Sovyetler Birliği, bu dönemde sadece ekonomik ve askeri alanda değil, politik alanda da rakipleri ve dünya proletaryası ve halkları nezdinde güç kaybetti, yıprandı. Bu konuda özellikle Afganistan işgali ve bu işgalin güçlü bir direnişle karşılaşması, SB'nin uluslararası planda zor durumda kalmasına neden oldu.
İşte, bütün bu olgular, Sovyetler Birliği'nin gerek içte, gerekse de dışta yeni bir politika benimsenmesini koşullandırdı.
Fakat, bütün bunlar, SB'nin hegemonyacı amaçlardan vazgeçtiğini, “barışçı” bir politikayı stratejik bir amaç olarak benimsediğini göstermiyor. Gorbaçov, 27. Kongre Raporu'nda iç politika ile dış politikanın uyumluluğunu şöyle belirtiyor: