AYETLERİN HADİSLER IŞIĞINDA AÇIKLAMASI
Tefsir'ul-Kummî'de "Bunlar size geldiklerinde, 'İman ettik.'
derler..."ayetinin tefsiri sırasında şöyle geçer: "Bu ayet Abdullah
b. Übeyy ve arkadaşlarıhakkında inmiştir. Çünkü onlar İslâm'ıka-bul ettiklerini söylemelerine rağmen Peygamberimizin (s.a.a) ya-nına kâfir olarak girdiler."
Ben derim ki:Ayetlerin akışından, münafıklar hakkında değil,
Ehlikitap hakkında indiği anlaşılmaktadır. Yalnız bu ayetin tek ba-şına münafıklar hakkında indiği söylenirse, o başka.
Yine aynıeserde, "kâfir olarak çıkmışlardır."ifadesi hakkında,
"ve küfürleri sebebi ile imandan çıkmışlardır." açıklamasıyer al-mıştır.
el-Kâfi'de müellif, Ebu Basir'den, o da Ömer b. Riyah'tan şöyle
dediğini naklediyor: "İmam Sadık'a (a.s), 'Aldığım bilgiye göre sen
sünnete uygun biçimde eşini boşamayan kişinin boşama kararını
geçersiz sayıyormuşsun!' dedim. İmam bana şu cevabıverdi: 'Bu-nu ben söylemiyorum, Allah öyle buyuruyor. Vallahi eğer biz size
zulme dayalıyanlışbir fetva verirsek, durumumuz sizinkinden da-ha kötü olur. Çünkü yüce Allah, 'Kendilerini Allah'a vermişbilgin-
52 ........................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
ler ile din adamları, onlarıgünah söz söylemekten ve haram mal
yemekten sakındırsalar ya!' buyuruyor." [Fürû-i Kâfi, c.6, s.57, h:1]
Tefsir'ul-Ayyâşî'de Ebu Basir'den şöyle dediği naklediliyor: "İ-mam Sadık'a (a.s) dedim ki: 'Ömer b. Riyah'ın anlattığına göre siz
şahitsiz yapılan boşamanın geçersiz olduğunu söylüyorsunuz?'
İmam bana şu cevabıverdi: 'Bunu ben söylemiyorum, Allah öyle
buyuruyor. Vallahi eğer biz size zulme dayalıyanlışbir fetva verir-sek, sizden daha kötü duruma düşeriz. Yüce Allah, 'Kendilerini Al-lah'a vermişbilginler ile din adamları, onlarıgünah söz söyle-mekten ve haram mal yemekten sakındırsalar ya!'buyuruyor."
[c.1, s.330, h:144]
Şeyh Tusî'nin el-Mecalis adlıeserinde İbn-i Ebu Ümeyr'den,
onun da Hişam b. Salim'den naklettiğine göre İmam Sadık (a.s)
"Yahudiler, 'Allah'ın eli kolu bağlıdır.' dediler."ayeti hakkında,
"Onlar bu sözleri ile Allah'ın kâinatın işinden el çektiğini
söylüyorlar." buyurmuştur.
Ben derim ki: Tefsir'ul-Ayyâşî'de de Yakup b. Şuayb ve
Hamma-d'a dayanılarak İmam Sadık'tan (a.s) bu anlamda bir ha-dis rivayet edilmiştir. [c.1, s.330, h:146-147]
Tefsir'ul-Kummî'de şöyle deniyor: "Yahudiler, 'Allah kâinatın i-şinden elini çekti. Artık ilk aşamada takdir ettiğinden başka hiçbir
şey meydana gelmez.' dediler. Allah onların bu iddiasınıreddede-rek, 'Tersine, O'nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir.'buyurdu.
Yani Allah olaylarıöne alabilir, geriye bırakabilir, arttırabilir ve ek-siltebilir. Beda ve meşiyet O'nun yetkisindedir."
Ben derim ki:Bu anlamda bir hadisi Şeyh Saduk, el-Maânî adlı
eserinde İshak b. Ammar'a, o da kendisinden duyduğu bir kişiye
dayanarak İmam Sadık'tan (a.s) nakletmiştir. [s.18, h:15]
Tefsir'ul-Ayyâşî'de verilen bilgiye göre Hişam Meşrikî şöyle di-yor: "İmam Rıza (a.s) buyurdu ki: 'Allah, kendini nitelediği gibi
tektir, hiçbir şeye muhtaç olmadığıhâlde her şey O'na muhtaçtır
ve nurdur. Onun iki eli de açıktır.' Bunun üzerine elimle onun elle-rini göstererek kendisine, 'Allah'ın böyle iki eli mi var?' dedim. İ-mam, 'Eğer öyle olsaydımahluk (yaratılmış) olurdu.' karşılığını
verdi." [c.1, s.330, h:145]
Ben derim ki:Bu hadisi Şeyh Saduk da, Uyun-u Ahbar-ir Rıza
Mâide Sûresi 57-66 ................................................................................................ 53
adlıeserinde Maşrıkî'ye dayanarak İmam Rıza'dan (a.s) naklet-miştir. [c.1, s.146]
el-Maânî adlıeserde verilen bilgiye göre Muhammed b. Müs-lim şöyle diyor: "İmam Sadık'a (a.s), 'Ey İblis, iki elimle yarattığım
varlığa secde etmekten seni alıkoyan sebep nedir?'ayetinin an-lamınısordum. Bana, 'yed=el' kelimesi Arapça'da güç ve nimet an-lamlarına gelir, dedikten sonra şu ayetleri örnek gösterdi: 'Bizim
eller sahibi (güçlü) kulumuz Davud'u an.' [Sâd, 17] 'Göğü kendi el-lerimizle (gücümüzle) çattık ve biz onu genişletmekteyiz.' [Zâriyât,
47] 'Onlarıkendinden bir ruh ile teyit etti (güçlendirdi.)' [Mücadele,
22]Araplar, 'üzerimde nimeti vardır.' anlamında, 'Falâncanın be-nim üzerimde beyaz eli vardır.' derler."
Tefsir'ul-Kummî'de "Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i... yaşatsalar-dı..."ayetinin tefsiri yapılırken şöyle deniyor: "Yani Yahudiler ve Hı-ristiyanlar. 'Başlarıüzerinden ve ayaklarıaltından kaynaklanan
nimetler yerlerdi.'ayetindeki başlarıüzerinden gelen nimetten
maksat yağmur, ayaklarıaltından kaynaklanan nimetten maksat
da bitkilerdir."
Tefsir'ul-Ayyâşî'de "İçlerinde ölçülü bir kesim var."ayetinin
tefsirinde verilen bilgiye göre Ebu Sahbâ Kubra şöyle diyor: "Hz. Ali
(a.s) Re'sülcalut'un ile Hıristiyanların piskoposunu çağırarak onla-ra, 'Ben size sizden daha iyi bildiğim bir konuyu sormak istiyorum.
Benden doğruyu saklamayın.' dedikten sonra Hıristiyan piskopo-suna dönerek sözlerine şöyle devam etti: 'İncil'i Hz. İsa'ya indiren
ve onun ayağınıbereketli kılan Allah aşkına söyle ki, Hz. İsa ana-dan doğma körü ve alacalıyıiyileştiriyor, göz sancılarınıgideriyor,
ölüyü diriltiyor, size çamurdan kuşyapıyor, yediğiniz ve sonraya bı-raktığınız yiyeceklerinizi size haber verebiliyordu.' Piskopos, 'Bu
kadar yemine gerek yok, doğru cevap vereceğim.' dedi."
"Hz. Ali (a.s) ona, 'İsrailoğullarıHz. İsa'dan sonra kaç fırkaya
ayrıldı?' dedi. Piskopos, 'Hayır, Allah'a andolsun, onlar bir tek fır-kadır.' dedi. Hz. Ali piskoposa, 'Yalan söylüyorsun! Kendisinden
başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim ki, onlar yetmişiki fır-kaya ayrıldılar. Biri dışında bu fırkaların hepsi cehennemliktir. Yü-ce Allah, 'İçlerinde ölçülü bir kesim var. Fakat çoğunun yaptıkları
ne kötüdür.' buyuruyor. Cehennemden kurtulacak olan, işte o öl-çülü kesimdir.' dedi."
54 ........................................................................... El-Mîzân Fî Tefsîr'il-Kur'ân – c.6
Yine Tefsir'ul-Ayyâşî'de, Zeyd b. Eslem'den Enes b. Malik'in
şöy-le dediği naklediliyor: "Peygamberimiz (s.a.a) şöyle diyordu:
'Musa'nın ümmeti yetmişbir fırkaya ayrıldı. Bunların yetmişi ce-hennemlik ve bir tanesi cennetliktir. İsa'nın ümmeti yetmişiki fır-kaya ayrıldı. Bunların yetmişbiri cehennemlik ve bir tanesi cen-netliktir. Benim ümmetim Yahudi ve Hıristiyanlardan bir tane da-ha fazla fırkaya bölünecektir. Bunların yetmişiki tanesi cehen-nemlik ve bir tanesi cennetliktir.' Sahabîlerin, 'O cennetlikler kim-lerdir?' diye sormalarıüzerine, 'Cemaatler, Cemaatler.' karşılığını
verdi." [c.1, s.330-331, h:150]
Yine Tefsir'ul-Ayyâşî'de, Yakub b. Yezid'den şöyle dediği nak-ledilir: "Hz. Ali (a.s), bu hadisi Peygamberimizden (s.a.a) naklettik-ten sonra şu ayetleri okurdu: 'Eğer Ehlikitap iman edip sakınsa-lardı, kötülüklerini örter ve onlarınimetlerle dolu cennetlere ko-yardık... Fakat çoğunun yaptıklarıne kötüdür!', 'Yarattıklarımızın
içinde hak ile doğru yola ileten ve hakka uygun, adil hükümler
veren bir ümmet vardır.' (A'râf, 181)Bunlar Muhammed'in ümme-tidir." [c.1, s.331, h:151]
Mâide Sûresi 67 ...................................................................................................... 55
67-Ey Elçi, Rabbin tarafından sana indirilen mesajıtebliğet.
Eğer bunu yapmazsan, O'nun elçisiolma görevini yerine getirme-mişolursun. Allah seni insanlardan korur. Allah kâfirleri (bu mesa-jıinkâr edenleri) amaçlarına ulaştırmaz.
Dostları ilə paylaş: |