Reformlara göre, her işletmede tam bir ekonomik özerklik sözkonusudur; kar ve zarardan işletmenin kendisi sorumludur. İşletme kar ediyorsa farklı ücret sistemine göre pastadan en büyük payı işletme yöneticileri ve teknokratlar almasına rağmen, bundan işletmenin çalışanları da yararlanıyor; diğer yandan, işletme zarar ediyorsa, bu zarar işletme çalışanlarından çıkartılıyor. İşletmenin zarar ettiği koşullarda işçiler primlerden yararlanamayacağı gibi, ücretlerden de kesinti yapılabilecek. Bu durumda aynı işi yapan, ama, üretim koşulları kötü olan fabrikanın işçileri farklı ücret alacaktır. İşçilerin hiçbir sorumluluğu olmadığı halde üretim koşullarının kötü olmasının sorumlusu olarak işçiler tutulmaktadır. Bu öyle bir sistemdir ki, aynı işi yapan işçilerin farklı ücret almasından öte, kötü üretim koşullarında çalışan fabrikanın işçisi, diğer fabrikanın işçisinden çok daha fazla çalışsa bile, eğer işletme zarar ediyorsa, kar eden fabrikanın işçisinden daha az ücret alacaktır. Bu ise, "emeğe göre ücret" ilkesinin çiğnenmesi ve işçi sınıfı içinde farklılaşma yaratılması anlamına gelir. Gerçekte, "emeğe göre ücret" ilkesi, Gorbaçov reformları ile, kar eden işletmelerin işçilerine farklı, zarar eden işletmelerin işçilerine farklı ücret şeklinde yozlaştırılmıştır. Gorbaçov reformları eşitsizlikleri giderme değil, eşitsizlikleri daha da derinleştirme politikasıdır.