Merak ettikleriMİZ



Yüklə 1,57 Mb.
səhifə24/66
tarix27.12.2018
ölçüsü1,57 Mb.
#87522
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   66

KUŞLAR NİÇİN ÖTER?

Zafer ÖRSDEMİR

Bir kuşun çıkardığı ıslık şeklindeki melodi, hayvanlar ara­sındaki en karmaşık haberleşme türlerinden birisidir ve bunun kompleksliğini anlayan bir kimse, bir daha "kuş beyinli" sözü­nü kullanmayacaktır.

Yakın zamana kadar kuş ötüşleriyle ilgilenenler sadece hangi ses ve nağmelerin kullanıldığını araştırdılar ve bu sesleri, onları tasnif ve sınıflandırmada kullandılar. 1920'lerden itibaren ise ilim dünyası, kuşların hangi sesleri çıkarttıklarından ziyâde, niçin şarkı söyledikleri üzerinde durmaya başladı.

Bu esrarı çözme yolunda en çok çalışanlardan birisi, Kornel Üniversitesi'nden Biyoloji Profesörü William Dilger oldu. Hayvan davranışları içinde en çok ilgimizi çeken onların haber­leşmeleri olduğu için, Dilger de onların tabiî hallerini tetkik et­ti.

İlk öğrenilmesi gereken şeyin, ilk bakışta önemsiz gibi görünen, fakat kuşlar için çok mühim olan küçük hareketleri tesbit etmek olduğunu söyleyen Dilger, "Kanatların harikulade güzellik ve renkleri gibi aşikâr özellikleri tesbit etmek çok zor değildir. Fakat birçok hayvanın haberleşme teknikleri son derece mâhirane ve gizlidir. Bu haberleşme bazen göz şeklindeki küçük bir değişiklik, başın hafifçe aşa­ğı veya yukarı kaldırılması veya kuyruk ve kanatların kü­çük hareketleri yoluyla olabilir. Bütün bu şeylerin kuşlar için çok büyük önemi vardır. Bizim de bunları görüp tesbit edebilmeyi öğrenmemiz gerekir," diyor.

Şimdi, ilim adamları, kuş şarkılarının esas fonksiyonunu tesbit etmek için çalışmaktadır.

Karatavuğun en mühim mesajı kendi cinsini belirtmek ve "Ben bir karatavuğum" dercesine bağırmaktır. Aynı türdeki ifa­deye, ardıç kuşunda da rastlanır.

Acaba kuşlar hüviyetlerini niçin böyle yüksek sesle ilân et­mektedir? Bunun en önemli sebebi, aynı türden olan bir kuşu kendisine cezbetmektedir. Başka bir fonksiyonu da, bulunduğu bölgede kendi hürriyetini, istiklâliyetini ilân etmek ve bir baş­kasının o bölgeye girmesini önlemektir.179

Görülmeyen Hudut

Bataklıktaki bir kamış üzerinde duran bir erkek karatavuk düşünün. 10 metre kadar ilerde bir başka erkek karatavuk da­ha vardır. Bu ikisi arasında gözle görülemeyen bir hudut çizil­miştir. İlkbaharda soğuk bölgeden göç edip buraya gelen her erkek kuş, bu boş bataklığı parçalara böler ve kendi hudutlarını çizer. En çok tercih edilen bölgeler, yuva yapmaya en müsait ve yavrular için en çok yiyecek olanlardır.

Yeryüzünde her gün sayısız kuşlar öter. Ve sayısız medh-ü senalar yaparlar yaratıcılarına. Ama bizim kısır ve yetersiz kulaklarımız duymaz onları. Yeryü­zünde Allah'ın sayısız lütufları ve ihsanları var kulla­rının üzerinde, ama insanoğlunun kapalı gözlerini açıp onları görmesini bekliyor hepsi.

Prof. Dr. CecilHAMAR

Bir yuva kurmak isteyen her erkek kuş, yüksekçe bir yere çıkar. Öterek ve kanatlarını çırparak rakiplerine karşı kendi bölgesinin istiklâliyetini ilân eder. Bu iş, bölgeye gelen her erkek kuş tarafından da tekrarlanır. Sınırlar az çok daralır veya genişler. Fakat bir müddet sonra birbirleriyle tanışıp an­laştıktan sonra sınırlar ayrılmış olur. Bundan sonra erkekler va­kitlerinin çoğunu kendilerine bir yuva alanı bulamayıp oraya gelmek isteyenleri kovmakla geçirirler.

Ötme ve gösteriş yapma, sık sık fizikî bir mücadeleyi veya bir kavgayı gösterir. Yerde bir şeyler gagalamak, her zaman kuşun bir şeyler yediğini göstermez. Kuşun bu hareketi kız­gın bir insanın yumruğunu duvara vurmasına benzer ve kuş hakkına tecavüz edildiği zaman, bu hareketi sık sık tek­rarlar.

