Mesnevî-i Manevî (Mevlânâ Celâleddîn Rûmî 604/1207-672/1273)



Yüklə 0,64 Mb.
səhifə6/18
tarix07.01.2022
ölçüsü0,64 Mb.
#78390
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18
MesnevîMesnevî kelimesi, Arapça “senâ-yesnî-senyen” fiilinden gelmekte olup, “bir şeyi bir şeye katmak ve bükmek” anlamına gelir. “Mesnâ” kelimesi de aynı kökten olup, “ikişer ikişer” mânasına gelir. Mesnevî kelimesi ise, mesnâ kelimesinin ism-i mensûbu olup, ikişerli ikişerli demektir. Bu sebeple kafiyeleri ikili olan şiire “mesnevî” denilmiştir.[51]

Mesnevî, her beyti ayrı kafiyeli manzumeye verilen addır.[52] Mesnevîlere, tasavvufî mesnevîler, Mevlânâ'nın Mesnevî'sinin çeviri ve şerhleri, tasavvufu anlatıp öğretme amacını güden mesnevîler, İran edebiyatındaki mesnevîlerin çevirileri, evliyâ menkıbeleri, temsili yoldan tasavvufu anlatan eserler, Yûnus Emre, Kaygusuz Abdal ve Rûşenî gibi şâirlerin Mesnevîleri örnek verilebilir.[53]

Çoğulu Mesnevîyyât olan mesnevî klasik İran-Türk şiirinde şu üç ayrı mefhumu ifade eder.

1. Her beytin mısraları kendi aralarında kafiyeli şiir formu. (aa bb cc...) İran ve Türk şâirleri, mesnevî formunu arûz'un küçük vezinlerinde kullanmışlardır.

2. Klasik İran-Türk şiirinde manzûm hikâye ve roman türü, Leylâ ve Mecnûn gibi.

3. Husûsî ve mutlak mânada Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin şaheserine verilen isimdir.[54]

Hatta XIII. asırda âlim ve ârifler için kullanılan Mevlânâ kelimesi, daha sonraki asırlarda, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'ye has bir isim haline gelmiştir. Dîvân edebiyatı nazım şekillerinden biri olan Mesnevî kelimesinde de aynı durum söz konusudur. Mesnevî denilince Mevlânâ'nın yaklaşık yirmi altı bin beyitten oluşan “Mesnevî”si akla gelmektedir.[55] Arberry'nin deyimiyle Mesnevî, sufî nazariyatının bütün alanlarında gezinir; söylemin arasına serpiştirilen kıssalar mükemmel bir anlatıma sahip olup, hikmet ve nüktelerle doludur.[56] Seyyid Hüseyin Nasr şöyle demektedir: Rûmî'nin eserleri ve onlarda sergiledikleri fikirleri “İslâmî sanat felsefesi”nin kapsamlı bir açıklamasını ve edebiyat ile maneviyat arasındaki ilişki ve uyumun bir örneğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şairin ve velinin hayatının da bu uyumun anlaşılmasındaki rolünü gözler önüne serer.[57]

 

Mesnevî'nin Yazılış Sebebi

Mevlânâ Celaleddin, Mesnevî'yi Şemsi Tebrîzî'nin vefatından sonraki olgunluk devresinde yazmıştır. Önce bizzat yazmaya başladığı bu eserini son halîfesi Hüsameddin'in teşvik ve ısrarı üzerine yıllarca bu talebesi ile birlikte çalışarak tamamlamıştır. Eserin ilk 18 beytini bizzat yazan Mevlânâ, geri kalan büyük kısmı Hüsameddîn Çelebî'ye, söylemek suretiyle yazdırmıştır.[58]

Mesnevî'yi Mevlânâ söylüyor, Hüsameddîn Çelebî yazıyordu. Birbirini kovalayan beyitler Mevlânâ'nın dudakları arasından bir şiir ve hikmet çağlayanı halinde dökülüyor; Hüsameddîn Çelebî bazı geceler sabaha kadar Mesnevî yazıyor ve Mevlânâ uykusuz kalan mürîdinden özür diliyordu.[59]Mesnevî'nin yazımına takriben 657/1258 tarihinde başladı ve birinci cilt 660/1261 tarihinde tamamlandı. Birinci cildin yazılmasından sonra yazma işine iki yıl kadar ara verildi ve 662/1263 tarihinde tekrar başlanarak 6. cildin tamamlandığı 672/1273 yılına kadar devam etti.[60]

 


Yüklə 0,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin