Merak ettikleriMİZ


KUR'ÂN-I KERÎM'E GÖRE İNSANIN YARATILIŞI NASILDIR?



Yüklə 1,57 Mb.
səhifə6/66
tarix27.12.2018
ölçüsü1,57 Mb.
#87522
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   66

KUR'ÂN-I KERÎM'E GÖRE İNSANIN YARATILIŞI NASILDIR?

Prof. Dr. Âdem TATLI

Kur'ân-ı Kerîm, insanın muhtelif yaratılış devrelerinden bahseder. Bunu ana hatlarıyla ikiye ayırmak mümkündür. Biri­si; ilk insan Hz. Âdem (as)'ın, ikincisi de diğer insanların yara­tılmasıdır. Bu farklı yaratılışlara bazan ayrı ayrı âyetlerde, bazan da aynı âyette dikkat çekilir. Nitekim Mü'minûn sûresinde;

"Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hülâsadan yarattık. Sonra onu (Hz. Âdem'in nesli olan) in­sanı sarp ve metin bir karargâhta (rahimde) bir nutfe (zi­got) yaptık. Sonra o nutfeyi alaka (yapışan şey) hatine getirdik, derken o alakayı mudga (bir çiğnem et) yaptık, o bir çiğnem eti kemik(lere) çevirdik (ve) o kemiklere de et (kas­lar) giydirdik. Sonra onu başka yaratılışla inşâ ettik (can verdik, konuşma verdik)..." 24

Görüldüğü gibi, insanın ilk yaratılıştan itibaren geçirdiği devreler safha safha nazara verilmektedir. Bunlardan kendi ya­ratılış devrelerimizi anlamak, ilk yaratılışa da ışık tutacaktır.

Yukarıdaki Âyet-i Kerîmede geçen yaratılışla ilgili hususla­ra, bir hadis-i şerifte de işaret edilir:

"Her birinizin yaratılışı ana rahminde nutfe olarak 40 gün derlenip toparlanır. Sonra aynen öyle (40 gün daha) alaka (yapışan şey) olur. Sonra yine öyle (bir 40 gün daha) mudga (et parçası) halinde kalır. Ondan sonra melek gön­derilir. Ona ruh üfler..." 25

Bu hadiste, zigot, morula ve blastula safhaları, derlenip to­parlanma devresi (nutfe) olarak ifade edilmiştir. Bugün embri­yoloji ilminin tesbiti de yukarıda bahsedilen gelişim devrelerine paralellik gösterir. Yumurtalık kanalında döllenen yumurta, ana rahmine doğru inmeye başlar. Daha inerken bile bölünmektedir. Ana rahmine gelen yumurta, plasenta (eten=eş) oluşunca muko­za ve kasları içine iyice yapışarak gömülür. Bir başka ifade ile tohum gibi ekilir. Bu safha, âyet ve hadîslerde "alaka"26 (yapı­şan şey) kelimesiyle ifade edilir.

Buradaki embriyo, çıplak gözle görülmeye başladığı zaman, küçük bir et kütlesi (mudga) halindedir. Bulunduğu yerde geli­şir ve kademe kademe bir insan şeklini almaya başlar.

Bugün ilim, insanın yaratılışı hakkında Kur'ân-ı Kerîm ve hadîs-i şeriflerin ortaya koyduğu hükümlerin ancak bir kısmını tesbit edebilmiştir. Meselâ; his ve duygular, bu maddi gelişimin hangi safhasında vücutta yerini almaktadır? İlim buna henüz bir cevap bulamamıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) ise, 120 gün sonra ruhun geldiğini bildirmekle, insan vücudunu süsleyen duygula­rın göreve başladığı zamana işaret etmiştir.

Zigot teşekkülünden itibaren 120 gün kadar cenin sadece büyüme kanununa tâbidir. Yani, bu devre içinde hücreler bölü­nür ve farklılaşır. Aynı büyüme kanunu, bitki ve hayvan embri­yolarında da cereyan eder. Bir başka ifade ile cenin, 120 gün sonra insan mertebesine yükselir. Nitekim bu duruma âyette; "... sonra onu bambaşka bir yaratık (insan) yaptık..." 27beyanı ile dikkat çekilir.28

İlk İnsan Nasıl Yaratılmıştır?

Hz. Âdem (as)'in topraktan yaratıldığını bildiren pek çok âyet vardır. "Allah sizi (Hz. Adem'i) bir topraktan, sonra bir meniden (Hz. Âdem'in neslini) yarattı" 29Şu Âyeti Kerîmelerde de insanın topraktan yaratıldığı belirtilir: 3/59; 18/37; 22/5; 35/11; 40/67; 30/20.

İlk insanın yaratılışında da günümüzdeki yaratılış gibi çeşitli devreler yer alır. "O'dur ki her şeyin yaratılışını güzel yaptı ve insanı yaratmaya çamurdan başladı." 30Şu âyette de bu çamurun mahiyetinden bahsedilir: "Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık..." Hicr, 26.

Bu Âyet-i Kerîmelerden, yaratılışın; toprakla başladığını, daha sonra bunun çamur halini aldığını anlamak mümkün. Bu çamur da süzülerek çamur özü hasıl olmuştur. "Andolsun ki biz insanı çamurdan süzülmüş bir hülâsadan (özden) yarat­tkı."31Daha sonra balçık halini alan bu çamur özünün zamanla değiştiği ifade edilir. "(îblîs: "Ben bir salsaldan (kurumuş çamurdan) değişken bir balçıktan (Hamein mesnûn) yarattığın insana secde edemem" dedi" .32

Bazı müfessirler "insanı bir nutfeden yarattık" hükmünün, Hz. Âdem (as) için de geçerli olabileceğini ileri sürerler. Onlara göre bu balçıktan nutfe hasıl edilmiştir. (Elmalılı, V, 3058).

Bu safhaya kadar olan gelişmeler, günümüzdeki ceninin ilk dört aylık (120 günlük) durumuna benzerlik gösterir. Midedeki besinlerden spermanın süzülerek çıkarıldığı gibi, ça­mur da süzülerek çamur özü (sülâle) hasıl edilmiştir. Bir müd­det bu halde kalan çamur özü, balçık şeklini (Hamein mesnûn) almış ve daha sonra katı hale (salsal) sokulmuştur. Bu devreden sonra kuruyan bu balçığa insan şekli verildiğini anlıyoruz. "... sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: "Âdem'e secde edin" dedik..." 33Nuh sûresinde ise, gerek ilk insan ve gerekse insan neslinin merhale merhale yaratılışına da işaret edilir: "Halbuki O, sizi çeşitli merhaleler halinde yarattı" 34

İlk insanın bu safhaya kadar bitki ve hayvanlarda görülen büyüme, gelişme ve farklılaşma kanunlarına tâbi olduğu söyle­nebilir. Artık bundan sonra ceninde olduğu gibi, yeni bir yaratı­lış safhası başlayacaktır. Yani, ruh bedene gelecektir. Çünkü, insanın terkip ve tesviyesi tamamlanmıştır., "..sonra onu bam­başka bir yaratık (insan) yaptık..." 35"Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın." 36

Şu Âyet-i Kerîmede de yaratılışın bütün safhalarına işaret edilir: "Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmek hususun­da herhangi bir şüphe içinde iseniz şu muhakkaktır ki biz sizi(n aslınızı) topraktan, sonra (onun neslini) insan suyun­dan (spermadan) sonra alaka (yapışan şey)'dan daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık (ve bunları) size (kudretimizin kemalini) apaçık gösterelim diye (yaptık) sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakte kadar rahimlerde tu­tuyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz." 37Bu Âyet-i Kerîmenin son bölümündeki hükümler, yani yara­tılışta tâbi olduğumuz kanunlar, günümüzde aynen cereyan edi­yor. Bu bize, âyetin başında zikredilen topraktan yaratılmanın da vuku bulduğunu ifade etmez mi? Bütün bunlarla Cenâb-ı Hak, dilediğini dilediği şekilde yaratacağını göstermiştir.

İnsan vücudundaki elementlerin büyük bir kısmı toprakta mevcuttur. Özellikle balçık ve yapışkan çamurda karbon (C-4) ve (N-3 ) molekülleri eksi değerlidir. Bunlar, topraktaki oksi­jen, fosfor ve hidrojenle kolaylıkla birleşerek insan vücudunun teşkilinde önemli görev almış olabilir. Ama bütün bunlar, bir kudret olmadan nasıl şekilden sekile girecektir?38

Sonuç

Günümüz insanı her şeyi, kendi akıl ölçüleriyle değerlendir­meye çalışır. Eline bir avuç çamur alır, bundan insanın nasıl ya­ratılabileceğini düşünür. Bir çamura, bir de kendisine bakar. Arada hiç benzerlik yok. Ona göre bundan, ya tuğla veya çöm­lek yapılabilir. Çünkü kendi gücü buna yetmektedir.

Aslında tek hücreden insan yaratılması, çamurdan insan yaratılmasından daha kolay değildir. Gözle görülemeyecek kadar küçük bir hücreden, dokuz ayda şuur ve akıl sahibi bir insan süzülüyor. Zigotun bebek haline gelinceye kadar ge­çirdiği değişiklikleri adım adım takip etmek mümkün. Ama, hâdisenin izahını nasıl yapacağız? Hangi kudret kalbi tanzim ediyor; baştan gözü, ağızdan dişi çıkarıyor? Hem de, Hz. Âdem (as)'den beri bütün insanlarda aynı kanunlar hükmünü icra edi­yor. Şunu itiraf etmek durumundayız ki, insanın yaratılışı ger­çekten bir mu'cize. İster ilk insan, isterse günümüz insanı olsun, bu hüküm hepsi için geçerli.

Mes'elenin anlaşılmasındaki güçlük, sanırım yanlış kıyastan ileri geliyor. Biz, kâinattaki hadiselerin cereyan tarzını devamlı kendi güç, kuvvet ve ilmimizle mukayese ediyoruz. Tabiî ki, sonuçta işin içinden çıkamıyoruz. Halbuki bu hadiselere Cenâb-ı Hakk'ın kuvvet, kudret ve ilmi noktasından bakmak gerek. O zaman, her şeyin gerek vücuda gelmesi, gerekse ortadan kalk­ması o kadar kolay olur ki, şüpheye mahal kalmaz.

İlk insanın yaratılışını açıklamak hususunda evrimciler çıkmaz yoldadırlar. Bunu kendileri de itiraf ediyorlar. O halde, "Yapan bilir, bilen konuşur" kaidesince, yapanın be­yanına kulak vermek gerekiyor. O, insanı topraktan yarat­tığını bildiriyor. "Muhakkak sizi topraktan yarattık..." 39Hem de en güzel şekilde. "Biz insanı en güzel biçimde yarattık" 40On defa evrimcileri dinleyenlerin, hiç olmazsa bir defa da Yaratan'ın fermanlarına nazar et­mesi gerekmez mi?41


Yüklə 1,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   66




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin