Mimar Sinan ve Takipçileri Dönemi (Klasik Dönem)



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə30/36
tarix27.12.2018
ölçüsü1,17 Mb.
#86722
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   36

CÂRBERDÎ621




CÂRİYE

Kadın köle anlamında bir fıkıh terimi.622



CÂRİYE B. KUDAME

Ebû Eyyûb Câriye b. Kudâme b. Züheyr (Mâlik) es-Sa'dî (ö. 64/683 [?]) Hz. Ali taraftarlığı ile tanınan sahâbî.

Temim kabilesinin Benî Sa'd koluna mensuptur. Cüveyriye adıyla ve Ebû Ku­dâme. Ebû Yezîd, Ebû Amr künyeleriyle de anılmaktadır. Kendisine "el-Muhar-rik"623 lakabı da ve­rilmiştir624. Sahâbî oluşu hususun­da bazı tereddütler varsa da bunlar ye­rinde değildir; çünkü Hz. Peygamberden rivayeti bulunmaktadır.

Câriye Hz. Ömer'e yapılan suikasta şa­hit oldu. Kendisini daha çok Hz. Ali dev­ri olaylarında gösterdi. Cemel Vak'ası'n-dan Önce Basra'da bulundu. Şehre ordu­suyla gelen Hz. Âİşe ile konuştu ve onu sert bir dille tenkit ederek bu hareke­tinden vazgeçirmeye çalıştı; ancak bir sonuç alamadı. Cemel Vak'ası'nda kabi­lesi Benî Sa'd'ın savaştan uzak durma­sına rağmen kendisi Hz. Ali'nin birlikleri arasında yer aldı. Sıffîn Savaşı'nda ise kumandanı olduğu birliğin başarıya ulaş­masını sağladı. Hakem tayin edilmesi fik­rini kabul ettiği anlaşılan Câriye b. Ku­dâme Hakem Olayı'ndan sonra da Hz. Ali'ye bağlılığını sürdürdü. Abdullah b. Abbas'ın Basra'da güçlükle hazırladığı ordunun başına kumandan tayin edile­rek Hâriciler'e karşı çetin savaşlar yaptı (37-38/657-658). Onun "el-Muharrik" la­kabını almasına sebep olan olay ise şöy­le cereyan etmiştir:

Muâviye b. Ebû Süfyân Hz. Ali ile ya­pacağı savaşa taraftar toplamak üzere İbnü'l-Hadramî diye tanınan Abdullah b. Âmir el-Hadramryi Basra'ya gönder­diği zaman Hz. Ali'nin Basra âmili Ziyâd b. Ebîh zor durumda kalarak Hz. Ali'den yardım istedi. Onun gönderdiği A'yen b. Dubey'a el-MücâşİÎ, Haricîler tarafından tertiplenen bir suikastta öldürüldü. Bu defa şehre Câriye b. Kudâme gönderil­di. Basra'ya elli625 muhariple giren Câriye Abdullah b. Âmir'i bozguna uğrattı ve onun yetmiş veya kırk kişiyle sığındığı evi içindekilerle beraber ateşe verdi. Câriye b. Kudâme'nin Basra'ya İbnü'l-Had­ramî ile beraber Muâviye tarafından gön­derildiği, fakat onun Basra'da Muâviye'-den koptuğu rivayeti doğru değildir.

Ziyâd b. Eblh, bu başarısından dolayı Câriye b. Kudâme'yi Hz. Ali'ye "sâlih kul" diye Övmüş, buna karşılık Câriye de Fars bölgesinde çıkan karışıklığı bastıracak becerikli bir vali arandığı zaman Hz. Ali'­ye Ziyâd b. Ebih'i tavsiye etmiş ve onun tayinini sağlamıştır (39/659). Bazı kay­naklara göre Fars bölgesindeki bu karı­şıklığın sebebi, Câriye'nin Basra'da İb­nü'l-Hadramî ile taraftarlarını diri diri yakmasının doğurduğu dehşet ve tep­kilerdir.

Câriye b. Kudâme son seferini 660 yı­lında Büsr b. Ebû Ertât'a karşı Hicaz-Yemen bölgesinde yaptı. Halife Muâviye adına faaliyet gösteren Büsr ve taraf­tarlarının cezalandırılması için 2000 as­kerle bölgeye gönderildi ve giriştiği sa­vaşta birçok yeri yakıp yıktı. Ya'kübî ona el-Muharrik lakabının bu sebeple verildiğini belirtir. Hezimete uğrayarak kaçan Büsr'ü takip eden Câriye Mek­ke'ye geldiği zaman burada Hz. Ali'nin öldürüldüğü haberini aldı ve Mekke hal­kına, Ali taraftarlarının göstereceği ha­lifeyi kabul edeceklerine dair yemin ver­dirdi. Medine'ye gelince de şehir halkının Hasan b. Ali'ye biatini sağladı. Hz. Ha-san'ın çok kısa süren halifeliğinden sonra Muâviye iş başına geldiği zaman Câriye b. Kudâme'ye birçok ihsanda bulunarak aralarındaki eski anlaşmazlığı giderdi.

