Modern revizyonizm iddia edildiği gibi, ne boş bir söz kalıbıdır, ne de sihirli bir formül. Modern revizyonizm, dünya sosyalizminin ve komünist hareketinin son otuz yıldır yaşadığı ve bugün artık tam bir sosyal demokratlaşma ile sonuçlanan süreçlerin kavranmasında, marksist-leninistlerin vazgeçemeyeceği en temel kavramlardan biridir. Bürokratik bozulma ve yozlaşma, işçi ve aydın aristokrasisi ve bürokrasisi, kapitalist restorasyon vb. kavramlarla kopmaz bir bağlılık ve ve bütünlük içindedir. Tüm bu kavramların ideolojik ve politik içeriğidir, denebilir ki, ruhudur. Bu kavramı her şeyi açıklayan bir formül olarak görmüyoruz. Bizim için de açık olmayan ya da yeterince açık olmayan epeyce şey var. Olmasına değil, olmamasına şaşılabilirdi. Sosyalizmden kapitalizme geriye dönüş, kapitalist restorasyon, tarih içinde yeni bir olay. Tarih içinde her yeni olayı, üstelik olgunlaşmamış, tüm sonuçlarına varmamış bir biçimini, tüm temel özellikleri ve biçimleriyle kavramak olanaksızdır. Ya da ancak Marks gibi büyük bilim dehalarına özgüdür. Kaldı ki Marks'ın bile tarih içinde yeni bir olay olan kapitalizmin temel yasalarını keşfedebilmesi için, İngiltere gibi az çok olgun bir biçime ihtiyacı vardı. Oysa üç büyük ütopyacı da üç büyük dehaydı. Engels onları "bütün zamanların en büyük kafaları arasında” saymıştı. Ama çok şeyi sezmekle birlikte, henüz olgunlaşmamış kapitalizmi anlayamadılar. Yine de bu onları kapitalizme birçok haklı eleştiri yöneltmekten alıkoymadı. Y. Küçük'ün tam da burada bize, Marks'ın ütopyacılarla ilgili ünlü değerlendirmesini hatırlatması mümkündür: Aşmak için anlamak gerekir, oysa siz büyük ölçüde eleştirmekle sınırlı kaldınız. Belli sınırlar içinde doğrudur. Kapitalist restorasyon denilen tarih içinde yeni olayı bir bütün olarak ve tüm temel özellikleriyle anlayabilmek için, bugünkü "olgun” sonuçların ortaya çıkması yöntemsel bir zorunluluktur. Bugünkü olgun ve açık sonuçlardan hareketle ve geriye doğru giderek çok şeyi anlamak ve açıklamak artık çok daha kolaydır. Tarihsel sınırlılıklar ortadan kalkmış, gerçeğin algılanmasını güçleştiren biçimler, kabuklar çürümüş, dağılmış, yok olmuştur. Artık tarihsel sahne nettir. Ve zengin bir bilimsel teorik çalışma alanı marksistleri beklemektedir.