Fakat proletarya davası düşmanları için sorun da, niyet de başkadır.
Bilindiği gibi, Stalin'in ölümüne dek olan Lenin sonrası dönem, hep Stalin'in şahsında tartışılır, eleştirilir ya da daha doğru bir deyişle, saldırı konusu edilir. Genellikle küfür ve iftira kampanyasına, spekülasyon ve tarihsel gerçeklerin çarpıtılması eşlik eder. Stalin'in teorik-politik konumu açık ve net olduğu ve teorik eserleri, politik tahlilleri orta yerde durduğu halde, bunlar tartışılmaz. Zira Stalin'in, Lenin in izinde ve eserlerinin Leninizmin savunusu olduğu, zımnen de olsa kabul görür. Stalin'in fikirlerine ancak Lenin'i doğrudan karşıya almış olanlar, örneğin euro-komünistler, saldırırlar. Oysa Sovyet revizyonistleri genellikle sinsi yol ve yöntemlere, küfür ve spekülasyona, tarihsel olayların tersyüz edilmesine dayanırlar.