MiLLİ edebiyat dönemi (1911-1923)


Milli Edebiyat Döneminde Makale



Yüklə 0,59 Mb.
səhifə14/14
tarix28.10.2017
ölçüsü0,59 Mb.
#17881
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14

Milli Edebiyat Döneminde Makale 


Edebiyatımızda Tanzimat'tan itibaren görülmeye başlanan bir türdür makale. Makale zamanla gelişme göstermiş, birçok yazar bu türde başarılı yapıtlar ortaya koymuştur. Namık KemalAhmet MithatZiya Paşa gibi sanatçılar Tanzimat döneminde bu türde yazmış; Hüseyin Cahit Yalçın,Süleyman NazifCenap Sahabettin gibi Servet-i Fünûn sanatçıları bu türü geliştirmiştir.

Makale, Millî Edebiyat döneminde daha da yaygınlık kazanmış, yazarlar düşüncelerini ortaya koymak için makaleye ağırlık vermişlerdir. Bu çerçevede Millî Edebiyat yazarları Türkçülük akımını bütün yönleriyle ortaya koymak, yeni dil anlayışını benimsetmek, halkı eğitmek ve bilgilendirmek, siyaseti yönlendirmek için düşüncelerini makale yazı türüyle ortaya koymuşlardır.

Bu dönemde sanatçılar dilde sadeleşmenin yanında ilk defa Anadolu ve Anadolu insanına yönelmişler; yazılarının konularını Türk tarihinden, Türk toplumunun o günkü sorunlarından (ilim, Batılılaşma, Türkçülük düşüncesi, dilde sadeleşme...), örf ve âdetlerden, halkın yaşayışından almışlardır. Bu dönemde özellikle Ömer SeyfettinAli Canip Yöntem ve Ziya Gökalp bu türle millî duygu ve düşünceleri dile getiren yazılar yazdılar. Millî Edebiyatın temellerini oluşturan düşünceleri makale aracılığıyla kamuoyuna duyurdular.

Ömer Seyfettin, Genç Kalemler dergisinde Türk dilinin sadeleştirilmesi için makaleler yazmış, bu yazılar "Yeni Lisan" hareketinin yayılmasında ve Millî Edebiyat Akımı'nın başlamasında etkili olmuştur.

Ali Canip Yöntem, yeni edebiyatın savunmasını yapmış, edebiyat ve edebiyat tarihi konularında yaptığı çalışmalarıyla tanınmıştır. Çoğu, Türk Yurdu'nda yayımlanmış olan makalelerini "Millî Edebiyat Meseleleri" ve "Cenap Beyle Münakaşalarım" adlı kitaplarında toplamıştır.

Ziya Gökalp ise Türkçülük akımını bir sisteme oturtan, temel ilkelerini ortaya koyan, bunları halka indirmeye çalışan sanatçıdır. Sanatçı, Türkçülüğün dilde, sanatta, bilimde, hukukta, dinde, ahlakta, siyasette, felsefede ve iktisatta nasıl gerçekleşeceğini yazılarıyla ortaya koymuştur.


Milli Edebiyat Döneminde Fıkra 


Fıkragazete ya da dergilerin belli bir köşesinde yayınlanır. Bu özelliği dolayısıyla edebiyatımıza gazeteyle girmiştir. Başlangıçta siyasî içerikli olan fıkra yazıları zamanla konu bakımından genişlemiştir. Fıkralar zaman içinde günlük sosyal konuları işleyen, hak ve hukuk konularına el atan, bir kişi ya da edebî konuyu tartışan yazılara dönüşmüştür.

Millî Edebiyat döneminde ise günlük sosyal konuların yanında bir kişiyi ya da edebî bir konuyu tartışan fıkralar da yazılmıştır.

Edebiyatımızda Ahmet RasimHüseyin Cahit YalçınAhmet HaşimRefik Halit KarayFalih Rıfkı AtayHalide Edip Adıvar gibi yazarlar fıkra türünde yazılar yazmıştır.

Ahmet Rasim'in Şehir Mektupları, Eşkal-i Zaman, Muharrir Bu Ya;

Ahmet Haşim'in Bize Göre, Gurabahane-i Laklakan;

Refik Halit Karay'ın Bir Avuç Saçma, Bir İçim Su, Ay Peşinde, Gukuklu Saat, Kirpinin Dedikleri;



Orhan Seyfi Orhon'un Kulaktan Kulağa;

Ziya Osman Saba'nın Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, Gün Doğmadan;

Falih Rıfkı Atay'ın Eski Saat, Çile fıkra türünde yazılmış eserlerdir.


Milli Edebiyat Döneminde Sohbet 


Yazar bu yazı türünde bir düşünceyi açıklar, bir konuyla ilgili bilgi verir. Ele aldığı konuda fazla derinleşmez. Düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez. Sohbetyazılarında herkesi ilgilendirecek konular seçilir. Cümleler çoğu zaman konuşmadaki gibi devriktir. Yazar sorulu cevaplı cümlelerle, konuşuyormuş hissi verir.

Sohbet yazılarında samimi ve içten bir dil ve anlatım kullanılır. Yazarın makalede olduğu gibi, düşüncelerini kanıtlama düşüncesi yoktur. Sohbet yazıları hemen her konuda, özellikle güncel sanat olayları üzerinde yazılabilir. Bu türün en ünlü isimleriAhmet Rasim ve Şevket Rado'dur.

Fıkra gibi sohbet yazı türü de Millî Edebiyat döneminde şahsî unsurlardan oldukça arınmış, sosyal ve siyasal konulara yönelmiş, nükte ve konu çeşitliliği bakımından zenginleşmiştir. Sosyal ve siyasal eleştiri ön plana çıkmıştır.

MİLLÎ MÜCADELE DÖNEMİ EDEBİYATI (1919-1923)


15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'i işgaliyle başlayan ve aralıksız üç yıl süren Millî Mücadele'yi bütün boyutlarıyla ele alır. Trablusgarb'da, Balkanlar'da, Birinci Dünya Savaşı'nda art arda gelen yenilgiler Koca Osmanlı imparatorluğu'nu Anadolu'ya sıkıştırmıştı. Çok geçmeden Mütareke dönemi başlayacak, Sevr antlaşmasıyla Anadolu, Yunanlıların ve müttefiklerin işgaline uğrayacaktır. Anadolu insanı top yekûn bir savaşa girişir ve düşmanları topraklarından atar. Bu kutsal bir mücadeledir; şair ve yazarlar kalemleriyle bu mücadeleye katılırlar. Askeri yüreklendiren, toplumu heyecanlandıran, geçmişi yargılayan ve "nurlu ufuklar" çizen yüzlerce, binlerce şiir, hikâye, makale, deneme, roman yazarlar. Ancak roman diğer dallar kadar bereketli değildir; Halide Edib'inAteşten Gömlek'i istiklal Savaşı'nı işleyen tek romandır. Savaşı konu alan romanlar sonradan yazılmıştır.

Millî Mücadele Dönemi Edebiyatı bir var olma mücadelesinin edebiyatıdır. Onun için yaşanılan olayların birer yansıması gibidir. Halkın duygularına hitap edilerek millî heyecan uyandırılmak istenmiştir.

Millî Mücadele döneminde eser verenler, çokluk Servetifünun, Fecriatitopluluklarında, Millî Edebiyat akımında yer almış şair ve yazarlardır. Belli başlılarını şöyle sıralayabiliriz: Mehmed Emin Yurdakul, Süleyman Nazif, Mehmed Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı, Ziya Gökalp, Midhat Cemal Kuntay, Halide Edib Adıvar, Yakub Kadri Karaosmanoğlu, Hamdullah Subhi Tanrıöver, Samih Rıfat, Müftüoğlu Ahmed Hikmet, Ali Ekrem Bolayır, Celal Sahir Erozan, İzzet Ulvi,Enis Behiç Koryürek, Celal Nuri İleri, Ahmed Ağaoğlu, Ruşen Eşref Ünaydın, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç, Falih Rıfkı Atay, Faruk Nafiz Çamlıbel,İbrahim Alâeddin Gövsa, Halil Nihad Boztepe, Orhan Seyfi Orhon, İsmail Sevük,Müfide Ferid Tek, Şukufe Nihal Başar, Halide Nusret Zorlutuna...

Millî Mücadele devrini işleyen sanatkârlar şu dergi ve gazetelerde yazdılar:İleri, Tasvir-i Efkâr, Tevhid-i Efkâr, Hâkimiyet-i Milliye, Vakit, Akşam, Tanin, Renin, Hâdisât, Açık Söz, Yeni Gün, İzmir'e Doğru, Yeni Adana, Babalık, İstikbal, Dertli, Büyük Mecmua, Genç Yolcular, Sebilürreşd, Servetifünun, Dergah, Sehâ, Yarın, Ayine, Millî Mecmua, Yeni Mecmua, Küçük Mecmua...

Millî Mücadele Dönemi Edebiyatı'nı şiir, deneme, hikâye ve roman olmak üzere dört dala ayırabiliriz:

Millî Mücadele Dönemi Şiir


Bu dönemin şiirlerinde tarih şuuruna çok önem verilmiştir. Felaket günlerinde tarihimizin şanlı sayfalan açılarak millete o günlerin özlemi çektirilir. Şiirlerin temi geçmişteki "büyüklük", "şan", "fetihler", "kurtarıcılar"dır. Bunların yanında milletin içine düştüğü keder de dile getirilir. Süleyman Nazif'in "Nerede Osmanlılar?" ve "Son Nefesimle Hasbihal" şiirleri bu duygularla yazılmıştır.

İzmir'in İşgali bütün yurtta infial uyandırır; şairlerimiz duyulan öfkeyle karışık ıstırabı şiirlerinde dile getirirler. Faruk Nafiz "Ah İzmir!", "Bu gün", Avni Şadi "Ey Sevgiliye", Hüseyin Suad "vermeyiz İzmir'i", Yusuf Ziya "Eğil Dağlar", İzmir'in işgalinin ardından yazılmışlardır.

Devletin çöküşü milletin yok olacağı anlamına gelmez. Şanlı tarihimiz "diriliş" in, "mücadelelerin", "zaferlerin" şanlı sayfalarıyla doludur. Özellikle Osmanlıların şanlı günleri birer ilham kaynağıdır. Yahya Kemal'in 1919'da yayınladığı "Akıncılar"ı, Abdülhalim Hadi'nin "Tuna"sı, Kemaleddin Turgut'un "Zafer Günleri", Emin Receb'in "Meriç"i, Necmeddin Halil'in 'Ninemin Hatıralarından "ı ve "Dedemin Hatıralarından"ı Balkan fütuhatını hasretle dile getirir.

Fütuhatı gerçekleştiren padişahlar ve devirleri de şiire konu olmuştur. Midhat Cemal "Selim"i Ziyaret'! yazar. Ali Emin, Yavuz Selim'in şiirlerini tesdis ve tahmis ederek, bu hakanı yeni mücadelenin liderlerine örnek gösterir. Faik Ali, Vedat Örfi gibi daha birçok şair Yavuz üzerine şiirler kaleme alırlar.

Fatih Sultan Mehmed İstanbul'la birlikte şiirlerin konusudur. Özellikle İstanbul'un işgali şairlerimizi eski günlere götürmüştür. O günlerin hasretiyle yanıp tutuşurlar. Ali Ekrem, Yusuf Ziya, Halid Fahri, Akil Koyuncu, Arif Dündar fetihli, Fatih'li, İstanbullu şiirler yazan şairlerden bir kaçıdır.

Türk milletinin başına çöken felaket Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu akla getiriyor: Ne idik, ne olduk? Osman Gazi ve Bursa b.u devir şiirinin motifleridir. Halid Fahri "Bursa'da Akşam"ı, Mehmed Akif "Bülbül"ü yazarlar. Yine Akif in yazdığı "istiklâl Marşı", Millet Meclisi'nde, 12 Mart 1921'de Millî Marşımız olarak kabul edilir.

Mücadelenin lideri Mustafa Kemal için de çok şiirler kaleme alınmıştır. Millî Mücadele ile ilgili şiirler sadece döneminde yazılmamıştır. Savaştan sonra da mücadelenin heyecanını yansıtan şiirlerin yazıldığını görüyoruz.

Millî Mücadele ile ilgili şiirler sadece döneminde yazılmamıştır. Savaştan sonra da mücadelenin heyecanını yansıtan şiirlerin yazıldığını görüyoruz.


Millî Mücadele Dönemi Deneme:


Denemeler ferdi duyguları işleyen yazılar olmakla beraber, Millî Mücadele'de milletin ortak duygularını dile getirmiştir. Bu tür yazılarda savaşın bütün safhalarını adım adım takip, ederiz: Bekleyiş... endişe, ümitsizlik... ümit... zafer... Denemeler olayları yaşayanların kalemlerinden çıktığı için bir vesika niteliğindedirler.

Yahya Kemal mücadelenin fikri zeminini hazırlayan bir yazardır. İşgal altındaki İstanbul'da Kuvayı Milliye ruhunu ayakta tutmaya çalışır. Tarihi değerlendirmeleriyle yapılması gerekenlerin işaretlerini verir.



Ruşen Eşref, 1918'de "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat" yazısıyla Millî Mücadele'nin liderini ilk defa kamuoyuna duyurmuştu. Millî Mücadele başlarında, onu Türk halkına yine Ruşen Eşref tanıtır. Yazar Sivas Kongresi sırasında Anadolu'dadır; Mustafa Kemal'i, arkadaşlarını, Anadolu'yu, sosyal ve kültürel yapıyı, savaşların insanlar üzerinde yaptığı tahribatı anlatır. Yazar İstanbul'u da ele alarak işgal altındaki şehrin geçmişten süzülüp gelen güzelliklerini işler ve bu güzellikte eserler meydana getiren bir milletin yok olamayacağını vurgular. Ruşen Eşref, adeta bir şehit monografisi yazmıştır.

Sultanahmet Mitingi'nin hatibesi Halide Edib, Millî Mücadele'yi cepheden yazar. Kastamonu'da çıkan Açık Söz gazetesinde İsmail Habib Millî Mücadele'nin gerekliliğini ve kutsiyetini halka benimsetmek için çırpınır. Hamdullah Suphi'nin, Mustafa Necati'nin ve daha nicelerinin yazıları Millî Mücadele'de kıvılcımlar yakmıştır.


Millî Mücadele Dönemi Hikâye:


Bu sahada aklımıza hemen Halide Edib ve Yakup Kadri gelir. Halide Edib kanlı mücadelenin canlı şahididir; olayları bizzat yerinde görmüş ve o ruh durumu içinde yazmıştır. Dağa Çıkan Kurt, Efenin Hikâyesi, Üzeyr'in Karısı, Kırmızı Tepe, Dua Tepe, Seyit Onbaşı bu dönemin ürünleridir.

Yakup Kadri hikâyelerini daha çok tenkit edici bir gözle yazmıştır. Anadolu insanının var oluş mücadelesinde sosyal hayattan kesitler verir.

Bu dönemde hikâye yazanlar arasında izzet Ulvi'nin, Müfide Ferid'in, Zeki Alyanak'ın, Aka Gündüz'ün, Mehmed Sıtkı'nın, Enver Behnan'ın adlarını da sayabiliriz.

Millî Mücadele Dönemi Roman:


Millî Mücadele dönemi içinde tek bir roman yazılmıştır: Halide Edib'in Ateşten Gömlek. Millî Mücadele'yi işleyen romanların sonradan yazıldığını görüyoruz.

Mücadele'yle ilgili yazılmış romanlar:


Ateşten Gömlek (1922)(Halide Edip Adıvar); 
Sözde Kızlar (Peyami Safa)."

Kaynak: Milliyet Edebiyat Ansiklopedisi
Yüklə 0,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin