Sonuç olarak, söylenebilecekleri kısaca özetlemek gerekirse, Polonya'nın yeni "umut" hükümetinin başına çok kısa sürede fırtına bulutlarının birikeceği çok açık ve seçik görülüyor. Batı emperyalizminin bu değişiklikten beklediği Polonya'yı adamakıllı kendi girdabına sokmaktır; gerisi yani bu ülkenin ekonomik sıkıntıları, doğacak yığınla siyasi sorun, onları ne ilgilendiriyor ne de düşündürüyor. Göreceğiz pek yakında şimdiki vaadlerin yerini ucu belirsiz bir umut teorisi alacaktır. "İnce uzun bir yoldasınız, ilerleyin, sabredin, Allah kerim". Bu ekonomik politikanın sonucuna gelince de bundan bir kaç asır önce OsmanlIların imzaladıkları ve tarihe "idam fermam" diye geçen serbest ticaret anlaşmasından farklı sonuçlar çıkmayacaktır. Eğer başlanan perspektife sadık kalınırsa, Polonya Batı kapitalizmi için bir açık pazara dönüşecektir.