Demek ki, "diktatörlük"ten "demokrasi"ye değil; aynı anda, hem demokrasi hem diktatörlük! Marksist devlet teorisinin özüdür bu. Fakat Lenin'in sözü burada bitmiyor. Hemen devamında söylenenler, Kruşçev'den Gorbaçov'a tüm proletarya diktatörlüğü düşmanlarının anti-marksist içyüzünü en net şekilde sergiler nitelikte: