Rubâ'iyyât (Rubâîler): Mevlânâ'nın manzûm eserlerinden biri de 2000 civarında olan Rubâîler'dir. Mevlânâ, çoğu Farsça olmakla birlikte, bazıları Arapça olan ve Mesnevî'nin özeti mahiyetindeki bu rubâîlerinde yüksek manalar ve derin konular işlemektedir. Fikirlerin akışıyla cümlelerin ahenginin Mevlânâ ile tam bir ilgisi vardır. Bununla beraber umumiyetle rubâîler, gazellerle, Mesnevî'nin derecesine erişemez.[45]
Mecâlis-i Seb'a (Yedi Meclis): Eser, Mevlânâ'nın vaaz ve öğüt yolu ile, minber ve kürsüde irad ettiği hutbe ve vaazlarla, meclis denilen toplantılarındaki sohbetlerinden meydana gelmiş bir mecmuadan ibârettir.[46] Mevlânâ'nın bu eseri, büyük ihtimalle, oğlu Sultan Veled veya Hüsâmeddîn Çelebî tarafından vaaz esnasında not edilmiş, fakat zapt edildiği gibi bırakılmamış, esasa dokunulmamak şartıyla bunlar tekrar gözden geçirilmiş, ekler yapılmış, belki kendisine de gösterilmiş, kendisinin de tashihinden geçerek, bu şekilde meydana gelmiştir.[47]
Mevlânâ, yedi meclisinde şerh ettiği hadis-i şerîflerin konuları bakımından tasnifi şöyledir: Doğru yoldan ayrılmış toplumların hangi yolla kurtulacağı. Suçtan kurtuluş. Akıl yolu ile gafletten uyanış. İnançtaki kudret. Tövbe edip doğru yolu bulanlar Allah'ın sevgili kulları olurlar. Bilginin değeri. Gaflete dalış. Aklın önemi.