Mehmet Öz michael F. Roizen siz kullanım Kılavuzunuz



Yüklə 1,52 Mb.
səhifə12/29
tarix27.12.2018
ölçüsü1,52 Mb.
#87621
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   29

w ,,.,..¦,,

«UUWUCfl

Ooğu kimse, nefeslerini hayatlarının üç noktasında düşünürler: Koktuğunda (sarımsak yemişlerse); acil tehlike altında olduğunda (boa büzülmesi); ve nefes nefese kaldıklarında (sıkı bir egzersizden ya da düğün gecenizden sonra). Bu zamanlar dışında, nefes almak en fazla Janet Jackson'ın arka plandaki dansçıları kadar dikkat çeker. Akciğerleriniz, vücudunuzun havalandırma sistemi olarak, evinizdeki bütün hava akımından sorumludur. Tıpkı ısıtma ve havalandırma sistemleri gibi, solunum da çalıştığında umursamadığımız şeylerden biridir. Yaşıyoruz, demek ki nefes alıyoruz. Vücudumuzun havalandırma sisteminde, akciğerlerimiz ellerinde olmadan içeri hava çeker ve sonra da dışarı iterler. Çoğu kimse, nikotin ya âV9f 1 da fabrika dumanı gibi şeylerle vücudu kirletmediğiniz sürece, havalandırma sisteminin bir ömür boyu sorunsuz bir şekilde çalışacağını düşünür. Kulağa hoş geliyor ama kesinlikle yanlış. Sigara ve diğer çevresel toksinler havalandırma sisteminiz için öncelikli saldırganlar olmakla birlikte, ciğerlerinizin içeri oksijen çekmesini ve dışarı karbondioksit atmasını değiştirebilecek çok çeşitli etkenlerden söz edilebilir.

Aslında, konu havalandırma sisteminize geldiğinde, en büyük tehdidi oluşturan küçük şeylerdir. Bir hava menfezi, çok büyük tozlan havalandırma sisteminin dışında tutar ve burnunuzda neredeyse tam bir filtre gibi çalışır. Ama hâlâ içeri girebilen tozlar ve bakteriler vardır. Bakteri, virüs ve diğer parçacıkları ciğerlerinize çektiğinizde, sisteminiz daha büyük parçacıkları durdurabilir, çünkü ciğerlerin doğal savunma alanına takılırlar. Adına "silya" denen küçük fırçacıklar sayesinde, parçacıklan havalandırma sisteminizden atarlar ve öksürme, hapşırma ve burun sümkürme gibi çeşitli yöntemlerle onları vücuttan dışarı gönderirler. Ama küçük parçacıklar - gözle göremediklerimiz - savunma sistemimizden kolayca geçebilirler. Farkına varılmayan bu parçacıklar, akciğer dokulannızı yok edebilecek bir iltihaplanma başlatabilirler; bu da sizi çeşitli akciğer hastalıklarına karşı savunmasız bırakır. (Nano-teknoloji üretiminin tehlikeli olmasının nedeni budur; atık ürünlerin hepsi minik parçacıklar halindedir.)

150 * Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Yatınm devi Warren Buffett'ın tröstleri nefes almaya benzettiğini hatırlarsınız; eksikliği hissedilene kadar kimse takdir etmez. Kimse bunun anlamını New York Giants takımının yıldız oyuncusu Amani Toomer kadar iyi yorum-layamaz. NFL'deki (National Football League) ilk sezonunun öncesinde, sıcak ve nemli bir günde, Giants, Jacksonville Jaguars'a karşı oynuyordu ve yaptıklan tek şeyin topu fırlatmak olduğu bir dizi oyuna başlamışlardı; bu da Toomer1 in çok kısa dinlen-me aralıklanyla çok sayıda sprint yapmasını gerektiriyor-du. Bu oyunun bir noktasında, Toomer nefes alamadığını fark etti. Tıpkı içi boşalmış bir tüpün dibinde kalan diş macununun sıkılması gibi, içindeki havanın dışarı çekildiğini hissediyordu. Konuşmayı bile başaramadan yedek sırasına koştu ve olduğu yere çöküp kaldı. Toomer, antrenman sonunda tükendiğini hissetmişti ama takım arkadaşlarının da en az kendisi kadar yorgun olduğunu düşünmüştü. Doktorlar başlangıçta neler olup bittiğini anlayamadılar, çünkü Toomer gayet iyi durumda görünüyordu; ama sonra Toomer'ın astımı olduğu anlaşıldı. Doktorlar, solunum yollarını açmak için ona steroit solunum önerdiler; özellikle de nem oranının yüksek olduğu günlerde. Ama Toomer, solunumun o kadar basit olmadığım artık anlamıştı.

Toomer genel olarak solunumunu düzeltmek için doğal yollan tercih ediyor; vitaminler, dövüş sanatlan, solunum teknikleri ve düzenli bir kardiyovas-küler faaliyet programı gibi. Ve Toomer, astımının kendisini engellemesine izin vermiyor. Astımın yapmak istediğiniz şeyleri engellemesine izin vermeyin; özellikle de fiziksel açıdan iyi durumdaysanız ve solunumun göründüğü kadar basit bir şey olmadığının farkındaysanız.

Şu anda astımınız ya da başka bir akciğer sorununuz olmasa bile, havalandırma sisteminiz hakkında çok şey öğrenebilirsiniz; ve solunumunuzu nasıl mümkün olduğunca etkili hale getirebileceğinizi de. İşin ilginç yanı, çok basit gibi görünmesine rağmen, birçoğumuz aslında nasıl doğru nefes almamız gerektiğini bile bilmiyoruz. Çin Tıbbı'nda, akciğerler bütün vücudun orkestra şefi kabul edilir; diğer her şeyin akacağı ritmi onlar belirler. Yoganın

Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz * 151

doğru solunum tekniklerine bu kadar önem vermesinin nedeni de budur; amaç, bütün vücudu dengeye sokmaktır. Bu bölümde, sizi doğru solunum adımlarından geçireceğiz ama aynı zamanda akciğerlerinizin vücudunuzda en az kalbiniz kadar önemli bir demirbaş olduğunu anlamanızı istiyoruz. Aslında, eğer organlar evin farklı bölümleriyse, akciğerleriniz ve kalbiniz de bitişik odalar olarak kabul edilebilir. O kadar yakın bir ilişki halinde çalışırlar ki birinde herhangi bir sorun olduğunda, diğerinin de etkilenmesi kaçınılmazdır.

Vücudunuzun diğer bütün kısımlarında olduğu gibi, hayatınız boyunca sorunsuz bir solunumu garantilemek için yapabileceğiniz şeyler var. Hatta solunumu aslında bilinçli ve istekli bir süreç haline getirebilirsiniz; akciğerlerinizi ve sağlığınızı sizin kontrol edeceğiniz bir termostatla!

Akciğerler Anatomi

Test: Dakikada bir buçuk galon tüketen kişi aşağıdakilerden hangisidir?

a. Yirmi birinci doğum günündeki delikanlı

b. Göstergesinde üç yüz bin kilometre yazan arabanın sahibi

c. Bir Starbucks bağımlısı

d. Siz


Doğru cevap: D. Ama bunun Alman birasıyla ya da başka bir sıvıyla ilgisi yok. Her nefesinizde ne kadar hava çektiğinizle ilgisi var; şöyle diyebiliriz: Ömrünüz boyunca 10 milyon balon dolduracak kadar hava alıyorsunuz (bu teoriyi kanıtlamak isteyen zavallı ilkokul mezununun vay haline). Tahmin edebileceğiniz gibi, her birkaç saniyede bir akciğerlerinizde çok şey olup bitiyor; hemen el fenerinizi kapın ve birlikte içeri girip neler olduğunu görelim.

