Ayrıca ve son olarak bizim bu yazımızda değinmediğimiz bir konu var. Neden Türkiye'deki gibi Şili'de de demokrasiye geçiş senaryoları düzenlenmiyor, görev devir takvimleri ilan edilmiyor. Pinochet 24 Ağustos 1988 günü olağanüstü hal yasasını kaldırdı, yani 15 yıllık aradan sonra. Fakat Türkiye'de daha farklı oluyor. Neden? Okurlarımıza bu soruyu da biz soralım.
Yugoslav sisteminin sorunları büyüyor. Yıllardır dünya burjuvazisi, Yugoslavya şahsında sosyalizm adına bir tür burjuva sistemin yaşam bulmasını sevinçle karşılıyor, ona övgüler diziyordu. Çağdaş revizyonizmin diğer temsilcileri ise, Yugoslavya şahsında kendi özlemlerini buluyor, ve ona, "sosyalizmin bağımsız yolu"nu yaşama geçirdiği için övgüler diziyordu.
Yugoslav revizyonizmi, modern revizyonist akımlar içinde özel bir öneme sahiptir. Titocu revizyonizm, iktidardaki revizyonist partiler içinde, Marksizm-Leninizme, proletarya diktatörlüğüne açıktan savaş açma "şerefine" sahiptir. Bu nedenledirki, modern revizyonizmin diğer temsilcileri, revizyonist ihanetlerini ilk önce Yugoslav revizyonizmini aklayarak işe başlıyorlar. Kruşcev iktidara gelir gelmez önce, Yugoslavlarla arayı düzeltmeye çalıştı. Tito'nun hiç de "ciddi(208)yanlışlıkları" olmadığını söyleyerek, Stalin ve Enformasyon Bürosu'nun "sekter" tutumlarıyla Yugoslavya'nın sosyalist sistemden uzaklaşmasına neden olduklarını söyleyerek Titocu revizyonizmi akladı. Aynı yoldan daha sonra Çinliler, en son da Gorbaçov geçti. Yugoslavya adeta, modern revizyonistler için günah çıkarılan, batılı emperyalist çevrelere mesajlar verilen bir kabeye dönüştü.