Ölüm tarihi kesin olarak belli olmayan Câriye b. Kudâme 680-683 yıllan arasın­da Basra'da öldü. Cesur bir asker, sözü­ne güvenilir bir kimseydi. Temîm kabi­lesi arasında mümtaz bir yeri vardı. Dört rivayeti bulunduğu kaydedilen Câriye'-nin Hz. Peygamber'den kısa ve özlü bir nasihat istediği, Resûlullahın da ona, "Öfkelenme!" dediği, ikinci ve üçüncü is­teklerinde de aynı cevabı aldığı bilinmek­tedir.626



Bibliyografya:

Müsned, İli, 484; V, 34, 39; Buhârî, "Fiten", 8; a.mlf., et-Târthu'l-kebtr, II, 237, 241; İbn Sa'd. et-Tabakât, VII, 56; el-İmâme ue's-siyâse, I, 65; Ya'kübî. Târth, 198-200; Taberî, Târih (Ebü'l-Fazl), IV, 465"; V, 79, 112, 137, 140, 242; İbn Hazm, Ceoami'u's-sîre, s. 290; İbnü'l-Esîr. el-Kamil, M, 213, 340, 362, 363, 372, 381, 384, 468; a.mlf.. üsdü'lğabe, 1, 314; İbn Kesir, et-Bidâye, VII, 317, 321,323; İbn Hacer, ei-İşâbe, I, 218, 264; a.mlf.. Tehzîbü't-Teh?îb, II, 54-55, 125; a.mlf., Fethul-bârt (Hatîb), VI, 308-309; XIII, 31-32; M. J. Kister, "Diâriya b. Kudâma", E/2(Fr.), II, 492-493.



CARRA DE VAUX, BERNARD

(1867-1953} İslâm kültür ve medeniyeti üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan Fransız şarkiyatçısı.



Aristokrat bir ailenin çocuğu olarak Bar-sur-Aube'da doğdu. Teknik üniver­siteden mezun olunca herhangi bir res­mî görev almayıp kendisini sosyal faali­yetlere ve yakın ilgi duyduğu İslâmiyat üzerine çalışmaya. Doğu dillerini, özel­likle Arapça'yı öğrenmeye verdi. Daha sonra Paris'teki İnstitut Catholique'te fahrî Arapça profesörlüğü yaptı. Doğu dillerine ilgi duyması, Doğu Hıristiyanlı-ğı'na ve İslâmiyet'e olan merakının tabii bir sonucudur. Nitekim Revue de l'Ori-ent Chretien dergisinin kurucuları ara­sında yer almış ve Corpus Scriptorum Christianorum Orientalum gibi Doğu Hıristiyanlığı ile ilgili periyodiklere de düzenli katkılarda bulunmuştur. Onun Congres Scientifiques International des Catholiques teşkilâtında fiilen çalışmış olmasının yanı sıra Annales de la Phi-losophie Chretienne ve La Revue Bih-lique gibi dergilere yazı göndermesi din­dar bir kişiliğe sahip olduğunu, sosyal ve ilmi gayretlerinin de bir bakıma Hı­ristiyanlığa hizmet amacı taşıdığını gös­termektedir. Katolik bir şarkiyatçı ola­rak İslâmiyet'e dair yazılarında yer yer hiristiyanr bakış açısının hâkim bulundu­ğu gözlenmekle birlikte Carra de Vaux'-nun İslâm kültür ve medeniyetine yak­laşımı genellikle, Fransız oryantalizm ge­leneği içinde önemii bir yeri olan Louis Massignon gibi sempatik ve olumludur. Katolik inancı sebebiyle İslâmiyet'i va­hiy dini kabul etmemiş, ancak İslâm me­deniyetinin insanlığın yükselişine çok olumlu katkılarda bulunduğunu kabul etmiştir. Özellikle İslâm'ı bir ilim dini olarak tanıtan eserleri, Fransız düşünür Ernest Renan'ın bu dini ilim düşmanı İlân eden yazılarıyla karşılaştırıldığında, onun söz konusu olumlu yaklaşımı da­ha açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır.

Eserleri:



1- Le livre de î'avertissement et de la revision i Paris 1896i. Mes'ûdî'-nin Kitâbü't-Tenbîh ve'l - işrâî adh ese­rinin Fransızca'ya tercümesi olup Carra de Vaux'nun tercüme çalışmalarının en tanınmışıdır.

2- Avicenne.627

3- Gazali628. Bu iki eser, İçinde Leibnitz. Galileo ve Newton gibi ünlü şah­siyetlerin hayatlarına yer verilen Les Grands Philosophes adlı monografi di­zisinde yayımlanmıştır. GazzâlT hakkın­daki kitabı Mehmet Ali Ayni tarafından bazı değişikliklerle Türkçe'ye tercüme edilip Hüccetü'î - İslâm İmâm Gazzâlî adıyla basılmıştır.629 Aynı eserin Arapça'ya tercümesi de Âdil Zü-aytir tarafından yapılmıştır.630

4- Le Mahometisme: Le genie semitique et le genle aryen dans l'Islam.631

5- La doctrine de l'Islam632. Her iki kitap da genel anlamda İslâm dini ve medeniyeti üzerinedir. Bu eserlerinde İslâmiyet'i bir vahiy dini olmaktan çok bir kültür feno­meni olarak ele alan Carra de Vaux. Le Mahometisme'de İslâm'ın Sâmî kültür çevresinde doğduğunu, fakat daha son­ra Grek. Fars ve Hint-Ârî kültür çevre­leriyle temasa geçtiğini. İslâm medeni­yetinin de bu iki farklı karaktere ait de­hanın bir terkibi olduğunu İleri sürmüş, ancak bu medeniyetin her şeye rağmen Sâmî menşeine sadık kalmayı başardı­ğını savunmuştur.

6- Les penseurs de l'Islam633 Carra de Vaux'nun en tanınmış eseridir. Eserin I. cildi hükümdar, tarihçi ve siyaset dü­şünürlerine, 11. cildi tabii ilimler, coğraf­ya ve matematik sahalarında meşhur olmuş bilim adamlarına ayrılmıştır. III. cildi tefsir, hadis ve fıkıh gibi tamamen şer! ilimleri, IV. cildi akaid, kelâm ve ta­savvuf sahalarını, V. cildi ise mezheple­ri ve İslâm dünyasındaki modern akım­ları ele almaktadır. Son cildin ikinci ya­rısı, Batılı fikirlerin İslâm dünyasına sız-masıyla gelişen modern liberal akımla­rı tasvir eder ve Türkiye'den başlamak üzere Mısır, Arabistan, Hindistan ve İran coğrafyasında yoğunlaşır.

7- L'Avicen-nism îatin634 Daha önce kale­me aldığı İbn Sînâ monografisine ek ola­rak yazılmış olan eser, bu büyük İslâm filozofunun Latin kültüründeki tesirini incelemektedir.

Carra de Vaux, çeşitli ansiklopedi mad­deleriyle ilmî periyodiklerde yayımlanmış birçok makalenin de sahibidir. Encyclo-pedie de l'Islam635 ve Encyclopeadiea of Religion and Et-hics'e636 yazdığı İslâmiyet'le ilgili maddelerin çoğu bugün de ilmî değerini korumak­tadır. Bunlardan Journal Asiatique'te çıkan makaleleri içinde Ebü'l-Vefâ el-Bûzcânî'nin el-Mecisp" serie, XIX (18921. s -108-471), İskenderiyeli Heron'un Mekanik'inm Kustâ b. Lûkâ'ya ait Arap­ça versiyonunun nesri ve Fransızca'ya tercümesi637. Nasîrüddîn-i Tûsî'nin usturlap hakkındaki risalesi638 ve Sühreverdîel-Mak-tûl'ün İşrak felsefesine dair makalesi639 zikredilebilir. Onun İslâm ilim tarihine yönelik ilgisi, Bibliotheca Mathematica adlı periyo­diğe yazdığı makalelerde de görülmek­tedir.

Öteki yazıları arasında, Gazzâlî hak­kında yayımlanan eserinden önce kale­me aldığı İhyâ'ü ''ulûmi'd-dîn'e dair bir değerlendirme ile640 yine Gaz-zâlfnin Tehâfütü'l-felâsife'sine ait bazı bölümlerin Fransızca tercümeleri de641 kayda değer niteliktedir.

Doğu Hırisîiyanlığı'na dair Luvîs Şey-ho ve Habîb Zeyyât ile biriikte Corpus Scriptorum Christianorum Orientalum serisinde neşrettiği İskenderiye Patriği Eutykhios'a ait vekâyi'nâmenin Arapça'­sı642, Sâmî dillerin karşılaştır­malı sentaksı konulu makalesi643 ve Etrüsk dili ile Türkçe arasındaki ilişkiye işaret eden makalesi644, Carra de Vaux'nun ayrıca üzerinde duru­lacak çalışmalarıdır. Son makalenin ko­nusuyla ilgili olarak 1919'da yayımladı­ğı La langue etrusque, sa place parmi les îangues, etüde de quelques textes adlı eserinin Türkiye'de 1935-1936 yıl­larında ortaya atılan Güneş-Dil Teorisi'-nin doğuşunda rol oynadığı bilinmekte­dir645. Ayrıca Sir Thomas Ar-nold ve Alfred Guillaume'un editörlüğü­nü yaptıkları The Legacy of islam'ın646 son bölümünü kaleme al­mış, bu bölümde müslümanların ilme katkıları ve modern büimin bu katkılara neler borçlu olduğu meselesi üzerinde durmuştur.



Bibliyografya:

Necîb el-Akîkl, el-Müsteşrikün, Kahire 1980, I, 238-239; Ebü'l-Kâsım Sehâb. "Carra de Vaux", Ferheng-i Hâüerşinâsân, Tahran, ts., s. 91-92; Shaikh [nayatullah. "Baron Carra de Vaux: His Life and Woiks (1867-1953)", İS, X (1971). s. 201-207; TA, IX, 431-432.




Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin