Divân-ı Kebîr veya Divân-ı Şems-i Tebrîzî (Gazeller): Mevlânâ'nın tasavvufî gazelleri, Külliyyât veyahut Divân-ı Şems-i Tebrîzî adıyla tanınmıştır. Çünkü Mevlânâ, gazellerinin çoğunun sonunda kendi adını veyahut mahlasını söyleyeceği yerde, Şems-i Tebrîzî'nin adını mahlas yapmıştır. Bazı gazellerini de Selâheddîn-i Zerkûbî ve Hüsâmeddîn Çelebî adına yazmış olup, bunların toplamı yüz gazeli geçmemektedir. Ayrıca hamuş, hamuşkûn ile, buna benzer sözler, külliyâtın matlaında pek seyrek olarak da olsa anılmıştır. Mevlânâ'nın, Şems'le olan ilgisinden haberi olmayan kimseler, Şems'in Farsça yazılmış gazelleri olduğunu, bu çok değerli beyitleri onun yazdığını sanabilirler. Halbuki Şems'i hiç kimse şair olarak tanımamaktadır.[42]
Eskiler, divânın beyit sayısını otuz bine vardırmışlardır. Yazma nüshalar, beş binden kırk bine, basma nüshalar ise elli bin beyte ulaşır.[43] Gölpınarlı şöyle demektedir: “Konya Müzesi”nde 72 numarada kayıtlı olan ve 1271 yılında “Ser-tarîk” Hasan Fehmi Dede tarafından eski nüshalar esas alınarak yazılan nüshada ise, her bahr'in başında, o bahirde kaç gazel olduğu ve bu gazellerin kaç beyit olduğu kayıtlıdır. Bu kayıtlara göre, Divân-ı Kebîr'de 2073 gazel vardır ve bu gazeller 21366 beyittir.”[44]