Ekim Devrimine kadar Lenin ve Bolşevikler, birçok kez "kişi diktatörlüğü" ile, "parti diktatörlüğü" ile, en nihayet bütün bunların bir özeti olarak, Jakobenizmle suçlandılar
Ekim Devrimine kadar Lenin ve Bolşevikler, birçok kez "kişi diktatörlüğü" ile, "parti diktatörlüğü" ile, en nihayet bütün bunların bir özeti olarak, Jakobenizmle suçlandılar.
Fakat Ekim Devrimi bir dönüm noktası oldu. Yine aynı suçlamalar, fakat bu kez artık Bolşevizme. Zira Bolşevizm, yalnızca proleter ve yarı-proleter yığınların tarih sahnesine etkin, yaratıcı ve dönüştürücü bir güç olarak çıkmalarını temsil etmekle kalmıyor, kendi çıkarları doğrultusunda, kendi sınıf düşmanlarına karşı, ve en nihayet kendi tarzlarında, proleterce hesaplaşmalarını da simgeliyordu.