Sınırların emniyetini sağlayıp tehlikeler bertaraf edildikten sonra erkek kuş da kendini doyurmak için ayrılır ve annenin ol­madığı zamanlarda yuvayı bekler.

Eğer yiyecek türleri ve yuva inşaat malzemeleri birbirinden farklı ise, aynı sınırlar içinde birkaç tür kuş birarada yaşayabi­lir.180



Kuşların Alarm Sesleri

Bir tehlike ânında kuşlar, nasıl hareket eder ve değişik tür­ler birbiriyle nasıl haberleşir?

Tabiattaki tehlikeleri önceden tahmin edebilmek zor oldu­ğu için kuşların tavırlarını tesbit etmekte bazı güçlüklerle karşı­laşılır. Bunu halletmenin bir yolu, böyle bir tehlikeyi sizin meydana getirmenizdir.

Rockefeller Üniversitesi'nden Profesör Peter Marler de bir baykuşla bu yolu denemiştir.

Baykuş veya karga gibi ötücü kuşlar, vahşî hayattan

BİR ARAŞTIRMANIN NETİCESİ

Rockefeiler Üniversitesi'nden Fernando Nottebohm, insanda beynin sol yarımküresinin konuşmayı kontrol ettiği gibi kanarya ve ispinozlarda da beynin sol kısmının ölmeyi kontrol ettiğini keşfetti. İnsan dı­şındaki diğer canlıların beyinlerinde daim evvel böy­le sağ sol ihtisaslaşması görülmemişti

Nottebohm, kuşun beyninde, yedek bölgeler bu­lunduğunu ve sol taraf hasara uğradığında sağ tara­fın kontrolü ele aldığını tesbit etti O bu hususta şöy­le diyor: "İnsanlar yıllardır beyinlerinde ne kadar yedek alan bulunduğu hakkında merak içindedir. Bu husus bilhassa hasara uğrayan bölgelerin diğer kısımlarca telâfi edilip, edilmediğini öğrenmek isteyen sinir mütehassısları için çok mühimdir. Çabuk iyile­şen kuş beyninin incelenmesi, bu hususta bazı ipuç­ları verebilir."

bir tehlike ile karşılaşıldığında değişik bir ses çıkararak yardım isterler ve sürü halinde düşmanın üzerine saldırırlar. Bu sesi duyan her türdeki ötücü kuş, derhal hâdise ye­rine, yardıma koşar.

Dört değişik tür üzerinde yapılan incelemeler, bu seslerin birbirine çok benzediğini gösterir. Yardım seslerini duyan bir­çok değişik türden kuşlar bunun mânâsını anlayıp yardıma ko­şar ve çıkardıkları keskin ve devamlı seslerle diğer kuşların da hâdise yerini bulmalarını kolaylaştırırlar.

Marler'e göre ötücü kuşlar değişik durumlarda, değişik yardım sesleri çıkarırlar. Meselâ, birçok kuş, atmacaların hü­cumu esnasında hafiften başlayarak maksimuma ulaşan ve tekrar yavaşlayan tiz bir ses çıkarırlar. Bu seslerin kaydedilmesiyle elde edilen incelemeler, türler değişik olsa bile seslerin birbirine çok benzediğini ve yardım seslerinin, kuş­ların sürü halinde iken çıkardıkları sesten farklı olduğunu ortaya koymuştur.

Kuşların alarm sesleri, tehlikeyi haber verme işini en uygun şekilde yerine getiren bir tonda yaratılmıştır. Düz ve yalın ton­daki sesler bu işi yaparken, tiz seslerde ayrıca bir kabadayılık havası sezilir.

Marler, yaptığı deneyler sonunda yavru kuşun 7 haftalık ol­madan önce bir melodiyi öğrenmesi için iyi bir dinleyicilik devresi geçirmesi gerektiğini söylüyor. Ancak kış geldiğinde şarkı söylemeyi başaran kuşlar, gelecek bahara kadar uzunca bir zaman beklemek zorunda kalırlar. Bir veya iki hafta grup halinde yapılan antrenmandan sonra, artık şar­kıyı tek başına söyleyecek hâle gelirler.181

Diğer Hayvanlar da Şarkı Söyler

Kuşlar birçok değişik sebepten dolayı öter; kur yapmak, tehlikeyi haber vermek, yuvanın sınırlarını ilân etmek veya sadece "Ben varım" demek için. Diğer hayvanlar da hemen hemen aynı sebepler için sesler çıkarır. Her ne kadar bunların sesleri kuşlarınki gibi, müzik zevkimize uymasa da, kendi ara­larındaki haberleşmenin temel vasıtasıdır.182



Vücudumuz Her An Milyonlarca Hastalık Mikrobun Tehdidi Altında...





Yüklə 1,57 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   66




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin