-SPK’dan Demirören Medya’ya muafiyet
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Demirören Medya’nın, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ. ile ilgili pay alım teklifinde bulunma yükümlülüğüne muafiyet getirdi. Böylelikle Demirören Grubu’nun, 264 milyon 76 bin lira avantaj elde ettiği kaydedildi. (17 Ağustos 2018)
*TL’nin yabancı paralar karşısında değer kaybı ve kağıt krizi
-Sözcü gazetesi 1 lira olan hafta içi fiyatına 25 kuruş zam yaparak 1.25 liraya çıkardı. Gazetenin hafta sonu eki Şık da kapandı.
-Cumhuriyet gazetesi satış fiyatını 50 kuruş artırarak 2.5 liraya çıktı.
-ABD’nin en üst düzey yetkililerinin, Türkiye’de tutuklu bulunan ABD’li rahip Andrew Brunson’a ilişkin evhapsi kararına yönelik sert açıklamaları sonrası Türk Lirası’nın ABD Doları karşısında değer kaybetmesi, yazılı basın kuruluşlarını, ithal edilen gazete kağıtlarının fiyatlarının yükselmesi nedeniyle etkiledi. Ulusal gazetelerden Aydınlık 21 Ağustos 2018 tarihli sayısında sürmanşetten yaptığı “Artan maliyetler ve kağıt sıkıntısı sebebiyle yayınımıza üç gün zorunlu olarak ara veriyoruz.” duyuru sonrası 22, 23 ve 24 Ağustos 2018 tarihlerinde yayınlanmadı.
-İzmir’in yerel gazeteleri Yeni Bakış, Ege Telgraf, Dokuz Eylül, Haber Ekspres, İlkses, Ticaret ve Yenigün gazeteleri de Pazar günleri gazetelerini çıkarmama kararı aldı.
-Sakarya’da 7 yerel gazete yönetimi, Pazar günleri gazete çıkarmama kararı aldı.
-Devletin yayın organı olan ve birçok resmi işlemin geçerliliğinin bağlandığı, 98 yıldır basılan Resmi Gazete’nin basımına son verildi. Resmi Gazete artık dijital olarak hazırlanarak internet üzerinden yayınlanacak.
-Basın İlan Kurumu, “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Yaygın gazeteler ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayımlanan gazetelerin, ilan yayımlama hakkını alabilmek için asgari kadrolarında çalıştırmaları gereken 7 muhabir koşulu 6’ya indirildi. Böylece; yazıişleri müdürü, görsel yönetmen, sayfa sekreteri, istihbarat şefi, muhabir ve yazarlardan oluşan toplam asgari kadro 11’e inmiş oldu. Dier illerdeki gazetelerde asgari kadro çalıştırmaları gereken 4 muhabir sayısı ise 3’e indirildi; bu gazeteler için de asgari kadro koşulu 6’ya indirildi. Değişiklik basın örgütleri tarafından işten çıkarma sonucu yaratacağı için olumlu karşılanmazken, 1200 kişinin işsiz kalacağı ifade edildi.
-Aydın’da 14 yıldır günlük yayınlanan Özgür Ses gazetesi, haftalık çıkma kararı aldı.
-Vatan gazetesi yayınladığı duyuruyla sayfa sayısını azalttığını ve bazı ekleri kapattığını bildirdi. Duyuruda “"Yılbaşında tonu yaklaşık 2 bin TL olan gazete kağıdı 5 bin TL'ye yaklaştı. Dolar kurundaki artış baskıdan dağıtıma tüm maliyetlerimizi artırdı. Ya satış fiyatımızı artıracak ya da sayfa sayımızı azaltacaktık. Biz ikinci yolu seçtik. Bir süre için Makaron, gazetemizin ortasında 6 değil 4 sayfa olarak yer alacak. Hafta sonu eklerimizi de yine geçici bir süre askıya almak zorunda kaldık. Bu durumu anlayışla karşılayacağınızı umuyor, desteğinizin süreceğine inanıyoruz” denildi.
(14-15, 18, 21, 28 Ağustos; 1, 6, 17 Eylül 2018)
-İlan şartlarında bir düzenleme daha
Basın İlan Kurumu, gazetelerde resmi ilanların yayınlanmasına ilişkin şartlarda bir değişiklik daha gerçekleştirdi. Resmi Gazete’de yayınlanan “Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le, gazetelerin asgari yüzölçümü oranı ile satış sayıları düşürüldü.
(28 Eylül 2018)
-İnternet Yayıncılığı Üzerinde Sansürü Genişletme Çalışmaları
Türkiye Eylül ayında internetin ortamındaki yayınlara sansür uygulanabilmesi, yayınların denetlenmesi ve kullanıcıların tespit edilmesine yönelik bir adıma sahne oldu. Tepkiler üzerine mevzuat değişikliğinde kısmi geri adım atıldı, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni yönetmelik taslağını yayınlayarak görüşe açtı. İnternet ortamındaki radyo-televizyon yayınlarının sulh ceza hâkimi ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından denetlenip engellenmesine ilişkin düzenleme Mart 2018’de Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna yapılan eklemeyle yasalaşmıştı. Yasadan hatırlatmak gerekirse, bazı tartışmalı maddeler şöyleydi:
*“Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet ortamından sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılar Üst Kurul’dan (RTÜK) yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de Üst Kurul’dan yayın iletim yetkisi almak zorundadır.
*Üst Kurul’dan lisansı bulunmayan yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiğinin Üst Kurulca tespiti halinde Üst Kurulun talebi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından internet ortamındaki söz konusu yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu karar, gereği yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilir. Sulh ceza hâkimi, Üst Kurulun talebini en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar.
İlk taslak yönetmelikte “dijital fişleme” adımı
Düzenlemede, “söz konusu yayınların denetlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Üst Kurul (RTÜK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde müştereken çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” hükmü de vardı. RTÜK, o hüküm gereği hazırlanan “İnternetten Radyo-TV Yayınları Yönetmeliği” taslağını Eylül 2018’de kabul etti. RTÜK’ün CHP’li üyelerinin itirazına karşın kabul edilen yönetmelik, hükümetin internetten TV izleyen milyonlarca kullanıcının kişisel bilgilerini, izleme-dinleme tercihlerini takip etmesine dayanak sağlıyordu. RTÜK’ün CHP kontenjanından üyesi İlhan Taşçı, “Dijital ortamı fişleme, Kişisel Verileri Koruma Yasası’na da aykırı” sözleriyle itirazını dile getirdi; yönetmeliğin yürürlüğe girmesi durumunda muhalefetin kendisine yer bulduğu tek mecranın da kapatılacağını söyledi.
Yönetmelikteki tartışmalı maddelerden biri Netflix, Amazon Prime, BluTV ve gibi milyonlarca kişi tarafından takip edilen online-tv platformlarının abonelik sözleşmelerinde yer alan tüm kişisel bilgilerin RTÜK ve BTK’nın eline verilmesiyle ilgiliydi:
“İnternet ortamından yayın lisansı verilen medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar; şirket ve ortaklık yapısına, programlarına, yayınlarını ileten platform işletmecilerine ve varsa abonelerine ilişkin Üst Kurul tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi belirtilen süre içerisinde vermekle yükümlüdürler.”
Bu madde, izleyici ve dinleyicilerin tüm verilerinin kayıt altına alınması yolunun açılacağı tepkilerine neden oldu.
Yönetmelik taslağında değişiklik yapıldı
RTÜK, kamuoyundaki tartışma ve itirazlar üzerine yönetmelik taslağında kısmi değişiklikler yaptı. Şirket, “abonelere ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi vermekle” ifadelerinin yerine, “Şirket ve ortaklık yapısına, programlarına, yayınlarını ileten platform işletmecilerine ve varsa koşullu erişim sağladığı kullanıcı sayısına ilişkin Üst Kurul tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi belirtilen süre içerisinde vermekle” ifadesi kullanıldı. Yani RTÜK ve BTK her türlü izleme tercihleri yerine izleyici sayısına ulaşabilecek.
Yeni taslakta internet üzerinden radyo yayını lisans ücretleri de düşürüldü. Radyo lisans ücreti 25 bin liradan 10 bin liraya ve isteğe bağlı yayın (Digitürk, D-Smart, Tivibu gibi çok kanallı platformlar için) lisans ücreti de 200 bin liradan 100 bin liraya indirildi. İnternetten televizyon yayını lisansının ücreti 100 bin TL; Netflix, BluTV, Puhu TV gibi platformların lisansı için 120 bin TL olarak korundu.
Taslağın, denetim, sansür ve karartmaya ilişkin düzenlemelerde ise bir değişiklik yapılmadı.
Taslak yönetmelik RTÜK sitesinde
AKP kontenjanından RTÜK’te üyelik görevinde bulunanlar, AB direktifleri doğrultusunda hazırlandığını savunduğu yönetmeliğin yönetmelik ve yürüyen bu tartışma, 2011 yılında “internetime dokunma” sloganıyla yapılan protestolardan bu yana Türkiye’de internet yayıncılığına yönelik baskı, engelleme, denetim ve sansüre ilişkin mevzuatın gelişmekte olduğunu ortaya koyan önemli bir gelişmeydi. Radyo Televizyon Üst Kurulu, itirazlarla yenilediği taslak yönetmeliği Eylül ayı sonunda kurulun internet sitesinde yayınladı. (Eylül 2018)
ULUSAL VE ULUSLARARASI TESPİTLER, ÖDÜLLER, EYLEMLER
-Af Örgütü’nden, cezaevindeki gazeteci Tülfent’e mektup
Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden, geçen yıl Aralık ayında 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve 2 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) muhabiri Nedim Türfent’e, Uluslararası Af Örgütü adına destek mektubu yollandı. Mektubu kaleme alan 93 yaşındaki J. Eileen, Türfent’in özgürlüğüne kavuşması için ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. (3 Temmuz 2018)
-ETHA’nın tutuklu editörü ve muhabiri için eylem
Tutuklu bulunan Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Havva Cuştan ile editörü İsminaz Temel için tutuklu bulundukları Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde gazetecilerin de içinde yer aldığı bir grup tarafından eylem yapılarak, Cuştan ve Temel’in serbest bırakılması istendi. (11 Temmuz 2018)
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili ve Türkiye Raportörü Kati Piri, Twitter’dan, Cumhuriyet gazetesindeki yönetim değişimiyle ilgili "Son bağımsız gazete Cumhuriyet, baskınlar, kovuşturmalar, gazetecilerinin uğradığı tutuklama ve hapis cezalarının ardından şimdi Erdoğan'la uyumlu aşırı milliyetçilerin eline geçti. Bu Türkiye'de basın özgürlüğü bakiyesine son bir darbe mi?" tweeti attı. Piri’nin tweeti tartışma yaratırken, Cumhuriyet gazetesi yazarı Yayın Kurulu üyesi Mine Kırıkkanat, Piri’ye “Biz Cumhuriyet’in cumhuriyetçi ve laik değerlerini savunmak için ağır bedel ödemiş gazetecileriyiz. Ama siz, tek kaynaktan doğrulamadan aldığınız haberlerle vasat altı bir siyasetçisiniz ve hakkımızda yaptığınız yargısız infazla, gazeteci de olamazdınız!” karşılığını verdi. (8 Eylül 2018)
Dostları ilə paylaş: |