Muhtemelen akciğerlerinizin neye benzediğini az çok biliyorsunuzdur. Vücuda hava çekildiğinde şişen balonlar gibi olduklarını düşünüyorsanız, aslında iki büyük süngere daha çok benzediğini söyleyebiliriz. Havayla dolu olduklarında hafif ve şişkindirler ama ıslandıklarında büzülür ve ağırlaşırlar (ba-

İperi Giren Neyse, Pışan Çıkan da Odur

naklanan toksinler, alveol hava hücrelerinde hosar yaratır ve hücreler patlayarak sızdırmaya başlarlar; amfi-zemin nedeni budur. Astımı olanlar nefes aldıklarında bir mandal bronşlarını sıkıştırıyormuş gibi hissederler havayı dışarı satamazlar (hırıltıya neden olan budur).

152 * Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz • 153

zı hastalık durumlarında) ve böyle durumlarda havayı pek iyi döndüremezler. Başlarken, solunum sisteminizi baş aşağı döndürülmüş bir ağaç gibi düşünün (Şekil 5.1'e bakınız). Havayı izlersek, işe ağzınız ve burnunuzla başlarız. Hava vücudunuza girdiğinde, soluk borusuna iner. Bu, ağacın gövdesidir ve sürecin başlangıcındaki tek hava kanalıdır. Sonra iki akciğeri birden besleyebilmek için hemen ikiye ayrılır; bunlar bronş tüpleridir. Sonra, tıpkı ağaç dallan gibi, bu hava kanalları her akciğerin içinde önce dörde, sonra sekize, sonra da yüz binlerce minik havalandırma kanalına bölünür. Bu havalandırma kanalları, bronşlarınızdır. Her havalandırma kanalının sonunda, adına "alveol'

denen minik yuvarlaklar bulunur. Bunları, dalların ucundaki yapraklar gibi düşünebilirsiniz. Sağlıklı ciğerlerde, yüz milyonlarca alveol vardır. Her alveolus, alveolleri açık tutarak solunumunuza yardımcı olan ince bir sıvı tabakasıyla kaplıdır; böylece oksijen emilir ve karbondioksit dışarı atılır.

Elbette ki akciğerlerinizde solunum döngüsüne dahil olan başka kısımlar da vardır. Bronş tüpleriniz, akciğerlerinizi temizlemekten sorumludur. Tipik olarak, dört yaşındaki bir çocuğun doğum günü pastasına benzerler; toz ve bakterilerin üzerine yapıştığı bir sümük tabakasıyla kaplıdırlar. Akciğerlerinizde, adına "'silya" denen milyonlarca minik kıl da bulunur. Silya, sümüğünüze yapışan tüm maddeleri temizleyen süpürgeler gibidir. Yüksek hızda çalışan silecekler gibi, hızlı bir hareket halindedirler; sürekli olarak ileri geri hareket ederek, her nefesinizde içeri giren iğrenç maddelere karşı akciğerlerinizi korurlar (yaşadığınız yerin yaşlanma hızınızı etkilemesinin nedeni budur, çünkü toksinler ve hava kirliliği büyük şehirlerde çok daha fazladır). Burada asıl bilinmesi gereken nokta, sigaranın akciğerlerinizi toksinlere karşı korumakla görevli olan bu kılları öldürdüğüdür.

Akciğerlerinizin sağlıklı solunumu sağlayan son parçası, etraflarını saran adale sistemi olarak tanımlanabilir. Diyaframınız (Şekil 5.2'ye bakınız) göğüs

Sekil 52 AldlğmiZ Her NcfeS Derin nefes almok için, diyafram kosımzı ciğerlerinize ha-

vq emecek şekilde oşağ. doğru hareket ettirmeniz gerekir. Bu, en iyi şekilde nefes almaya başladığınızda karnınızı aşağı itmekle mümkündür. Göğüs kasları göğüs kafesini kaldırarak bu işleme yardımcı olsa bile, çoğu kişi bu kasları nefes almak için kullanmaktadır ki bu da pek işe yaramaz.

Şapkalığa Gider

t

Ak Kaburgalar



2- İnferkostal kaslar 3. Boyun v« omuzlardaki 3*ri* kaslar

Veren Kaslar

Z Esnek

3. Diyafram



i- toferkosfâl kaslar

5- Serif kaslar

154 * Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz • 155

Mit mi, Gerpek mi? Kulak Tırmalayıcı Sesler Seksiliğin İşaretidir

kafesinizin ak kısmında bulunan ve havayı ci ğerlerinize çeken büyük bir kastır. Birazdaı doğru solunum tekniklerine geçeceğiz am öncelikle solunum hareketinin de vücuttal diğer hareketler gibi olduğunu anlamahsıi Bir kasla kontrol edilir; açıldığında havai Şey, Demi Moore'u dikkate alırsak, bu görüş emen ve sıkıştınldığında üflcyen bir korük '

doğru olabilir. Ama boğuk ses genellikle ses te- bi düşünün. Diyaframı kullanarak, daha doğ li polipine işaret eder ve daha çok okul öğret- ve etkiii solunum teknikleri geliştirebilirsiniz.'] menleri ve futbol koçları gibi yüksek sesle konuşan kişilerde görülür. Sigara içerseniz veya sesinizi zorlarsanız (profesyonel şarkıcılara bunu yapmamaları öğretilir) ses tellerinizi rahat- 061161 SOiUIUIITI sız eder, yaralar oluşturur ve zaman içinde adına "polip" denen şişkinlikler yarotaıız. Vücudunuzun hayat kurtarıcıları olan akciğerler, sizi ayakta tutmak için havaya ihtiyaç duyarlar. Hava akışı sınırlandığında, vücudun

geri kalanını desteklemek için yeterince yakıt bulamazlar. Zor nefes almak en iyi olasılıkla son derece rahatsız edici, en kötü olasılıkla yaşam tehdididir. Nasıl kimse tamamen şişirilmemiş bir can simidi olmadan yüzmek istemezse, güçlü solunum kanalları olmadan yaşamayı da kimse istemez. Bunlar, sizi hayatta tutan yapıların yaştan dolayı zayıflayabileceği önemli unsurlardır. Uyku apnesi ve astım, en sık görülen akciğer anomalileridir, bu yüzden ikisini de uzun uzadıya inceleyeceğiz.

Uyku Apnesi

Bu sorunu başa alıyoruz, çünkü solunum yollarınızın başlangıcındaki değişiklikle ortaya çıkan ve çabuk ilerleyen bir solunum problemidir. Eğer horlayan birinin yanında uyuyorsanız - ya da uyumaya çalışıyorsanız - sesi bir çöp öğütücüsüne ya da jet motoruna benzetebilirsiniz. Belki de genç oğlunuzun

156 * Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Mit mi, Oerpek mi?

Rock grubunun gitarlarına? Hiç şüphesiz ki hor- $QQf\l lama karaokeden sonra ağzınızdan çıkabilecek 'M* ^

fP*" PUrUn


en kötü sestir ve o kükremeyi hepimiz iyi bili- if

riz. Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 50'si arada bir, {•gf£g|(fpn I

vaizde 25'i ise sürekli olarak horlar. Anatomik

açıdan konuşmak gerekirse, horlama, ağzınız-

daki solunum kanallarındaki tıkanmalardan do- Fulbo1 «y™*™ <*# ° Ç'<9m b

layı oluşan bir durumdur. Bu tıkanmalar, hava- leri' ortalomG Gurultucular için gerçekten işe

nın daha dar bir kanaldan geçerek ağzınızdan yonyor. Burun deliklerinizi açık tutuyor ve bu-

girip çıkmasına neden olur ve gırtlağınıza sür- ™ Wirak horlamayı önlemeye yardıma otu*

tünen hava bu ünlü sesi çıkarır (Şekil 5.3'e ba- yorlar. Ayrıca, nitrik oksidin burun delikleriniz-

kınız). Eğer eşinizin yüzünde beliren titreşimler den geçerek akciğerlerinize inmesine yardıma

sizi korkutmuyorsa, şu gerçek korkutacaktır: oluyor ve böylece akciğer fonksiyonlarım güç-

Horlamanın şiddeti, 85 desibele yükselebilir; lendiriyorlar.

yani bir New York metro treninin ses şiddetine

(zaman içinde işitme sorunları yaratmak için

yeterlidir).

' Horlama kulaklarınıza (ve ilişkinize) zarar verebileceği gibi, aslında kendi başına bir sağlık sorunu değildir. Asıl önemli olan, horlamanın bir uyku apnesi semptomu olup olmadığıdır ki bu rahatsızlık günümüzde 18 milyon Amerika! ı'yı etkilemektedir. Horlayan insanların yüzde 10'unda uyku apnesi vardır.

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumunuzun on saniyeden uzun bir süreyle kesilmesi olarak tanımlanır. Bu horlama de- JU|St

ğildir. Tam anlamıyla, horultunun kesilmesi ve tıpkı güzel bir resim ya da insan gibi, sizi soluksuz bırakmasıdır. Dinamiklerini şöyle açıklayabiliriz: Horlamaya neden olan o tıkanmayı hatırlıyor musunuz? Tıkanma tamamlandığında, bütün hava akışını kesebilir ve uyku apnesi-ne neden olabilir. Bademciklerinizin etrafı, bir yağ tabakasının oluştuğu ve uzun süre kaldığı öncelikli yerlerden biridir ve yaşınız ilerledikçe gırtlağınızda ki doku genellikle yumuşar (Şekil 5.3'e bakınız). Bu şişen doku ve yağ, hava kanalınızı tıkar. Uykuya daldığınızda ve kaslarınız tamamen gevşediğinde, doku çöker ve böylece gırt-

Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz * 157

Sekil 5.3 0OğaZimZl îemîZİeyİn Gırtlağın arka Icısmındo yoğ oluşur ve uyku s.rasm-da etrafındaki kaslar gevşediğinde horlamaya ve uyku opnesine neden olur. Dilin arka tarafında, nefes borusunu yiyeceklerden koruyan ve öksürmeleri önleyen epiglot bulunur. Boynunuzdaki nefes borusunun hemen önünde yer olan tiroit bezi bozı kişilerde görülebilir.

158 • Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Uyuyan Düzen

Uyku Gpnesi sorunu olan kişiler, çok çeşitli tedavi yöntemlerinden birini seçebilirler; bunlardan biri, geceleri giyilen CPAP [Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı) maskesidir. Tüplerle bir mokineye bağlı olan ve standart gaz maskesine benzeyen bu maske, dokunun şişkinliğini ölçer ve daha kolay nefes almanız itin şişkin dokuyu geçecek şekilde uygun basınçta hava verir. Yüzde 90 İla 95 başarı sağlamasına rağmen, hastalar tarafından pek tercih edilmemektedir, çünkü yatağa girerken Darth Vader gibi görünmek ve nefes olmak İstememektedirler. Yüzde 50 başarı şansı olan omeliyatlar da vardır. Engelleyici doku ameliyatla alınmakta, böylece daha kolay nefes almanız sağlanmaktadır. Ayrıca, bu hastalığı ileri seviyede taşıyan kişiler için kilo verdirici ameliyatlar da vardır. Ama en büyük değişim kendinizden gelecektir. Sadece beş kilo vermek bile, uyku apnesi periyotlarınızı yüzde 30 kısaltacak, beş kilo daha almak ise tam tersini yapacaktır; kilo vermek, ameliyattan bile daha etkilidir.

lağınizın arka tarafında hiç boşluk kalmaz. Bu yağ dokusu, tıpkı bir boru kapağı gibidir ve onun yüzünden gırtlağınızdan hiç hava geçemez. Bu fiziksel uyku apnesidir ve bunun dışında sinirsel sorunlardan ve hem sinirsel hem fiziksel sorunlardan kaynaklanan başka uyku apnesi türleri de vardır.

Solunum yetersizliği bir sorun olarak görülse de, uyku apnesindeki asıl tehlike bu değildir. Nefes almayı bıraktığınızda, vücudunuz kendi kendini uyandırır; siz farkında olmadan. Dolayısıyla asla derin uykuya dalamazsınız ve vücudunuz uykunun gerçek dinlendirici özelliğinden yararlanamaz. Vücudunuzun gece boyunca iki şeye ihtiyacı vardır (sırt masajını da sayarsanız üç). REM (hızlı göz hareketi) uyku ve yavaş dalga uyku. REM uyku için, doksan dakika sürekli uykuya ihtiyacınız vardır. Dolayısıyla saatte on kez uyanırsanız ki bu uyku apnesi rahatsızlığı olan insanlarda sık görülen bir durumdur, asla REM'e giremezsiniz ve dolayısıyla da dinlenmiş olarak kalkamazsınız.

Uyku apnesinin ilk aşamalarında, vücut için gerçek anlamda zararlı olan bir durum söz konusu değildir; tabii ara sıra düşük oksijen seviyesinin birkaç beyin hücresini öldüreceğini hesaba katmazsak. Ama rahatsızlık ilerledikçe, hipertansiyon gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir. Solunumun durması, ak-

Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz * 159

İyi Geceler

Bazı istisnalar dışında, uyku tıpkı seks gibidir. Gerçekten aradığınız bir şeydir ve iyi olduğunda kendinizi harika hissedersiniz. Daha da önemlisi, uyku daha çok patronunuz gibidir; rahatsız edilmediğinde çok daha iyi huyludur. Geceleri iyi uyumak, vücudunuz için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biridir. Geceleri erkeklerde 7.4 saat ve kadınlarda 7 saat uyku, beyninizde ve kalbinizde çok büyük farklar yaratabilir ve sizi üç yaş daha gençleştirebi-lir. Uykusuzluk sizi zihinsel olarak zayıflatır, yorgun düşürür, daha fazla yemenize neden olur ve sizi kaza riskine açık hale getirir. Buna ek olarak, yorgunluk hissi sizi daha yaslandırın tercihler yapmaya itebilir (yorgun olduğunuzda, somon ızgara yerine çifte yağlı etli sandviç istemek daha kolaydır). Ama uyku apnesi hastalığınız varsa, yeterince REM ve yavaş dalga uykusu uyumuyorsunuz demektir. Uyku hapları iyi bir fikir gibi görünse de -kısa süreyle uyanık nöronları koparırlar - bağımlılık yaratma özellikleri yüzünden uzun vadede zararlı etkileri vardır. Bunun yerine, yaz tatilini geçiren bir okul çocuğu gibi uyumak İçin aşağıdaki yöntemlerden yararlanabilirsiniz:

Program yapın. Biyolojik saatiniz, bebekliğinizde olduğu kadar iyi çalışır. Her gün aynı saatte kalkar; bütün gününüzü işle ya da çizgi film seyrederek geçirecek olmanız fark etmez. Hafta sonlarında, hafta içinde kalktığınız saate yakın kalkmaya çalısın.

Sıcaklığı değiştirin. Uyku için ideal ortam, karanlık ve serin bir odadır. Uyumakta zorlanıyorsanız, giysilerinizden bir kat çıkarmayı veya termostatı düşürmeyi deneyin.

Yatmadan önce az yemek yiyin. Melatonİn içeren yemekler yiyin; bu, biyolojik saatinizin düzenlenmesine yardımcı olan bir maddedir. Yulaf ezmesi, tatil mrsır ya da pirine bunun İçin idealdir. Ya da içinde serotonin bulunan karmaşık bir karbonhidrat deneyin; sebze yo da makarna gibi. Klasik çözümü de deneyebilirsiniz: Yağsız süt. Elbette ki kafein ve egzersiz gibi uyarıcılardan kaçınmanız gerektiğini biliyorsunuzdur.

ciğerlerinizin karbondioksitin bir kısmını alıkoymasına neden olur ve bu yüksek tansiyona yol açar. Gün boyunca aşırı yorgunluk, hafıza kaybı ve sabahlan baş ağnlarıyla uğraşırsınız. Zaman içinde, felç riskini de artırabilir ve bazı vakalarda, uyku apnesi ölüme yol açabilecek şekilde kalp atışlarını düzensiz-

160 • Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

leştirebilir ya da diğer kardiyovasküîer olaylara neden olabilir.

Eşinizin horultuları gırtlağına bir çorap tıkamayı istemenize neden olsa da, risk etkenlerini araştırmalısınız. En önemlisi, on saniyeden uzun süreyle solunum kesilmesidir. Ama dikkatli olun. Solunum aldatıcı olabilir. Diyaframı hatırlıyor musunuz? Havayı aşağı, ciğerlerinize iten bir kastır. Dolayısıyla Bay Biçerdöver Ağız'a baktığınızda karnının yukarı aşağı oynadığını görebilirsiniz. Nefes aldığını sanırsınız ama aslında almıyor olabilir. Hareket eden sadece havayı aşağı itmeye çalışan diyaframıdır. İçine hava çekmiyor olsa bile, karnı hareket edebilir. Yapmanız gereken, solunumunu dinlemektir. Horlamak aslında iyi bir şeydir (bunu duyacağınızı hiç sanmaz-

dınız, değil mi?). Çünkü belli bir havanın gerçekten içeri girip çıktığını gösterir. Bir horultu sürecinden sonra sesin kesilmesi, havanın girip çıkmadığının bir işareti olabilir. On saniye ya da daha uzun süre hiç ses olmazsa, burundan ya da ağızdan çıkan havanın sesi de yoksa, bu o kişinin nefes almadığını gösterir.

Yalnız yaşıyorsanız, kendi kendinize de kontrol edebilirsiniz. Örneğin; gün içinde herhangi bir yerde uyuyakalıyorsanız (bütün gece çalışmamanıza ya da oyun oynamamanıza rağmen) muhtemelen uyku apnesine işaret edebilecek bir aşın yorgunluk sorununuz var demektir. Diğer bir ipucu da boyun çevresinin ölçüsüdür. Kırk santimin üzerindeyse, uyku apnesi geliştirme olasılığınız yüzde 5O'dir.

Astım

Astım hastalığı olan akciğerlerin görüntüsüne bir bakın (Şekil 5-1'e bakınız) ve musluğu açtığınız takdirde hortumda keskin bir kıvrım varsa neler olacağını düşünün. Su hortumdan geçemez ve tıkalı noktada birikir. Solunum sisteminizde hava akımı azaldığında da olan şey budur; bir ıslık sesi duyarsınız



Sağlıklı Yaşam İpin: Akciğerleriniz * 161

ve hava borulardan geçmeye çalıştıkça ıslık sesi yükselir. Astım budur. Astımlı hastalarda sorun havayı ciğerlerin içine çekememek değildir; havayı dışarı atmaktır ve Şekil 5-1'de de görüldüğü gibi, tıpkı bronşlarınız bir mandalla sıkıştırılmış gibi hissedersiniz. Hortumdaki kıvrım düzleştirildiğinde, su kolayca akabilir. Nasıl ki farklı derecelerde eğilmiş hortumlarınız olabilirse, astımdaki solunum yolu tıkanıklığı da aynıdır. Bu tıkanmayı engellemek ve kontrol et- , mek için yapabileceğiniz çok çeşitli şeyler vardır. Bir astım krizi sırasında tıkanma giderildiğinde - genellikle ilaç sayesinde - hava serbest kalır ve yine ra-; hatça nefes alabilirsiniz.

Bugün 15 milyondan fazla Amerikalı astım hastasıdır ve bunun üçte biri on sekiz yaşının altındadır. Hayatınızın herhangi bir döneminde başlayabilecek bir hastalıktır. Yaşlanmayla pek ilgisi olmayan bir hastalık gibi görünse de, yaşlanmayla ilgili etkileri önemlidir. Bazı açılardan, birçok hastalığın vücuda giriş yeri akciğerlerdir (yeterince uzun yaşarsanız, o kadar yılı aşmanızı sağlayacak olan şey akciğerlerinizdir). Aslında, eskiden zatürrenin yaşlı insanın en iyi dostu olduğu söylenirdi, çünkü kişiyi komaya sokar ve oksijen eksikliğinin anormal ve ölümcül bir kalp ritmi yaratması sonucunda hasta huzurlu bir şekilde ölür.

Astım, birçok nedenle ortaya çıkabileceği için karmaşık bir hastalıktır ve bu nedenler içinde çevre (bol miktarda toz bulunması gibi), yaşam tarzı (yaşadığınız yerin toksin seviyesi) ve kalıtım (ebeveynlerinde alerji varsa, çocukların astıma yakalanma olasılığı yüzde 25'tir) sayılabilir. Astıma karşı genetik bir açıklığınız olsa bile, semptomları kontrol edebilir ve akut krizlere ek olarak gelen kronik iltihaplanmayı engelleyebilirsiniz.

Bir polen ya da alerji yapıcı başka bir madde solunum yolunuzdan içeri girdiğinde bu hastalık başlar. Silyayı geçtikten sonra, polen akciğerlere yapışır. Yabancı maddeye tepki olarak, vücudunuz bağışıklık hücrelerini bölgeye gönderir. Polene saldırdıklarında, bir el bombası gibi patlarlar ve akyuvarların araştırma için oraya doluşmasına neden olurlar. Bol miktarda akyuvarın gelişi, bölgenin şişmesine, sümüğün akciğerlerin içine kaymasına ve kasların ya-kınlanndakiler de dahil olmak üzere kimyasalların bölgeye hücum etmesine

162 * Sen: Vücudunu Kullanma Kılavuzu

Alerji Nedir?

Doktorunuz ya da kendiniz bir hırıltı duyuyorsanız, bir şey bronşlarınızı (küçük solunum tüpleri) tıkıyor demektir. Bunun nedenlerinden biri - astım - sigara, stres ya da alerji olabilir. Alerji, çoğu insonda semptoma yol açmayan maddelere karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepkidir. Bu tepkiler şu biçimlerde ortaya çıkabilir:

tende kızarıklık (kimyasal maddelerden)

kızarmış ve akan bir burun (tozdan, polenden vs.)

kızarmış ve kasman gözler (tozdan, polenden vs.)

mide bulantısı ya da bağırsak bozukluğu (yiyeceklere karşı alerjiden)

öksürme, nefes darlığı, hırıltı ya da solunum sisteminde başka rahatsızlıklar (alerjiye

neden olan herhangi bir kaynaktan)

Amerikan halkının üçte birinden fazlasında alerji vardır ama çoğu semptomlarını kontrol altına almaz. Kızarmış veya kaşınan bir gözün yapabileceği en kötü şey katıldığınız partiden alacağınız zevki kaçırmak olsa da, akciğerlerinizi etkileyen alerjiler yaşamınızı tehdit edebilir. Buna anafilaktik şok denir. Örneğin, arı sokmasına karşı alerjiniz varsa, damarlarınız sıvıyı dışarı sızdıracak delikler oluşturur (kana damarların içinde İhtiyacınız vardır, dışında değil) ve hiç hava atamayacak kadar nefes darlığı yaşayabilirsiniz (sıvı bronşları tıkadığı için hiç hava geçemez ve hırıltı bile duyamazsınız). Böyle bir durumda solunum yollarınızın açılması için acil yardıma ihtiyaç duyar-


Yüklə 1,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin