Batı Avrupa'nın en megaloman ve en şovenist siyasi sözcüleri dahi reformları anmak için kendi dillerinde mevcut olan pratik ve isabetli karşılıkları kullanmak yerine Rusçalarını yarım yamalak telaffuz etmeye çalışıyorlar. Bu "hayranlık" ortamında bizim dikkatimizi çeken ve burjuva(166)basın organlarının da yer yer değinmek zorunda kaldıkları, ama dürüstçe açıklamaktan kaçındıkları bir "ayrıntı" var.
Bu "ayrıntı”ya değinmeden önce, genel çizgilerle de olsa, Gorbaçov'un reform hareketinden bahsetmemiz gerekiyor. Söz konusu reformlar, daha açık bir ifadeyle, Sovyet toplumunu "açıklık" politikası eşliğinde "yeniden kalıplara dökme" ihtiyacı neden, nasıl ve ne için gündeme geldi? Burada bu soruya, bütünlük içinde cevap vermek iddiasında değiliz. Biz sadece "Gorbaçov misyonu"nun tarihi anlamını ve önemini belirtmekle yetineceğiz.