Lenin, marksist kılıklı burjuva uşaklarının "saf demokrasi" teorilerine cevap verirken de en can alıcı soruyu ortaya attı: "Hangi sınıf için demokrasi?" Bir marksistin demokrasi sorununa sömürenlerle sömürülenler arasındaki ilişkiden baktığını, oysa marksist kılıklı bir liberalin aynı soruna "burjuva demokratik bir yoldan", "çoğunluk azınlık arasındaki ilişkiden hareket"le baktığını belirtti. Kurucu Meclisin feshi karşısında koparılan "keyfilik", "kanunsuzluk", "hukukun ihlali" yaygaralarına ise en anlamlı cevabı verdi: "Biçimsel demokratik görüş, proletaryanın ve proleter sınıf savaşımı çıkarlarının en üstün olduğunu kabule yanaşmayan bir burjuva demokratının görüşünün aynıdır."