijital medya koordinatörü Bülent Mumay ve Londra’da bulunan muhabir Kemal Göktaş Cumhuriyet’ten ayrıldıklarını duyurdu. Sonraki süreçte, yönetim değişikliğinden önce Ankara Haber Müdürü olan ve yönetim değişikliğiyle bu görevinden alınan Ayşe Sayın ile adliye muhabiri Canan Coşkun ve finans editörü Pelin Ünker de gazeteden ayrıldıklarını duyurdular.
Gazetenin yeni yayın yönetmeni Aykut Küçükkaya, katıldığı bir televizyon programında kendisinin yayın yönetmeni olmasının ardından hiçbir çalışanın işine son verilmediğini, ayrılan isimlerin kendi istekleriyle ayrıldıklarını, köşe yazarlarının veda yazılarının gazetede yayımlandığını söyledi. Küçükkaya, aynı programda kendisinin yayın yönetmeni olmasından bir gün önce eski vakıf yönetiminin 8 çalışanla ikale sözleşmesi yoluyla karşılıklı olarak sözleşme feshi yaptığını ve 8 kişinin toplam 2 milyon TL’ye yakın tutarda tazminat talebinde bulunduğunu açıkladı.
Küçükkaya’ya cevaben açıklama yapan eski Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç ise ikale sözleşmesi yapılan 8 çalışanın isimlerini ve kıdem sürelerini açıkladı. Erinç’in açıklamasına göre ikale sözleşmesi yapılan isimler: Murat Sabuncu (4 yıl 1 ay), Bülent Özdoğan (18 yıl), Faruk Eren (1,5 yıl) Güray Öz (23 yıl), Musa Kart (25 yıl) Önder Çelik (35 yıl), Bülent Utku (25 yıl), Ayşe Yıldırım Başlangıç (25 yıl). Erinç, 8 kişi için hesaplanan tazminat tutarının 1 milyon 653 bin TL olduğunu bildirdi.
(Ağustos-Eylül)
Dostları ilə paylaş: |